Güncel |
OHAL ekonomiyi de vurur |
KOBİDER Başkanı Nurettin Özgenç, son günlerdeki terör saldırılarının ardından gündeme gelen OHAL uygulamasının ülke ekonomisine de telâfisi zor zararlar vereceğini belirterek, “Uygulamanın ne ülkeye, ne de bölgeye ve bölge insanına bir katkısı olmayacaktır” dedi. OHAL ekonomiyi de vurur
KOBİDER Başkanı Nurettin Özgenç, son günlerdeki terör saldırılarının ardından gündeme gelen OHAL uygulamasının ülke ekonomisine telafisi zor zararlar vereceğini belirterek, “Uygulama ne ülkeye, ne de bölgeye ve bölge insanına bir katkısı olmayacaktır” dedi. OHAL’in bölge insanı ve ekonomisine zararlarını anlatan Nurettin Özgenç, sorunların zamanla el birliği, ortak akılla çözülebilmesi gerektiğini vurguladı. Demokratik açılım çalışmalarının ve anayasa değişikliğinin referandumda kabul edilmesinin sorunun çözümüne önemli katkısı olacağını ifade eden Özgenç, şunları kaydetti: “Daha önceki yıllarda uygulanan OHAL’in sorunlara çözüm olmadığını biliyoruz. Ayrıca böylesi durumlarda iki de bir OHAL’in gündeme getirilmesini manidar karşılıyoruz. Ülkemiz başka bir devletle savaş halinde midir ki ‘OHAL uygulanmalı’ diye yapılan nakaratları da anlamış değiliz. Terör herkesin bildiği gibi, o bölgede en büyük sorundur. Oradaki insanlarımızı eğitmek, onların istihdamını sağlamak için, bugüne kadar hazırlanmış projeleri hayata geçirmek zorundayız. Yani artık söylemleri bırakıp eyleme geçmeliyiz. Söylemek, konuşmak, yazmak bir şey ifade etmiyor gün yapmak zamanı, gün icraat zamanı ve şartlar, ortam bunun için elverişlidir diye düşünüyoruz. Ayrıca; meselenin sosyal ve ekonomik yönlerine ağırlık vermek zorundayız. Biz KOBİDER olarak, olağanüstü hal tartışmalarını bir daha gündeme getirilmemesini arzu ediyoruz.” |
23.06.2010 |
TERÖRLE DEMOKRASİ İÇİNDE MÜCADELE EDİLMELİ |
26 yıldır PKK terörüne karşı verilen mücadelenin sadece silâhla başarılı olamayacağının açık bir şekilde ortaya çıktığını hatırlatan Emekli İstihbaratçı Binbaşı Kemal Şahin, terörle herşeye rağmen demokratik çerçevede mücadele edilmesi gerektiğini belirterek, demokrasinin teröre karşı en etkili panzehir olduğunu vurguladı. OHAL VE SIKIYÖNETİM PKK'NIN İSTEDİĞİ ŞEYLER
Uluslararası Stratejik Araştırmalar Kurumu Genel Koordinatörü Sedat Laçiner de “Saldırı, içi doldurulamayan açılıma yapılıyor. Terörün demokrasiden ciddî bir korkusu var. OHAL, sıkıyönetim gibi öneriler PKK'nın tam istediği şeyler. OHAL, PKK'nın istediği hal. Bu örgüt sıkıyönetimde doğdu, OHAL'de büyüdü” dedi.
Terörün panzehiri demokrasi
EMEKLİ İstihbaratçı Binbaşı Kemal Şahin, OHAL taleplerine tepki göstererek, 26 yıldır PKK terörüne karşı verilen mücadelenin silahla başarılı olamayacağının ortaya çıktığını hatırlattı. Şahin, demokrasinin teröre karşı en etkili panzehir olduğunu vurguladı. Hakkâri Gediktepe’de, 11 askerin şehit olduğu PKK saldırısının ardından yapılan açıklamalar uzmanları tatmin etmedi. 20 yıla yakın Doğu ve Güneydoğu’da PKK’ya karşı mücadele eden istihbaratçı binbaşı, Hakkâri’deki saldırıda açık ihmal olduğunu ileri sürdü. Genelkurmay’ın yaptığı açıklamaları tatmin edici bulmayan Şahin, toplumun kafasının karıştığını ifade etti. Şahin, son birkaç yılda benzer olaylar yaşandığını, bunun da kafalarda haklı olarak soru işareti oluşturduğuna dikkat çekti. Askerin yıpratılmamasını isteyen Şahin, bununla birlikte Genelkurmay’ın şüpheleri giderecek bir açıklama yapmasını, varsa sorumlularının cezalandırılmasını talep etti. Aktütün, Dağlıca, Reşadiye gibi saldırılarda yaşanan ihmali hatırlatan Şahin, “Genelkurmay’ın bunu açıklığa kavuşturması gerekir. Bunun için gerekli idari ve hukuki süreç başlatılmalı. Bizim bunları artık konuşmamız lazım. Ama bu konu asıl olarak Genelkurmay’ın işidir. Askeri yıpratarak olayın üzerine gitmek yanlış. Fakat Genelkurmay tatmin edici bir açıklama yapamadığı için bunlar her yerde konuşuluyor. Şu an halkın arasında dolaşan binlerce emekli subay var. Bu şüpheleri görmemesi düşünülemez. TSK’nın bunun karşısında ısrarla suskun kalması doğru değil. Kafalarda şüpheler var. Meclis Başkanı tarafından dile getirilen düşünceler toplumun bu yöndeki düşüncesidir” dedi.
