Röportaj |
HÜSEYİN HİÇDURMAZ |
Farklı olmak kazandırdı |
KUYUMCULUK yaparken baba nasihatiyle inşaat sektörüne adım atan Cihat Bakgör ve kardeşleri, 1993 yılında kat karşılığı anlaştıkları müteahhit devalüasyon dolayısıyla projeyi yarım bırakınca, inşaat sektöründe “Bakgörler” markasının da büyüme hikâyesi başlamış oldu. İş başa düşünce 20 dairelik bu ilk projeyi başarıyla sonuçlandıran “Bakgörler”, bu tarihten sonra şehrin çeşitli bölgelerinde çok sayıda konut projesine başarıyla imza attı. “Bakgör Kardeşler”, hızlı büyümenin ardından yeni bir yapılanmaya gittiler ve kendi şirketlerini kurarak farklı konseptte projeler gerçekleştirerek yollarına devam etme kararı aldılar. 2008 yılında Cihat Bakgör İnşaat, Evgör İnşaat ve Gör Yapı şirketlerini kurarak kardeşlerinden ayrılan Cihat Bakgör, özellikle Görükle Bölgesi’nde “Hiltoon Apart” markasıyla gerçekleştirdiği apart daireler ile dikkat çekiyor. Öğrencilerin beklentilerine uygun modern, donanımlı konut üreten Bakgör, iki yıldır ürettiği “Hiltoon” apartlara ilgi çok büyük olunca şimdi hedeflerini de büyütmüş durumda. “Herşeyi sizin yerinize düşünüyoruz” sloganıyla üretim yapan Bakgör ile, “ucuz, kaliteli ve hızlı” konut üretmenin sırrını, inşaat sektöründeki hedeflerini ve Gör Yapı’nın bundan sonraki projelerini konuştuk.
İnşaat sektörüne nasıl adım attınız?
1965 Bitlis doğumluyum. Esnaf çocuğu olarak gözümüzü ticarette açtık. Orta öğretimden sonra iş hayatına atıldım. Yetişmemizde babamın rolü çok büyük oldu. Deyim yerindeyse “Ali Bakgör Üniversitesi”nden mezun olduk. Kuyumculuk yaparken babam 1990’lı yıllarda “Oğlum kuyumculuğu bırakın toprağa, inşaata geçin” dedi. Biz de “olur mu, olmaz mı” diye araştırırken Bursa’ya geldik ve bir yer satın aldık. Kat karşılığı bir müteahhitle anlaştık. İnşaat başladıktan bir süre sonra devalüasyon oldu ve müteahhit “Ben bunu yapamayacağım” dedi. Bunun üzerine projeyi biz bitirmek zorunda kaldık. Derken bu bizi ikinci, üçüncüye itti ve giderek inşaat sektörüne girdik.
Hiltoon Apart projesi nasıl oluştu?
Ben, Evgör, Gör Yapı ve Cihat Bakgör İnşaat şirketlerini kurarak, biraderlerimden 2008 yılında ayrıldım. Onlarla rekabet etmemek adına onladan farklı bir ürün yapıp, farklı biçimde gelişmek istedim. Az, öz, sade bir şey düşündüm. Uludağ Üniversitesi’nde okuyan iki kızımın da etkisiyle Görükle’de öğrencilere yönelik, 2008 yılında Hiltoon Apart 1 adını verdiğimiz 32 dairelik bloğumuzu inşa ettik. Mutfağını tamamen donanımlı yaptık. Kullanan öğrenciler çok memnun kaldılar. Daha sonra öğrencilerle anket yaparak neler istediklerini sorduk. Odaların ayrılması, klima, su ısıtıcısı, kapı kilitleri, yalıtım (mantolama) gibi birçok ayrıntıyı öğrencilerin isteklerine göre yeniden şekillendirdik. Oluşan maliyetleri göğüsledik. Elbette insanoğlunun mizacı gereği elindeki ile yetinmeyip yeni arayışlar ve beklentiler içerisine giriyor. Öğrenciler yüzme havuzları, basketbol sahaları istediler. 2 yeni arsamız var, karar verdik 550 daireden oluşan yeni Hiltoon Apart Residence projemizde sosyal alanları olan ve herkesin konuşacağı konutlar yapıyoruz. Sloganımızı, “sadece valizinizi alın gelin” olarak belirledik. İhtiyaç duyulabilecek her şeyi biz dairelere yerleştirdik. Hiltoon Apartlarda yaşayan başka bir yerde yaşamak istemiyor. Bu evleri ziyaret eden öğrencilerden de çok sayıda talep alıyoruz. Şimdiden isimlerini yazdırmış, sıraya girmiş çok sayıda kişi var.
Ucuz konut üretip satıyorsunuz. Bunu nasıl başarıyorsunuz?
