"Gerçekten" haber verir 30 Ekim 2008
Anasayfam Yap | Sık Kullanılanlara Ekle | Reklam | Künye | Abone Formu | İletişim
ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET ve ŞÛRÂDIR

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi

adresine bekliyoruz.

 

Haberler

 

FREKANS DEĞİŞİMİ ELEKTRONİKÇİLERE YARADI

Televİzyonların TÜRKSAT 1C uydusundaki yayınlarının TÜRKSAT 3A uydusuna aktarılmasıyla yayınları uydu üzerinden alan ve alıcılarını ayarlayamayan vatandaşlar, elektronikçilere akın etti.

Yoğunluk nedeniyle elektronikçiler alıcıların ayarlanması için 2 gün sonrasına randevu vermeye başladı.Yeni yayın teknolojilerinden tam olarak faydalanmak, mevcudun çok daha üzerinde televizyon yayıncılığını hayata geçirmek, yüksek çözünürlükte HD yayınlarının ve yayıncılığın önünü açmak için TÜRKSAT AŞ Genel Müdürlüğü tarafından TÜRKSAT 1C uydusundaki yayınlar TÜRKSAT 3A uydusuna alındı. Pazartesi gece yarısı itibariyle kanalların frekanslarının değiştirilmesiyle uydu alıcılarının ayarlarını değiştirmek durumunda kalan fakat ayarlayamayan vatandaşlar, elektronikçilerde uzun bir süre sıra beklemek zorunda kaldı. Bazı vatandaşlar ve tamirciler ise televizyon kanallarının bir gecede frekans değiştirmesinden yakındı.

30.10.2008


 

Diyarbakır’ın küçük Türkiye’si

DİyarbakIr’In Bismil ilçesine bağlı Ambar beldesi, sadece turistik ve sanayileşmiş illerde görülmeye alışılan göçle oluşmuş yerleşimler gibi karışık nüfusuyla uğrayanları şaşırtıyor.

Yerli nüfus ve Bulgaristan göçmenlerinin yanı sıra pek çok ilden gelen insanlar yıllardır barış içinde birlikte yaşıyor. 1938’de Bulgaristan’dan gelen göçmenlerin yerleştirildiği Ambar köyünde yerli nüfus ve Bulgaristan göçmenleri birlikte yaşamaya başladı. Nüfus özelliği ve verimli bir tarımsal alan olması nedeniyle sonraki yıllarda başka illerden göç edenlerin yerleştiği Ambar köyü 2 bini aşan nüfusuyla 1994 yılında belde haline getirildi. Ambar Belediye Başkanı Fehmi Kardeşoğlu, 1938 yılında Bulgaristan’dan gelen göçmenlere birer ev ve ahır ile 30’ar dönüm arazi verilerek köye yerleştirildiklerini belirtti.

Bulgaristan göçmenleri ve yerli nüfusun bir arada yaşadığı köye daha sonra başka il ve ilçelerden insanların iş bulmak amacıyla yerleştiğini de anlatan Kardeşoğlu, ‘’Sonraki yıllarda Kars, Erzurum, Bingöl, Trabzon, Muş, Varto, Kulp, Çermik, Çınar, Hazro, Ergani gibi birçok il ve ilçeden beldeye yerleşenler oldu. Bulgaristan göçmenlerinin bir kısmı başka illere gitti. Ancak şu anda 15 kadar Bulgaristan göçmeni aile var. Burası küçük bir Türkiye ve bu insanlar yıllardır kardeşçe yaşıyorlar’’ dedi. Beldede kız alıp vermelerle herkesin birbiriyle akraba haline geldiğini ve kimsenin kimseye ayrımcılık yapmadan aynı kahvehanede oturduğunu anlatan Kardeşoğlu, şöyle dedi: ‘’Beldede zamanla kız alıp vermeler oldu. Neredeyse herkes birbirine dayı, yeğen haline gelmiş. Beldede kimse kimsenin nereden geldiğine bakmıyor. Arazileri sulanan beldede insanlar gündüz tarlada işinde çalışıyor. Akşamları ise beldedeki iki kahvehanede herkes karışık oturuyor. Düğün ve taziyelerde herkes bir aradadır. Belediyemizde 9 encümen var. Bunların arasında Muş, Erzurum, Bingöl, Bulgaristan kökenli ile yerli nüfustan kişiler var.’’

Kardeşoğlu, belediye olarak hizmet binası, asfaltlama, araç parkı donanımı, kanalizasyon çalışması ile parke gibi birçok hizmeti yerine getirdikleri beldenin örnek bir görüntüye kavuştuğunu ifade ederek, ‘’Hizmet tabii ki çok önemli, ama en önemlisi bir yerde huzur, barış ve kardeşliğin ön plana çıktığı bir ortamı yakalamaktır. Bütün Türkiye’ye sesleniyorum. Kardeşçe bir ortamdan nasıl yaşandığını görmek isteyenleri Ambar’a davet ediyoruz. Birlik ve beraberliğin ne olduğunu herkes kolaylıkla görebilir’’ diye konuştu. Mahalle muhtarı Mehmet İhsan Tuncay da beldede herkesin huzurlu bir şekilde yaşadığını kaydederek, farklı yerlerden gelen insanlarla beraber yaşamanın, farklı kültürleri tanımayı sağladığına dikkati çekti. Annesi Muş Malazgirt, babası ise Bulgaristan göçmeni olan İrfan Evcimen, artık herkesin etle tırnak gibi bütünleştiğini ifade ederek, şöyle dedi: ‘’Kendi aramızda kardeşçe geçiniyoruz burada. Burada 15 haneye yakın Bulgaristan’dan gelme aile var ve hiç kimseyle bir sorunumuz yok. Herkes birbirinin düğününe gider. Burada ayrımcılık diye bir şey yok. Kendimizi bildik bileli bu toplumun içindeyiz. Bir tarafımız Kürt bir tarafımız göçmen.’’ Erzurumlu olan Belediye Encümeni Abdullah Doğan da 1976’da dedesinin Erzurum’dan gelip Ambar’a yerleştiğini belirterek, ‘’Burada yaşayan insanlarla kaynaştık. Kız alıp vermişiz. Mesela amcamın hanımı Trabzonlu. Buradaki kahvehanelerde herkes bir arada oturur’’ dedi.

