Güncel |
Bu yasağın kaynağı da anayasa |
Yüksek Seçim Kurulu Başkanı Ali Em, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kuruluna üye seçimleri sürecindeki propaganda yasağıyla ilgili olarak, ‘’Propaganda yasağını biz koymadık. Anayasanın geçici 19. maddesinde var ‘Propaganda yasaktır’ şeklinde. Oradaki hükmü genelgeye yansıttık’’ dedi. YSK Başkanı Em: Yasağı biz koymadık YÜKSEK Seçim Kurulu (YSK) Başkanı Ali Em, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kuruluna üye seçimleri sürecindeki propaganda yasağıyla ilgili olarak, ‘’Propaganda yasağını biz koymadık. Anayasanın geçici 19. maddesinde var ‘Propaganda yasaktır’ şeklinde. Oradaki hükmü genelgeye yansıttık’’ dedi. YSK Başkanlığı binasına gelişinde gazetecilerin sorularını cevaplayan Em, bir soru üzerine seçim takvimini Kurulun internet sitesinde yayımladıklarını belirterek, buna bağlı olarak da 2 genelgenin yayımlandığını hatırlattı. Bu genelgelerin birinde adaylıkların nasıl olacağı, seçmen listelerinin nasıl ilan edileceğinin yer aldığını anlatan Em, diğer genelgede ise il seçim kurulu ile sandıkların görev ve yetkilerinin açıklandığını kaydetti. Bu genelgelerin seçim takviminin başlangıç tarihi olan 24 Eylül’de ilan edildiğini hatırlatan Em, genelgelerin oy verme işlemi sonuna kadar da sitede kalacağını bildirdi. Bir gazetecinin ‘’Propaganda yasağı olmasını bazı hakim ve savcılar eleştiriyor’’ değerlendirmesi üzerine Em, ‘’Propaganda yasağını biz koymadık. Anayasanın geçici 19. maddesinde var ‘Propaganda yasaktır’ şeklinde. Oradaki hükmü genelgeye yansıttık’’ dedi. Em, hakim ve savcıların Anayasa’daki ilgili maddeden dolayı genelgeye karşı çıktıklarının belirtilmesi üzerine, ‘’Anayasa hükmünü bizim kaldırmamız mümkün mü? Biz o hükmü genelgemize yansıttık’’ ifadesini kullandı. Bu arada, HSYK üyeliği seçimlerinde aday olan Kazan Hakimi Kemal Şahin ve Ankara Cumhuriyet Savcısı İsmail Yalçın, seçim takvimine ilişkin genelgede düzeltme yapılması talebiyle YSK’ya başvurdu. |
28.09.2010 |
SİYASET YİNE BAŞÖRTÜSÜ SINAVINDA |
Erdoğan Kılıçdaroğlu ile görüşmesine ilişkin soruları cevaplarken, 'Anayasayla ilgili olarak tabiî ki görüştük de, bugün dedik: ‘Meydanlarda birşeyi konuşuyorsun, söylüyorsun. Nedir? Bir başörtü meselesini devamlı dillendirdiniz, söylediniz.’ Ben de ne dedim: 'Bugünden tezi yok, hemen adımı atalım. Hemen ekipleri kuralım, çalışmaya başlayalım'' dedi. KILIÇDAROĞLU: BAŞÖRTÜSÜ ANAYASA MESELESİ DEĞİL Kılıçdaroğlu da Erdoğan'ın görüşmede “Yeni anayasayı bir haftada nasıl çıkaracağız?” diye sorduğunu ve kendisinin “Uzlaşırsak çıkarırız” dediğini, bunun üzerine Başbakanın önce başörtüsü konusunu gündeme getirme teklifinde bulunduğunu söyledi. CHP Genel Başkanı, Başbakana başörtüsünü bir anayasa işi olarak görmediği yönündeki kanaatini ilettiğini aktardı. BU SORUN EKSİK VE YANLIŞ FORMÜLLERLE ÇÖZÜLEMEZ Bu arada, başörtüsü yasağını sadece üniversitelerle sınırlı olarak ya da “hizmet alana serbest, verene yasak” temelinde üretilecek formüllerle, anayasal ve yasal düzenlemelerle kaldırma girişimlerinin yanlış olacağı vurgulanırken, asıl yapılması gerekenin, kamuoyunda başörtüsünü sorun veya tehlike olarak görmeyen bir anlayışı hakim kılmak olduğu ifade ediliyor. BAŞBAKAN Recep Tayyip Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile görüşmesinde Anayasa değişikliği konusunun gündeme gelip gelmediği sorusuna, ‘’Anayasayla ilgili olarak tabii ki görüştük de yani bugün dedik meydanlarda bir şeyi konuşuyorsun, söylüyorsun. Nedir? Bir başörtü meselesini devamlı dillendirdiniz, söylediniz. Ben de ne dedim? ‘Bugünden tezi yok hemen adımı atalım. Hemen ekipleri kuralım, çalışmaya başlayalım’’ dedi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, TESK’in olağan kongresi öncesinde kısa bir süre görüştü. Rixos Otel’deki buluşmada, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Devlet Bakanı Zafer Çağlayan, Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün’ün de bulunduğu öğrenildi. İki lider, daha sonra genel kurulun yapıldığı salona birlikte geçtiler. Görüşmesi sonrası ilk açılama Başbakan Erdoğan’dan geldi. Erdoğan, TESK Genel Kurulu’ndan ayrılırken gazetecilerin sorularını cevapladı. Başbakan Erdoğan, ‘’Sayın Kılıçdaroğlu ile bir görüşme yaptınız, baş başa...’’’ sözleri üzerine,’’baş başa değil, bütün milletvekili arkadaşlarımız, bakan arkadaşlarımız birlikte görüştük sohbet havasında...’’ dedi. Bir gazetecinin, ‘’referandum sert geçmişti yeni bir sayfa açıldı’’ sözleri üzerine, Erdoğan, ‘’böyle bir şey yok, sıkıntı yok’’ dedi. ‘’Yeni Anayasa gündeme geldi mi şeklindeki soru üzerine, ‘’Anayasayla ilgili olarak tabii ki görüştük de yani bugün dedik meydanlarda bir şeyi konuşuyorsun, söylüyorsun. Nedir? Bir başörtü meselesini devamlı dillendirdiniz, söylediniz. Ben de ne dedim? ‘Bugünden tezi yok hemen adımı atalım. Hemen ekipleri kuralım, çalışmaya başlayalım’’’ dedi. Başbakan Erdoğan, bir gazetecinin, ‘’türban’’ demesi üzerine, ‘’başörtüsü’’ dedi.
