İlk açıktan İslâm’a dâvet denemesi |
HZ. Ebu Bekir gözlerini açtı ve “Resulullah ne yapıyor, ne haldedir?” diye sordu. Annesi: “Vallahi arkadaşın hakkında hiçbir bilgim yok!” dedi. Hz. Ebu Bekir: “Hattab’ın kızı Ümmü Cemil’e git, Resulullah’ı ondan sor!” dedi. Hz. Ebu Bekir’in annesi Ümmü’l-Hayr kalkıp Ümmü Cemil’e gitti ve “Ebu Bekir senden Abdullah oğlu Muhammed’i (a.s.m.) soruyor?” dedi. Ümmü Cemil: “Benim ne Abdullah’ın oğlu Muhammed (a.s.m.), ne de Ebu Bekir hakkında bir bilgim var! İstersen seninle birlikte geleyim?” dedi. Ümmü’l-Hayr “Olur!” dedi. Sonra kalktılar Hz. Ebu Bekir’in yanına gittiler. Ümmü Cemil: “Sana bunu reva gören bir kavim, muhakkak azgın ve sapkındır. Allah’tan dileğim, onlardan öcünü almasıdır!” dedi. Hz. Ebu Bekir, Ümmü Cemil’e: “Resulullah ne yapıyor, ne haldedir?” diye sordu. Ümmü Cemil: “Selâmettedir, iyidir!” dedi. Hz. Ebu Bekir: “Şimdi nerededir O?” diye sordu. Ümmü Cemil: “Erkam’ın evindedir!” dedi. Hz. Ebu Bekir: “Vallahi Resulullah’ı gidip görmedikçe ne yemek yerim, ne de bir şey içerim!” dedi. Annesi: “Sen şimdi bize biraz mühlet ver, herkes uykuya dalsın!” dedi. Halk uyuyup ortalık sessizleşince Hz. Ebu Bekir, annesine ve Ümmü Cemil’e dayanarak, yavaş yavaş Resul-i Ekrem’in yanına vardı, sarıldı, öptü. Orada bulunan Müslümanlarla teker teker kucaklaştı. Hz. Ebu Bekir’in bu hali Peygamber Efendimizi son derece üzmüştü. Hz. Ebu Bekir: “Ya Resulullah! Babam, anam sana feda olsun! O azgın, sapkın adamın, yüzümü gözümü yerlere sürtüp bilinmez hale getirmesinden başka benim bir üzüntüm yok. Bu yanımdaki de beni dünyaya getiren annem Selma’dır! Sen mübarek bir Zatsın! Onun hakkında Allah’a duâ et. Umulur ki, Allah onu, Cehennem ateşinden, Senin hürmetine, kurtarır!” dedi. Bunun üzerine Resul-i Ekrem (a.s.m.) Efendimiz, Ümmü’l-Hayr Selma’nın Müslüman olması için Allah’a yalvardı. Resulullah’ın duâsı kabul olundu. Ümmü’l-Hayr hidayete erdi ve ilk Müslümanlar arasına girdi.
AHMET ÖZDEMİR |
30.08.2010 |