30.10.2008


 

Türk bayraklı google

Google Türkiye’nin ana sayfası www.google.com.tr’de, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı için tasarlanan ‘’doodle’’a (özel tasarımlı logo) yer veriliyor.

Google Türkiye’den yapılan yazılı açıklamaya göre, doodle olarak nitelendirilen bu özel tasarımlı logolar, 1999 yılından itibaren Google’ın kurucuları Larry Page and Sergey Brin tarafından kullanıldı. Özel logo uygulamaları, tüm dünya ülkeleri için önemli gün ve tatillere, kültürel olaylara ve tarihte yer alan önemli kişilere bu platformda yer vererek, dikkat çekmeyi amaçlıyor. Ayrıca internet kullanıcıları, bu özel tasarımlı logonun üstüne tıklayarak, o güne, kişiye ve konuya özel daha ayrıntılı bilgiye erişebiliyor. Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunun 85. yıl dönümü nedeniyle, bu günün heyecanını ve ruhunu yansıtacak özel bir logo tasarlandı. Google Türkiye Pazarlama Direktörü Mustafa İçil, konuya ilişkin değerlendirmesinde, şunları kaydetti: ‘’Bu özel tasarımlı logoyu www.google.com.tr’de yayımlayarak, tüm Türkiye’nin Cumhuriyet Bayramı’nı kutlamak ve bu önemli günün heyecanını hep birlikte yaşamayı amaçladık. 29 Ekim logosu Google’ın Türkiye pazarına verdiği önemin ve bağlılığının bir göstergesidir ve umarım tüm kullanıcılarımızın beğenisini kazanır.’’

30.10.2008


 

Film korsanlarına 21 ay hapis

ABD’de film korsanlığından suçlu bulunan bir kişi 21 ay hapis cezasına çarptırıldı.

ABD’de film şirketlerini temsil eden the Motion Picture Association of America’nın (MPAA) bildirisinde, Washington’da bir sinema salonunda gösterilen iki filmi dijital kamerasıyla kaydeden bir korsan filmcinin 21 ay hapse mahkum edildiği belirtildi. Michael Logan adlı kişinin, dijital kamerasıyla ticari amaçla bu filmleri kaydettiğini kabul ettiği kaydedildi. MPAA, Michael Logan’ın, Ocak 2006-Ocak 2008 tarihleri arasında 5 eyaletteki sinemalarda yasa dışı olarak kaydedilen 100’den fazla filmin önceden piyasaya sürülmesinden sorumlu olduğunu açıkladı. MPAA’nın korsanlıkla mücadele programını yöneten John Malcolm, bu tür eylemlerin sinematografi endüstrisi için ciddi bir tehdit oluşturduğunu ifade etti.

30.10.2008


 

2030’da bize 2 gezegen daha lâzım

İnsanoğlunun bu tüketim hızıyla 2030 yılında ihtiyaçlarını karşılaması için iki gezegene daha ihtiyaç duyacağı bildirildi.

Dünya Doğal Hayatı Koruma Vakfı’nın (WWF), Yaşayan Gezegen 2008 adlı raporunda, insanlığın tabi kaynaklara yönelik taleplerini belirten ekolojik ayak izlerinin Dünya’nın kendini yenileme kapasitesini yüzde 30 oranında aştığı belirtilerek, kişisel tüketim ve nüfus artışı yüzünden son 45 yılda insanın gezegen üzerindeki baskısının iki katına çıktığı kaydedildi. Bu aşırı kullanımın, ekosistemi tüketmekte olduğu ve çöplerin havada, toprakta ve suda birikmesine yol açtığına değinilen raporda, sera etkisi meydana getiren gazların salımının sebep olduğu iklim düzensizliklerinin, orman kıyımının, su kıtlığının ve biyolojik çeşitlilik kaybının “tüm ulusların kalkınması ve refahını gittikçe daha çok tehlikeye düşürdüğü” ifade edildi. Raporda ayrıca, dünyanın tüm bölgelerindeki 1686 farklı omurgalı canlı türüne dayanarak yeryüzündeki biyolojik çeşitliliği ölçen Yaşayan Gezegen Endeksi’nde son 35 yılda yüzde 30 oranında azalma kaydedildiği belirtildi.

30.10.2008


 

Blair, en pahalı konuşmacı

İngİLtere’nİn eski başbakanı Tony Blair’in görevinden ayrıldıktan sonra dünyanın pek çok ülkesinde verdiği konferans ve seminerlerden bir servet kazandığı, Blair’in bu yolla ve diğer gelir kaynaklarından kazandığı paranın 12 milyon sterline ulaştığı öne sürüldü.

Eski başbakanın konferanslar için dünyanın her yerine gittiğine işaret eden The Times gazetesi, Blair’in 90 dakikalık bir konuşma için 250 bin dolar civarında para aldığını yazdı.

30.10.2008


 

Antartika’da yeni bir mineral

İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Kimya Mühendisliği mezunu olan ve halen Hollanda’da Delft Teknik Üniversitesi’nde kimya mühendisi olarak görev yapan Dr. Elif Genceli, doktora çalışması sırasında, Antartika buzulunda adını ‘’Meridianiite’’ verdiği yeni bir mineral keşfederek uluslararası literatüre girdi.

Dr. Genceli, adını ‘’Meridianiite’’ koyduğu ve formülü ‘’MgSO4•11H2O’’ olan ve International Mineral Association’dan (IMA) onay alarak literatüre giren mineralin hikayesini şöyle anlattı: ‘’2005 yılında, Mg SO4’ün (Magnezyum sülfat) düşük sıcaklıktaki molekül yapısı ‘MgSO4• 11H2O’nun bilimsel literatürde hatalı kayıtlı olduğunu bulmuştum. Molekülün mineral olduğunun ispatı için dünya üzerinde herhangi bir yerde doğal olarak oluştuğunun kanıtlanması gerekiyordu. Yaptığım araştırmada bunun Antartika buzulunda olabileceğini düşündüm. 2007 yılı Ocak ayında Japonya’ya gittim, orada Antartika buzulunda ve Hokkaido Adası-Saroma Gölü’ndeki deniz tuzunda bu minerali buldum.’’