AKP, AYM’DEN DÖNEN DÜZENLEMEYİ Mİ GETİRMEK İSTİYOR?
ERDOĞAN'IN sözleri, 2008’de MHP’nin de desteğiyle Mecliste kabul edilen, ancak CHP’nin başvurusu ile Anayasa Mahkemesinden dönen düzenlemenin, bu defa CHP ile tekrar gündeme getirilmek istendiğini düşündürürken, CHP’nin bu defa nasıl bir tavır ortaya koyacağı merak konusu oldu. Konuyla ilgili olarak parti adına verilen sinyaller ise karışık bir nitelik arz ediyor.
BU SORUN EKSİK VE YANLIŞ FORMÜLLERLE ÇÖZÜLEMEZ
BAŞÖRTÜSÜ yasağını sadece üniversitelerle sınırlı olarak ya da “hizmet alana serbest, verene yasak” temelinde üretilecek formüllerle, anayasal ve yasal düzenlemeler yaparak kaldırma girişimlerinin yanlış olacağı vurgulanırken, asıl yapılması gerekenin, kamuoyunda başörtüsünü sorun veya tehlike olarak görmeyen bir anlayışı hakim kılmak olduğu ifade ediliyor. |
28.09.2010 |
Samsun-Ceyhan’a 3'üncü ortak |
ENERJİ ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Samsun-Ceyhan Ham Petrol Boru Hattı Projesi’ne Türkiye ve Rusya’nın yanı sıra İtalya’dan ENI şirketinin katılması konusunda bu hafta içinde bir görüşme yapacaklarını açıkladı. Bakan Yıldız, çeşitli temas ve ziyaretler için Türkiye’ye gelen Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası Başkanı Thomas Mirow ve beraberindeki heyet ile makamında biraraya geldi. Basına kapalı gerçekleşen görüşmenin ardından açıklamalarda bulunan Yıldız, bir gazetecinin ‘’25-26 Eylül tarihlerinde teknik heyetin Moskova temasları sırasında, Samsun-Ceyhan Ham Petrol Boru Hattı Projesiyle ilgili bir karar alındı mı?’’ şeklindeki sorusu üzerine Türkiye’den bir teknik heyetin geçen hafta sonunda Moskova’da çok güzel görüşmeler yaptığını söyledi. Geçen hafta Moskova tarafından yapıldığı belirtilen açıklamaların izine rastlanmadığını ifade eden Yıldız, şöyle konuştu: ‘’Müzakerelerin aynen nükleerdeki olgunlaşma hızına paralel olarak, hızlı bir şekilde yürütülmesine karar verdik. Rus tarafından bu konuyla alakalı son derece sıcak mesajlar oluştu. Karşılıklı hem DUMA’nın, hem de TBMM’den projenin metinleriyle alakalı hususta hükümetlerarası anlaşmaya da esas olabilecek, belki İtalya’nın da katılabileceği, yani bunu 3’lü mü, ikili mi yapacağımız konusunda bu hafta içinde bir görüşme yapacağız. ENI’nin başkanı ve diğer grup başkanlarıyla ile Çarşamba günü İstanbul’da yoğun görüşmelerimiz olacak. Orada bu görüşmeleri olgunlaştıracağız. Samsun-Ceyhan Ham Petrol Boru Hattı Projesi Türkiye için gerekli bir projedir.’’ |
28.09.2010 |
Kurtulmuş, SP’yi bırakıyor |
Saadet Partisinde Genel İdare Kurulu, il başkanları ve belediye başkanları ile istişare sürecini tamamlayan Genel Başkan Numan Kurtulmuş yarın partiden ayrılıp ayrılmama konusundaki kararını açıklayacak. Tahminler, Kurtulmuş’un “Beş paralık ettiler” dediği partiden ayrılacağı yönünde. Numan Kurtulmuş, kararını yarın açıklayacak GENEL İdare Kurulu, il başkanları ve belediye başkanları ile istişare sürecini tamamlayan Saadet Partisi (SP) Genel Başkanı Numan Kurtulmuş’un yarın partiden ayrılıp ayrılmama konusundaki kararını açıklaması bekleniyor. Toplantıda ağırlıklı olarak ‘’ayrılalım ve yeni parti kuralım’’ şeklinde görüş belirtildiğinin öğrenildiği Kurtulmuş’un da bu yönde karar vermesinin beklendiği kaydediliyor. Kurtulmuş’un bu yönde karar vermesinde, Necmettin Erbakan tarafının konuyu mahkemeye taşıyarak kayyum kararı alması, genel başkanın iftar programlarının basılması, kongrede yaşanan olayların etkili olduğu söyleniyor. Kurtulmuş’un parti içinde kalıp mücadeleyi sürdürse ve kayyum yönetimi tarafından yapılacak kongrede yeniden genel başkan seçilse dahi rahat bırakılmayacağı düşüncesine sahip olduğu belirtiliyor. Kurtulmuş’un yarın düzenleyeceği basın toplantısında, Saadet Partisi’nde siyaset yapma imkânı kalmadığı gerekçesiyle partiden ayrılacağı iddia ediliyor. Bazı temaslarda bulunmak için Ankara’dan İstanbul’a gelen Kurtulmuş, Atatürk Havalimanında basın mensuplarının soruları üzerine kimin ne kadar gücü olduğuna milletin karar vereceğini, bunun dışında hiç kimsenin oturduğu yerden siyaseti belirleme gücü olmadığını savundu. |
