BİR ÂYET, BİR YORUM

Kur’ân’ın, sivrisineği misâl vermesi - Yrd. Doç. Dr. Atİlla YARGICI

“Şüphesiz Allah, sivrisinek ve ondan daha

büyüğü ile misâl vermekten çekinmez. İman edenlere gelince, onlar böyle misâllerin Rablerinden gelen hak ve gerçek olduğunu bilirler. Kâfir olanlara gelince, ‘Allah böyle misâl vermekle ne murad eder?’ derler. Allah onunla birçok kimseyi saptırır, birçoklarını da doğru yola yöneltir. Verdiği misâllerle Allah ancak fasıkları saptırır.” (Bakara: 2/26)

Cenâb-ı Hak, Kur’an-ı Kerim’de insanlara sivrisinek, karasinek, örümcek gibi örnekler verir. İnanmayan insanlar, Kur’ân sinekten böcekten bahsediyor diye alay ederler. Bu onların imansızlıklarını arttırır. Bunun sebebini düşünmek istemeyen insan için böyle bir şeyden bahsetmek abes gibi gelir. Cenâb-ı Allah sivrisinekten bahsederken, insanları onun hakkında düşünmeye çağırıyor. Sivrisinek çok küçük olmasına rağmen, gözü, ağzı, burnu, kanatları, ayakları, midesi vardır. Bütün âzâlarıyla tam bir canlıdır. Üstelik çok hızlı uçabilmekte, istediği yere konabilmektedir. Bir insanı 35 metre uzaklıktan dışarıya verdiği karbondioksit gazından, vücut ısısından fark ediyor. Yalnızca dişileri insanı ısırıyor. Karınları doyduğu zaman asla insanı rahatsız etmiyor. Bu küçük canlı sır sanat eseri. Onu dizayn eden Zât, kusursuz bir şekilde dizayn etmiş. Böyle canlı, uçan, öldürmek istediğin zaman eğitim görmüş bir askerden daha hızlı bir şekilde kaçan bu küçük canlının Kur’ân’da misâl olarak verilmesi gerçekten insanı düşündürmeye sevkediyor. İlim ilerledikçe, bu ve benzeri hayvanları daha iyi tanıma fırsatı buluyoruz.

Sivrisinekler pis suların olduğu yerlerde daha fazla çoğalıyorlar. Bize “çevreyi kirletmeyin” mesajı vermiş oluyorlar. Bizi temiz olmaya, çevremizin kıymetini bilmeye davet ediyorlar. Sivrisinekler ilkbaharda ortaya çıkıyor, yazın ve sonbaharda evlerimize misafir oluyor. Ama kışın? Bilim adamları kışın sineklerin ortadan kaybolduğunu söylüyor. Zaten biz de onların ortadan kaybolduğunu görüyoruz. Bilim adamlarına göre sivrisineklerin larva ve yumurtaları kış boyunca, kış uykusuna yatıyor gibi bekliyor. Ama bahar mevsiminde bir anda tekrar ortaya çıkarılıyorlar. Yani kışın soğuğuna dayanması mümkün olmayan sivrisinekler, kış mevsiminde Allah’ın “Mümît” isminin tecellisine mazhar kılınıyor ve öldürülüyor. Ama baharda tekrar dirilitiliyor. Böylece bizlere haşrin dünyadaki en ilginç örneğini vererek düşünmeye sevkediyor. Çünkü bu tür sineklerin bir an gibi kısa zamanda ortaya çıktığı ve uçmaya başladığını görüyoruz. Allah insana göre çok değersiz olarak yarattığı bir sivrisineği her bahar sayısız denebilecek şekilde çok yaratırken, onları diriltirken; elbette en şerefli mahluk olan insanı da öldükten sonra çürümeye terk etmeyecek ve onu diriltecek, ondan hesab soracaktır.

Diğer taraftan sivrisinek tarafından ısırılan bir insan ısırıldığı yeri kaşımaya başlıyor. Bu olay, insan vucudundaki kanın pıhtılaşmasını önleyici bir rol oynuyor. Bir ilginç olay daha zikrediliyor. Amerika’da sivrisineklerle ilgili yapılan çalışmalarda, sivrisineklerin dışarıya akşam ve fecir vakti çıktığını gösteriyor. Gündüz ortasında ortalıkta pek görünmüyorlar. Çünkü zayıf vücutları öğle vakti avlanmaya müsait değil. Onlar da avları için fecir ve akşam vakitlerini seçiyor. Bu durumda onlar da insana bir mesaj veriyor. Akşam ve fecir vaktini uykulu geçirmeyin. Dışarı çıkın. Nefes alın. İş yapın. Böylece kerâhet vakitlerinde uyumamayı bizlere öğretmiş oluyorlar.

Bir başka ilginç durum da bilimadamlarının sivrisinek ısırmalarından uzak durabilmek için uzun ve bol elbiseler giymemizi tavsiye etmeleri. Diğer taraftan sivrisinekleri yarasa gibi bazı kuşlar yiyor. Ama dünyanın ekolojik dengesi beşerin bulaşık eliyle bozuldukça bazı türler çoğalıyor, bazıları yok oluyor. Bu da bize, ekolojik dengeyi korumak için elimizden geleni yapmamız gerektiği mesajını veriyor.

Sivrisineği bu yönleriyle düşünmeyen insanlar, elbette bu misâlin saçma olduğunu zannederler ve sapıklıkları artar. Bu yüzden Kur’ân’da verilen misâllerin üzerinde düşünmek, tefekkür etmek gerekir.

15.09.2009