30.10.2008


 

Böceklere havadan denetim

Karabük’te, ağaçların kurumasına yol açan köknar böceklerinin ormana verdiği zararlar helikopterle denetlendi.

Böcekler nedeniyle yaprakları kızardığı için havadan kolaylıkla belirlenebilen zarar görmüş 40 bin civarında ağacın kesilmesine karar verildi. Karabük Orman İşletme Müdürü Ahmet Ünver, Karabük’te kurulu orman kooperatiflerinin başkan ve yöneticileriyle Cemaller köyünde konuşlandırılan yangın söndürme helikopterine binerek kentteki ormanlık alanlarda köknar böceklerinin ağaçlara verdiği zararların belirlenmesi çalışmasına katıldı.

30.10.2008


 

2 günde 121 sayfa okundu

Ergenekon dâvâsının önceki günkü duruşmasında okunmasına devam edilen 2455 sayfalık iddianamenin, şu ana kadar 121 sayfalık bölümü okunabildi.

Ergenekon davasının önceki günkü duruşmasında da okunmasına devam edilen 2 bin 455 sayfalık iddianamenin, şu ana kadar 121 sayfalık bölümü okunabildi.

Silivri Ceza İnfaz Kurumu Yerleşkesindeki duruşma salonunda, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesince önceki gün 4’üncüsü görülen duruşmada, davanın 2 bin 455 sayfalık iddianamesinin okunmasına devam edildi. Duruşmada 73. sayfasına gelinen ve Cumhuriyet savcıları Mehmet Ali Pekgüzel ve Nihat Taşkın tarafından dönüşümlü olarak okunan iddianamede önceki gün 121. sayfaya ulaşılabildi. Son duruşmada savcılar, 2 saat 45 dakikada iddianamenin ancak 47 sayfasını okuyabildi.

Duruşmada, iddianamenin okunmasına ara veren Mahkeme Heyeti Başkanı Köksal Şengün, sanık ve avukatlarına söz verdi.

DAHA BÜYÜK BİR DURUŞMA SALONU GEREKLİ OLABİLİR

Mahkeme heyeti, yeni düzenlenecek başka iddianamelerin bu davayla birleştirilmesi ihtimali ve bu iddianamelerdeki sanık sayıları dikkate alındığında, duruşma yapılan salonun ileriye dönük ihtiyaca cevap veremeyeceği gerekçesiyle en kısa zamanda daha büyük bir duruşma salonunun düzenlenmesi için ilgili yerlere yazı yazılmasını kararlaştırdı. Mahkeme heyeti, duruşmanın canlı yayınlanması konusundaki talebi de de duruşmayı 70’ten fazla basın mensubu, 100’ün üzerinde de izleyicinin takip etmesi nedeniyle kabul etmedi.

Heyet, bir kısım sanıklar ve avukatlarının, iddia makamı hakkında suç duyurusu yapılması yönündeki taleplerinin ise bu işlemi bizzat kendilerinin yapabileceğini dikkate alarak reddetti.

5. DURUŞMAYA BUGÜN DEVAM EDİLECEK

Emekli Tuğgeneral Veli Küçük, İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, Cumhuriyet Gazetesi İmtiyaz Sahibi ve Başyazarı İlhan Selçuk ile eski İstanbul Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Kemal Yalçın Alemdaroğlu’nun da aralarında yer aldığı 46’sı tutuklu 86 sanıklı ‘’Ergenekon’’ davasının görülmesine bugün devam edilecek. Davanın 5. duruşmasına, tutuklu ve tutuksuz sanıklar birlikte katılacak. Saat 09.30’da başlaması planlanan duruşmada, 2 bin 455 sayfalık iddianamenin okunmasına devam edilmesi bekleniyor.

30.10.2008


 

Yaşar Kemal’e Gül’den ödül

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, değerlendirme kurulunun önerisi üzerine, 2008 Yılı Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödüllerinin, edebiyat dalında Yaşar Kemal’e, mimarî dalında Turgut Cansever’e, müzik dalında ise Dr. Alaeddin Yavaşca’ya verilmesini uygun gördü.

Yaşar Kemal’e Gül’den ödül

CUMHURBAŞKANI Abdullah Gül, değerlendirme kurulunun teklifi üzerine, 2008 Yılı Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödüllerinin, edebiyat dalında Yaşar Kemal’e, mimari dalında Turgut Cansever’e, müzik dalında ise Dr. Alaeddin Yavaşca’ya verilmesini uygun gördü. Cumhurbaşkanlığı Basın Merkezinden yapılan açıklamada, 20 Ocak 2005 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan ‘’Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülü Yönetmeliği’’nde, Türk kültür ve sanat yaşamına önemli katkılarda bulunan, kültür ve sanatının yücelmesine çalışan Türk vatandaşı ve yabancı uyruklu kişiler ile kurumlara, Devlet adına onurlandırmak ve özendirmek amacıyla Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülü verilmesinin öngörüldüğü hatırlatıldı. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün, ödülün, her yıl kültür ve sanatın farklı dallarında verilmesi talimatı verdiği ifade edilen açıklamada şöyle denildi: ‘’Bu çerçevede, Doğan Hızlan, Beşir Ayvazoğlu, Prof. Dr. Mustafa İsen, M. Emin Kuz, H. Gürcan Türkoğlu, H. Ahmet Sever, Zeynep Damla Gürel’den oluşan Değerlendirme Kurulu’nun önerisi üzerine, Sayın Cumhurbaşkanımız, 2008 yılı Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödüllerinin, edebiyat dalında Sayın Yaşar Kemal’e, mimari dalında Sayın Turgut Cansever’e,müzik dalında Sayın Dr. Alaeddin Yavaşca’ya verilmesini uygun görmüşlerdir. Ödül töreni daha sonra duyurulacak bir tarihte Cumhurbaşkanlığı Çankaya Yerleşkesi’nde yapılacaktır.’’