28.09.2010 |
Ahmet Özal ifade verdi |
8. CUMHURBAŞKANI Turgut Özal’ın oğlu Ahmet Özal, babasının suikasta uğradığına ilişkin açılan soruşturma kapsamında Beşiktaş’taki İstanbul Adliyesine gelerek ifade verdi. Özel otomobiliyle öğle saatlerinde adliyeye gelen Özal, hakim ve savcıların kullandığı kapıdan giriş yaptı. Özal, burada basın mensuplarının sorularına, ‘’Şu anda söyleyecek bir şey yok. Çıkışta konuşalım. Savcıya ayıp olur. Suç duyurusunda bulunacağım’’ karşılığını verdi. Ahmet Özal, Adliyede soruşturmayı yürüten Cumhuriyet Savcısı Hakan Karaali’ye ifade verdi. Ahmet Özal’ın bir gazetede çıkan röportajında ‘’Turgut Özal’a yapılan suikast girişiminin ardında eski MGK Genel Sekreteri vardı’’ iddiasını, ihbar kabul ederek soruşturma başlatan Özel Yetkili Cumhuriyet savcılarından Hakan Karaali, ifadesinin alınması için Ahmet Özal’a tebligat göndermişti. |
28.09.2010 |
Göç mağdurları araştırılsın |
BDP, ‘’Türkiye’de yaşanan zorunlu göç ve mağdurları’’ ile ilgili Meclis Araştırması açılmasını istedi. BDP İstanbul Milletvekili Sebahat Tuncel ve arkadaşlarının imzasıyla TBMM Başkanlığına sunulan önergenin gerekçesinde, zorunlu göç ve bu göçün mağdurları hakkında kapsamlı bir araştırma yapılmadığı belirtildi. Gerekçede, 1984-1999 yılları arasında göç olayını araştırmak için için kurulan TBMM Araştırma Komisyonunun raporuna göre, 1997 yılı itibariyle, OHAL kapsamı ile mücavir alan ve bazı çevre illerde toplam 3 bin 428 yerleşim yerinin terörle mücadele çerçevesinde boşaltıldığı, göç eden toplam nüfusun ise 378 bin 335 olduğu kaydedildi. Sözkonusu raporun yetersiz olduğu öne sürülen gerekçede, Göç-Der’e göre 3 milyon 500 bin kişinin zorunlu göçe tabi tutulduğu iddia edildi. Önergede, zorunlu göç ve mağdurları ile ilgili Meclis Araştırması açılması talep edildi. |
28.09.2010 |
Grevde ''575 yıl'' kayboldu |
GREVLERDE geçen yıl yaklaşık 575 yıla karşılık gelen 209 bin 913 iş günü kayboldu. Alınan bilgiye göre, işçi sendikalarının işverenlerle yaptığı toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde anlaşmaya varılamaması sebebiyle geçen yıl ‘’petro, kimya ve lastik’’, ‘’gıda sanayi’’, ‘’dokuma’’, ‘’kağıt’’, ‘’basın ve yayın’’, ‘’metal’’ ve ‘’gazetecilik’’ iş kollarında 13 grev gerçekleştirildi. Grevlere 34 iş yerinde çalışan işçiler katıldı. Greve katılan işçi sayısı 3 bin 101’i buldu. Tamamı özel sektörde yaşanan grevlerde 209 bin 913 iş günü kayboldu. Grevlerde kaybolan iş günü sayısı yaklaşık 575 yıla karşılık geldi. Kamudaki toplu iş sözleşmesi görüşmelerinin tümü ise anlaşmayla sonuçlandı. En kapsamlı grevler metal iş kolunda yaşandı. Metal sektöründeki 3 greve 912 işçi katıldı. Sektördeki grevlere işçilerin katılımı yüzde 87’yi buldu. Metal işçilerinin katıldığı grevlerde 142 bin 143 iş günü kaybı yaşandı. Metal sektörünün ardından grevler en fazla basın ve yayın iş kolunda etkili oldu. İki iş yerinde uygulamaya konulan 2 greve yüzde 73 oranında katılım sağlandı. Grevlerde 32 bin 224 iş günü kaybı oldu. |
28.09.2010 |
Antalya’daki bira festivaline Yeşilay tepkisi |
YEŞİLAY Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin düzenlediği bira festivalinde bedava bira dağıtılmasına şiddetle tepki gösterdi. Y eşilay’ın değerlendirme aldığı uzmanlar Belediye Başkanı Mustafa Akaydın’ın istifasını istedi. Yeşilay ise Akaydın hakkında suç duyurusunda bulunacak. Yeşilay Genel Merkezi’nden yapılan açıklamaya göre, Antalya’da yapılan bira festivalinde skandallar zinciri birbirini kovalıyor. Açıklamada, festivalin yasalara ve yönetmeliğe aykırı olduğu kaydedilerek, “Hem bu organizasyon kamu kurumu marifetiyle yapılmış, hem de çok doğru bir iş yapılmış gibi Başkan Akaydın. ‘Seneye daha