Güncel |
Eller taşa değil, Sevgiye uzanıyor |
ADANA Valisi İlhan Atış, şehrin göç alan mahallelerinde yaşayan çocukların topluma kazandırılması amacıyla ‘’Sevgiye Uzanan Eller’’ sloganıyla düzenledikleri projede hedeflenen 5 bin çocuğa ulaşıldığını bildirdi. Artık taş atmıyorlar Vali Atış, Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinden göçle gelen ailelerin çocuklarına yönelik olarak 2010 Mart ayında başlatılan ve 3’er aylık dönemler halinde toplam 6 aydır devam eden projeyle çocukların artık ellerini taşa değil sevgiye uzattığını söyledi. Projenin pilot bölgesi olarak, göçle gelenlerin yoğunlukta olduğu Şakirpaşa Mahallesi’nin seçildiğini hatırlatan Atış, bu proje kapsamında 30’dan fazla faaliyet düzenlediklerini, çoğunluğu sportif amaçlı kurslarla her çocuğu ilgi alanına göre eğittiklerini, bu sayede suç ortamlarından uzak tutmayı başardıklarını bildirdi. Proje kapsamında çocukları basketboldan voleybola, hentboldan masa tenisine kadar çok çeşitli branşlarda eğitime tabi tuttuklarını anlatan Vali Atış, bu faaliyetlere katılan çocukların gözlerindeki ışıltı ve sevgiyi görmenin mutluluğunu yaşadıklarını kaydetti. Atış, projeyle amaçlarının 5 bin çocuğa ulaşmak olduğunu, bu hedefi de yakaladıklarını belirterek, ‘’Hatta, her çocuk birden fazla etkinliğe katıldığından tüm branşlarımızda eğitim verdiğimiz çocuk sayısının 10 bine yaklaştığını söyleyebiliriz’’ dedi. ANNELER MEMNUN
Vali Atış, çocukların yanı sıra ailelerinden de bu konuda olumlu tepkiler aldıklarını ifade ederek, şöyle devam etti: ‘’Özellikle annelerden büyük destek gördük. Anneler, çocuklarının bu etkinliklere katılmasında önemli bir yönlendirici unsur oldular. Kendilerine teşekkür ediyoruz. Ne yapıyorsak, bu güzel çocuklarımızın geleceği için yapıyoruz. Amacımız, günahsız, her şeyden habersiz çocuklarımızı istismardan korumak, topluma kazandırmaktır. Anneler de bizim bu niyetimizi anlıyorlar, biliyor ve güveniyorlar.’’ Vali Atış, bu çocuklar eğitildiği sürece aralarından iyi birer bürokrat, iyi gazeteci, iyi iş adamı gibi her meslek grubundan ülkesine ve milletine yararlı gençler yetişeceğine inandığını, bu projeye verdikleri önemin de bu inançtan kaynaklandığını kaydetti. Polise taş atmakla simgeleştirilen bu çocukları sadece yasa dışı olaylardan değil, her türlü kötülükten ve kötü alışkanlıklardan uzak tutmaya çalıştıklarını ifade eden Atış, ‘’Biz çocuklarımızın tüm gayrı kanuni işlere karışmasını engellemeye çalışıyoruz. Bu uyuşturucudan, fuhşa ve taş atmaya kadar her şeyi kapsıyor. Bunu da başardığımızı görüyorum. Uyuşturucu kullanan çocuk kendisi geliyor ‘ben uyuşturucu kullanıyorum Vali amca bana yardım edin’ diyor. Bu müthiş bir şey’’ dedi. |