“SALDIRI ERGENEKON İLE BAĞLANTILI”
İstihbaratçı Binbaşı, daha önceki pek çok saldırıda olduğu gibi Gediktepe olayının zamanlamasının da dikkat çekici olduğunu belirtti. Saldırının Anayasa değişikliği ile Ergenekon davası gibi iç olaylarla ilgisinin olduğunu savundu. Saldırıların hükümeti baskı altına almak için yapıldığını savunan Kemal Şahin, “Kim yıldırılıyor? Siyasî iktidar yıldırılıyor. Geri adım atması sağlanıyor. Bu klasik bir Ergenekon taktiğidir. Cumhuriyet tarihinde hep böyle olmuştur. Onlara göre her şey elden gidiyor. Yargı, dolayısıyla bürokratik vesayet çözülüyor. Yargı ayağa kalkıyor. Bu ülkenin insan hakları, evrensel hukuk standartlarını ve demokrasi çıtasını yükseltecek son Anayasa değişikliği gibi adımlar bunları rahatsız etti. Ortalama Türkiye gündemini takip eden biri bunları çözebilir. Olaylar birbiriyle bağlantılı çünkü. Hükümet, bunları biliyor ama provokasyonla önü kesilmek isteniyor” diye konuştu. Şahin, OHAL taleplerine de tepki gösterdi. 26 yıldır PKK terörüne karşı verilen mücadelenin silâhla başarılı olamayacağının ortaya çıktığını hatırlatan Şahin, her şeye rağmen demokratik çerçevede mücadele edilmesi gerektiğini söyledi. Şahin, demokrasinin teröre karşı en etkili panzehir olduğunu söyledi.
Laçiner: Terör, sıkıyönetimde doğdu, OHAL’de büyüdü
UluslararasI Stratejik Araştırmalar Kurumu (USAK) Genel Koordinatörü Sedat Laçiner, terör örgütünün sıkıyönetimde doğduğuna, OHAL’de büyüdüğüne dikkat ekerek, referandum ve seçime kadar eylemlerin daha da artacağını savundu. USAK Genel Koordinatörü Laçiner, yaptığ açıklamada, demokratik açılımın terör örgütünü kinlendirdiğini ve saldırıların açılıma karşı yapıldığını söyledi. Laçiner, İsrail’in PKK’ya destek verdiğini, bunun çok net olduğunu ifade ederek güvenlik güçlerinin zaaf içerisinde olmaması gerektiğini vurguladı. Laçiner, “Bu, sizin Türkiye’deki sorumluluklarınızı ortadan kaldırmıyor” dedi. Polis, asker, istihbarat gibi kurumlar arasında uyum olmadığını iddia eden Laçiner, bir karakolun bir karakolla bağlantısının dahi bulunmadığını savundu. Adam akıllı terörle mücadele yönetiminin oluşturulması gerektiğini vurgulayan Laçiner, “Ben sadece teröristle mücadeleden bahsediyorum. Terörle mücadele, teröristle mücadelenin çok daha ötesinde. Çok fazla yeni kurum oluşturmaktan ziyade, mevcut olanları yeniden yapılandırmaya ihtiyaç var. Aradaki uyumu, iletişimi artıracak önlemlere ihtiyaç var. Görev tanımı yapılmasına ihtiyaç var. Terörle ve teröristle mücadeleye bir patron lazım” dedi. Örgütün sıkıyönetimde doğduğuna, OHAL’de büyüdüğüne dikkat çeken Laçiner, referandum ve seçime kadar eylemlerin daha da artacağını belirterek, “Maksatları da bir OHAL getirebilirler mi veya Türkiye’deki istikrarı kırabilirler mi? Bunun peşindeler. Bütün maksat, hükümeti düşürebilmek, çok partili bir hükümet, kaos ortamına sürükleyebilmek. Son derece kararlılar” diye konuştu. |
23.06.2010 |
Hak-İş: Oyuna gelmeyelim |
HAK-İŞ Genel Başkanı Salim Uslu, terör saldırılarının arttığı bu dönemde daha serinkanlı olunması, birliktelik ve dayanışma duygularının güçlendirilmesi gerektiğini bildirdi. Güç kaybeden terör örgütlerinin toplumu terörize ederek moral tazelemeye çalıştığını belirten Uslu, “Türkiye bu oyuna gelmeyecektir” dedi. Hak-İş: Oyuna gelmeyelim
Hak-İş Genel Başkanı Salim Uslu, terör saldırılarının arttığı bu dönemde daha serinkanlı olunması, birliktelik ve dayanışma duygularının güçlendirilmesi gerektiğini bildirdi. Güç kaybeden terör örgütlerinin toplumu terörize ederek moral tazelemeye çalıştığını belirten Uslu, “Türkiye bu oyuna gelmeyecektir” dedi. Salim Uslu, yaptığı yazılı açıklamada, Hakkari’nin Şemdinli ilçesinde askeri birliğe düzenlenen saldırının ardından Diyarbakır Silvan’da iki jandarma karakoluna teröristlerce taciz ateşi açılması ve İstanbul Halkalı’da asker taşıyan sivil otobüse yönelik saldırıları kınadıklarını belirtti. Bu saldırıların terörün dehşet verici kanlı yüzünü bir kez daha gösterdiğini ifade eden Uslu, şunları kaydetti: ‘’Ortalığı karıştırmaktan medet umanlar, geçmişte olduğu gibi bildiğimiz ve tanıdığımız bir senaryoyu yeniden sahneye koymakta, eylemlerini Türkiye’nin her bir yanına yayarak terör ve çatışma ortamını kitleselleştirmek istemektedir. Bu kötü oyunu değişik yöntemlerle tekrar sahneye koyanların tek amacı, ülkemizin huzur ve istikrarını bozmak ve toplumda panik ve korku havası yaratmaktır. Toplumu terörize ederek, halkın moralini bozarak aslında güç kaybeden terör örgütlerinin, moral tazelemeye çalıştığı ise bir gerçektir. Türkiye bu oyuna gelmeyecektir. Bu dönemde hem daha serinkanlı olmak hem de birliktelik ve dayanışma duygularını güçlendirmek zorundayız.’’ Türkiye’nin birlik ve bütünlüğünü hedef alan terör saldırılarıyla hiçbir yere varılamayacağını vurgulayan Uslu, ‘’Türkiye bu saldırıları yok edecek güçtedir. Milletimiz her zaman birlik ve beraberlik içinde bu saldırıların üstesinden gelmeyi bilir. Türkiye’nin huzurunu bozmaya yönelik saldırıları nefretle kınıyoruz’’ ifadelerini kullandı. |
