PEYGAMBER KISSALARI |
Zemzem suyu - AHMET ÖZDEMİR Cenâb-ı Hak, İbrahim’e (as) Hz. Hacer’le Hz. İsmail'i (as) Belde-i Haram’a götürmesini vahy etti. İsmail'e (as) Beyt-i Haram’ı hazırladığını ve oranın onun elleriyle imarını takdir ettiğini, suyunu da onun için akıttıracağını bildirdi. İbrahim (as), buraka bindi. İki yaşındaki İsmail’i önüne, Hz. Hacer’i de terkisine bindirdi. Bu yolculukta Cebrail (as) de yanlarında bulunuyor, İbrahim’e (as) Beytullah’ın yerini ve haremin sınırlarını gösteriyordu. Hz. İbrahim (as) köylerden, kasabalardan hangisine uğrasa: “Ey Cebrail! Buraya mı inmemiz emr olundu?” diye soruyordu. Her düz ve sulu yere uğradıkça, Cebrail’e (as): “Ey Cebrail! İn şuraya” demekteydi. Cebrail (as) de: “Hayır!” diye cevap vermekteydi. Sonunda Mekke’nin bulunduğu yere geldiler. Cebrail (as): “İn yâ İbrahim!” dedi. İbrahim (as): “Burası ne ziraata, ne de davara elverişlidir!” dedi. Çünkü İbrahim (as) aynı zamanda çiftçilikle uğraşmakta idi. Mekke vadisi ise çöl karakterli bir yer olduğundan tarım ve hayvancılığa uygun değildi. Cebrail (as): “Evet! Öyledir. Amma, burada senin oğlunun soyundan Ümmî Peygamber çıkacak ve Kelimetül’l-Ulyâ O’nunla tamamlanacaktır!” dedi. Cebrail (as), burada asırlar öncesinden asırlar sonrasına bir müjde veriyordu. Hz. İbrahim’in (as) oğlu Hz. İsmail’in zürriyetinden ümmî bir peygamber olan Hz. Muhammed’i (asm) müjdeliyordu. O, Allah’ın adını her tarafa duyuracaktı. |
16.09.2009 |