İHH İnsani Yardım Vakfınca düzenlenen ‘’Balkan Sempozyumu’’nun sonuç bildirgesinde, bölgedeki tüm gelişmeleri gün gün takip edecek ‘’Balkan Takip Kurulu’’ oluşturulması gerektiği vurgulandı.
İHH İnsani Yardım Vakfınca düzenlenen ‘’Balkan Sempozyumu’’nun sonuç bildirgesinde, bölgedeki tüm gelişmeleri gün gün takip edecek ‘’Balkan Takip Kurulu’’ oluşturulması gerektiği vurgulandı.
Konuya ilişkin yapılan yazılı açıklamaya göre, İstanbul’da 18–19 Ekimde gerçekleştirilen sempozyumun sonuç bildirgesi açıklandı. Bildirgede, Balkan toplumlarının siyasi, ekonomik ve kültürel alanda sorunlar yaşadığı belirtilerek, uluslararası adalet mekanizmalarının, Balkanlar’daki hak ihlallerini engelleme noktasında üzerlerine düşen görevi yerine getiremediği kaydedildi. Muhtemel yeni hak ihlallerinin önüne geçilmesi ve bölgede barışçı bir ortamın sağlanması için daha etkili politikalar izlenmesi gerektiği vurgulanan bildirgede, bölgedeki azınlıkların haklarını gündeme getirmek amacıyla ‘’Balkan Hukuk Platformu’’ oluşturulması teklif edildi.
Balkan ülkelerinde imar edilen binlerce vakıf eserinin Osmanlı yönetimi sonrasında planlı bir şekilde yok edildiği ifade edilen bildirgede, bu eserlerin bölgedeki Müslüman topluluklara iadeleri ile imar ve ihyalarının sağlanması istenerek, ‘’Bu konuda Vakıflar Genel Müdürlüğü, Kültür Bakanlığı ve İKÖ inisiyatif almalıdır’’ denildi. Balkan ülkelerinin çok sayıda etnik, dini ve kültürel topluluğa ev sahipliği yaptığı hatırlatılan açıklamada, Müslüman halklar arasındaki anlaşmazlıkların giderilmesi için ‘’İstişare Kurulu’’ ihdas edilmesi çağrısında bulunuldu.Balkan halkları arasında ortak bir dil ve aidiyet duygusu oluşturulmasının önemine değinilen bildirgede, tarih yazımı yoluyla ortak tarihi hafızanın diriltilmesi ve yabancılaşmanın önüne geçilmesi gereğine dikkat çekildi.
Bildirgede, Balkan ülkelerinin Türkiye ve İslam ülkeleri ile işbirliğinin artırılması için İslam ülkelerinde periyodik toplantılar düzenlenmesi, bu amaçla ‘’Balkan Forumu’’ oluşturulması talebi dile getirildi.
BALKAN GENÇLİĞİ KAZANILMALI
Balkan gençliğinin, aile yapısındaki zayıflık, kimlik bunalımı, misyoner çalışmaları gibi sebeplerle uyuşturucu ve alkolizm gibi zararlı alışkanlıklar edindiğine, fuhuş batağına sürüklendiğine dikkat çekilen bildirgede, şöyle denildi: ‘’Bu durumun sebeplerine odaklanılarak, gençlere yönelik müesseseler oluşturulmalıdır. Bölgede ilahiyat fakülteleri ve İslam enstitüleri açılmalı, ortak araştırma müesseseleri kurulmalı, öğrenci değişim programları tesis edilmeli, gençleri buluşturabilecek uluslararası toplantılar düzenlenmelidir. Bölgenin kültürel dokusuna uygun yayın yapacak kitle iletişim araçlarının sayısı artırılarak, radyo, televizyon, dergi, kitap, gazete gibi neşriyat desteklenmeli ve ilgili alanlarda tercüme çalışmaları yapılmalıdır. Bölgedeki tüm gelişmeleri gün gün takip edecek bir ‘Balkan Takip Kurulu’ oluşturulmalıdır.’’
Balkan halklarının, misyonerlerin bölgeyi yeniden Hristiyanlaştırma projelerinin hedefinde olduğu iddia edilen bildirgede, yerli sivil toplum kuruluşlarının misyonerlik çalışmalarına karşı desteklenmesi istendi.
Bildirgede ayrıca, bu sempozyumun ikincisinin 2009’da Balkanlar’da yapılması kararlaştırıldı.
|