30.10.2008


 

Gösteriye katılan çocukların ailelerine para cezası

ADANA Valisi İlhan Atış, çocukları izinsiz gösterilere katılan 4 aileye, Kabahatlar Kanunu uyarınca 100-175 YTL arasında para cezası verdiklerini söyledi.

Vali Atış, yaptığı açıklamada, Valilik olarak çocukları izinsiz gösterilere katılan ailelere karşı bazı yaptırımlar uygulamayı kararlaştırdıklarını ifade etti. Şehrin değişik mahallelerinde yapılan izinsiz gösterilerde daha çok çocukların yer aldığını belirten Vali Atış, yaptıkları çalışmalar sonucu gösterilere katılan 175 çocuğu tespit ettiklerini bildirdi. Çocuklarına, “polise, jandarmaya taş atma” deme cesareti gösteremeyen, evlerinde ayaklarını uzatarak televizyon izleyen vatandaşlardan çocuklarına sahip çıkmalarını istediklerini vurgulayan Atış, “Bütün vatandaşlarımız güzel yurdumuzun kurallarına uymak zorunda” dedi. Vali Atış, “İlk etapta çocukları izinsiz gösterilere katılan 4 aileye Kabahatlar Kanunu uyarınca 100-175 YTL arasında değişen para cezaları kestik. Önümüzdeki haftadan itibaren belirlediğimiz 175 çocuğun ailelerinin yeşil kartlarını iptal edip, kendilerine kömür yardımı yapmayacağız. Çocuklarını tehlikeli ortamlardan korumayarak alevlerin içerisine bırakan, güvenlik güçlerine taş attıran aileleri mahkemeye vereceğiz. Anne ve babaları lütfedip çocuklarını korumaya davet ediyoruz”diye konuştu.

30.10.2008


 

Anayasa Mahkemesi belediyeleri görüşecek

ANAYASA Mahkemesi, nüfusu 2 binin altına düşen 862 belde belediyesi ile 283 ilk kademe belediyesinin tüzel kişiliğinin kaldırılması ve 43 yeni ilçe kurulmasını öngören 5747 sayılı Yasa’nın bazı hükümlerinin iptali ve yürürlüğünün durdurulması talebiyle açılan davayı bugün esastan görüşecek.

Yüksek Mahkeme heyeti, davayı esastan görüşmeye başlamadan önce İçişleri Bakanı Beşir Atalay, İçişleri Bakanlığı Mahalli İdareler Genel Müdürü ve uygun bulacakları yetkililer ile Belediyeler Birliği Başkanı ve Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Aytaç Durak, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek ve İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun sözlü açıklamalarını dinleyecek. Başvuruyla ilgili ilk incelemesini daha önce yapan Yüksek Mahkeme, davayı bugün esastan görüşecek. Anayasa Mahkemesi heyeti, ‘’yürürlüğü durdurma’’ talebini de esas inceleme aşamasında karara bağlayacak.

30.10.2008


 

Doğum gününde öldü

KAĞITHANE'DE bir cipe çarpan motosikletteki 2 polis memurundan biri öldü, diğeri yaralandı.

Haliç Köprüsü istikametine giden İsa Boğaz’ın (25) kullandığı motosiklet, E-5 Karayolu Kağıthane Sapağı’nda önünde ilerleyen ve sürücüsünün kimliği açıklanmayan 34 RS 610 plakalı cipe arkadan çarptı. Yaklaşık 100 metre savrularak duran motosikletteki polis memurları İsa Boğaz ile arkasında oturan Hakan Topal (26) yola fırlayarak yaralandı. Sağlık ekiplerince Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesine kaldırılan yaralılardan Hakan Topal hayatını kaybederken, İsa Boğaz’ın sağlık durumunun ise iyi olduğu öğrenildi. Kazada hayatını kaybeden 3 yıllık polis memuru Topal’ın, geçen yıl babasını kaybettiği, dün de doğum günü olduğu belirtildi.

30.10.2008


 

Yahudi Kongresi AKP’den memnun

Türkiye'yi ziyaret eden Avrupa Yahudi Kongresi Başkanı Moşe Kantor, Associated Press haber ajansına yaptığı açıklamada, Türkiye’de devletin Yahudi karşıtı bir tutumunun olmadığına inandığını ve Türk hükümetinin Yahudi karşıtlığıyla mücadele konusundaki çabalarını memnuniyetle karşıladığını kaydetti.

AVRUPA Yahudi Kongresi Başkanı, Türk hükümetinin Yahudi karşıtlığıyla mücadele konusundaki çabalarını memnuniyetle karşıladığını kaydetti. Türkiye’yi ziyaret eden Kantor, Amerikan Associated Press haber ajansına yaptığı açıklamada, Türkiye’nin “ılımlı ve hoşgörülü İslam’ı” temsil ettiğini belirterek, bunun da Türkiye’nin ansemitizm, ırkçılık ve yabancı düşmanlığıyla savaşta aldığı konumdan belli olduğunu kaydetti. Kantor, Ankara ziyareti sırasında görüştüğü Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve Dışişleri Bakanı Ali Babacan’dan, Türkiye’nin Avrupa’daki hoşgörüsüzlüğe karşı yeni kurulan Avrupa Hoşgörü ve Uzlaşı Konseyi’ne katılmasını talep ettiğini ifade etti. Kantor, Türkiye’de devletin Yahudi karşıtı bir tutumunun olmadığına inandığını ve Türk hükümetinin Yahudi karşıtlığıyla mücadele konusundaki çabalarını memnuniyetle karşıladığını kaydetti.

30.10.2008


 

Balkan Takip Kurulu oluşsun

İHH İnsani Yardım Vakfınca düzenlenen ‘’Balkan Sempozyumu’’nun sonuç bildirgesinde, bölgedeki tüm gelişmeleri gün gün takip edecek ‘’Balkan Takip Kurulu’’ oluşturulması gerektiği vurgulandı.

İHH İnsani Yardım Vakfınca düzenlenen ‘’Balkan Sempozyumu’’nun sonuç bildirgesinde, bölgedeki tüm gelişmeleri gün gün takip edecek ‘’Balkan Takip Kurulu’’ oluşturulması gerektiği vurgulandı.