29.08.2010 |
Moldova’da seçmeli din derslerine izin |
MOLDOVA hükümeti yeni eğitim yılında isteğe bağlı din öğretimi yapılmasına izin verdi. Bakanlar kurulu kararıyla müfredata seçmeli din dersleri de eklenecek. Din dersleri ortaokul ve liselerde velilerinin iznini alan öğrencilere verilecek. Din dersi kitaplarının 1 Eylül’e kadar basılması planlanıyor. |
29.08.2010 |
“Bediüzzaman Hizmet Tır”ı Bekleniyor |
RİSÂLE-İ Nur’u ve Bediüzzaman Said Nursî Hazretlerini geniş kesimlere tanıtmak hedefiyle yola çıkacak olan “Bediüzzaman Hizmet Tır’ı” mahalli basında geniş yankı buluyor. Mahalli basında hizmet tırı Çorum Hâkimiyet gazetesi “Bediüzzaman Çorum’a geliyor” başlıklı haberiyle okuyucularına, Bediüzzaman Tırı’nın şehirlerine geleceği müjdesini verdi. Yeni Asya A.Ş. tarafından organize edilecek olan “Bediüzzaman Hizmet TIR”ı projesi 17 Eylül’de start alacak. 17 Ekim’e kadar Türkiye’yi dolaşmayı hedefleyen Bediüzzaman Tırı’nın geçtiği güzergâhlara, insanların yoğun ilgi göstermesi bekleniyor. Risâle-i Nur’u ve Bediüzzaman Said Nursî’yi geniş kesimlere mâl etmeyi ve tanıtmayı hedefleyen Tır, 17 Eylül’de Edirne’den yola çıkacak. Edirne’den Urfa’ya, Ankara’dan Trabzon’a, İzmir’den Mardin’e 5 ayrı bölgede yol kat edecek Hizmet Tır’ı 30 ayrı şehirde konaklayacak. İllerden gelen talepler doğrultusunda belirlenen şehirlere giden Hizmet Tır’ında, yazarların imzâ günleri, seminerler gibi sosyal faaliyetler yer alacak. |
29.08.2010 |
Başörtüsünü malzeme yapmayın |
SAKARYA Adalet Girişimi Başörtüsü Platformu, başörtüsünün referandumda malzeme yapılmasına tepki gösterdi. Platform üyeleri, Adapazarı Kültür Merkezi önünde 259. başörtüsü eylemini gerçekleştirdi. Plotfarm adına hazırlanan bildiriyi Abdülkadir Dinç okudu. Dinç, referandum tartışmalarında, hiçbir çözümün getirilmediği başörtüsü sorununun suistimal edilmesinin doğru olmadığını belirtti. Dini vecibeleri hedef alan bir yasak koymaya kimsenin hakkı olmadığını ifade eden Dinç, şunları kaydetti: “Halka din biçmeye kimse yeltenmesin. Kimin, nerede, nasıl başörtüsü takacağına hiçbir beşeri otorite karar veremez. Kaldı ki yasal dayanağı olmadığı halde geçmişte çözüm adına yapılan düzenlemeyi Anayasa Mahkemesi’ne götürerek iptalini sağlayan yasakçı zihniyeti, siyasallaşan yargıyı unutmuyoruz. Propaganda sürecinde, faydasız bir politika ve büyük bir ikiyüzlülükle halka yalakalık yapılmasını da ibretle izliyoruz.”