büyüğünü yapacağız’ diye beyanat verebiliyor” denildi. Yeşilay Genel Sekreteri Mehmet Sırrı Arvas, gençlerin alkole teşvik edilmesi ve böyle bir festival düzenlenmesinin ‘facia’ olarak yorumladı. Akaydın’ın özrünün kabahatinden daha büyük olduğuna ve “İçmesini bilmiyorsa bizim suçumuz nedir” diye savunma yapmasına tepki gösteren Arvas, “Yeşilay olarak bu olayı şiddetle kınıyor, sorumlular hakkında suç duyurusunda bulunacağımızı beyan ediyoruz. Biz burada alkolün zararlarını yeniden anlatmaya kalkacak değiliz, Rusya dâhil batı ülkeleri konuyla ilgili tedbirler alırken, kendi gençliğini fert ve toplumun hayat kalitesini düşüren, sağlık düşmanı içeceklerden korumak için uğraşırken, bizim festival yaparak teşvik etmemiz, hele hele bunu kamu kurumu olarak yapmamız bir skandaldır” diye konuştu. Arvas, Başkan Akaydın’ın bu skandaldan sonra istifa etmesini yakışık olacağını belirtti. |
28.09.2010 |
“Bediüzzaman Tır’ını görünce gözyaşlarımı tutamıyorum” |
GAZETEMİZE nur talebelerinin Çorum’daki çileli yıllarını anlatan Çorum’da bir zamanlar ticaret yapmış olan Şerafettin Küçükdingil, Nur Risâleleri ile tanışma hikâyesini de anlattı. Küçükdingil, ilk olarak 50’li yıllarda yayınlanan gazetelerde okuduğu Nurculuk kelimesini merak ederek, Nurculukla ilgilenmeye başladığını ve bunun üzerine ilginç bir rüya gördüğünü ifade etti. Rüyasında evlerinin terasına devasa bir ışığın indiğini gören Küçükdingil, yakaza halinde uykusunda ayağa kalktığını ve terasın kapısını açarak bu nurun gökyüzünden kendi teraslarına indiğini gördüğünü anlattı. Bu rüyanın yaşandığı günün ertesinde bir arkadaşının bir kucak kitabı getirip masasına yığdığını belirtti. Hikâyenin geri kalanını Küçükdingil’den dinleyelim: “Ben daha rüyanın etkisindeyken sabah arkadaşım getirdi kitapları masama yığdı. “Nedir bunlar?” diye sordum. “İşte bunlar Risâle-i Nur, senin dükkânın vitrinine koyacağız, satarsın bunları” dedi. Ben de o anda gece gördüğüm rüyanın mânâsını çözdüm. Hiç tereddütsüz “Tamam getir koy” dedim. Vitrinin yarısını bunlara ayırdık. Halbuki daha bir kaç gündür 27 Mayıs İhtilâli yaşanmış. Risâle-i Nurlar yasak. Ben ise bütün bunları unutmuştum. Ertesi gün bir çok kişi beni uyardı. “Ne yapıyorsun, başını belâya sokacaksın" dediler. Garnizon komutanı Avni bey vardı. O da benim arkadaşımdı. O geldi dükkânıma, “Sen bunların yasak olduğunu bilmiyor musun? Ne yaptın sen, kaldır çabuk” dedi. “Ben de kaldırmam dedim. “Bunlar neden yasak olsun, bak orada dinsiz-imansız adamların romanlarını satıyoruz, onlar yasak olmuyor da bunlar mı yasak? Onları kaldır desen kaldırayım, ama bunları kaldırmam” diyerek itiraz ettim. Bu olay savcılığa kadar gitti. Savcı da, “Şerafettin Bey kaldırın onları. Durum bildiğiniz gibi değil” dedi. Ben de bu söze itimad ettim ve geçici olarak gizli bir yere kaldırdım kitapları ve kocaman bamya iğnelerinin bulunduğu tenekelerin için bu kitapları sakladık. Ama evlere baskın yapan ekipler de vardı. Nitekim bir gün baskın olacağı duyumunu aldık. Meğer bir asker benim bu iğne tenekelerine kitap sakladığımı biliyormuş. Ben de bunu hissettim ve baskından hemen önce yerlerini değiştirdim. Nitekim gerçekten baskın oldu. O askerlerden biri hemen gelip iğne tenekelerini buldu. Büyük bir heyecan ve kurnazlık ile elini tenekelere daldırdı ama “Ahhhhh anam” diye çığlık attı. O kocaman iğneler eline batmış, bir tane bile kitap bulamamıştı. O vaziyeti bu şekilde kurtardık. Bu Bediüzzaman Tır’ının buraya gelmesi muhteşem bir şey. Gördükçe gözyaşlarımı tutamıyorum. Ne olur beni daha fazla konuşturmayın. Fazla etkilenirim, konuşamam.” |
28.09.2010 |
Bediüzzaman Çorum’un kalbine yerleşti |