Konuya ilişkin yapılan yazılı açıklamaya göre, İstanbul’da 18–19 Ekimde gerçekleştirilen sempozyumun sonuç bildirgesi açıklandı. Bildirgede, Balkan toplumlarının siyasi, ekonomik ve kültürel alanda sorunlar yaşadığı belirtilerek, uluslararası adalet mekanizmalarının, Balkanlar’daki hak ihlallerini engelleme noktasında üzerlerine düşen görevi yerine getiremediği kaydedildi. Muhtemel yeni hak ihlallerinin önüne geçilmesi ve bölgede barışçı bir ortamın sağlanması için daha etkili politikalar izlenmesi gerektiği vurgulanan bildirgede, bölgedeki azınlıkların haklarını gündeme getirmek amacıyla ‘’Balkan Hukuk Platformu’’ oluşturulması teklif edildi.

Balkan ülkelerinde imar edilen binlerce vakıf eserinin Osmanlı yönetimi sonrasında planlı bir şekilde yok edildiği ifade edilen bildirgede, bu eserlerin bölgedeki Müslüman topluluklara iadeleri ile imar ve ihyalarının sağlanması istenerek, ‘’Bu konuda Vakıflar Genel Müdürlüğü, Kültür Bakanlığı ve İKÖ inisiyatif almalıdır’’ denildi. Balkan ülkelerinin çok sayıda etnik, dini ve kültürel topluluğa ev sahipliği yaptığı hatırlatılan açıklamada, Müslüman halklar arasındaki anlaşmazlıkların giderilmesi için ‘’İstişare Kurulu’’ ihdas edilmesi çağrısında bulunuldu.Balkan halkları arasında ortak bir dil ve aidiyet duygusu oluşturulmasının önemine değinilen bildirgede, tarih yazımı yoluyla ortak tarihi hafızanın diriltilmesi ve yabancılaşmanın önüne geçilmesi gereğine dikkat çekildi.

Bildirgede, Balkan ülkelerinin Türkiye ve İslam ülkeleri ile işbirliğinin artırılması için İslam ülkelerinde periyodik toplantılar düzenlenmesi, bu amaçla ‘’Balkan Forumu’’ oluşturulması talebi dile getirildi.

BALKAN GENÇLİĞİ KAZANILMALI

Balkan gençliğinin, aile yapısındaki zayıflık, kimlik bunalımı, misyoner çalışmaları gibi sebeplerle uyuşturucu ve alkolizm gibi zararlı alışkanlıklar edindiğine, fuhuş batağına sürüklendiğine dikkat çekilen bildirgede, şöyle denildi: ‘’Bu durumun sebeplerine odaklanılarak, gençlere yönelik müesseseler oluşturulmalıdır. Bölgede ilahiyat fakülteleri ve İslam enstitüleri açılmalı, ortak araştırma müesseseleri kurulmalı, öğrenci değişim programları tesis edilmeli, gençleri buluşturabilecek uluslararası toplantılar düzenlenmelidir. Bölgenin kültürel dokusuna uygun yayın yapacak kitle iletişim araçlarının sayısı artırılarak, radyo, televizyon, dergi, kitap, gazete gibi neşriyat desteklenmeli ve ilgili alanlarda tercüme çalışmaları yapılmalıdır. Bölgedeki tüm gelişmeleri gün gün takip edecek bir ‘Balkan Takip Kurulu’ oluşturulmalıdır.’’

Balkan halklarının, misyonerlerin bölgeyi yeniden Hristiyanlaştırma projelerinin hedefinde olduğu iddia edilen bildirgede, yerli sivil toplum kuruluşlarının misyonerlik çalışmalarına karşı desteklenmesi istendi.

Bildirgede ayrıca, bu sempozyumun ikincisinin 2009’da Balkanlar’da yapılması kararlaştırıldı.

30.10.2008


 

Devrimler, Bakan Güler'i çok etkilemiş

ENERJİ ve Tabii Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler, Atatürk’ün hayat öyküsüyle Milli Mücadele’yi konu alan ‘’Mustafa’’ filmini değerlendirirken “Özellikle bir insan olan Atatürk’ün aynı zamanda devrimleriyle birlikte o heyecanı ve enerjisi çok etkiledi beni” dedi.

Can Dündar’ın senaryosunu yazıp yönettiği, Mustafa Kemal Atatürk’ün hayat öyküsüyle Milli Mücadele’yi konu alan ‘’Mustafa’’ filminin galası gerçekleştirildi. Opera Binası’ndaki galaya, TBMM Başkanı Köksal Toptan, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, Devlet Bakanları Murat Başesgioğlu ve Mehmet Aydın, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler, Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Metin Ataç, Anayasa Mahkemesi Başkanvekili Osman Paksüt, Ankara Valisi Kemal Önal, TRT Genel Müdürü İbrahim Şahin, Anadolu Ajansı Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Hilmi Bengi, CHP Genel Sekreteri Önder Sav ve çok sayıda davetli katıldı. Filmin gösteriminin ardından Can Dündar, sanatçılar ve yapım kadrosuyla sahneye gelerek izleyiciyi selamladı. Galanın ardından, gazetecilerin filmle ilgili değerlendirmesini sorması üzerine Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler, ‘’Epey tartışılacak bir film. Hem direkt hem de endirekt mesajlarıyla tartışılacak bir film’’ değerlendirmesinde bulundu. Yapımın hem yakın tarihe, hem de geleceğe ışık tutan bir film olduğunu kaydeden Güler, şunları söyledi: ‘’Hayat ileri doğru yaşanıyor, ama geriye doğru anlaşılıyor. Bu bakımdan bundan sonraki çalışmalara ve ülkemizin atılımına bu geçmiş perspektif çok ışık tutacağa benziyor, ama epey tartışılacak.’’ Güler, ‘’kendisini en çok etkileyen sahnenin’’ sorulması üzerine, ‘’Bir kere doğru zannettiğimiz yanlışlar vardı. Onları görmüş olduk. Özellikle bir insan olan Atatürk’ün aynı zamanda devrimleriyle birlikte o heyecanı ve enerjisi çok etkiledi beni. Dolayısıyla sonraki nesillere örnek olabilecek mesajlar da vardı’’ dedi.

