Bir Sahabenin Günlüğü

Bereketli süt - Salİha Ferşadoğlu

Rebiü’l-Ahir, Hicretin 9. Senesi, Medine

Mescitte oturmuş, yeni inen Kur’ân âyetlerini ezberliyordum. Sabah namazından beri ezber yapıyordum. Neredeyse ikindi ezanı okunmak üzereydi. Midemin kazındığını hissettim. Ama çok da önemsemedim. Ne de olsa yiyecek bulmak o kadar kolay değildi. Ben de bedenimi buna alıştırmıştım artık. Birazdan geçerdi midemdeki kazınma.

Çok geçmedi, birkaç dakika sonra, Ebu Hureyre gözüktü kapıda.

“Ey ehl-i suffa, Peygamberimiz Hz. Muhammed (asm) sizi evine dâvet ediyor.”

Merak ettik, acaba Peygamberimiz (asm) niye bizi çağırıyor. O vakit orada ne kadar arkadaş varsa toplanıp Peygamberimizin (asm) evine geldik. Kapıda müsaade isteyip, içeri girdiğimde bayağı kalabalık olduğumuzu fark ettim. Ebu Hureyre, Peygamberimizin (asm) yanında duruyor, dikkatle bizleri süzüyordu. Sonra Peygamberimiz (asm), Ebu Hureyre’ye önündeki kaba yeni sağılmış sütü bizlere ikram etmesini söyledi. Her bir arkadaşım, Ebu Hureyre’nin elinden kabı alıyor, doyuncaya kadar içiyordu. Böyle kaç arkadaşımın elinden geçti kap. Sıra bana geldiğinde, Ebu Hureyre kabı bana da uzattı. Önce onun yüzüne, sonra kabın içine baktım. Kap öylece dolu dolu duruyordu. Kabı aldım, içmeye başladım. O kadar acıkmıştım ki, bir türlü elimden bırakamıyordum. Peygamberimize (asm) göz attım. Yüzünde tebessümlere gark olmuş, beni izliyordu. Ebu Hureyre’ye baktım. Biraz endişeliydi sanki. Ona süt kalmayacak diye korkuyor olmalıydı. Yine de kabı elimden bırakamadım. Çok lezzetliydi süt. Biraz daha içtim. Artık midemde içecek yer kalmayınca Ebu Hureyre’ye geri uzattım. Onu benden alıp, diğer arkadaşlara verdi. Suffa ehlinin sonuncusu da içince, bir de baktım, kabın içinde azıcık süt kalmış. Peygamberimiz (asm) Ebu Hureyre’ye dönerek:

“Süt içmeyen ikimiz kaldık” dedi. “Haydi sen de iç.” Ebu Hureyre, yere oturdu sütten içti. Sonra Peygamberimize (asm) uzattı. Peygamberimiz (asm) almayıp biraz daha içmesi için ona ısrar etti. Sonra tekrar ısrar etti. Sonunda Ebu Hureyre dayanamayıp:

“Seni hak din ile gönderen Allah’a yemin olsun ki, içecek yerim kalmadı” dedi.

Peygamberimiz (asm) kabı aldı, Allah’a hamd ve sena ettikten sonra besmele çekti. Sütün kalan kısmını içti. İşte o gün orada Peygamberimizin (asm) bir mucîzesine daha şahit oldum. Süt öylesine bereketlenmişti ki, koca Ehl-i Suffa’yı doyurmuştu, hem de mideleri açlıktan kazınacak derecede olan…

*Buharî, 4:89; Tirmizî, 4:648-649

02.09.2009