Güncel |
TERÖRLE DEMOKRASİ İÇİNDE MÜCADELE EDİLMELİ |
26 yıldır PKK terörüne karşı verilen mücadelenin sadece silâhla başarılı olamayacağının açık bir şekilde ortaya çıktığını hatırlatan Emekli İstihbaratçı Binbaşı Kemal Şahin, terörle herşeye rağmen demokratik çerçevede mücadele edilmesi gerektiğini belirterek, demokrasinin teröre karşı en etkili panzehir olduğunu vurguladı. OHAL VE SIKIYÖNETİM PKK'NIN İSTEDİĞİ ŞEYLER
Uluslararası Stratejik Araştırmalar Kurumu Genel Koordinatörü Sedat Laçiner de “Saldırı, içi doldurulamayan açılıma yapılıyor. Terörün demokrasiden ciddî bir korkusu var. OHAL, sıkıyönetim gibi öneriler PKK'nın tam istediği şeyler. OHAL, PKK'nın istediği hal. Bu örgüt sıkıyönetimde doğdu, OHAL'de büyüdü” dedi.
Terörün panzehiri demokrasi
EMEKLİ İstihbaratçı Binbaşı Kemal Şahin, OHAL taleplerine tepki göstererek, 26 yıldır PKK terörüne karşı verilen mücadelenin silahla başarılı olamayacağının ortaya çıktığını hatırlattı. Şahin, demokrasinin teröre karşı en etkili panzehir olduğunu vurguladı. Hakkâri Gediktepe’de, 11 askerin şehit olduğu PKK saldırısının ardından yapılan açıklamalar uzmanları tatmin etmedi. 20 yıla yakın Doğu ve Güneydoğu’da PKK’ya karşı mücadele eden istihbaratçı binbaşı, Hakkâri’deki saldırıda açık ihmal olduğunu ileri sürdü. Genelkurmay’ın yaptığı açıklamaları tatmin edici bulmayan Şahin, toplumun kafasının karıştığını ifade etti. Şahin, son birkaç yılda benzer olaylar yaşandığını, bunun da kafalarda haklı olarak soru işareti oluşturduğuna dikkat çekti. Askerin yıpratılmamasını isteyen Şahin, bununla birlikte Genelkurmay’ın şüpheleri giderecek bir açıklama yapmasını, varsa sorumlularının cezalandırılmasını talep etti. Aktütün, Dağlıca, Reşadiye gibi saldırılarda yaşanan ihmali hatırlatan Şahin, “Genelkurmay’ın bunu açıklığa kavuşturması gerekir. Bunun için gerekli idari ve hukuki süreç başlatılmalı. Bizim bunları artık konuşmamız lazım. Ama bu konu asıl olarak Genelkurmay’ın işidir. Askeri yıpratarak olayın üzerine gitmek yanlış. Fakat Genelkurmay tatmin edici bir açıklama yapamadığı için bunlar her yerde konuşuluyor. Şu an halkın arasında dolaşan binlerce emekli subay var. Bu şüpheleri görmemesi düşünülemez. TSK’nın bunun karşısında ısrarla suskun kalması doğru değil. Kafalarda şüpheler var. Meclis Başkanı tarafından dile getirilen düşünceler toplumun bu yöndeki düşüncesidir” dedi.
“SALDIRI ERGENEKON İLE BAĞLANTILI”
İstihbaratçı Binbaşı, daha önceki pek çok saldırıda olduğu gibi Gediktepe olayının zamanlamasının da dikkat çekici olduğunu belirtti. Saldırının Anayasa değişikliği ile Ergenekon davası gibi iç olaylarla ilgisinin olduğunu savundu. Saldırıların hükümeti baskı altına almak için yapıldığını savunan Kemal Şahin, “Kim yıldırılıyor? Siyasî iktidar yıldırılıyor. Geri adım atması sağlanıyor. Bu klasik bir Ergenekon taktiğidir. Cumhuriyet tarihinde hep böyle olmuştur. Onlara göre her şey elden gidiyor. Yargı, dolayısıyla bürokratik vesayet çözülüyor. Yargı ayağa kalkıyor. Bu ülkenin insan hakları, evrensel hukuk standartlarını ve demokrasi çıtasını yükseltecek son Anayasa değişikliği gibi adımlar bunları rahatsız etti. Ortalama Türkiye gündemini takip eden biri bunları çözebilir. Olaylar birbiriyle bağlantılı çünkü. Hükümet, bunları biliyor ama provokasyonla önü kesilmek isteniyor” diye konuştu. Şahin, OHAL taleplerine de tepki gösterdi. 26 yıldır PKK terörüne karşı verilen mücadelenin silâhla başarılı olamayacağının ortaya çıktığını hatırlatan Şahin, her şeye rağmen demokratik çerçevede mücadele edilmesi gerektiğini söyledi. Şahin, demokrasinin teröre karşı en etkili panzehir olduğunu söyledi.
Laçiner: Terör, sıkıyönetimde doğdu, OHAL’de büyüdü
UluslararasI Stratejik Araştırmalar Kurumu (USAK) Genel Koordinatörü Sedat Laçiner, terör örgütünün sıkıyönetimde doğduğuna, OHAL’de büyüdüğüne dikkat ekerek, referandum ve seçime kadar eylemlerin daha da artacağını savundu. USAK Genel Koordinatörü Laçiner, yaptığ açıklamada, demokratik açılımın terör örgütünü kinlendirdiğini ve saldırıların açılıma karşı yapıldığını söyledi. Laçiner, İsrail’in PKK’ya destek verdiğini, bunun çok net olduğunu ifade ederek güvenlik güçlerinin zaaf içerisinde olmaması gerektiğini vurguladı. Laçiner, “Bu, sizin Türkiye’deki sorumluluklarınızı ortadan kaldırmıyor” dedi. Polis, asker, istihbarat gibi kurumlar arasında uyum olmadığını iddia eden Laçiner, bir karakolun bir karakolla bağlantısının dahi bulunmadığını savundu. Adam akıllı terörle mücadele yönetiminin oluşturulması gerektiğini vurgulayan Laçiner, “Ben sadece teröristle mücadeleden bahsediyorum. Terörle mücadele, teröristle mücadelenin çok daha ötesinde. Çok fazla yeni kurum oluşturmaktan ziyade, mevcut olanları yeniden yapılandırmaya ihtiyaç var. Aradaki uyumu, iletişimi artıracak önlemlere ihtiyaç var. Görev tanımı yapılmasına ihtiyaç var. Terörle ve teröristle mücadeleye bir patron lazım” dedi. Örgütün sıkıyönetimde doğduğuna, OHAL’de büyüdüğüne dikkat çeken Laçiner, referandum ve seçime kadar eylemlerin daha da artacağını belirterek, “Maksatları da bir OHAL getirebilirler mi veya Türkiye’deki istikrarı kırabilirler mi? Bunun peşindeler. Bütün maksat, hükümeti düşürebilmek, çok partili bir hükümet, kaos ortamına sürükleyebilmek. Son derece kararlılar” diye konuştu. |
23.06.2010 |