ANKARA'DAN Sungurlu ve Çorum’a gitmek üzere yola çıkan Bediüzzaman Tanıtım ve Hizmet Tırı Kırıkkale’ye de uğrayarak Çorum’a ulaştı. Cumartesi günü Ankara’da yoğun katılımlı ve büyük yankı uyandıran tanıtım programları ve bir konferans gerçekleştiren Hizmet Tırı ekibine Çorum istikametinde Bediüzzaman Beşlemesi yazarı İslâm Yaşar da eşlik etti. Çorum yolunda Bediüzzaman’ın hayatından kesitler anlatarak sefere renk katan İslâm Yaşar aynı zamanda Sungurlu ve Çorum’da düzenlenen etkinliklerde konuşmalar yaptı, kitaplarını imzaladı. Bediüzzaman Tanıtım ve Hizmet Tırı öncelikli olarak Kırıkkaleli nur talebeleri tarafından bir konvoy ile karşılandı. Kırıkkale’den temsilcimiz Ahmet Akçay başkanlığındaki karşılama heyetinde Hüseyin Kazan, Fahri Çekirdek, Fatih Özkan, Seyfettin Demir ve Kırıkkaleli lise ve üniversite öğrencileri yer alıyordu. Kırıkkaleli Yeni Asya okuyucuları adına Bediüzzaman Tanıtım ve Hizmet Tırı'nı selâmlayan ve hayırlı yolculuklar dileyen grupla kısa bir hasbihal ve hatıra fotoğrafları çekiminden sonra tır'ımızı Sungurlu istikametine doğru uğurladı. Daha sonra Sungurlu girişinde bu sefer Sungurlulu nur talebeleri tarafından bir konvoy ile karşılanan tır'ımız Sungurlu’daki tarihî saat kulesinin önünde konakladı. Yolda bizi karşılayanlar arasında Mustafa Çelik, Bayram Karagöz, Mustafa Şen, Osman Erbaş, Halil İbrahim Yücel, Ethem Erbaş, Yasin Gökçe, Eyüp Utar, Abdullah Yücel ve Ahmet Said Erbaş vardı. Burada büyük bir teveccüh ve ilgiyle karşılanan Hizmet Tırı, kısa duraklama mekânlarından olmasına rağmen Sungurlu’da geniş bir tanıtım programı yaptı.
BEDİÜZZAMAN, SUNGURLUYA İLK DEFA GELDİ
Bu tanıtım programında konuşan Hizmet Tırı İkinci Bölge Koordinatörü Faik Altun, Sungurlu’da beklemedikleri bir ilgiyle karşılandıklarını ifade etti. Bu ilgiden dolayı Sungurlululara teşekkür eden Altun, Bediüzzaman Tanıtım ve Hizmet Tırı'nın faaliyetlerinden ve maksadından bahsetti. Daha sonra sözü devralan yazarımız İslam Yaşar, Sungurlu’ya ilk defa Bediüzzaman’ın geldiğine vurgu yaparak, bu anı yaşayanların çok mühim bir olaya şahitlik ettiklerini hatırlattı. Sungurlu’da saat kulesinin önündeki programa katılan vatandaşlara ücretsiz kitap, broşür ve Yeni Asya Gazetesi’nin o günkü nüshası hediye edildi. Yeni Asya Neşriyat standının da kurulduğu meydanda, Sungurlulu vatandaşlar yazarımız İslâm Yaşar ile de sohbet etme ve kitaplarını imzalatma imkânı buldu. Sungurlu’dan sonra Çorum merkezine doğru hareket eden tır'ımıza Sungurlu’dan merkeze kadar geniş katılımlı bir konvoy eşlik etti. Çorum merkezine giriş yapan tır, şehir içinden geçerek önceden belirlenen konaklama noktası olan Kültür Merkezi önündeki alana geldi. Ancak buraya yabancı araçların park etmesinden ötürü tır'ımız duracağı alana giriş yapamadı.
Çorum’da güzel bir değişiklik yaşandı
Bunun üzerine yaşanan kısa süreli kriz beraberinde büyük bir hayrı ve müjdeyi getirdi. Önceden izin alınmak istenen ancak Belediye ve Valilik tarafından verilmeyen Çorum merkezindeki saat kulesinin bulunduğu Hürriyet Meydanı, bu sefer biraz emri vaki ve kaderi ilahinin sevkiyle Bediüzzaman Tır'ına tahsis edilmiş oldu. Bu konuda konuştuğumuz Yeni Asya Gazetesi Çorum Temsilcisi Mehmet Kovancı, bunun Allah’ın bir lütfu ve planı olduğunu ifade etti. Kovancı daha önce Çorum merkezindeki saat kulesinin önünde konaklamak için çok uğraştıklarını ancak izin alamadıklarını belirterek, “Bütün Çorumlu nur talebelerinin gönlünde saat kulesinin önü vardı. Burası için izin alamadığımızdan dolayı biraz buruktuk. Ancak Allah yüzümüzü güldürdü. Tır'ın duracağı yere bir kaç araç gelip yasak olmasına rağmen durmuşlar. Trafik ve belediye ekipleri de bu konuda önlem almamış. Sonuçta tır'ımız geldi ancak alana giremedi. Bizi oldukça mağdur eden bu durum karşısında emniyet güçleri ve belediye ekipleri, soruna çözüm bulmak adına devreye girince, daha önce binbir güçlükle izin alınamayan saat kulesinin önünü bize tahsis etmek durumunda kaldılar. Burada emniyet güçleri de bizlere çok yardımcı oldu. Netice itibariyle Bediüzzaman Tanıtım ve Hizmet Tır'ı Çorum’da layık olduğu noktaya, Çorum’un kalbine yerleşti” dedi.