23.06.2010 |
Ordu profesyonel olsun, siyaset amatör kalmasın |
Ankara Giyim Sanayicileri Derneği Başkanı Canip Karakuş, yaşanan terör olayları sonrasında ordunun mutlaka yarı profesyonel kadrolardan oluşmasının kaçınılmaz bir hal aldığını söyledi. Karakuş, ‘’Ordu profesyonel olsun, ancak siyaset de amatör kalmasın” dedi. Ordu profesyonel olsun, siyaset amatör kalmasın
ANKARA Giyim Sanayicileri Derneği (AGSD) Başkanı Canip Karakuş, son günlerde artan terör olayları sonrasında ordunun mutlaka yarı profesyonel kadrolardan oluşmasının kaçınılmaz bir hal aldığına dikkati çekerek, ‘’Ordu profesyonel olsun ancak siyaset de amatör kalmasın’’ dedi. Karakuş son günlerde artan terör olaylarına ilişkin yaptığı yazılı açıklamada, terörle ancak iyi eğitilmiş yarı profesyonel bir ordunun baş edebileceği görüşünü ifade etti. Terör olayları karşısında halkın siyasi partilerden kenetlenmiş bir görüntü görmek istemelerine karşılık, siyasetin bu beklentilerin uzağında kalabildiğine de dikkati çeken Karakuş, iktidarı ve muhalefetiyle bir araya gelinmesi gerektiğini, yapılması gerekenin demokratikleşme çabalarından asla taviz vermemek olduğunu dile getirdi. Karakuş, terörün metropollere sıçramasından endişeli olduklarını belirtirken, terörden sivil halkın da zarar görebileceğini, herkesin iktidarın terörle mücadele politikasına destek vermesi gerektiğini ifade ederek, ‘’Ne gerekiyorsa yapalım. Ek finansman sağlayalım, vergilerimizi artıralım. Bundan daha önemli bir sorunumuz yok. Ülke her sabah ölüme uyanacağına varımızı yoğumuzu harcayarak bu sorunu bitirelim’’ çağrısında bulundu. |
23.06.2010 |
Çözüm sivil anayasada |
Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, sorumların çözümü için yeni sivil bir anayasaya ihtiyaç duyulduğunu kaydetti. Memur-Sen tarafından Büyük Abant Otelinde ‘’Anayasa Değişikliğinin Kamu Görevlileri Sendikaları, Örgütlenme ve İkincil Mevzuat Üzerine Etkileri, Öngörüler ve Öneriler Çalıştayı’’ yapıldı. İki gün süren çalıştayın sonunda basın toplantısı düzenleyen Gündoğdu, terör saldırılarına değinerek, terörün tam manasıyla ‘’azmış durumda olduğunu’’ söyledi. Yaşanan olaylar üzerine, çözüm olarak olağanüstü halin önerilmesinin Türkiye’yi yeniden kaosa sürükleyecek bir proje olarak gördüklerini belirten Gündoğdu, bütün bunların çözümü için yeni sivil bir anayasaya ihtiyaç olduğunu söyledi. Gündoğdu, ‘’Topyekün bir anayasa ihtiyacı karşılanamadı. Ancak, önümüzde bir referandum paketi var. Bu paketin demokratik, laik, sosyal hukuk devlet ilkelerimizin karşılık bulmasında önemli bir görev ifa edeceğini umuyoruz” diye konuştu. Gündoğdu, referandum sandığının 12 Eylül’de milletin önüne gelecek olmasının, bugün yaşanan olaylarla ilgili olduğunu söyledi |
23.06.2010 |
Türk heyeti Heron’lar için İsrail’de |
Türkiye ile İsrail arasında insansız hava araçlarının alım sözleşmesi doğrultusunda 10 uçaklık Heron teslimatının kalan 4 uçağının ön kabulünü yapmak üzere kabalalık bir Türk heyeti İsrail’e geldi. Gazze’ye yardım götüren gemilere düzenlenen, 9 Türk’ün vefat ettiği 31 Mayıstaki saldırıyla Türk-İsrail ilişkileri son derece gergin bir döneme girerken, Türk heyetinin geleceği daha önce Millî Savunma Bakanı Vecdi Gönül tarafından da açıklanmıştı. Önceki gün akşam Tel Aviv’daki Ben-Gurion Havalimanına inen heyet üyeleri, geçici kabul çalışmaları için Hayfa yakınlarındaki İsrail Havacılık ve Uzay Sanayii tesislerine intikal etti. Savunma sanayii ile ilgili kuruluşların temsilcileriyle askeri personelden oluşan heyet, yaklaşık 10-15 gün süreyle, kalan 4 uçaklık son parti Heron’ların ve aynı parti teslimatı içinde bulunan yer sistemleri ile yedek parçaların kabul testlerini yapacaklar. |
23.06.2010 |
Cudi Dağında operasyon başlatıldı |
Terörle mücadele kapsamında Şırnak’ın Küpeli ve Çırav dağlarından sonra Cudi Dağında da operasyon başlatıldı. Küpeli ve Çırav dağlarının eteklerinde bir grup teröristin önceki gün tesbit edilmesi üzerine güvenlik güçlerince başlatılan hava destekli operasyonların ardından Cudi Dağında da operasyon başlatıldığı bildirildi. Silopi ilçesindeki 172. Zırhlı Tugayı Mekanize Piyade Taburuna bağlı birliklerin de teröristlerin geçişlerine karşı Cudi Dağı eteklerindeki Hisar, Çağlayan, Körseli ve Yeditepe bölgelerinde konuşlandığı gözlendi. Güvenlik güçleri, Cizre-Şırnak, Cizre-Güçlükonak, Şırnak-Uludere-Beytüşşebap’ta jammer cihazlarıyla mayın taraması yapıyor. |
23.06.2010 |
Boyner: Yeni yol haritası bekliyoruz |
