Güncel |
AB’nin beklentisi sivil anayasa |
AB Komisyonu 2009 İlerleme Raporunda, “Türkiye’de, 1980 askerî darbesi döneminde yazılan mevcut Anayasa’nın AB standartlarına uygun şekilde birçok alanda daha fazla demokratikleşmeye izin vermesi ve temel özgürlüklere daha güçlü güvenceler sağlaması için değiştirilmesi gerektiği konusunda farkındalığın arttığı” belirtildi. Öte yandan, Türkiye-AB ilişkilerinde birçoklarının “kaza” beklediği 2009 yılında, “Türkiye’nin üyelik treni fren yapınca” kötümser senaryolar 2010’a ertelendi. AB treni yavaşladı
Türkİye-AB ilişkilerinde birçoklarının “kaza” beklediği 2009 yılında, “Türkiye’nin üyelik treni fren yapınca” kötümser senaryolar 2010’a ertelendi. Gümrük Birliğine Ek Protokol kapsamında limanlarını ve havaalanlarının Kıbrıs Rum kesimi trafiğine açılmaması sebebiyle Türkiye’nin katılım müzakerelerinde 8 faslın açılmasını ve kalan fasılların kapatılmasını 11 Aralık 2006 tarihinde donduran AB üyeleri, AB Komisyonunu Türkiye’nin “yükümlülüklerini” yerine getirip getirmediğini “özellikle 2007, 2008 ve 2009’da olmak üzere, yıllık raporlarında uygun şekilde (üye ülkelere) bildirmekle” görevlendirmişti. AB Komisyonu, 14 Ekimde yayımladığı 2009 İlerleme Raporunda da Türkiye’nin limanlarını Kıbrıs Rum kesimi gemilerine açma yükümlülüğünü yerine getirmediğini belirtse de Türkiye’ye yeni bir yaptırım uygulanmasını önermemişti. Bu çerçevede Türkiye başta olmak üzere aday ve potansiyel aday ülkeleri ilgilendiren genişleme kararları için 7-8 Aralıkta toplanan AB dışişleri bakanları, Rum kesiminin katılım müzakerelerinin durdurulması dahil Türkiye’ye yeni yaptırımlar uygulanması talebini geri çevirerek, Türkiye’nin limanlarını açma yükümlülüğünü yerine getirip getirmediğini gelecek yıl yeniden değerlendirme kararı aldı. Böylece 2009, “Türkiye’nin AB treninin kaza yaptığı yıl” olarak tarihe geçmekten kurtulsa da dondurulan 8 fasıla ek olarak, Fransa ve Rumlar başta olmak üzere birçok AB üyesinin farklı fasılları engellemesi sebebiyle katılım müzakerelerinin oldukça yavaşlamasını beraberinde getirdi. Yılın ilk yarısındaki Çek Cumhuriyeti dönem başkanlığı sırasında vergilendirme faslını müzakerelere açan Türkiye’nin beklendiği gibi 21 Aralıkta çevre faslını da açması halinde, müzakerelere konu 33 fasıldan 12’sinde katılım müzakereleri başlamış olacak. 21 Aralıkta açılması beklenen çevre faslıyla 12 fasılda müzakereleri başlatmış olacak Türkiye’nin 8 faslın dondurulması, tek yanlı olarak Fransa’nın 5 faslı ve Rum kesiminin 6 faslı tıkaması ve bunların bir kısmının çakışması nedeniyle, geriye zorlu açılış kriterlerine sahip 4-5 fasıl kalıyor. Mevcut şartlar altında Türkiye’nin katılım müzakerelerinin gelecek yıllarda daha da yavaşlaması kaçınılmaz görünüyor.
ZİYARET TRAFİĞİNDE ARTIŞ Adnan Menderes'in başbakanlığı döneminde 31 Temmuz 1959'da Türkiye'nin o zamanki adıyla Avrupa Ekonomik Topluluğuna başvurusuyla başlayan Türkiye-AB ilişkileri, geride bıraktığı 50 yılla "dünyanın en uzun nikahı" olarak tarihe geçerken, 8'inci Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın 1980'li yıllarda dile getirdiği "uzun ince bir yol" tanımını fazlasıyla doğruluyordu. Karşı tarafın bütün oyunbozanlıklarına rağmen "devlet politikası" olarak belirlediği AB üyeliği hedefinden vazgeçmeyen Türkiye, 2009 başından itibaren Brüksel'e Cumhurbaşkanlığı, Başbakanlık ve ana muhalefet partisi düzeyi dahil yaptığı üst düzey ziyaretlerle bu hedefini AB'li muhataplarına bir kez daha teyit ederken, 2008'in ardından 2009'da da Ankara'yı ziyarete eden AB Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barroso, bazı üye ülkelerin aleyhte açıklamalarına rağmen, Türkiye'nin yelik sürecine bağlılıklarını tekrarladı.
AB’NİN SİVİL ANAYASA BEKLENTİSİ Son yıllarda ısrarla Türkiye’yi AB reformlarını hızlandırmaya teşvik eden Brüksel, ombudsmanlık müessesesi başta olmak üzere bu kapsamdaki birçok reformun Anayasa Mahkemesi başta olmak üzere yargıdan dönmesi üzerine Türkiye’den sivil anayasa beklentisini daha güçlü dile getirmeye başladı.
Bağış, AB ülkesi büyükelçileriyle Konya’da buluştu
Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, 27 AB ülkesinin Ankara Büyükelçileriyle Konya’da bir araya geldi. Rixos Otelinde büyükelçilere kahvaltı veren Bağış, 21 Aralıkta Belçika’nın başkenti Brüksel’de yapılacak AB katılım konferansı öncesinde Türkiye’nin müzakere süreciyle ilgili konuları büyükelçilerle ele aldı. Bağış’ın, önceki akşam Mevlânâ’nın 736. vuslat yıl dönümü dolayısıyla düzenlenen Şeb-i Arus törenleri için AB Genel Sekreterliğinin davetlisi olarak Konya’ya gelen büyükelçilerle, pazartesi günü açılacak çevre faslıyla ilgili konuları da görüştüğü öğrenildi. Toplantıda, büyükelçilerin Türkiye’nin müzakere süreciyle ilgili olumlu değerlendirmelerde bulundukları, çevre faslının açılmasından sonra enerji ve eğitim kültür faslının açılması için de son aşamaya gelindiğini ifade ettikleri kaydedildi. Demokratik Toplum Partisinin (DTP) Anayasa Mahkemesinin kararıyla kapatılmasını da değerlendiren büyükelçilerin, siyasî partilerin terör ve şiddetten uzak durması gerektiğine dikkati çekerken, cezaların bireysel olması gerektiği yönünde görüş bildirdikleri ifade edildi. |
19.12.2009 |