Güncel |
Medya gençlere kötü örnek oluyor |
Diyanet İşleri Başkanlığınca düzenlenen 4. Din Şûrâsı kararlarında, medya kuruluşları ile ilgili olarak, “Medya aracılığıyla ön plana çıkarılan roller, obje ve klişeler, özellikle yeni kuşakların dünya algısını olumsuz şekilde etkilemektedir’’ görüşüne yer verilerek, üretilen modellerin, gençlerin duygu ve karakter dünyasında ciddî sarsıntılara yol açtığı ifade edildi. Modern toplum yalnızlaşıyor
“Dın ve Toplum’’ ana başlığı altında 12-16 Ekim tarihleri arasında Ankara’da toplanan, ‘’Sosyal Problemler Karşısında Din ve Diyanet’’ konusunun ele alındığı şûrâ kararları açıklandı. Diyanet İşleri Başkanlığınca düzenlenen 4. Din Şûrâsı kararlarında, irşat faaliyetlerinde kullanılan genel geçer dilin, günün şartlarını ihmal etmeyen bir yetkinlikle güçlendirilmesi gerektiği vurgulandı. Modern toplumlarda yalnızlık, çaresizlik ve güvensizlik duygusunun yaygınlaştığına, şiddet, intihar ve gündelik hayattaki diğer gerilimlerin daha çok görülmeye başlandığına dikkat çekilerek, başkanlığın, dinî, millî ve kültürel birikimden beslenen bir duyarlılıkla önlemler alması, toplumun akıl ve ruh sağlığının, manevî ve ahlâkî değerlerin korunması için gerekli adımları atması, bu konuda çalışan diğer kurum ve kuruluşlarla işbirliğine gitmesi istendi. İslâm’ın, modern dünyada, önceki dönemlere göre daha yoğun bir şekilde tartışma konusu yapıldığı, bu süreçte İslâm ve Müslümanlara karşı yapılan ‘’itham ve saldırıların’’ her düzeyde örseleyici ve yıkıcı olduğu, aynı zamanda İslâm dünyasındaki aşırılıkları da beslediği vurgulanarak, Din İşleri Yüksek Kurulu aracılığıyla İslâm’a ve Müslümanlara yönelik saptırma, suçlama ve saldırılar karşısında kamuoyunu anında bilgilendirecek açıklamalar yapılması gerektiğine dikkat çekildi. Dinî duyguları yozlaştıran ve zayıflatan, gündelik hayatta dinin apaçık mesajlarının önüne geçen bid’at ve hurafelerle dinin ana kaynaklarının gerçek bilgisi esas alınarak mücadele edilmesi istendi. ‘’Örselenen dinî duygu ve ihmal edilen maneviyatın’’, insanları yeni arayışlara yönelttiği belirtilerek, Başkanlığın hizmetlerinde, doğru bilgi kadar duygu eğitimine de önem verilmesi, İslâm’ın temel kaynaklarından beslenen sağlıklı bir dindarlık anlayışının yaygınlaştırılması tavsiye edildi.
MEDYA, GENÇLERİ SARSIYOR
YAZILI ve görsel basında, zaman zaman, ‘’din görevlisi imajı, dinî sembol, temsil ve faaliyetler konusunda halkın güvenini sarsıcı nitelikte yayınlara yer verildiği’’ ifade edilerek, bilgisizlik ya da özensizlikten kaynaklanan bu gibi durumlarda Diyanet’in ilgilileri uyarmasının doğru olacağı belirtildi. Başkanlığın, medya kuruluşlarına, taleplerine bağlı olarak, dinî konularda yardımcı olması, din ve dinî kurumlarla ilgili olarak yanlış ve yanıltıcı haberlerin önlenebilmesi için açıklık, şeffaflık ve güven içinde karşılıklı bilgi akışının sağlanması tavsiye edildi. ‘’Medya aracılığıyla ön plana çıkarılan roller, obje ve klişeler, özellikle yeni kuşakların dünya algısını olumsuz şekilde etkilemektedir’’ görüşüne yer verilerek, üretilen modellerin, gençlerin duygu ve karakter dünyasında ciddî sarsıntılara yol açtığı ifade edildi. Başkanlığın, bu etkilenimi yönlendiren değişim ve farklılaşmaları dikkatle izlemesi, gerekli önlemleri alma konusunda kayda değer adımlar atması önerildi.
DİN ÖĞRETİMİ, TEMEL EĞİTİMLE BİRLİKTE BAŞLATILMALI
ÇOCUKLUK döneminde dinle ilgili soru ve merakların, doğru bilgilerle karşılanabilmesinin önemi vurgulanarak, ‘’Anayasa’nın 24. maddesinin de gereği olan din öğretiminin, temel eğitimle birlikte başlatılması ve derslerin branş öğretmeni tarafından okutulması konusunda gerçekleştirilecek her türlü girişim desteklenmelidir’’ denildi. Diyanet’in web sayfasında, ilk ve orta öğretimdeki öğrencilerin araştırmalarında başvurabilecekleri müfredata uygun bilgi ve materyallere yer verilmesi, ilahiyat fakültelerinde yaygın din eğitimi hizmetleriyle ilgili yeni bölüm veya sertifika programları oluşturulması önerildi. İlahiyat fakültelerinin alan bilgisi desteği ve öğretmen yetiştirme tecrübesi de göz önüne alınarak, eğitim fakültesi bünyesinde yer alan Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Bölümü’nün ilahiyat fakültesine aktarılmasının yararlı olacağı ifade edildi. |
08.11.2009 |