TÜSİAD Başkanı Ümit Boyner, “Sayın Cumhurbaşkanı’nın girişimiyle başlayan terör odaklı siyasi liderler görüşmelerinden bir an önce ortak bir anlayış ve yeni bir yol haritasının ortaya çıkmasını bekliyoruz” dedi. Boyner, TÜSİAD’ın 2 yıldır üzerinde çalıştığı, Türkiye’de ilk olan ‘’Fikri Haklar Sözlüğü’’nün tanıtım toplantısında konuştu. Ümit Boyner, ‘’Yeni bir terör olayıyla güne başlamak zannediyorum hepimizin en büyük korkusu haline gelmiştir. Ama maalesef ki çok üzgünüm yavaş yavaş başımıza da geliyor’’ diye konuştu. Önceki gün Diyarbakır’daki karakol baskını, dün sabah İstanbul Halkalı’da gerçekleşen terör olayının can kaybı ile sonuçlandığına dikkati çeken Ümit Boyner, şunları kaydetti: ‘’Bugün (dün) de 4 aileye ateş düştü. Ama Türkiye’nin topyekün canı yanıyor. Trabzon’dan yaptığım çağrıyı yinelemek istiyorum. Siyasi çekişmeleri bir tarafa bırakalım. En büyük varlığımız huzurumuz, iç barışımız tehdit altında. Ortak hareket etmek için kaybedecek tek bir saniyemiz yok. Sayın Cumhurbaşkanı’nın girişimiyle başlayan terör odaklı siyasi liderler görüşmelerinden bir an önce ortak bir anlayış ve yeni bir yol haritasının ortaya çıkmasını bekliyoruz.’’ |
23.06.2010 |
AYM üyelerine suç duyurusu |
ANAYASA Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç ile üyeleri Fulya Kantarcıoğlu, Serdar Özgüldür ve Osman Paksüt hakkında ‘’görevi kötüye kullanma, suç işlemeye teşvik, suça iştirak, anayasal düzeni yıkma’’ iddiasıyla suç duyurusunda bulundu. Adalet Platformu Başkanı Adem Çevik, Anayasa Mahkemesi’nin 4 üyesi hakkında suç duyurusunda bulunduktan sonra yaptığı açıklamada, mahkeme üyelerinin son günlerde basına yansıyan haberlerde ‘’ihsas-ı rey’’ anlamına gelecek ifadelerde bulunduğunu önü sürdü. Çevik, Anayasa Mahkemesi Başkanı ile üyeleri Kantarcıoğlu, Özgüldür ve Paksüt hakkında ‘’görevi kötüye kullanma, suç işlemeye teşvik, suça iştirak, anayasal düzeni yıkma’’ iddiasıyla suç duyurusunda bulunduğunu hatırlatarak, söz konusu üyelerin tarafsızlıklarını yitirdiğini kaydetti. Bem-Bir-Sen Genel Eğitim Sekreteri Recayi Karslı, Anayasa Mahkemesi Üyesi Fulya Kantarcıoğlu hakkında “reddi hakim ve görevini kötüye kullandığı” gerekçesiyle Anayasa Mahkemesi’ne şikayet etti. |
23.06.2010 |
TERÖR İSTANBUL’DA |
Bir süredir tırmanma eğilimi gösteren terör şehre indi. İstanbul’un Halkalı semtinde askerî personel taşıyan otobüsün geçtiği güzergâha yerleştirilen bombanın uzaktan kumanda ile patlatılması sonucu 4'ü asker 5 kişi şehit oldu. Saldırıda, Jandarma Kıdemli Üstçavuş Bekir Çelik, uzman çavuşlar Çağlar Bölük ve Uğur Ekir ile astsubay Duran Bayram ve askerî personel kızı 17 yaşındaki Buse Sarıyağ vefat etti. UZAKTAN KUMANDALI VE PARÇA TESİRLİ BOMBA
İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu, bombanın parça tesirli olduğunu ve uzaktan kumanda ile patlatıldığını ifade etti. Bu arada, İstanbul’a gelen Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ, saldırıda yaralananları kaldırıldıkları Mehmet Akif Ersoy Göğüs, Kalp ve Damar Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesinde ziyaret etti. Başbuğ, daha sonra saldırının gerçekleştiği olay yerine giderek bilgi aldı.
Terör şehre indi: 5 şehit
İstanbul Halkalı’da askeri personel taşıyan servisin yakınında meydana gelen patlamada, 2 astsubayve 2 uzman çavuş ile 1 askeri personelin kızı şehit oldu, 2’si ağır 12 kişi de yaralandı. Edinilen bilgilere göre, Halkalı askeri lojmanlardan personel alan sivil plakalı servis otobüsü, Atakent Kimsesizler Mezarlığı yakınlarından geçerken patlama meydana geldi. Patlamanın ardından, hastaneye kaldırılan Jandarma Kıdemli Üstçavuş Bekir Çelik, jandarma astsubay Duran Bayram (32) ile uzman çavuşlar Çağlar Bölük, Uğur Ekir ve bir askeri personelin kızı Buse Sarıyağ (17) hayatını kaybetti. Olayda 2’si ağır 12 personelin de yaralandığı bildirildi. Polis ekipleri olay yerinde ve hastane çevresinde geniş güvenlik önlemi alırken, sivil polis ekipleri de mezarlık çevresinde araştırma yaptı. Buse Sarıyağ, hafta sonu yapılacak LYS'de iyi bir derece almak için İl Jandarma Komutanlığında düzenlenen asker çocuklarına yönelik kursa katılıyordu.
PARÇA TESİRLİ UZAKTAN KUMANDALI DÜZENEK
İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu, olay yerine gelerek incelemelerde bulundu. Burada gazetecilere açıklamalarda bulunan Mutlu, sabah saat 07.15’te il jandarma personelini lojmanlardan görev yerlerine taşıyan servis aracına yönelik bombalı saldırı gerçekleştirildiğini belirtti. Güvenlik güçlerinin çok yönlü değerlendirme yaptığını vurgulayan Mutlu, “Askeri personel, Halkalı’daki lojmanlarından çıkış yapıp, görev yerlerine gidiyordu. Saldırı 3 araçlık konvoyun en arkasındaki üçüncü otobüse yönelik düzenlenmiş Aldığımız ilk bilgilere göre, parça tesirli ve uzaktan kumandalı bir düzenekle yol kenarına bırakılmış bir bombanın patlaması sonucunda eylem gerçekleştirildi. Bu bir terör eylemidir. Amacı bellidir. Tedirginlik, huzursuzluk oluşturmaktır. Bu olay aydınlatılacaktır” diye konuştu. İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Aykut Cengiz Engin, görevli savcı arkadaşlarıyla birlikte ilk araştırmaları yaptıklarını belirtti. Soruşturmanın başlatıldığını ifade eden Engin, ‘’Şu anda elimizde soruşturmayla ilgili henüz net bilgiler olmadığı için başka geniş bir açıklama yapma imkanımız yoktur’’ dedi.
