Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz, “yakın dönemdeki döviz kuru hareketlerinin enflasyon beklentileri üzerinde geçici etkilerinin olabileceği” uyarısında bulundu. Yılmaz, daha önce yayınladıkları enflasyon raporlarındaki enflasyon hedefinin belirgin olarak aşılmasının beklendiğini belirtti. 2008 yılının 2. çeyreğinde özel tüketim ve yatırım harcamalarında belirgin bir yavaşlama olduğunun gözlendiğini belirten Yılmaz, ayrıca bu dönemde toplam kamu harcamalarının büyümeye katkısının negatif olduğunu kaydetti.
AB'YE UYUM SÜRECİ İÇİN REFORMLAR HIZ
KESMEMELİ
Yılmaz, “Küresel finans piyasalarındaki çalkantı tüm dünyada hissedilirken ülkemizde de özel tüketim ve yatırım harcamalarının durağan bir seyir izlemeye devam edeceği tahmin edilmektedir” dedi. Mevcut şokların ekonomiye etkisinin sınırlı kalması için, malî disiplinin sürdürülmesi ve yapısal reform sürecinin güçlendirilmesinin önemine işaret eden Yılmaz, “Bu çerçevede, AB’ye uyum ve yakınsama sürecinin devam etmesi ve programda öngörülen yapısal reformların hayata geçirilmesi konusundaki çabaların sürekliliği önemini korumaktadır” diye konuştu.
Merkez Bankasından kriz ikazı
Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz, ‘’Yakın dönemdeki döviz kuru hareketlerinin enflasyon beklentileri üzerinde geçici etkilerinin olabileceğini hatırlatmakta fayda görüyorum’’ dedi.
Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz, Bankanın İdare Merkezinde düzenlediği basın toplantısında ‘’enflasyon raporu’’nu açıkladı. Yılmaz, daha önce Nisan ve Temmuz aylarında yayınladıkları enflasyon raporları ve açık mektuplarda 2008 yılının sonunda hedefin belirgin olarak aşılmasının beklendiğini belirterek, bunun sebeplerini ayrıntılı olarak kamuoyu ile paylaştıklarını hatırlattı. Gıda ve enerji fiyatlarına ilişkin gelişmelerin 3. çeyrekte de enflasyonun temel belirleyicisi olmayı sürdürdürdüğünü belirten Yılmaz, Eylül ayından itibaren enerji ve diğer emtia fiyatlarında düşüş gözlenmesine rağmen bunun gecikmeli etkilerinin enflasyonu yüksek seviyelerde tutmaya devam ettiğini kaydetti.
Merkez Bankası Başkanı Yılmaz, şöyle devam etti: ‘’Bununla birlikte yakın dönemde döviz kurunda gözlenen hareketler sonrasında son çeyrekte söz konusu temel enflasyon göstergesinin yükselmeye devam edeceği tahmin edilmektedir. Yılın 3. çeyreğinde uluslar arası emtia fiyatlarının yüksek seyri bütün dünyada enflasyon üzerinde baskı oluşturmaya devam etmiştir. Enflasyon hedeflemesi uygulayan gelişmekte olan ülkelerden biri hariç hepsinde enflasyon hedeflerinin belirgin olarak aşıldığı görülmektedir.
PARA POLİTİKASI TEMKİNLİ OLMALI
Geçtiğimiz dönemdeki enflasyon gelişmelerini kısaca değerlendirdikten sonra bu süreçte Merkez Bankası olarak izledikleri politikalara da değinmek istediğini söyleyen Yılmaz, şunları anlattı:
‘’Enflasyon beklentilerindeki bozulmayı durdurmak ve arz yönlü şokların genel fiyatlama davranışlarına yansımasını engellemek amacıyla Mayıs-Temmuz döneminde 150 baz puanlık sıkılaştırılmaya gidilmiştir. Enflasyon hedeflerindeki değişikliğin parasal sıkılaştırmayla birlikte uygulanması stratejisi enflasyon beklentilerini kontrol altına almakta başarılı olmuş, yılın 3. çeyreğinde enflasyon beklentilerinde iyileşme gözlenmiştir. Bununla beraber yakın dönemdeki döviz kuru hareketlerinin enflasyon beklentileri üzerinde geçici etkilerinin olabileceğini hatırlatmakta fayda görüyorum.
İç talepte gözlenen belirgin yavaşlamaya rağmen küresel piyasalardaki belirsizlikler para politikasının temkinli olmasını gerektirmektedir. Bu çerçevede Ağustos-Ekim döneminde kısa vadeli faiz oranları sabit tutulmuştur. Para Politikası Kurulu son toplantısından sonra yayınladığı açıklamada, (döviz kurlarında gözlenen hareketlerin enflasyon üzerinde oluşturduğu etkinin gıda fiyatlarındaki olumlu görünüm ve petrol fiyatlarında gözlenen keskin düşüş ile telâfi edileceği) değerlendirmesinde bulunmuştur. (Bununla birlikte son dönemde küresel belirsizliklerin artarak devam etmesinin gerek enflasyon tahminlerinde gerekse para politikası kararlarında temkinli olmayı gerektirdiği) ifade edilmiştir.’’
REFORMLARIN HAYATA GEÇİRİLMESİ ÖNEMLİ
MERKEZ Bankası Başkanı Yılmaz, 2008 yılının 2. çeyreğinde özel tüketim ve yatırım harcamalarında belirgin bir yavaşlama olduğunun gözlendiğini belirterek, ayrıca bu dönemde toplam kamu harcamalarının büyümeye katkısının negatif olduğunu kaydetti. Durmuş Yılmaz, özetle şunları kaydetti: “Risk algılamalarındaki artışın ve kredi koşullarındaki sıkılaşmanın önümüzdeki dönemde kredi genişlemesini sınırlamaya devam edeceği tahmin edilmektedir. Küresel finansal sistemdeki sorunlara ve bu sorunların küresel ekonomiye etkilerine dair endişelerin yoğunlaşması risk algılamalarındaki bozulmayı ileri boyutlara taşımıştır. Küresel finans piyasalarındaki çalkantı tüm dünyada hissedilirken, ülkemizde de özel tüketim ve yatırım harcamalarının durağan bir seyir izlemeye devam edeceği tahmin edilmektedir. Hem iç hem dış talepteki yavaşlamaya paralel olarak önümüzdeki dönemde toplam talebin durağan seyrini sürdüreceğini tahmin etmekteyiz. 2008 yılı sonunda enflasyonun yüzde 11,1 olarak gerçekleşmesi beklenmektir. Küresel finans piyasalarındaki sorunlara karşı ekonomimizin direncini koruması için basiretli bir para politikası gereklidir fakat bu tek başına yeterli değildir. Mevcut şokların ekonomiye etkisinin sınırlı kalması için, malî disiplinin sürdürülmesi ve yapısal reform sürecinin güçlendirilmesi de en az para politikası kadar önem taşımaktadır’’ Mevcut şokların ekonomiye etkisinin sınırlı kalması için, malî disiplinin sürdürülmesi ve yapısal reform sürecinin güçlendirilmesinin de en az para politikası kadar önem taşıdığını dile getiren Yılmaz, ‘’Bu çerçevede, AB’ye uyum ve yakınsama sürecinin devam etmesi ve programda öngörülen yapısal reformların hayata geçirilmesi konusundaki çabaların sürekliliği önemini korumaktadır’’ dedi.
|