UMUT YAVUZ KIRIKKALE, SUNGURLU, ÇORUM,MERZİFON |
28.09.2010 |
Çorum yerel medyasına TIR haberleri damgasını vurdu |
Çorum’un en köklü ve etkili gazetelerinden Çorum Hakimiyet Gazetesi de sürmanşetten fotoğraflı olarak duyurduğu haberi, içeride de tam sayfa ve fotoğraflı olarak destekledi. “Bediüzzaman tırı Çorumlularla buluştu” şeklinde sürmanşet çeken gazete, “Bediüzzaman tırı Hürriyet Meydanı’nda Çorumlularla buluştu” duyurusunu yaptı. Çorum’un Yıldız Gazetesi: “Bediüzzaman Tırı Çorum’a geldi” diye başlık atarken, Çorum Haber Gazetesi ise: “Said Nursî Tırı Çorum’a geldi” şeklinde haberi duyurdu. Kent Haber Gazetesi ise: “Bediüzzaman Tanıtım Tırı Çorum ve Sungurlu’da” şeklinde başlık attı. Dost Haber Gazetesi de, yine “Said Nursî Tırı Çorum’a geldi” başlığını kullandı. Çorum aslında nur talebelerine ve Bediüzzaman Said Nursî ismine aşina bir şehrimiz. Her ne kadar Üstad Bediüzzaman Said Nursî sağlığında Çorum’a gelmediyse de, Çorum’da bir çok nur talebesinin Nurculukla ilgili mahkemeleri görülmüştü. Burada efsane Avukat Bekir Berk de bir çok nur talebesini mahkemelerde savunmuş ve çok mühim beraat kararları Çorum’da alınmıştı. Öte yandan Çorum ve Risâle-i Nur denince akla gelen bir diğer sahne ise, 1962 yılında çekilmiş bir tarihî fotoğraf karesidir. Bu karede yine bir mahkeme çıkışı onlarca nur talebesi Çorum Hürriyet Meydanı’ndaki PTT binasının önünde ellerinde beraat kararları ve çuvallar içinde Risâle-i Nurlar ile poz vermişlerdi. Bugün Bediüzzaman Tırı'nın konakladığı nokta da tam olarak PTT’nin önüne denk geliyordu. Nitekim bu günleri yaşamış ileriki yaşlardaki Nur talebeleri Bediüzzaman Tanıtım ve Hizmet Tırı'nın meydana giriş yapmasıyla birlikte o günleri hatırlayarak göz yaşlarını tutamadılar. Oldukça duygulanan saçları, sakalları ve yüzleri ak nur talebeleri gözyaşlarını gizlemek için sağa sola kaçıştılar... Bütün memlekette olduğu gibi Çorum’da da Nurculuğun başladığı ilk yıllarda çok çileli zamanlardan geçilmişti. Baskılar, baskınlar, gözaltılar, mahkumiyetler, sorgulamalar Nurcular için rutin hale geliyordu. Bir çok Nurcu mahkeme salonlarına en az bir defa çıkarılıyordu. Risâle-i Nurlar sanki zararlı bir şeymiş gibi, gizlenerek, saklanarak okunabiliyordu. |
28.09.2010 |
Şaban Döğen’i rahmetle andık |
GÖZYAŞLARINI tutamayan asırlık nurculardan biri de Şerafettin Küçükdingil idi... Küçükdingil aynı zamanda Çorum’un önemli Nur talebelerinden, Gazetemizin ve nurculukla ilgili bir çok kitabın yazarı rahmetli Şaban Döğen’in kayınpederi ve Kargı temsilcimiz Seracettin Küçükdingil’in babasıydı... Burada Küçükdingil ile bir söyleşi gerçekleştirdik. Ancak öncesinde rahmetli yazarımız ve aynı zamanda Çorum Kargılı olan Şaban Döğen’i de anmadan geçemedik. Şaban Döğen aynı zamanda üniversite yıllarımda kaldığımız nur dersanesine sürekli gidip gelen hem komşumuz hem de abimiz idi... Herkesin ortak kanaati rahmetli Şaban Döğen’in Çorum’un merkezindeki Hürriyet Meydanı’nda Bediüzzaman Tırı’nı gördüğü zaman gözyaşlarını tutamayacağı ama aynı zamanda o her zaman gülen yüzünün de güneş gibi parlayacağı yönündeydi. Kimbilir belki de Şaban Ağabey, bu önemli ana şahitlik etmek için Rahmeti Rahman’dan izin alarak Çorum’a kadar manevî olarak gelmiş ve tebessüme karışmış gözyaşlarıyla bu anı seyretmişti. Bu vesileyle Çorum Kargılı ağabeyimiz Şaban Döğen’e de Allah’tan rahmet diliyoruz... |
28.09.2010 |
Mahalli basın büyük ilgi gösterdi |
BU söz aslında iki anlamda da doğruydu. Bediüzzaman Tanıtım ve Hizmet Tırı hem konakladığı alan itibariyle, hem de manevi anlamda Çorumluların kalbinde yer edinmişti. Nitekim Çorum’un yerel gazete, radyo ve televizyonları da bunu görmezden gelmedi. Çorum’un en önemli gazete ve televizyonları bu muhteşem olayı birinci haber olarak duyurdular. Çorum’un en önemli gazetelerinden Çorum Gazetesi ertesi günkü nüshasında bu olayı manşetten ve tam sayfa olarak verdi. “Çorum Bediüzzaman’ı Bağrına Bastı” manşetiyle çıkan gazete, haberinde “Bediüzzaman Hizmet Tırı Çorumlular tarafından yoğun ilgiyle karşılandı” şeklinde spot vermişti. İçeride de tam sayfa olarak bol fotoğraflı bir şekilde haberi duyuran gazete yazarımız İslam Yaşar ile de yapılan bir söyleşiyi yayınladı. Aynı şekilde Çorum Radyo ve Televizyonu (ÇRT) Bediüzzaman Tanıtım ve Hizmet Tırı’na gelerek 30 dakikalık bir çekim yaptı. Burada koordinatör Faik Altun ve İslam Yaşar ile bir röportaj gerçekleştirildi. |