ŞOFÖR, PATLAMA ANINI ANLATTI
Otobüsün şoförü Neşat Yeni ise olay anını şöyle anlattı: ‘’Saat 07.10 sıralarında ikinci viteste seyir halindeydim. Araçta birden patlama oldu. Yaralılara yardımcı oldum. 10 yaralı çıkardığımı hatırlıyorum. Otobüsün orta sıralarında oturan 17 yaşlarında genç bir kız vardı. Onun durumu ağırdı, sonradan öldüğünü öğrendim. Araçta 30-35 kişi vardı zaten. 6 aydır bu güzergâhta çalışıyorum. Bu patlamanın ardından araç komutanı birkaç el ateş etti. Yardım çağrısında bulundu.’’Öte yandan, patlamada ağır hasar gören otobüsün araç komutanı olay yerinden kaçan mavi gömlekli bir kişi gördüğünü, havaya ateş açtığını, bu kişinin olayın faili mi yoksa korktuğu için kaçan bir vatandaş mı olduğunu anlayamadığını söylediği öğrenildi.
BAŞBUĞ, OLAY YERİNİ İNCELEDİ
Mehmet Akif Ersoy Göğüs Kalp ve Damar Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi gelen Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ, olayda yaralananlarla görüştü. Orgeneral Başbuğ, daha sonra olay yerine geçerek incelemelerde bulundu, yetkililerden bilgi aldı. |
23.06.2010 |
Balyoz’da 12 tahliye daha |
“Balyoz Planı” iddiaları soruşturması kapsamında tutuklu olan eski Milli Güvenlik Kurulu (MGK) Genel Sekreteri emekli Orgeneral Şükrü Sarıışık'ın da aralarında bulunduğu 12 kişinin tahliyesi kararlaştırıldı. İstanbul 9. Ağır Ceza Mahkemesi Nöbetçi Hakimi Yılmaz Alp, soruşturma kapsamında tutuklananlar tarafından yapılan itirazları değerlendirdi. Hakim Alp, emekli Orgeneral Şükrü Sarıışık ile Mümtaz Can, Behzat Balta, Tuncay Çakan, Mehmet Kaya Varol, Emin Küçükkılıç, Halil Kalkanlı, İzzet Ocak, Recep Yıldız, Murat Özçelik, Suat Aytın ve Ali İhsan Çuhadaroğlu'nun tahliyesine karar verdi. Bu kişiler hakkında yurt dışına çıkış yasağı konuldu. |
23.06.2010 |
Sarıgül, parti kurmaktan vazgeçti |
Türkıye Değişim Hareketi lideri Mustafa Sarıgül, parti kurmaktan vazgeçtiğini, Kemal Kılıçdaroğlu genel başkanlığındaki CHP’yi destekleyeceklerini açıkladı. Sarıgül, yaptığı açıklamada, Kemal Kılıçdaroğlu’nun başkanlığındaki CHP’nin Türkiye’de umut estirdiğini söyledi. Sarıgül, “Halkımızın sesine kulak vererek Türkiye Değişim Hareketi olarak parti kurmayı doğru bulmuyoruz” dedi. Mustafa Sarıgül, Türkiye’nin içinde bulunduğu şartları dikkate alarak, ülke siyasetine yardımcı olmak üzere, bu aşamada parti kurmayacaklarını belirterek, Kemal Kılıçdaroğlu’nun genel başkanlığındaki CHP’ye destek vereceklerini bildirdi. |
23.06.2010 |
Türkiye, AİHM’de mahkûm |
AVRUPA İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM, ‘’ifade özgürlüğünün ihlal edildiği’’ gerekçesiyle yapılan bir başvuruda Türkiye’yi haksız buldu. AİHM, mahkeme masrafları da içinde olmak üzere, şikayet başvurusunda bulunan Abdülkadir Bingöl isimli vatandaşa Türkiye’nin 17 bin avro ödemesini kararlaştırdı. Anayasa Mahkemesi tarafından kapatılan DEHAP’ın üyesi Abdülkadir Bingöl, 2003 yılından parti kongresinde yaptığı bir konuşmadan dolayı Türkiye’de bir yıl altı ay hapis cezasına çarptırılmasını gerekçe göstererek AİHM’e başvurmuştu. Türkiye’deki Devlet Güvenlik Mahkemesi, “ırkçı nefret ve düşmanlığı körüklemek” suçundan Bingöl’ü mahkum etmiş, yüksek mahkeme de bu kararı onamıştı. Cezaevinde 7 ay kaldıktan sonra tahliye olan Bingöl, parlamento seçimleri öncesi istifa ettiği devlet memurluğu görevine tekrar dönmek istemiş ancak, aldığı mahkumiyet kararı yüzünden bu isteği reddedilmişti. Bingöl’ün, daha sonra 2007 yılındaki genel seçimlerde aday olma talebi de yine aynı gerekçeyle reddedilmişti. |
23.06.2010 |
Petrol kaçakçılığında 60 gözaltı |
Batman Cumhuriyet Başsavcılığı’nca yürütülen “ihaleye fesat karıştırma ve petrol kaçakçılığı” soruşturması kapsamında 10 ilde düzenlenen eş zamanlı operasyonda 60 kişi gözaltına alındı. Edinilen bilgiye göre, bir süre önce Batman Cumhuriyet Başsavcılığınca başlatılan ‘’ihaleye fesat karıştırma ve petrol kaçakçılığı’’ soruşturması kapsamında dün sabah 10 ilde eş zamanlı operasyon düzenlendi. Savcılığın talimatı üzerine eş zamanlı düzenlenen operasyonda 60 kişi yakalandı. Soruşturmanın sürdüğünü belirten yetkililer, gözaltı sayısının artabileceğini söyledi. |
23.06.2010 |
7 terörist ölü ele geçirildi |
Gümüşhane ve Diyarbakır’da, güvenlik güçleriyle teröristler arasında çıkan çatışmalarda 1 er şehit oldu, 1 er yaralandı. 7 terörist ölü ele geçirilirken, 1 terörist de yakalandı. Kelkit Belediye Başkanı Muammer Duran, yaptığı açıklamada, Kelkit ilçesi kırsalında operasyonlarını sürdüren güvenlik güçlerinin Karaçayır köyü yakınlarında bir grup PKK’lı teröristle karşılaştıklarını, güvenlik güçlerinin ‘’dur’’ ihtarına teröristlerin ateşle karşılık vermesi üzerine çatışma çıktığını söyledi. Çatışmada 2 teröristin silahlarıyla birlikte etkisiz hale getirildiğini, 1 teröristin de yaralı halde yakalandığını bildiren Duran, bölgede operasyonların sürdürüldüğünü kaydetti.
