Ekonomist değilim ve bu konuda söz edecek kadar haddini bilmez de değilim.
Ama genel görünüş hakkında düşünmekten kimse alıkoyamaz bizleri.
Çünkü her şey gözümüzün önünde olup bitmekte. En büyük bankalar çöküyor, Amerika, İngiltere gibi ülkelerin ekonomileri zora giriyor.
Liberalizmin göbeğinde devletleştirmeler yapılıyor, devletler ekonomiyi düzeltmek için devreye giriyor.
Alan Greenspan gibi bir para patronu “yüzyılın krizi”nden söz ediyor.
Kimi diyor ki daha yarıya bile gelmedik.
Herkes şokta ve işin nereye gideceğini bilmiyor.
Soros Fransız radyosunda konuşuyor ve “Bilinmeyen birileri para kazanıyor ama bunların sayısı çok az. Çoğunluk kaybediyor!” diyor.
Amerika yıkılıyor, İngiltere yıkılıyor, Lehman Brothers iflasını ilan ediyor, AIG zora giriyor.
***
Peki bütün bunların anlamı ne?
Geçici bir kriz mi yaşanıyor yoksa kapitalist sisteme ve özellikle de finans piyasasına esaslı bir düzeltme mi geliyor?
Düzeltme ne zaman ortaya çıkar?
Bir yanlışlık olduğu zaman.
Demek ki içinde yaşadığımız sistem çığırından çıktı, yanlışa düştü.
Bunu kendi gözlerimizle de görebiliriz.
Son yıllarda dünya borsalarındaki birçok şirketin kârlılığı, performansı, kaynakları değil sadece imajı konuşulur olmuştu.
İnsanlar imaj alıp imaj satar hale gelmişti.
Özellikle Londra’ya yerleşmiş, otuzlu yaşlarını süren genç yatırım danışmanı ordusu, akıl almaz büyüklükte paraları idare ediyor bu arada kendileri de bir elleri yağda bir elleri balda yaşıyorlardı.
Kendileri gibi üniversite bitirmiş yaşıtları bir maaşa talim ederken, bu genç finansçılar Porsche arabalarda, lüks yatlarda geziyorlardı.
Bu işte elbette bir yanlışlık vardı.
Ayrıca George Bush haksız, zalim ve hesapsız kitapsız bir savaş ilan ederek kaynakları çarçur ediyordu.
Bu durumda bir düzeltme gelmesi kaçınılmazdı.
Ve işte geldi.
Her aşırı fikir gibi devleti sıfırlamak ve ekonomiden tümüyle çıkarmak fikri iflas etti.
Nasıl ekonomiyi devlet kontrolüne almak aşırılığının yanlışlığı ortaya çıktıysa, kayıtsız şartsız bir ekonomik özgürlüğün de sökmediği görüldü.
Her konuya uygulayabileceğimiz “makul”e doğru zorlandı insanlar.
Hayatta öğrendiğim bir şey varsa o da her aşırılığın törpülendiği ve zamanla makule döndüğüdür.
Şimdi bu süreci yaşıyoruz işte.
Vatan, 19 Eylül 2008
|