30.10.2008


 

Zafer Üskül'den şartla salıverilme teklifi

TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanı, AKP Mersin Milletvekili Zafer Üskül, şartla salıverilmeden; mahkumların yanı sıra hükümle birlikte tutuklanan veya tutukluluğunun devamına karar verilenlerin de yararlanabilmesi için kanun teklifi verdi.

Üskül’ün, TBMM Başkanlığına sunduğu kanun teklifi, Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunda değişiklik öngörüyor. Teklife göre, şartla salıverilmeden; mahkumların yanı sıra hükümle birlikte tutuklanan veya tutukluluğunun devamına karar verilenler de yararlanacak. Teklifin gerekçesinde, kanunda, mahkûmiyet hükümleri kesinleşmedikçe infaz olunamayacağı, şartla salıverilmeden yararlanabilmek için mahkuûmun, kurumdaki infaz süresini iyi halli olarak geçirmesi gerektiği belirtildi. Bu düzenleme gereğince, yargılama sonunda mahkeme tarafından verilen kararın kesinleşmesiyle, sanığın hükümlü statüsü aldığı, cezanın hürriyeti bağlayıcı olması durumunda da hükümlünün şartla tahliye hükümlerinden yararlanabildiği kaydedildi. Buna karşılık, duruşmaları tutuklu olarak devam eden veya hükümle birlikte tutuklanan sanıkların, duruşmaları sona erip hükümden, kararın kesinleşmesine kadar geçen süre içindeki durumları hükümözlü tutuklu veya hükmen tutuklu adı verilen kişilerin, şartla salıverilme hükümlerinden yararlanamadığı hatırlatıldı. Bu durumun, Anayasada yer alan hukuk devleti, insan haklarına saygılı devlet, eşitlik ve adil yargılanma hakkı ilkelerine aykırı olduğu ifade edildi.

30.10.2008


 

Hava radar üssüne roketatarlı saldırı

HATAY'IN Kisecik köyündeki hava radar üssüne terör örgütü PKK mensuplarınca roketatarlı saldırı düzenlendiği, saldırıda ölen ya da yaralananın olmadığı bildirildi.

Hatay Valisi Nusret Miroğlu, yaptığı açıklamada, Amanos Dağı eteklerindeki Kisecik köyü sınırları içerisinde yer alan hava radar üssüne gece geç saatlerde terör örgütü mensuplarınca roketatarlı saldırı yapıldığını söyledi. Roketatarın üssün 200 metre yakınına düştüğünü belirten Miroğlu, olayda ölen ya da yaralananın olmadığını kaydetti. Miroğlu, saldırının ardından bölgede geniş çaplı operasyon başlatıldığını ifade etti.

30.10.2008


 

Albay Öz’ün itirazına ret

AGOS Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink’in öldürülmesinde ihmali olduğu iddiasıyla hakkında soruşturma açılmasına karar verilen eski Trabzon Jandarma Alay Komutanı Albay Ali Öz’ün, Trabzon Bölge İdare Mahkemesi’ne yaptığı itiraz reddedildi.

Trabzon İl İdare Kurulu tarafından hakkında soruşturma açılmasına izin verilen Albay Öz’ün, bu karara karşı Trabzon Bölge İdare Mahkemesi’ne yaptığı itiraz değerlendirildi. Albay Öz’ün yaptığı itiraz, Bölge İdare İdare Mahkemesi tarafından reddedildi.

30.10.2008


 

Cumhuriyet’in 85. kuruluş yıl dönümü kutlandı

Türkiye Cumhuriyeti’nin 85. kuruluş yıl dönümü, tüm yurtta, KKTC ve dış temsilciliklerde törenlerle kutlandı.

Cumhuriyet Bayramı kutlamaları kapsamında Ankara’da ilk tören Anıtkabir’de düzenlendi.

Anıtkabir’deki tören, saat 08.45’te başladı. Törene, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün başkanlığındaki devlet erkanı katıldı. Anıtkabir’deki törenin ardından TBMM’ye gelen Gül’ü, burada, TBMM Başkanı Köksal Toptan askeri törenle karşıladı. Tören kıtasını selamlayan Gül, tebrikleri kabul etmek üzere Tören Salonuna geçti. Cumhurbaşkanı Gül’ün hemen ardından TBMM’ye gelen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, kutlamalar başlamadan önce Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ ile bir süre sohbet etti. Erdoğan ve Başbuğ’un sohbetine daha sonra TBMM Başkanı Toptan da katıldı.

CHP, MECLİSTEKİ TÖRENE YİNE KATILMADI

Kabul töreni, İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından saat 09.30’da başladı. Gül’e, TBMM Başkanı Toptan, Başbakan Erdoğan, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Başbuğ, Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç ile yüksek yargı temsilcileri, kuvvet komutanları, siyasi parti liderleri ve bazı millevekilleri ile üst düzey bürokratlar tebriklerini iletti. Gül, tebriklerin ardından kısa bir süre dinlendikten sonra, aralarında ABD, İtalya, Irak, Hollanda, İngiltere, Rusya, Meksika, Şili, Küba, Vietnam, Filistin, Belçika, Azerbaycan büyükelçilerinin de bulunduğu yabancı misyon şeflerinin tebriklerini kabul etti. CHP Genel Başkanı Deniz Baykal ve CHP’li milletvekilleri, törene, geçen yıl olduğu gibi bu yıl da katılmadı. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, törenin ardından gazetecilere dönerek, ‘’Halkımızın, milletimizin, Türkiye dışındaki Türklerin ve sizin bayramınızı kutluyorum’’ dedi. Gül, doğum gününü kutlayan gazetecilere de teşekkür etti. Başbakan Erdoğan da Gül’e tebriklerini ilettikten sonra TBMM’deki makamına geçerek, bir süre kaldı. Yurdun diğer yerleri, KKTC ve dış temsilciliklerde düzenlenen törenlerde de Türkiye Cumhuriyeti’nin 85. kuruluş yıl dönümü kutlandı.