Kemal Kılıçdaroğlu’nu samimiyete dâvet ettiler
Özgür-Der İzmir Şubesi üyeleri, CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun başörtüsü meselesinin çözeceği yönündeki sözlerini inandırıcı bulmadıklarını belirtti. Bu sözlerin halk oylaması kaygısından kaynaklandığını savunan şube üyeleri, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin başörtüsü takan öğrencilere hâlâ indirimli ulaşım kartı vermediğini anımsatarak, bu durumun düzeltilmesini istedi. |
29.08.2010 |
Mevsimlik çalışan işçiler yerleşik hayata geçecek |
ÇALIŞMA ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçer, gezici tarım işçilerinin çalışma ve sosyal hayatlarının iyileştirilmesi amacıyla proje yürüttüklerini bildirdi. Mevsimlik Gezici Tarım İşçilerinin Çalışma ve Sosyal Hayatlarının İyileştirilmesi Projesi (METİP) çalışmalarını yerinde denetlemek için Ankara’nın Polatlı ilçesine gelen Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçer, Sarıoba köyündeki gezici mevsimlik işçileri ziyaret etti. İşçilerle sohbet eden Dinçer, işçilerin seyahat, sağlık, eğitim ve hayat kalitesi gibi problemlerinin olduğunu ifade etti. Bakan Dinçer, “Biz bu sene sizin kendi illerinizde kendi işlerinize sahip olarak yaşayacağınız bir fırsatı oluşturamıyoruz. Bu uzun vadede çözeceğimiz bir sorun ama en azından buraya çalışmaya gelmişken burada hayat şartlarınızı iyileştirecek bir proje için çalıştık. METİP bizim ilk denememiz olacak” dedi. Şu ana kadar 20 vilayette bu sorunu çözmek için çalışma başlattıklarını belirten Bakan Dinçer, “METİPiçin 90 milyon TL para harcayacağız. Şu ana kadar 36 milyon lira para tahsis ettik. Polatlı İlçesinin Sarıoba köyü içinde 1,5 milyon lira kaynak tahsis ettik.” |
29.08.2010 |
Referandumda TC kimlik numarasına çözüm |
Yüksek Seçim Kurulu nüfus idarelerinden alınacak, seçmenin Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarasını da taşıyan mühürlü ve imzalı nüfus kayıt örneğinin aslını sandık kurulu başkanlarına, kimlik belgesiyle ibraz etmesi halinde referandumda oy kullanabilmesine karar verdi. YÜKSEK Seçim Kurulu (YSK), nüfus idarelerinden alınacak, seçmenin Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarasını da taşıyan mühürlü ve imzalı nüfus kayıt örneğinin aslını sandık kurulu başkanlarına, kimlik belgesiyle ibraz etmesi halinde referandumda oy kullanabilmesine karar verdi. YSK, AKP Genel Başkan Yardımcısı Haluk İpek’in, Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası bulunmayan nüfus cüzdanı, sürücü belgesi, askerlik belgesi, evlenme cüzdanı gibi kimlik belgelerine sahip çok sayıda kişinin referandumda oy kullanabilmesi için yaptığı başvuruyu karara bağladı. Resmi Gazete’de yayımlanan karara göre, seçmenlerin oy kullanma haklarından yoksun kalmamaları için, nüfus idarelerinden alınacak, seçmenlerin Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarasını da taşıyan mühürlü ve imzalı nüfus kayıt örneğinin aslını Sandık Kurulu Başkanlarına, Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası olmayan nüfus cüzdanı, resmi daireler veya iktisadi devlet teşekküllerince verilen soğuk damgalı kimlik kartı, pasaport, evlenme cüzdanı, askerlik belgesi, sürücü belgesi, avukatlık kimlik belgesi gibi belgelerle birlikte ibraz etmesi halinde oylarını kullanabilmeleri mümkün olacak.YSK Başkanı Ali Em ise karara ilişkin ‘’karşı oy’’ kullandı. |