Diyarbakır'da bir şehit
Diyarbakır Silvan’daki Bağdere Jandarma Karakoluna terör örgütü PKK üyelerince açılan taciz ateşi sonrası çıkan çatışmada ise 1 er şehit oldu, 1 er ve geçici köy korucusu Şahabettin Kaya ile olay yerinden geçmekte olan 07 BHH 21 plakalı otomobildeki kimliği açıklanmayan 2 kişi yaralandı. Çatışmada 5 terörist de ölü ele geçirildi. G |
23.06.2010 |
Etkin pişmanlıktan 7 kişi serbest |
Öte yandan, terör örgütünün Irak’ın kuzeyindeki örgüt kamplarından kaçmayı başararak önceki gün güvenlik güçlerine teslim olan T.D. (22), R.S. (22), B.S. (21), H.A. (21), M.Z. (20), O.G. (19) ve A.K. (19) adlı 7 terör örgütü mensubu, sorgulamalarının ardından çıkarıldıkları mahkemece ‘’Etkin Pişmanlık’’ hükümlerinden yararlandırılarak serbest bırakıldı.
|
23.06.2010 |
Terörle mücadele konuşmakla olmaz |
Demokrat Parti (DP) Genel Başkanı Hüsamettin Cindoruk, ‘’Analar, babalar bu terörün kökünün artık kurutulmasını bekliyor’’ dedi. Cindoruk, Halkalı’daki terör olayı nedeniyle yayımladığı mesajında şunları kaydetti: ‘’Giderek ülke genelinde yaygınlaşan terör, neredeyse bölünmez bütünlüğümüzü tehdit eder hale gelmiştir. Ne yapacağını bilmez hale düşen hükümetin aczi karşısında, terör adeta gemi azıya almıştır. Hükümet bu olup bitenlerde seyirci gibidir, sadece söylemlerle boy gösteriyor. Terörle mücadele, konuşmakla olmaz. Terörle mücadele kararlılık ister, cesaret ister tek yüreklilik ister. Bu terör belasına karşı tek yürek Türkiye olmalıdır. Analar, babalar artık bu terörün kökünün kurutulmasını bekliyor. Bu terör bataklığı kurutulmalıdır. Hükümet gaflet uykusundan uyanmalıdır, önleyici tedbirleri vakit geçirmeksizin almalıdır.’’ |
23.06.2010 |
Gül, Kılıçdaroğlu ile de görüştü |
Cumhurbaşkani Abdullah Gül, parti genel başkanlarına daveti çerçevesinde CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile görüştü. Tarabya’daki Huber Köşkü’nde saat 10.00’da başlayan görüşme, yaklaşık 1 saat 15 dakika sürdü. Kılıçdaroğlu, çıkışta yaptığı açıklamada terör konusunda aklı ve mantığı öne alan politikalar oluşturmak gerektiğini belirterek, ''Terörü önlemede askeri ve güvenlik önlemlerinin yanında ekonomik, sosyal, kültürel ve psikolojik önlemlerin alınması lazım'' dedi. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, MHP lideri Devlet Bahçeli ve BDP Genel Başkan Yardımcısı Gültan Kışanak ile de önceki gün görüşmüştü. |
23.06.2010 |
BDP'Lİ: Yıldız hakkında soruşturma |
Batman Cumhuriyet Başsavcılığı, BDP Grup Başkanvekili Bengi Yıldız hakkında ‘’halkı askerlikten soğuttuğu’’ gerekçesiyle soruşturma başlattı. Batman Cumhuriyet Başsavcılığı Irak’taki Kandil ve Mahmur kaplarından Türkiye’ye gelerek teslim olan terör örgütü üyelerinin serbest bırakılması ve haklarındaki davaların düşürülmesi talebiyle Batman Belediyesinin önünde 3 gün önce düzenlenen izinsiz gösteride yaptığı konuşmada ‘’halkı askerlikten soğuttuğu’’ gerekçesiyle Yıldız hakkında soruşturma başlattı. Başsavcılık ayrıca aynı izinsiz gösteri sebebiyle Bengi Yıldız hakkında ‘’2911 sayılı yasaya muhalefet’’ ve ‘’Terör örgütünün propagandası yapmak’’ suçlarından da soruşturma açılmasını kararlaştırdı. |
23.06.2010 |
Avukatların nakil işlemine iptal |
Anayasa Mahkemesi, hakkında disiplin kovuşturması yürütülen bir avukatın, başka bir baroya nakil isteğinin, hakkındaki disiplin kovuşturması bitmeden yapılamayacağını düzenleyen yasa metnini iptal etti. Ankara 7. İdare Mahkemesi, 1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun 69. maddesinin ‘’Nakil isteği ile başvurulan baronun yönetim kurulu, istekte bulunan avukat hakkında gerekli gördüğü her türlü inceleme ve işlemleri yapar ve özellikle avukatın disiplin kovuşturması altında olup olmadığını, ödenecek borcu bulunup bulunmadığını levhasına yazılı olduğu barodan sorar. Disiplin kovuşturmasının sonuçlanmasından veya avukatın baroya borçlarını ödemesinden evvel hiçbir işlem yapılamaz’’ şeklindeki 1. fıkrasının Anayasa’ya aykırı olduğu gerekçesiyle iptalini istedi. İptal talebini esastan görüşen Anayasa Mahkemesi, avukatların başka bir baroya nakillerini düzenleyen Avukatlık Kanunu’nun 69. maddesinin 1. fıkrasının son tümcesinde yer alan ‘’Disiplin kovuşturmasının sonuçlanmasından veya...’’ ibaresini Anayasa’ya aykırı bularak, oy birliğiyle iptal etti. |
23.06.2010 |
K. Irak bölgesel yönetimi bombardıman istemiyor |