30.10.2008


 

ŞİŞLİ’DE YANGIN: 1 ÖLÜ

ŞİŞLİ’DE terk edilmiş binada çıkan yangında bir kişi öldü. Kurtuluş Savaş Sokakta, uçucu madde bağımlısı çocukların kaldığı belirtilen 3 katlı binanın birinci katında belirlenemeyen sebeple yangın çıktı.

Yangın, Beyoğlu itfaiye ekiplerinin çalışmaları sonucu söndürüldü. Ekipler, içeride bir kişinin cesedini buldu. Kimliği henüz belirlenemeyen bu kişinin, binada kalan çocuklardan biri olabileceği belirtildi.

30.10.2008


 

Yoksullara yardımda da AB kriterlerinin çok uzağındayız

Türkiye, sosyal transferlere Avrupa Birliğine üye ülkelerinin ancak yarısı kadar kaynak aktarabiliyor. Etkin kullanıldığında yoksulluk üzerinde oldukça etkili olabilen sosyal transferlere Türkiye’de ayrılan kaynak gayrî safi yurt içi hasılanın yüzde 12’si ile AB ülkelerinin yarısı seviyesinde bulunuyor.

Sosyal yardımda AB’den uzağız

TÜRKİYE son yıllarda artış gösteren sosyal yardımlar yoksulluğu azaltmada çare olamadı. Türkiye, sosyal yardımlara Avrupa Birliği’ne üye ülkelerinin ancak yarısı kadar kaynak aktarabiliyor. Yoksulluk açığını kapatmak için kullanılan yardımlar ise toplam sosyal yardımların sadece yüzde 20’si civarında bulunuyor. DPT uzmanı Sırma Demir Şeker’in hazırladığı ‘’Türkiye’deki Sosyal Transferlerin Yoksulluk Üzerinde Etkileri’’ konulu rapora göre, transferler artmakla birlikte ulaştığı, kesimdeki yoksul oranı azaltılırken, Türkiye’de beklenilenin aksine yoksulluğu azaltmayı hedefleyen yardım türlerinden yararlanan kesimin içindeki yoksul olmayanların oranı oldukça yüksek bulunuyor.

Etkin kullanıldığında yoksulluk üzerinde oldukça etkili olabilen sosyal yardımlara Türkiye’de ayrılan kaynak gayri safi yurt içi hasılanın (GSYİH) yüzde 12’si ile AB ülkelerinin yarısı düzeyinde bulunuyor. AB üyesi ülkelerde sosyal transferlere ayrılan kaynak GSYİH’nin yüzde 26’sı seviyesinde. Sosyal transferlere nispeten geniş kamu kaynaklarının ayrılması özellikle gelişmekte olan ülkeler için önem arz ediyor. Sosyal yardımlar, ülkeler arasındaki yoksulluk farklılıklarının açıklanmasına yardımcı oluyor. Türkiye’de yoksul kesimin yaklaşık yüzde 30’u hiç bir transferden yararlanamıyor. Söz konusu rakam 2005 yılı sonuçlarına göre de yaklaşık 1 milyon kişiye tekabül ediyor.

Türkiye’de sosyal yardım alan yoksul kesimin ortalama yoksulluk açığının çok yüksek olmadığına işaret edilen raporda, şu tespitler yer alıyor:’’Türkiye’de yoksulluk sınırı altında yaşayan nüfusun dağılımına bakıldığında yoksulluk sınırının çok uzağında olan yoksulların sayısının az olduğu görülmüştür. Nispeten az bir transferle, daha fazla yoksulun yoksulluktan kurtarılabileceği düşünülüyor. Ancak 2005 yılı sonuçlarına göre yoksul olmayan ama geliri yoksulluk sınırının hemen üzerinde olan ve kırılgan nüfus olarak da adlandırılabileceğimiz 6,3 milyon kişilik bir nüfus da vardır. Bu kesimin küçük bir gelir azalışıyla yoksul hale gelebileceği bu nedenle yoksulluğun önemli ölçüde artabileceği göz ardı edilmemelidir.”

YOKSUL KESİME DÖNÜK NELER YAPILABİLİR?

Raporda, yoksul kesimin sosyal transferlerden daha fazla ve etkin bir şekilde kullanabilmesi için şu önerilerde bulunuldu:

nKısıtlı mali imkanlar göz önüne alınarak, yoksulluğu azaltmayı hedefleyen transferleri alan kesimdeki yoksul olmayanların, bu transferlerini almalarını engellemek için kişilerin gelir ve harcamalarının tespiti konusuna ağırlık verilmeli ve bu alandaki denetim artırılmalı,

nÖzellikle ayni sosyal yardımların hedef kitlesine çok dikkat edilmeli,

nYoksul olmayan kesime verilen transferlerin hiç transfer alamayan yoksul kesime aktarılması suretiyle yoksulluk daha fazla azaltılabilir,

nKısa vadede yoksulluğa daha fazla müdahale edebilmek için yeşil kart sahibi, ayni ve nakdi yardım alan yoksul kesimlere yönelik yoksulluğu azaltıcı uygulamalar gerçekleştirilebilir,

nYapılan yardımlarda bireyin kendi gelirinin yanı sıra, yaşadığı hanenin toplam geliri ve hane halkının kompozisyonu da dikkate alınmalıdır,

nYoksul kesim özellikle kırsal alanda ve tarım sektöründe yoğun olduğundan ve tarım istihdamındaki sorunların etkilerini azaltabilmek için, sosyal transferlere özellikle kırsal alanlarda yoğunluk verilmelidir,

nTürkiye için AB standartlarına uyumlu bir sosyal harcama hesaplama sistemi oluşturulmalıdır.

30.10.2008


 

40 bin köknar ağacı kesilecek

Karabük’te, ağaçların kurumasına yol açan köknar böceklerinin ormana verdiği zararlar helikopterle denetlendi.