28.09.2010 |
Van, Hizmet TIR’ına hazır |
VANLILAR, 1 Ekim Cuma günü şehirlerine gelecek olan Bediüzzaman Tanıtım ve Hizmet Tır’ını heyecanla bekliyor. Gazetemizin Bediüzzaman Said Nursî’nin vefatının 50. yılı vesilesiyle hayata geçirdiği ve ‘’Bediüzzaman Türkiye yollarında’’ sloganıyla Edirne’den yola çıkan TIR Cuma namazı sonrası Beşyol mevkiinde Vanlılarla buluşacak. TIR’ın şehirlerine gelişi dolayısıyla hazırlıklar yapan Van Yeni Asya Temsilciliği ışık reklâm tabelalarını, bilboardları ve esnaf dükkânlarını Hizmet TIR’ının gelişini duyuran afişlerlerle donattı. Temsilcilik mahalli TV ve gazetelerle de irtiba geçerek, duyuru, haber ve reklâm yayınlarının yapılmasını sağladı. Öte yandan, Bediüzzaman Tanıtım ve Hizmet TIR’ı için basılan 5 bin adet el ilânı Cuma günü Van’ın bütün camilerinde dağıtılacak. |
28.09.2010 |
Temaslar olumlu, sonuç bekliyoruz |
İçişleri Bakanı Beşir Atalay, Erbil’deki temaslarının olumlu geçtiğini, ancak bölgeden daha fazla somut gelişmeler beklediklerini ifade etti. Atalay, terör konusunu Barzani ve diğer hükümet mensuplarıyla tüm boyutları ile görüştüklerini söyledi. Görüşmeler güzel geçti, somut adımlar bekliyoruz İçişleri Bakanı Beşir Atalay, Erbil’deki temaslarının olumlu geçtiğini, ancak bölgeden daha fazla somut gelişmeler beklediklerini ifade etti. Erbil’in Selahattin kasabasında gerçekleşen ve yaklaşık 4 saat süren Kuzey Irak Bölgesel Kürt Yönetimi Başkanı Mesud Barzani ile İçişleri Bakanı Beşir Atalay görüşmesinde, gündemi terör örgütü PKK’nın Türkiye ile Irak sınırındaki faaliyetleri oluştururken, uzatılan ateşkes ve ‘Demokratik Açılım’ süreci de özel olarak ele alındı. Görüşmede Irak Kürdistan Demokratik Partisi’nin (KDP) Genel Başkan Yardımcısı Neçirvan Barzani de hazır bulundu. Bakan Atalay daha sonra Bölgesel Başbakan Berham Salih ile bir araya geldi. Buradan beraberindeki heyetle Erbil Türk Başkonsolosluğuna geçen Bakan Atalay, yeni açılacak olan konsolosluğu gezerek bilgi aldı. Konsolosluk çıkışında Atalay, son zamanlarda Erbil’e yapılan ziyaretlerle bölge ile ilişkilerin artışına dikkat çekerek, ziyaretlerinin özel sebeplerinin terör konusu olduğunu söyledi. Bakan Atalay, terör konusunu Barzani ve diğer hükümet mensuplarıyla bütün boyutları ile görüştüklerini ifade etti. Bu konuda talepleri ilettiklerini belirten Atalay, şunları söyledi: “Ziyaretimiz bildiğiniz konu ve konularla ilgilidir. Bizim ziyaretimizin özel konusu bildiğiniz gibi daha çok terör sorunu ile ilgilidir. Bu konuyu bütün boyutları ile Sayın Barzani ile buradaki diğer hükümet mensupları ile görüşmüş olduk. Bu konuda bizim taleplerimiz var. Zaten yürüyen üçlü bir mekanizma var. Üçlü mekanizmada oluşmuş bir eylem planı var. Alınmış kararlar var onun uygulanması var. Bunun uygulanması ile ilgili arkadaşlarımızla geldik ve değerlendirmelerde bulunduk. Zaten Bağdat Büyükelçimiz zaman zaman buraya gelip görüşüyor. Onlarla oturup hangi konuda neler yapılıyor daha neler yapılmalı, beklentilerimiz neler onları değerlendirdik. Görüşmelerimizin hepsi olumlu geçti. Ama daha fazla somut gelişmeler beklediğimizi ifade ettik.” |
28.09.2010 |
Eylemsizlik devam etsin |
Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Ümit Boyner, terör örgütünün eylemsizlik kararına ilişkin, ‘’Umuyoruz ki eylemsizlik, artık mühletsiz bir şekilde kalıcı hale gelebilsin’’ dedi. Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Ümit Boyner, terör örgütünün eylemsizlik kararına ilişkin, ‘’Umuyoruz ki eylemsizlik, artık mühletsiz bir şekilde kalıcı hale gelebilsin’’ dedi. Boyner, Bursa Eskişehir Bilecik Kalkınma Ajansı (BEBKA) ziyareti öncesinde gazetecilerin sorularını cevapladı. Bir gazetecinin, ‘’Terör örgütünün eylemsizlik kararıyla ilgili görüşmeler var. Bunlarla ilgili neler söyleyeceksiniz?’’ sorusu üzerine Boyner, şunları kaydetti: ‘’Türkiye’nin her bir yerine gittiğimizde bunu duyuyoruz. Bu sorunun çözülmesi özellikle bazı bölgelerde yatırımın artması için, böylelikle istihdamın artması için çok önemli. Tamamıyla ekonomik perspektiften bakarsak, barışın kalıcı olması Türkiye’nin ekonomisi açısından ve Türkiye’de yaşayan herkes açısından çok önemli. O nedenle görüşmeleri takip ediyoruz. Umuyoruz ki eylemsizlik, artık mühletsiz bir şekilde kalıcı hale gelebilsin.’’ |