İnşaat sektöründe bizim 5 yıl önce fark ettiğimiz bir şeyi diğerleri daha yeni yeni fark ediyor. O da neydi: Yüzde 100 para kazanma dönemleri bitti. Yani yüzde 18 KDV kadar para kazanmak büyük başarı şu anda. Müteahhit zihniyetiyle başlayanlar 18 ay, 24 ay gibi bir zamanla bitirdikleri bir inşaattan 2 yıllık kâr marjını içine yerleştirme durumunda kalıyorlardı. Oysa bugünkü teknolojiyi kullansak bu inşaat 10 ile 12 ayda bitiyor. Burada kazanacağınız marjın bir sonrakinde “repete” yap ikincisinde tekrar kazanma şansın var. Yani yüzde 50 kazanma hedefiniz varsa yüzde 25’ini ilk 12 ayda kazanın, yüzde 25’ini de ikinci 12 ayda kazanın. Ama iki projeyle bunu yapın. Böyle olunca ürünün üzerine fazla fiyat farkı koymak zorunda kalmıyorsunuz. Hatta hatta bir de iyi niyetli olup kâr marjını yüzde 20’lere kadar çekerseniz, satışınız hızlı oluyor bu sefer. Düşünün ki siz müşteri olarak bana geliyorsunuz ve ben size “49 bin TL’ye eşyalı 1+1 ev yapıyorum, ne dersiniz?” diyorum, üstelik evi de görüp hayran kalıyorsunuz. İkinci projede daha kâğıt üzerindeyken satın alma yapıyorsunuz. Bu da bize bir sonraki projeye başlama şansı veriyor. Bize sadece üretmek için zaman lâzım, başka bir şeye ihtiyaç yok. Konut kredisi bize can simidi gibi yetişti. Daha temeldeyken proje bazlı kredi kullandırtıyoruz. Almış olduğumuz o destekle de satın almamızı hızlı biçimde yaparak inşaatımızı kısa sürede tamamlama şansı buluyoruz.
Satış mı yapıyorsunuz, kiralama mı?
Biz direkt olarak üretime yapıp satıyoruz. Biz kendi yaptıklarımızı, kendimiz kiraya vermiyoruz. Kurduğumuz “Mülk Yönetimi” sistemiyle satın alanlara yardımcı oluyoruz. Satın alanların çoğunlukla vakitleri olmuyor. Biz de kiralama, tahsilat gibi işleri yapmak için bir alt şirket kurduk. Genç ve profesyonel bir ekipten oluşuyor. Bizim ürettiğimiz apartlar 600 liraya kiralanabiliyor ve yıllık 7 bin lira gibi bir kira geliri sağlayabiliyor. 50-60 bin liraya daire satıyoruz ve burada da kazancımızı asgarî düzeyde tutuyoruz. İnşaat süresince kimseden para istemiyoruz. Anahtar teslimine kadar hiçbir ödeme istemiyoruz. Kendi paramız varsa işe başlıyoruz; yatırımcıya da “keşke almasaydım” dedirtmemeye çalışıyoruz.
Apartlar kaç metrekare ve hedefleriniz neler?
Tek model üretim yapıyoruz. Toplam 53 metrekare. İçerideki kullanım alanı 42 metrekare.
‘İLK EVLİLİKLERE YÖNELİK HEDEFİM VAR’
Kaç konut yaptınız bugüne kadar?
Bugüne kadar Hiltoon Apart olarak 234 tane anahtar teslimi yaptık. Hiltoon 7 de 152 tane imalatta, Ağustos ayında onları da teslim ediyoruz. Şimdi 550 daireden oluşan Hiltoon 8 ve 9’a start veriyoruz. Hiltoon 5 ve 6 da yaklaşık 160 tanedir. Sanırım seneye bu zamanlar 1000 adedi yakalamış olacağız. İştahımızı kaçırmazlarsa çalışan kesimlere yönelik, ilk kurulan evliliklere yönelik de bir hedefim var. 75-80 metrekarede yaşamayı düşünen biri için ne lâzımsa, tablosundan çiçeğine, vazosuna kadar bugünün parasıyla 89 bin TL’ye ev yapmayı planlıyorum.
Kriz döneminde neler yaşadınız; krizden çıkış görüyor musunuz?
Firmalar kendi krizini kendi oluşturur. Krizin yansımalarını gördük, ama bizimle çalışanlara hiç krizi yansıtmadık. Çalışanlarımız, taşeronlarımız, satın alma yaptığımız firmalar, sanki hiç kriz yokmuş gibi bizden ödemelerini aldılar. Kime de alo dediysek ikinci gün gelip bize hizmet verdi. Yalnız krizden istifade ettik. Şöyle ki, satın almamızda paranın gücünü kullanarak karşı tarafı rahatlatacak nakit ödemeler yaptık, onlar da kârlarından fedakârlık ederek nerdeyse maliyetine bize malları verdiler. Bu da aslında müşterilerimizin işine yaradı, maliyetleri düşürerek daha ekonomik fiyatlara satış yapmak imkânımız oldu.
‘BURSA’NIN HABERİ OLSUN İSTEDİK’
İnşaat dışında farklı bir işkolunda firmanız var mı?
Para kazanmak açısından bakarsanız iş çok; ama bence herkes kendi alanında ihtisaslaşmalı. Bursa’da 17-18 yıldır bu işi yapıyorum. “Madem biz iyi bir şeyler yapıyoruz, Bursa’nın bundan haberi olsun” istiyoruz. Meselâ şu an 50-60 bin lirası olan ve isabetli alış veriş yapmak isteyen birileri var, ama belki de bizden haberi yok. |
HÜSEYİN HİÇDURMAZ 23.06.2010 |