Böcekler nedeniyle yaprakları kızardığı için havadan kolaylıkla belirlenebilen zarar görmüş 40 bin civarında ağacın kesilmesine karar verildi. Karabük Orman İşletme Müdürü Ahmet Ünver, Karabük’te kurulu orman kooperatiflerinin başkan ve yöneticileriyle Cemaller köyünde konuşlandırılan yangın söndürme helikopterine binerek şehirdeki ormanlık alanlarda köknar böceklerinin ağaçlara verdiği zararların belirlenmesi çalışmasına katıldı. Köknar böceklerinin verdiği zarardan kurumaya yüz tutarak yaprak renkleri yeşilden kızıla dönmeye başlayan ağaçları tespit edip kesimi konusunda orman kooperatifi yetkililerine bilgiler veren Ünver, zararlı böceklerle mücadele yöntemlerini de anlattı. Ünver, yaptığı açıklamada, havadan gözetlenen ormanların köknar böceklerinin tehdidi altında olduğunun bir kez daha görüldüğünü, zarar gören ağaçların bir an önce kesilerek kabuklarının kış gelmeden temizlenmesi gerektiğini söyledi. Ünver, ağaç kabuğunun altına gizlenen büyük ve küçük köknar kabuk böceklerinin dolaşım sistemini yok ettiği ağacın kurumasına yol açtığına işaret etti.

30.10.2008


 

Yerli sığırlarımız yok oluyor

TRAKYA Üniversitesi (TÜ) Keşan Meslek Yüksekokulu Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Süleyman Kök, Hisar Dağı ve Gala Gölü çevresinde yaşayan yerli boz ırk sığırların sayısının giderek azaldığını bildirdi.

Kök, yaptığı açıklamada, Hisar Dağı ve Gala Gölü çevresinde yaşayan yerli boz ırk (Boz Step) sığırların hiç bir insan müdahalesi olmadan beslenip, hastalıklara da dayanıklı olarakhayatlarını sürdürmeye çalıştığını söyledi. Boz ırkı sığırların Türkiye’de sadece Edirne’nin Enez ilçesine bağlı 3 köyde yetiştirilmeye devam ettiğini ifade eden Kök, ‘’24 yıl önce 1 milyon 200 bin adet olan boz step ırk sığır sayısı bugün bin 500 adede kadar düştü” dedi.

30.10.2008


 

RİZE’DE AİLE HEKİMLİĞİ UYGULAMASI BAŞLIYOR

RİZE İl Sağlık Müdürü Dr. Hakan Diren, ilde 93 hekimin aile hekimliği projesine yönlendirileceğini, böylece Rize’de 3 bin 500 kişiye bir aile hekiminin düşeceğini söyledi.

Diren, yaptığı açıklamada, kısa bir süre sonra ülke genelinde uygulanacak aile hekimliği projesinin bu yıl sonunda bazı illerde pilot olarak uygulanmaya başlayacağını belirtti. Rize’nin de aile hekimliğinin pilot olarak uygulanacağı iller arasında bulunduğunu ifade eden Diren, ‘’bu kapsamda ilimizde de uygulama yıl sonunda başlayacak. İlimizde 93 hekimi, aile hekimliği projesine yönlendireceğiz. Bu hekimler, çok önemli bir ihtiyaç olmaması durumunda başka bir yerde görev almayacaklar’’ dedi.

30.10.2008


 

MOBİL SAĞLIK EKİBİ HİZMETTE

DİYARBAKIR İl Sağlık Müdürü Dr. Namık Kemal Kubat, Mobil Sağlık Hizmetleri kapsamında, 2008 yılının ilk 8 ayında 5 bin 210 kırsal yerleşim birimine sağlık hizmeti götürüldüğünü söyledi.

Dr. Kubat, yaptığı açıklamada, sağlık tesisi bulunmayan veya sağlık tesisine uzak mesafede bulunan yerleşim birimlerindeki vatandaşların, sağlık hizmetinden yararlanması için oluşturulan Mobil Sağlık Hizmeti’nin Diyarbakır’da aralıksız olarak devam ettiğini bildirdi. Kırsal kesimde yaşayan vatandaşlara yönelik olarak oluşturulan Mobil Sağlık Hizmeti’nde doktor, hemşire ve yardımcı sağlık personelinden oluşan 6’şar kişilik ekiplerin bulunduğunu ifade eden Kubat, Gezici Sağlık Aracı ile poliklinik, laboratuvar, aşılama, gebe, bebek, çocuk, 15-49 yaş kadın izlemi, halk eğitimleri, aile planlaması hizmetleri verildiğini anlattı.

30.10.2008


 

AİLELER BARIŞTI, AMA DEVLET AFFETMEDİ

BİNGÖL'ÜN Solhan ilçesinde oturan Yusuf Kurt, şimdi eşi olan Yüsra Temiz’i zorla kaçırdığı gerekçesiyle 8 yıl hapis cezasına çarptırıldı.

Alınan bilgiye göre, Solhan ilçesinde yaşayan Yusuf Kurt, 2 yıl önce 17 yaşında olan eşi Yusra Temiz’i kaçırdı. Temiz’in ailesi, Kurt hakkında şikayetçi oldu. Daha sonra taraflar barıştı ve düğün yapılarak Yusuf Kurt ile Yüsra Semiz evlendi. Ancak Yusuf Kurt, Solhan Asliye Ceza Mahkemesinde açılan kamu davasında, ‘’zorla kız kaçırmak ve alıkoymak’’ suçundan TCK’nın 109. maddesi gereğince, kaçırma eyleminde kendisine yardımcı olan Bilal, Baki, Murat ve Ferhat Kurt’a birlikte 8’er yıl hapis cezası aldı. Mehmet Kurt ve İbrahim Çiftçi’ye ise 4’er yıl hapis cezası verildi. Kurt’un avukatı Fahri Alimoğlu, dosyayı Yargıtay’a gönderdiklerini ve gelecek sonucu beklediklerini ifade etti.

30.10.2008

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

 
GAZETE 1.SAYFA

Bütün haberler

Sitemizle ilgili görüş ve önerileriniz için adresimiz:
Yeni Asya Gazetesi Gülbahar Cd. Günay Sk. No.4 Güneşli-İSTANBUL T:0212 655 88 59 F:0212 515 67 62 | © Copyright YeniAsya 2008.Tüm hakları Saklıdır