28.09.2010 |
Katliam soruşturuluyor |
Hakkari merkeze bağlı Geçitli köyü yakınlarında, bir minibüsün geçişi sırasında meydana gelen ve 9 kişinin ölümüne 4 kişinin de yaralanmasına sebep olan patlamayla ilgili soruşturmanın gizlilik içinde devam ettiği, fezlekenin henüz hazırlanmadığı belirtildi. Alınan bilgiye göre, Aydın Erol yönetimindeki minibüsün, 16 Eylülde Geçitli köyü yakınlarından geçişi sırasında meydana gelen patlamanın ardından Hakkari ve Van Cumhuriyet başsavcılıkları tarafından başlatılan soruşturma devam ediyor. Savcılık yetkilileri, bugün bazı basın yayın organlarında yer alan haberlerin gerçeği yansıtmadığını belirterek, patlamaya ilişkin soruşturmada herhangi bir fezlekenin hazırlanmadığını ve olayın bütün boyutları ile gizlilik içinde soruşturulduğunu bildirdi. Yetkililer, olayla ilgili hazırlanacak fezlekenin bir aydan daha fazla zaman alabileceğini kaydetti. 16 Eylülde, bir minibüsün, Geçitli köyü yakınlarından geçişi sırasında meydana gelen patlamada, 9 kişi yaşamını yitirmiş, 1’i bebek 4 kişi de yaralanmıştı. |
28.09.2010 |
Şırnak’ta mayın patladı: 2 yaralı |
Şirnak'in, Namaz Dağı bölgesinde terör örgütü tarafından mayın patlatılması sonucu 1 astsubay ile 1 uzman çavuş yaralandığı bildirildi. Genelkurmay Başkanlığı’nın resmi internet sitesinden yapılan açıklamada, “Şırnak ili merkez ilçesi Namaz Dağı bölgesinde güvenlik güçlerince icra edilen faaliyet esnasında, bölücü terör örgütü mensupları tarafından tuzaklanmış el yapımı mayının patlaması sonucu 1 astsubay ile 1 uzman çavuş yaralanmıştır. Yaralı personel, helikopterle sevk edildikleri Asker Hastanesi’nde tedavi altına alınmıştır.” denildi. |
28.09.2010 |
Küçükçekmece’de 5 araç kundaklandı |
Küçükçekmece’de aynı sokak içinde park halindeki 5 araç, kimliği belirsiz kişilerce kundaklandı. Olay, saat 01.30 sıralarında Kanarya Mahallesi Florya Caddesi Penguen Sokak’ta meydana geldi. İddiaya göre, kimliği belirlenemeyen iki kişi yanında getirdikleri benzin bidonu ile araçları ateşe verdi. Vatandaşların olayı kısa sürede fark etmesiyle araçlar yanmaktan kurtarıldı. Kendi imkânları ile araçları söndüren vatandaşlar, sokak lambalarının yanmaması sebebiyle bu tür olayların yaşandığını iddia etti. |
28.09.2010 |
Meclis'in çiçekleri, ‘akıllı saksılar’la kurumayacak |
TBMM’ye, toprak sıcaklığını kontrol ederek bitkinin su ihtiyacını karşılayan “akıllı saksılardan” alındı. CHP Kırklareli Milletvekili Turgut Dibek’in, 23. Dönem 4. Yasama Yılı Faaliyet Raporunda Park ve Bahçeler Müdürlüğü faaliyetleri arasında ‘’akıllı saksılar ithal edildiği’’ nin yer aldığını belirterek, buna ilişkin sorular yönelttiği önergesine, TBMM Başkanvekili Nevzat Pakdil yazılı cevap verdi. Pakdil, değişik boyutlarda 30 adet saksının, Park ve Bahçeler Müdürlüğünün talebi doğrultusunda, Satınalma Müdürlüğü tarafından bir firmadan 4 bin 495 lira 80 kuruş karşılığında satın alındığını bildirdi. Pakdil, bu saksıların iç mekânlarda yaygın olarak kullanılıp kullanılmayacağına saksılardan elde edilecek verim belirlendikten sonra karar verileceğini vurguladı. |
28.09.2010 |
Preveze Deniz Zaferi'nin 472. yıl dönümü kutlandı |
Preveze Deniz Zaferi’nin 472. yıl dönümü ve Deniz Kuvvetleri Günü, İstanbul’da törenle kutlandı. Beşiktaş’taki Barbaros Hayrettin Paşa Anıtı önünde gerçekleştirile tören, Kuzey Deniz Saha Komutanı Koramiral Mehmet Otuzbiroğlu ve beraberindekilerin anıta çelenk koyması, saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Günün anlam ve önemi dolayısıyla Binbaşı Adem Eriç’in yaptığı konuşmanın ardından Koramiral Otuzbiroğlu anıt özel defterini imzaladı. Daha sonra, Koramiral Otuzbiroğlu ve beraberindekiler, anıtın bulunduğu meydanda yer alan Barbaros Hayrettin Paşa Türbesi’ni de ziyaret etti. Törene, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Işık Koşaner ile Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Eşref Uğur Yiğit de mesaj gönderdi. |
28.09.2010 |