Irak’in kuzeyindeki bölgesel yönetim, Şemdinli’deki son terör saldırısının ardından, sınırları içindeki bölgelere yönelik Türkiye’nin bombardımanda bulunmamasının beklendiğini bildirdi. Bölgesel yönetimden yapılan açıklamada, “Kürdistan Bölgesi Başkanlığı olarak PKK’nın Şemdinli bölgesinde gerçekleştirdiği son saldırıyı şiddetle kınadığımızı açık ve net olarak ifade ederiz. Bu tür eylem ve hareketler hiçbir surette Kürt davasına hizmet etmemekte, tersine bu davanın barışçıl biçimde çözümüne yönelik çabaları akamete uğratmaktadır” denildi. Türkiye’den bu saldırıya karşılık olarak bölgesel yönetimin sınırları içindeki bölgelere yönelik bombardımanda bulunmamasının beklendiği kaydedilen açıklamada, “PKK’nın bu tür eylemlerini şiddetle kınadığımızı yineler, bölge topraklarından komşu ülkelere yönelik saldırılar yapılmasına izin veremeyeceğimizi vurgularız. Keza barışçıl çözümlere ve kan dökülmesini sona erdirecek yollar bağlamında diyaloğa olan inancımızı da teyit ederiz” ifadeleri kullanıldı. |
23.06.2010 |
EĞİTİMDE REFORMA BÜYÜK İHTİYAÇ VAR |
TÜBA, Türkiye’nin bilim ve teknolojideki durumunu içeren “TÜBA Bilim Raporu 2009” kitabı hazırladı. Raporda Türkiye’de ilk ve orta öğretimin ciddî bir reforma ihtiyacı olduğunun altı çizildi. TÜRKİYE Bilimler Akademisi (TÜBA), üyesi bulunan bilim insanlarının görüşleriyle, Türkiye’nin bilim ve teknolojideki mevcut durumunu içeren ‘TÜBA Bilim Raporu 2009’’ hazırladı. Raporda, Türkiye’de çok sayıda üniversitenin politik kararlarla kurulduğu belirtilirken, ilköğretimden itibaren Türk eğitim ve öğretim sisteminde yaşanan aksaklıklara işaret edildi ve bazı çözüm teklifleri getirildi. Kitabın hazırlanmasında TÜBA üyelerinin tamamına 7 başlık altında sorular dağıtıldı ve cevaplardan derlenen görüşler, TÜBA camiasının ortak görüşü olarak derlendi.
ÜNİVERSİTELERİN DURUMU Raporda, dünyada büyüme sancıları çeken her ülkede olduğu gibi Türkiye’de de üniversite sisteminin sağlıklı olmadığına işaret edilerek, Türkiye’nin Bologna Süreci’ne katılan 45 ülkeden biri olmasına rağmen, Türk üniversiteleri arasında bu sürecin ölçütlerine uyabilen çok az üniversitenin bulunduğu kaydedildi. Sorunların temelinde bilim camiasının görüşleri alınmadan çok sayıda üniversitenin açılmasının yattığına değinilen raporda, ‘’Türkiye’de çok sayıda üniversitenin politik kararlarla kurulduğu’’ belirtilerek, ‘’Bu kurumlardan bazılarında üniversite olmanın ana ilkeleri olan araştırma geleneği ve özgür düşünme kültürü eksiktir, hatta bazıları meslek öğretme açısından, bir yüksekokul standardını yakalamaktan uzaktır. Pek çok üniversite mezunu gencin, diplomalarında yazan mesleği sürdürme yeterliliğine sahip olup olmadığı tartışmalıdır’’ denildi.
EĞİTİMİN KALİTESİ Türkiye’de eğitimin ciddî sorunlarının bulunduğuna dikkat çekilen raporda, bu sorunların ilköğretimden yüksek öğretime kadar yansıdığı belirtildi. Raporda, ‘’Türkiye’de ilk ve orta öğretimin ciddi bir reforma gereksinimi vardır. Gevşek müfredatlar, sorgulamaya dayanmayan, ezberci öğretim, büyük sınıflar, kolay sınıfı geçmeler, özetle kaliteye önem vermeyen, bireye değinmeden kitleleri eğitmeye çalışan yöntemler, eğitimimizin en temel sorunlarıdır’’ denildi. Raporda, Türk eğitim sistemine ilişkin şu değerlendirmeler yapıldı: ‘’Dershane yoluyla, öğrenilmemiş hazır bilgi yüklenerek üniversiteye giren gençlerimizin bu eğitimin temelini oluşturacak matematik, fizik, kimya gibi alanlardaki yetersizliklerinin tamamlanma zorunluluğu, üniversite eğitiminin verimini düşürmektedir. Diğer taraftan yüksek öğretime dışarıdan müdahaleler, öğrenci affı, ard arda vize sınavı tekrarı gibi yöntemler, üniversite eğitiminin ciddiyetini ve kalitesini önemli ölçüde düşürmektedir.’’ |
23.06.2010 |
100 metre yükseklikteki teleferikle hastane yolculuğu |
RİZE’NİN Çayeli ilçesinde yürüyemeyen böbrek hastası Mehmet Ünal (62), diyalize girebilmek için yaklaşık 100 metre yükseklikten geçen ilkel teleferiği kullanmak zorunda kalıyor. İncesırt Köyü’nde yaşayan, yaklaşık 7 yıl önce kalp damar rahatsızlığı sonucu 3 ameliyat geçiren, üç yıldan beri de böbrek yetmezliği dolayısıyla diyalize girmek zorunda kalan Ünal, böbrek hastalığının da etkisiyle 2 yıldır yürüyemediğini, nefes almakta da güçlük çektiğini söyledi. Çayeli Devlet Hastanesi’nde haftada 3 gün diyalize girdiğini, kendisini hastaneye götürmek amacıyla gelen aracın heyelan sonucu yol kapalı olduğundan eve ulaşamadığını ifade eden Ünal, ‘’2 yıl öncesine kadar evimin yakınından yol geçmiyordu. Yürümekte güçlük çekmeye başlayınca evimin altına kadar uzanan, köy yoluyla bağlantılı 300-350 metre uzunluğunda bir yol yaptırdık. Ancak istinat duvarları olmadığından meydana gelen heyelanlarla ulaşıma kapandı. Yol, girişimlerimiz sonucu ulaşıma açılsa da kısa süre içinde meydana gelen yeni heyelanlarla tekrar kapandı. Çözümü evimle yolun açık olduğu bölüm arasına teleferik kurmakta bulduk’’ dedi. |
