Güncel |
Stratfor: Din ve kültür bağı Türkiye’nin avantajı |
MERKEZİ ABD’de bulunan düşünce kuruluşu STRATFOR, kültürel ve dinî ilişkilerini kullanmasının Türkiye’nin Balkanlar’daki elini güçlendirdiğini belirterek, ‘’AK Parti’nin Balkanlar’da Müslüman nüfus üzerindeki etkisini sağlamlaştırmak ile kendisini tüm taraflar için adil bir arabulucu olarak sunmak arasındaki ince çizgide yürümek zorunda olduğu’’ değerlendirmesini yaptı. STRATFOR’un 1 Eylül 2010 tarihli internet sayfasında, “Türkiye’nin Batı Balkanlar’daki Nüfuzunun Değerlendirilmesi’’ başlıklı bir analiz yer aldı. Bosna-Hersek’in etnik grupları ve Batı Balkan ülkeleri arasında gerilim sürerken, Ankara’nın arabulucu rolüne bürünerek bölgede siyasi nüfuz kazanma şansı yakaladığı görüşünün dile getirildiği analizde, “Böylece Türkiye’nin hem bölgede Osmanlı İmparatorluğu döneminden kalma varlığını yeniden tesis edeceği, hem de bölgedeki çatışmaların çözümü konusunda baş arabulucu olmaya soyunarak Avrupa ile ilişkisi adına faydalı bir şey yapmış olacağı’’ yorumu yapıldı. Analizde şu değerlendirmelerde bulunuldu: ‘’Kültürel ve dini ilişkilerini kullanması Türkiye’nin Balkanlar’daki elini güçlendirdi. Ancak AK Parti Batıda yarattığı imajın farkında. Batı, Ankara’nın Batıyı kaybetme pahasına İslam dünyasına yakınlaştığını hissettiren Ortadoğu’daki son olaylarla (Gazze filo olayı gibi) Türkiye’nin laikliğe sadakatinden şüphe duymaya başladı. AK Parti ayrıca ülke içinde -Türkiye’nin komşularının ülkeyi neo-Osmanlı ve pan-İslamcı olarak görmelerinden rahatsız olan- orduya bağlı laik yapılarla mücadelesini de sürdürüyor. Bu yüzden AK Parti Balkanlar’daki Müslüman nüfus üzerindeki etkisini sağlamlaştırmak ile kendisini tüm taraflar için adil bir arabulucu olarak sunmak arasındaki ince çizgide yürümek zorunda. Bu arada yurt dışındaki imajına da dikkat etmeli.’’ |
07.09.2010 |