29.08.2010 |
Kavaf: Anayasa mutlaka sivilleşmeli |
DEVLET Bakanı Selma Aliye Kavaf, Türkiye’nin mevcut anayasasıyla devam etmesinin mümkün olmadığını, anayasanın mutlaka sivilleşmesi gerektiğini söyledi. Bakan Kavaf, Denizli’nin Baklan ilçesinde 1990 yılında Siirt’in Pervari Ekindüzü Karakolu’nda şehit düşen Hasan Karateke’nin ailesini ziyaret etti. Burada şehidin ailesiyle sohbet eden Kavaf, daha sonra bir kahvehanede vatandaşlara hitap etti. Anayasaların vatandaşla devletin ilişkisini düzenleyen hukuki metinler olduğunu anlatan Kavaf, şunları söyledi: “Türkiye’de Osmanlı İmparatorluğu döneminden bu yana 5 kez anayasa yapılmış. Şu anda kullanılan anayasa, bir askeri ihtilalinin sonucunda, vatandaşı kendine karşı tehdit olarak gördüğü için kendisini korumak amacıyla devletin kurumlarını ve bürokrasiyi topluma ve siyaset kurumuna amir kılan, hükmettiren bir anayasa. 90’lı yıllardan itibaren Türkiye’deki bütün sivil toplum örgütleri, TOBB, TÜSİAD, diğerleri, bütün siyasi partiler Türkiye’nin sivil bir anayasası olması konusundan hemfikirler. Ancak buyurun gelin yapalım dediğimiz vakit hepsi bir tarafa çekiyorlar. Artık Türkiye’nin bu anayasayla devam etmesi mümkün değil. Mutlaka anayasanın sivilleşmesi gerekir.” |
29.08.2010 |
Hüsamettin Cindoruk: Etraf angaryaya döndü |
DEMOKRAT Parti (DP) Genel Başkanı Hüsamettin Cindoruk, Referandum süreci yaklaştıkça meydanlardaki üslubun sertleştiğine ve terbiye sınırlarının aşıldığına dikkat çekerek, “Bir sürü sorun varken, angaryaya döndü her taraf” dedi. Cindoruk, 12 Eylül’de yapılacak referandum çalışmaları kapsamında Gaziantep’te Türkiye Kamu-Sen’e bağlı sendika temsilcileri ile bir araya geldi. Referandum süreci yaklaştıkça meydanlardaki üslubun sertleştiğine ve terbiye sınırlarının aşıldığına dikkat çeken Cindoruk, “Referandum sürecinde meydanlar çirkinleşti. Meydanlarda küfürler, argo konuşmalar arttıkça artıyor. Bir sürü sorun varken, angaryaya döndü her taraf. İçi boş sözler ve hakaretler aldı başını gidiyor. Olay çığırından çıktı. Vatandaşlarımız bunlara çok dikkat etsin. Ülkemizin meydanlarını angarya alanlarına çevirenlere cevabını versin” diye konuştu. |
29.08.2010 |
Bahçeli: Paket için Meclisteki partilerin görüşü alınmadı |
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Anayasa değişiklik paketinin Meclis’teki siyasi partilerin görüşü alınmadan TBMM’ye getirildiğini savundu. MHP lideri Bahçeli, Etimesgut Belediyesi’nce düzenlenen iftar yemeğine katıldı. Yemek sonrasında konuşan Bahçeli, 12 Eylül’de yapılacak olan anayasa değişikliği referandumunda gizli niyetlerin üstünün çarşafla örtüldüğünü iddia etti. Bahçeli, ‘’Onun içerisine bu çarşafı kabullenmek için de bazı maddeler serpiştirilmiş’’ dedi. Devlet Bahçeli, siyasi partilerin 21. yüzyılın gereklerine uygun şekilde 1982 Anayasası’nın değiştirilmesini istediğini belirterek, AKP tarafından hazırlanan Anayasa değişiklik paketinin, meclisteki siyasi partilerin görüşü alınmadan TBMM’ye getirildiğini söyledi. |
29.08.2010 |
Kurtulmuş: Birileri meydanlara inip çalışmamızı istemiyor |
