“Türkiye henüz AB’ye üye olmadan da AB’den fayda sağlamaya başlamıştır” diyen Dışişleri Bakanı ve Başmüzakereci Ali Babacan, “Artık belli bir kesimin söz sahibi olduğu bir Türkiye’den, halkın tüm kesimlerinin söz sahibi olduğu bir Türkiye’ye geliyoruz” şeklinde konuştu. Babacan, “AB sürecinde temel hak ve hürriyetleri uygulama konusunda daha kararlı adımlar atmalıyız” ifadesini kullandı.
AB OLMASA İŞİMİZ ZOR
AB üyelik süreci olmasaydı, şu ankinden çok daha geri bir ekonomimiz olacağını belirten Babacan, “Türkiye dünya toplumu içinde hak ettiği yere AB süreci neticesinde gelecektir” dedi. Türkiye'nin daha iyi bir demokrasiye ulaşması için AB sürecinin büyük önem taşıdığını söyleyen Babacan, AB normları ve standartları olmasa demokratikleşme sürecinin kesintiye uğrayabileceği uyarısı yaptı.
Üye olmadan AB’nin faydasını görüyoruz
AB-TÜRKİYE İş Geliştirme Merkezi (ABİGEM) açılış töreni Avrupa Birliği Komisyonu Başkan Yardımcısı Günter Verheugen, TOBB Başkanı M. Rıfat Hisarcıklıoğlu ve Dışişleri Bakanı Ali Babacan’ın katılımıyla TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi’nde gerçekleştirildi. Açılış töreninde bir konuşma yapan Dış İşleri Bakanı ve Baş Müzakereci Ali Babacan, AB’ye üye olmadan da Türkiye’nin AB’den fayda sağlamaya başladığını belirterek, “Türkiye, henüz AB’ye üye olmadan da AB’den fayda sağlamaya başlamıştır. Özellikle AB’den gelen güven faktörü Türkiye’de faiz oranlarının çok ciddî şekilde aşağı inmesini sağlamıştır. Yine AB süreci Türkiye’ye, dünya finans sektörü tarafından bir öngörü getirmiştir” sözlerini aktardı. AB’ye tam üyeliğin, halkımızı en yüksek yaşam standartlarına ulaştıracağını aktaran Babacan, “AB’ye tam üyelik Türkiye’nin stratejik hedefidir. Bu sürecin, halkımızın en yüksek yaşam standartlarına ulaşması için bir vesile olduğunu düşünüyorum.” diye konuştu.
TEMEL HAK VE HÜRRİYETLER İÇİN AB ÇOK
ÖNEMLİ
Türkiye’nin hak ve hürriyetler noktasında daha iyi bir seviyeye çıkması için AB’nin büyük bir öneme sahip olduğunu kaydeden Babacan, “Türkiye, AB ile müzakerelere başladığı Aralık 2004 tarihinden sonra yeni bir sayfa açmıştır. Türkiye’nin daha iyi bir demokrasiye sahip olabilmesi ve insan hak ve hürriyetleri noktasında daha iyi bir seviyeye çıkması için AB üyeliği çok büyük bir öneme sahiptir.” sözlerini dile getirdi.
AB SÜRECİ İLE HALKIN SÖZ SAHİBİ OLDUĞU BİR TÜRKİYE'YE GELİYORUZ
AB sürecinde temel hak ve hürriyetleri uygulama konusunda daha kararlı adımlar atılması gerektiğini söyleyen Babacan, şöyle konuştu: “Artık belli bir kesimin söz sahibi olduğu bir Türkiye’den, halkın tüm kesimlerinin söz sahibi olduğu bir Türkiye’ye geliyoruz. Bu anlamda, ifade ve düşünce özgürlüğü Türk demokrasinin temelini oluşturduğu anlaşılmaktadır. İçinde bulunduğumuz AB sürecinde, temel Türkiye’nin AB üyelik süreci olmasaydı, şuankinden çok daha geri bir ekonomimiz olacağını belirten Babacan, şunları söyledi: “Türkiye dünya toplumu içerisinde hak ettiği yere, AB süreci neticesinde gelecektir. Türkiye’nin eğer AB üyelik süreci olmasaydı, hangi ekonomik programı uygularsa uygulasın, ekonomimiz şuankinden çok daha geri bir noktada olacaktı.”
ULUSAL PROGRAMDA SON SAFHAYA GELİNDİ
KonuşmasInIn sonunda Babacan, Türkiye’nin 3-4 yıllık yol haritasını belirtecek olan “Ulusal Program” da son safhaya gelindiğini ve yakında Bakanlar Kurulu kararıyla yürürlüğe gireceğini aktararak, şunları kaydetti: “Türkiye’nin 3-4 yıllık yol haritasını belirleyecek olan “Ulusal Program” da son safhaya gelinmiştir. Ulusal Program hazırlanırken 87 Sivil Toplum Kuruluşu ile işbirliği yaptık. STK’lardan gelen geribildirim, talep ve değişiklikleri de ilgili bakanlıklara gönderdik. Bakanlıklar STK’ların önerilerini değerlendirdikten sonra bize iletecek, biz de Ulusal Programı en kısa sürede tamamlayıp son şeklini Başbakanlığa göndererek Bakanlar Kurulu kararıyla yürürlüğe girmesini sağlayacağız.”
|