DENİZCİNİN RAMAZANI |
Havaalanlarında ve uçakta namaz - VEHBİ HORASANLI Gemilere gidiş gelişlerimizde sık sık uçakla yolculuk etmek zorunda kalırız. Eğer uçuşunuz uzun ise, ki bazen 12 saat uçtuğumuzu bilirim, namaz konusu sıkıntıya girer. İşte böyle bir yolculuk esnasında, üstelik Ramazan ayında sabah namazı vakti girmişti. Öğle-ikindi ve akşam-yatsı namazlarını birleştirmek için ruhsat vardı, lâkin sabah namazı böyle değildi. Bu sebeple namazımı bir an önce kılmam gerekiyordu. Ben uçakta oturarak namaz kılmam. Ne bileyim sağlıklı insanların oturarak namaz kılması benim hiç hoşuma gitmiyor. Otobüs yolculuklarında molalarda ve tren yolculuklarında boş bir alanda normal olarak namazımı kılarım. Uçakta da uygun yerler olduğu için namazımı aynı şekilde eda ederim. Nitekim uçağın arka tarafında kabin görevlilerinin istirahat ettikleri boş bir alan vardır. Burada namaz kılmak istediğimi söyledim. Görevliler gayet kibar bir biçimde bana yer gösterdiler ve namazımı eda ettim. Bundan bir yıl önce bir hostes bana güçlük çıkarmış “Herkes gibi oturarak kılsana” demişti. Allahtan bu görevliler şeyhülislâm gibi ahkâm kesmiyor, bana yardımcı oluyorlardı. Sonuçta gayet güzel bir yolculuk yaparak Tayland’a iniş yaptık. Bu ülke halkı Müslüman olmamasına rağmen havaalanında mescidi vardı. İnsanlara hizmet etmeyi öncelik ve amaç haline getiren şirketler bu hususa dikkat ederler. Buna mukabil Müslüman ülkelerde meselâ Fas havaalanlarında ve en büyüklerinden biri olan Casablanca’da bir mescit bulamazsınız. Gazete parçaları üzerinde boş bir köşede namaz kılmaya mahkûm kalırsınız. Ne diyeyim Allah bu kardeşlerimize biraz iz’an ve akıl nasip etsin. İnşallah inançlı insanlara saygı göstermeyi öğrenirler, vesselâm… |
16.09.2009 |