SAADET Partisi Genel Başkanı Numan Kurtulmuş, anayasa değişikliklerine ilişkin 12 Eylülde yapılacak halk oylamasında ‘’Evet’’ oyu kullanacakları için son günlerde bazı sıkıntılar yaşadıklarını belirterek, ‘’Birileri meydanlara inip çalışmamızı istemiyor’’ dedi. Kurtulmuş, bazı gazete, dergi ve internet sitelerinden 60 yazar, bazı ajans ve televizyonların haber müdürleri ve istihbarat şefleri ile Zeytinburnu’ndaki ‘’Sur Restoran’’da bir araya geldi. Partisinin son günlerde yaşadığı sıkıntıların referandumda ‘’Evet’’ oyu kullanacak olmalarından kaynaklandığını ileri süren Kurtulmuş, ‘’Evet kararı, bazı kesimleri rahatsız etti. Birileri meydanlara inip çalışmamızı istemiyor’’ diye konuştu. Kurtulmuş, anayasada yapılan değişiklerin yetersiz olmasına rağmen geçmişe göre çok daha ileri bir düzeyde olması nedeniyle referandumda ‘’Evet’’ diyeceklerini açıkladı. |
29.08.2010 |
Genel seçimin tarihi değişiyor mu? |
Devlet Bakanı Ali Babacan ile AKP Milletvekili Mevlüt Çavuşoğlu, 2011’in Temmuz ayında yapılacak seçimlerin birkaç ay evvele alınmasının tartışıldığını söyledi. AKP'liler erken seçimin söz konusu olmadığını, ancak Temmuz ayındaki muhtemel sıcak havanın göz önüne alındığını belirti. Seçim tarihi öne alınabilir Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, 2011 yılında yapılacak genel seçim tarihinin 1-2 ay öne alınabileceğini söyledi. AKP İstanbul İl Teşkilâtı’nın Bakırköy’deki Wow Otel’de küçük ve orta büyüklükteki işletmelerin temsilcilerine (KOBİ) verdiği iftar yemeğine Bakan Babacan da katıldı. Babacan, burada yaptığı konuşmada, ekonomik istikrarın sağlanması ve refah seviyesinin yükselmesi için siyasî istikrarın çok önemli olduğunu ifade ederek, şunları kaydetti: “Ülkedeki demokrasinin kalitesi çok önemli. Afrika’da kendine o kadar çok ‘demokratik cumhuriyet’ diyen ülke var ki… Bu ülkeler cunta zamanından kalma sistemlerle yönetiliyor. Demokrasi demokrasi demekle o ülkeye demokrasi gelmiyor. Köklü reformlar yapmak gerekiyor. Bakın, 2003’ten 2007 yılına kadar Türkiye çok önemli mesafeler kat etti; ama ne oldu? 2007’de büyüme hızı yavaşladı. 2008 yılında ise durma tamamen durdu. 2007’de e-muhtıra yaşandı. Tüm dünya Türkiye’yi övgüyle anarken, askerî muhtıra, büyüme hızını azalttı. 2008 yılında ise AK Parti’ye kapatma dâvâsı açıldı ve ekonomideki yavaşlama hız kazandı.” 2011 yılında yapılacak genel seçimlerden de bahseden Babacan, seçim tarihinin 1-2 ay öne alınabileceğini belirtti.
ÇAVUŞOĞLU: SICAKLARDAN DOLAYI BİR AY ÖNE ALINABİLİR Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi (AKPM) Başkanı Mevlüt Çavuşoğlu, 2011 genel seçimlerinin temmuz ayında yapılacağını hatırlatarak, ‘Erken Seçim söz konusu değil ama sıcaklar göz önüne alınarak belki bir ay öne alınabilir’ dedi. Çavuşoğlu, Antalya’nın Alanya ilçesinde Cuma Pazarı’nı gezdikten sonra referandum sürecini değerlendirdi. Sıcak hava sebebiyle referandum çalışmalarının zorlu geçtiğine değinen Çavuşoğlu, genel seçimin temmuz ayında yapılacağına değinerek, şöyle konuştu: “Milletvekili olarak sıcak havada dolaşmaya alıştık ama gerçekten sıcakta vatandaşımız da çok yoruluyor. Geçenlerde bir bakanımızın açıklaması vardı, ‘Belki bir ay öne alınabilir’ diye. Yani erken Seçim söz konusu değil ama sıcaklar göz önüne alınarak belki bir ay öne alınabilir. Tabiî bunun kararını ben verecek değilim. Özellikle Antalya bölgesindeki Seçim çalışmaları için bir ay öne alınırsa biz seviniriz. Hem vatandaşımız daha rahat ortamda bizi dinler hem de biz daha rahat ortamda yapacaklarımızı ve yapmak istediklerimizi vatandaşlarımıza anlatırız. Seçimlerin bir ay önceye alınmasıyla ilgili görüşlerimizi sizin aracılığınızla söylüyorum. Ama öyle düşünüyorum ki bir ay öne alınmasının bir mahsuru yok. Buna herhalde ‘Erken Seçim yaptı, kaçtı gitti’ diyecek de yoktur." |
