Ya Kâmil! |
YA Kâmil, zatınla ve sıfatlarınla hadsiz kemâl derecelerine sahipsin. Kemâlâtın sınırsız ve mutlaktır. Olgunlukta da sınır yoktur Sana. Eksiklik ve noksanlıktan ârîsindir. Ya Kâmil, biz insanların akıl erdirebildiği, vehmettiği bütün eksikliklerden ve kusurlardan uzaksındır. Kâinatın bütün kemâlâtı Sen’in kemâlâtının binler perdelerden geçmiş birer gölgesinden ibarettir. Bütün olgunluklar ve mükemmellikler Sana dayanır ve Sen’de son bulur. Bediüzzaman’ın deyişiyle; “Vücûdun vücûdu kemâlledir. Kemâlin kemâli de devamla olur.” Varlığın adresi bellidir. Kemâle doğru yelken açıp gitmektir esas olan. Kemâle giden yol, varlığın ve hayatın içinden geçiyor; musîbetlerden, hastalıklardan, ölümden geçiyor. Her acı, her keder, her musîbet ve her hastalık, ölüme karşı bir hazırlık. Biz insanlar acaba bunun farkında mıyız? Bütün bunları fark ettikçe her şeyin Sen’den geldiğini ve yine Sen’in yardımınla bunlardan kurtuldukça mükemmele, ahsen-i takvime lâyık olmaya doğru yol alıyoruz.
FAHRİ UTKAN |
16.08.2010 |