BEHLÜL DÂNÂ VE HARUN REŞİD |
Halîfe ve şâhitlik - HAYREDDİN EKMEN İmâm Ebû Yûsuf bir dâvâda halîfe Hârûn Reşîd’in kumandanlarından birinin şâhidliğini kabûl etmemişti. Bunun üzerine kumandan, Ebû Yûsuf’u halîfeye şikâyet etti. Halîfe Hârûn Reşîd sebebini sorduğunda, İmâm Ebû Yûsuf şöyle cevap verdi: “Onun, ‘Ben halîfenin kölesiyim’ dediğini duydum. Eğer söylediği doğru ise, köle şâhidlik yapamaz. Yalan ise yalancının şâhidliği kabûl edilmez.” Halîfe bunları dinledikten sonra sordu: “Peki ben bir kimse hakkında şâhidlik yaparsam kabûl eder misin?” “Hayır!” Halîfe, böyle bir cevap beklemiyordu. Hayretle sebebini sordu. O zaman Ebû Yûsuf şu cevabı verdi: “Çünkü sen halka karşı kibirleniyorsun! Mü'minlerle berâber namaz kılmak için cemâate gelmiyorsun!” Halîfe Hârûn Reşîd, sonunda bu nasihatlara göre hareket etti. Cemaatla namazı terk etmemeye çalıştı. Hârûn Reşîd, büyüklerin ikazını hürmetle dinleyip, hatâsını kabul etme büyüklüğünü gösteren bir halîfeydi. Vefâtına kadar âlim ve velî zâtların sohbet ve irşadlarından ayrılmadı. Bu mânevî derslerin bereketiyle hilâfeti boyunca hak ve adâlet üzere olmaya çalıştı. Onun idâresi, Abbâsîlerin en parlak devrini netice vermiştir. |
16.09.2009 |