29.08.2010 |
Ayrım yapmadan herkesin yardımına koşan milletiz |
Cumhurbaşkani Abdullah Gül, Kızılay’ın bugün sadece Türkiye’de değil dünya ülkelerinde nerede yardıma ihtiyaç varsa orada bulunduğunu anlatarak, Ddil, din, ırk ayrımı yapmadan herkesin yardımına koşan milletiz” dedi. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Kayseri’de hayırsever iş adamı Süleyman Çetinsaya tarafından yaptırılan Türk kızılayı Kayseri Kan Bağış Merkezi’nin açılışını yaptı. Açılışta konuşan Gül, kan merkezinin hizmete açılmasında emeği geçenlere teşekkür etti. Pakistan’daki sel felâketine değinen Cumhurbaşkanı Gül, konuşmasını şöyle sürdür: “Kızılay Pakistan’dan Haiti’ye kadar dünya genelinde ihtiyaç sahibi olanlara el uzatıyor. Kızılay’a herkesin el uzatması ve yardımcı olması gerekir. Bu da gerçekleşiyor. Pakistan’da yapılan hizmeti unutmuyorlar. Biz dil, din, ırk ayrımı yapmadın herkesin yardımına koşan milletiz. Vaktiyle Pakistanlı insanlar da bize yardıma geldi. O zaman Pakistan, Bangladeş, Hindistan bir bütündü ve Türkiye’ye kurtuluş savaşı mücadelesinde yardımlar geldi. Türkleri seven nadir ve az halklardan birisi Pakistan’dır. Bu dönemde yapılan katkı ve destekler orada ayrı yankı yapıyor.” Konuşmanın ardından Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Kızılay Kan Merkezini yaptıran iş adamı Süleyman Çetinsaya ile iş adamı Hacı Boydak’a plaket verdi. Daha sonra merkezin açılışı Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından yapıldı. |
29.08.2010 |
Avcı "Ergenekon"da dâvâsında dinlenecek mi? |
Birinci ‘’Ergenekon’’ dâvâsında mahkeme, merkeze alınan Emniyet Müdürü Hanefi Avcı’nın Danıştay saldırısıyla ilgili şahit olarak dinlenilmesine karar verdi. İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesince, Silivri Ceza ve İnfaz Kurumları Yerleşkesindeki salonda görülen duruşmada savcı Pekgüzel, yazdığı kitaptaki Danıştay saldırısıyla ilgili iddialara ilişkin Eskişehir Emniyet Müdürü Avcı’nın şahit olarak dinlenilmesi talebinde bulundu. Mahkeme heyeti, Danıştay olayıyla ilgili bütün şahitler dinlendikten sonra Avcı’nın dinlenilmesi hususunda karar verilmesine hükmetti. Tutuklu sanıklardan Tekin Irşi’nin tahliyesine karar vererek, hakkında yurt dışına çıkış yasağı koyan mahkeme heyeti, diğer tutuklu sanıkların tahliye taleplerini reddetti. Mahkeme heyeti, Danıştay saldırısıyla ilgili dâvâ dosyasının ayrılması yönündeki taleplerin reddine hükmetti. Mahkeme heyeti, Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel’in talebine ilişkin, Eskişehir Emniyet Müdürü Hanefi Avcı’nın yanı sıra Mustafa Ülven, Faruk Güler ve Ali Satı’nın, Danıştay olayıyla ilgili bütün şahitler dinlendikten sonra şahit olarak dinlenilmesi hususunda karar verilmesine hükmetti. Duruşma 20 Eylül Pazartesi gününe ertelendi. |
29.08.2010 |
TOBB’un yapısı değiştirilsin |