23.06.2010 |
Hekimler için zorunlusigorta |
HEKİMLER, Tam Gün Yasası çerçevesinde, tıbbî kötü uygulama dolayısıyla talep edilebilecek zararlara karşı 30 Temmuza kadar meslekî sorumluluk sigortası yaptıracak. Kamuoyunda ‘’Tam Gün Yasası’’ olarak bilinen düzenlemeyle özel ve kamuda görev yapanlarla serbest çalışan hekimlere meslekî sorumluluk sigortası yaptırma zorunluluğu getirilmişti. Buna göre, kamu sağlık kurum ve kuruluşlarında çalışan tabipler, diş tabipleri ve tıpta uzmanlık mevzuatına göre uzman olanlar, tıbbî kötü uygulama dolayısıyla kendilerinden talep edilebilecek zararlar ile kurumlarınca kendilerine yapılacak rüculara (geri isteme) karşı sigorta yaptırmak zorunda. Bu sigorta priminin yarısı kendileri tarafından, diğer yarısı döner sermayesi bulunan kurumlarda döner sermayeden, döner sermayesi bulunmayanlarda ise kurum bütçelerinden ödenecek. |
23.06.2010 |
İmam hatipliler İstanbul’u gezecek |
ÖNDER Eğitim Komisyonu tarafından yapılan bir organizasyonla Anadolu’daki imam-hatipli öğrenciler İstanbul’a geliyor. Doğu Anadolu, Güneydoğu Anadolu, Karadeniz ve Ege Bölgelerinden imam hatipli öğrenciler 5 gün 5 gece sürecek olan “Kardeşim Dedim!” organizasyonunda buluşuyor. 3.sü gerçekleşecek olan organizasyon bu sefer öğrenci gruplarının artması sebebiyle iki aşamalı olarak yapılacak. İlk grup 22-25 Haziran tarihlerinde, 2. Grup 28 Haziran-1 Temmuz tarihlerinde İstanbul’da olacak. Organizasyonun faaliyetleri arasında İstanbul’un sembolü haline gelen yerlerine geziler, sosyal ve sportif faaliyetler, eğitim seminerleri, okuma saatleri gibi programlar yer alacak. “Kardeşim Dedim!” sloganıyla yola çıkılan organizasyonda Ayasofya, Topkapı Sarayı, Çamlıca Tepesi, Panorama Müzesi, Minyatürk gibi birçok yere yapılacak gezilerin yanı sıra, yüzme, tenis, halı saha maçı, Kur’ân, Hadis ve kitap okuma programları olacak. Bütün giderlerin ÖNDER tarafından karşılandığı organizasyon okulları tarafından; onur kurulu üyeleri, okul temsilcileri, ders ya da önemli yarışmalarda başarı kazanmış öğrenciler arasından seçilen öğrencilere yönelik gerçekleştiriliyor. Ayrıca çok sayıda hayırsever tarafından bağışlanan çeşitli hediye paketleri organizasyon sonunda öğrencilere bir törenle takdim edilecek. |
23.06.2010 |
İzmir trafiği için ek vapur seferi |
İZMİR’DE metro çalışmaları sebebiyle İnönü Caddesinde güzergâh değişikliğine gidilirken, Büyükşehir Belediyesi trafik sıkışıklığını önlemek için Göztepe İskelesinden yapılan vapur seferlerinin sıklığını arttırdı. Belediyeden yapılan yazılı açıklamaya göre, Üçyol-Üçkuyular metro hattı kapsamındaki istasyon kazı çalışmaları dolayısıyla İnönü Caddesinin büyük bölümünün trafiğe kapanmasıyla, kara yolu ulaşımında yaşanacak yoğunluğu dikkate alan belediye, Göztepe İskelesinden yapılan vapur seferlerinin sayısında değişiklik yaptı. Göztepe-Konak-Pasaport-Alsancak arasında günde 8 kez yapılan seferler 26’ya çıkarıldı. Göztepe’den kalkan ilk vapur saat 07.30’da hareket ederken, son sefer saat 19.55’de yapılacak. Göztepe’den Karşıyaka’ya yapılan seferlerin sayısı da arttırıldı. Uygulama öncesi Pazar günleri hariç günde 3 sefer yapılırken, yeni sefer tarifesine göre Pazartesi ve Cuma günleri arasında günde 8 sefer yapılacak. Cumartesi ve Pazar günleri ise sefer sayısı 5’e çıkarıldı. Üçyol-Üçkuyular metro hattındaki çalışmalar dolayısıyla bölgedeki vatandaşların deniz ulaşımını tercih etmeleri teklif edildi. |
23.06.2010 |
2020’de hidrojenle çalışan oto revaçta olacak |
HİDROJEN temelli yakıt hücreli binek otomobil satışının 2020 yılında, yılda 700 bine yaklaşacağı tahmin ediliyor. Pike Research şirketinin raporuna göre, Hidrojen Yakıt Hücreli Araçlar (Fuel Cell Vehicles-FCVs) otomotiv sektörünün geleceğine yön verecek. Raporda, otomotiv sektörünün büyük üreticilerinin, petrol şirketleri ve hükümetlere baskı uygulayarak on yıldan kısa bir sürede aynı benzin ve LPG istasyonları olduğu gibi hidrojen istasyonlarının da şehirlerde yerini almasını sağlayacağı kaydedildi. Hidrojen yakıt hücreli binek otomobil satışının, 2020 yılında, yılda 700 bin adete yaklaşacağı tahmin ediliyor. İlk olarak binek otomobiller için başlayan FCV çalışmaları, şimdi ticari araç sektörüne ilgi duymaya başladı. Özellikle yakıt hücreli yolcu otobüsleri, FCV’lerin itici gücü olacak. |
23.06.2010 |