Güncel |
Kastamonu’daki metafizik sır |
BAŞTA DA dediğimiz gibi Kastamonu, Bediüzzaman ve Risâle-i Nur adına önemli bir Nur menzili... Burada Üstad’ın kalmış olduğu ve şu anda baştan sona restore edilmiş evine gittik. Evinin penceresinden apaçık bir kale manzarası görünmekteydi. Hemen karşısında kendisini 7 gün 24 saat göz hapsine alan karakolun ise yerinde yeller esiyor, yıkılmış toprak olmuş, şimdi arabalar park edilmiş... Üstad’ın mütevazi evi ise bir Nur menzili olarak dimdik ayakta duruyor. Bu da ona zulmetmek isteyenlerin akibetlerine ilginç bir işaret gibi... Biz de Üstad’ın kimbilir kaç defa dışarıya baktığı pencereden kaleye bakıyoruz. Sonra ise muhkem Kastamonu Kalesine tırmanıyoruz. Burada bizi enteresan bir manzara karşılıyor. Kalenin en yüksek noktasından şehre baktığımızda ilk anda binlerce yapı arasında hemen Üstad’ın mütevazi evi göze çarpıyor. Adeta ben buradayım diyor. Önüne tek bir başka yapı bile girmiyor ve kaleden evin manzarasını kapatmıyor. Bu durum da Üstad’ın ayak bastığı mekânlar arasındaki manevî ve metafizik irtibatı hissettiriyor. Üstad’ın Karadağ’a gittiği yol ve talebesi Mehmet Feyzi Efendi’nin mezarları da kalenin etrafında yer alıyor. Mehmet Feyzi Efendi de Kastamonu’da çok sevilen ve hürmet gösterilen bir âlim... Bu sebeple Kastamonulular kendisinin hizmetkârlığını yaptığı Bediüzzaman Said Nursî’ye de büyük hürmet ve muhabbet besliyorlar... Kastamonu hakkında söylenecek şüphesiz çok şey var. Ancak Bediüzzaman Tanıtım ve Hizmet Tırı’nın da alması gereken binlerce kilometrelik yolu var... Öğleden sonra sona eren programın ardından Bediüzzaman Tanıtım ve Hizmet Tırı park edildiği alandan çekilmezken, bütün gün ve gece boyunca da Kastamonu’nun en merkezi yerinde gelen, geçen herkesin görebileceği şekilde durmaya devam etti. Kastamonu’daki bu konaklamanın ardından tıpkı 1943’te Bediüzzaman’ın da aynı güzergâhta yola koyulduğu gibi, Cumartesi günü geniş katılımlı programlar düzenlenmesi maksadıyla Bediüzzaman Tanıtım ve Hizmet Tırı da Ankara’ya doğru yola çıktı. |
26.09.2010 |