Makıne Tanıtım Grubu (MTG) Başkanı Adnan Dalgakıran, TOBB’un yapısının aşamalı bir şekilde değiştirilerek sembolik bir teşkilata dönüştürülmesi gerektiğini savunarak, ‘’TOBB iş dünyasındaki gerçek STK’ların gelişmesini engelliyor’’ dedi. Dalgakıran, yaptığı yazılı açıklamada, TOBB’un yapısını eleştirerek, ‘’TOBB, iş dünyasındaki gerçek STK’ların gelişmesini engelleyen bir ‘Kült’tür. Yapının içerisinde Carrefour da var, bakkallar da, ihracatçılar da var, ithalatçılar da. Ve bu kesimlerin hepsinin menfaatleri birbirinden farklı. Peki bu konularda yaşanan sorunlarda TOBB ne diyor? Böyle bir şey olamaz’’ ifadelerini kullandı. TOBB ile ilgili bir çalışma başlattıklarını ve yakın zaman içerisinde bu çalışmayı sanayi odası toplantılarında dile getirmeye başlayacaklarını ifade eden Adnan Dalgakıran, konuyu Sanayi Bakanlığı’na da sunduklarını belirtti. Dalgakıran, ‘’TOBB’un yapısını değiştirerek, sembolik bir teşkilâta dönüştürelim. Ve Türkiye’de sadece birkaç şeyi savunabilsin. Örneğin hukuk sistemi ve demokrasi gibi. TOBB’u büyük paraların üzerine oturabilir bir yapıdan çıkarmamız lazım’’ dedi. KOBİ kuruluşları ile büyük kuruluşların menfaatlerinin birbirinden farklı olduğuna dikkat çeken Adnan Dalgakıran, ortak menfaatlerin oluşacağı grupların oluşturulması gerektiğini belirtti. |
29.08.2010 |
Bakan Çağlayan bugün Türkmenistan'a gidecek |
Devlet Bakanı Zafer Çağlayan bugün Türkmenistan’ın başşehri Aşkabat’a gidecek. Devlet Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, Devlet Bakanı Çağlayan’ın, ‘’II. Türk İhraç Ürünleri Fuarı’’nın açılışını yapmak ve ‘’Türk-Türkmen İş Konseyi II. Ortak Toplantısı’’na katılmak üzere 29-30 Ağustos tarihlerinde Türkmenistan’ın başkenti Aşkabat’a gideceği bildirildi. Açıklamaya göre, Çağlayan’a Türkmenistan ziyaretinde, mobilya, gıda, kozmetik, tarım, mutfak ve yapı sektörlerinde faaliyet gösteren işadamlarının da bulunduğu 100 kişilik heyet eşlik edecek. Program çerçevesinde 30 Ağustos Pazartesi günü II. Türk İhraç Ürünleri Fuarı’nın açılışını gerçekleştirecek olan Çağlayan, fuar ile eş zamanlı olarak Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) tarafından organize edilen Türk-Türkmen İş Konseyi’nin İkinci Ortak Toplantısı’na katılacak. Bakan Çağlayan, İş Konseyi Toplantısı’nın ardından Türkmenistan’da yerleşik Türk iş adamlarıyla bir araya gelecek. |
29.08.2010 |
Bazı il sağlık müdürlüklerine atama |
Balikesİr ve Antalya Sağlık Müdürlüklerine atama yapıldı. Resmî Gazete’de yayımlanan atama kararlarına göre, Balıkesir Sağlık Müdürlüğüne, Nevşehir Sağlık Müdürü Dr. Hasan Yılmaz, Antalya Sağlık Müdürlüğüne Çorum Sağlık Müdürü Dr. Adem Bilgin atandı. Van Çevre ve Orman Müdürü Hüseyin Avcil de başka bir göreve atanmak üzere bu görevinden alındı. |
29.08.2010 |
Üstün yetenekli çocuklar için el kitabı |
‘’1. Türkiye Çocuk Hakları Kongresi’’ kapsamında, üstün yetenekli çocukların haklarını anlatan bir el kitabı hazırlanıyor. Çocuk Vakfından yapılan açıklamaya göre, üstün yetenekli çocukların anne, baba ve öğretmenlerine rehber olması düşünülen kitap, 26-28 Kasım tarihleri arasında düzenlenecek kongre öncesinde hazır hale getirilecek. Kitapta, üstün yetenekli çocuklar, çocuk hakları açısından değerlendirilecek. Kitap, 20 Kasımdaki ‘’Dünya Çocuk Hakları Günü’’nde yayımlanacak. |
29.08.2010 |