|
Yoksula bir kap aşı gönderen gizli ele, bu hayrı nasib eden Rabbimize şükürler olsun diyerek başlamak istiyorum bugün söze.
Evet değerli okurlarımız, İstanbul’da Ramazan-ı Şerif’i dolu dolu yaşamaya ve sizlere anlatmaya, bugün de Üsküdar Ramazan Sofrası’yla devam ediyoruz inşallah.
Eyüp iskelesinde dedelerle, amcalarla, ağabeylerle, kardeşlerle, teyzelerle, miniklerle vapur bekliyoruz. Hava sıcak, bunalıyoruz ister istemez beklerken vapuru. Siren sesiyle irkiliyor insanlar, bir oh çekiyorlar ve vapur yanaştıkça iskelede heyecan biraz daha yükseliyor. İftara bir buçuk saat var. Belli ki insanlar evlerine yetişecek, iftarlık hazırlayacaklar ailelerine, biraz da onun heyecanıyla olsa gerek, biraz gerginler. Her neyse, biniyoruz hep birlikte, yol alıyoruz boğaz sularında Üsküdar’a doğru. Sağ tarafımda Ayvansaray, Balat, Eminönü, Sultanahmet, Ayasofya... derken Kız Kulesini görüyorum. Nazlı nazlı yıllara meydan okuyor boğazın ortasında. Hele bir de hava kararınca mükemmel bir görüntü yansıyor İstanbul’a boğazdan.
Evet ulaştım Üsküdar iskelesine. Hemen yan tarafına, boğaza kurulmuş Ramazan Sofrası. Sofraya yaklaşırken büyük bir kalabalıkla karşılaşıyorum. İnsanlar farklı ortamda, farklı lezzetler tadıp Ramazan-ı Şerif’in hazzını doyasıya yaşamak için birbir giriyorlar iftar kuyruğuna, minarelerin mahyaları altında. Birkaç fotoğraf çekip içeri giriyorum. İçerde muazzam bir sofra vatandaşları bekliyor. Tatlısından hurmasına, sıcacık çorbadan etli pilava mükemmel bir tablo.
Evet bir yetkili ararken Ergin Kopuz ve Ali Çiçek beyefendi ile tanışıyoruz. Ergin bey Üsküdar Belediyesi aş evi dernek başkanıymış. Ali bey ise Üsküdar Belediye Başkan Danışmanıymış. Hemen Ergin beye dönerek sorumu yöneltiyorum.
“Kaç yıldır bu hizmeti yapıyorsunuz?
“Tam 15 yıldır bu hizmetin gerçekleştirilmesine vesile oluyoruz. Allahın izniyle tabi... Bize bu hizmeti nasib eden Rabbimize şükürler olsun.”
“Her akşam takribî kaç insana iftar veriyorsunuz?”
“Tabii her sene daha da artıyor bu rakamlar. Meselâ bu yıl tam 20.000 kişiye iftar veriyoruz. Tabii bu rakama 30.000 daha ekliyoruz, çünkü Üsküdar Belediyesi 7 merkezde ve mahallelerde yaşlılarımızın evlerine servis yapıyor. Bu da bizi tahmin edemeyeceğiniz kadar mutlu ediyor. O insanların duâsını almak çok güzel” diyor Ergin ve Ali beyler.
Teşekkür ederek objektifimi çadırın içerisinde iftarı bekleyen insanlara çeviriyorum. Hafızlarımız Kur’ân-ı Kerim ve ilâhiler okuduktan sonra, sıra duâlarla iftar açmaya geliyor. Minicik avuçlarını semaya açarak duâlara âmin diyen bir genç delikanlı, kime şükretmesi gerektiğini iyi biliyor. İftar topu ve ezan sesini duymadan elini hurmaya uzatmıyor, orucun verdiği hazzı öyle bir yaşıyor ki anlatmaya satırlar yetmez.
Camimizin mahyalarının yanmasıyla ezan ve top sesi yükseliyor İstanbul semalarında. Hep birlikte 12 milyon insan orucumuzu açıyoruz ve iftarımızı yapıyoruz... Birbirinden lezzetli yemekleri hazırlayanların ellerine, vesile olan sponsorların yüreklerine sağlık...
Evet değerli okurlarımız, bugün Üsküdar Meydanı Ramazan Sofrasını anlatmaya çalıştım sizlere. Her ne kadar İstanbul’da bu güzellikleri yaşayamasanız bile, biliyoruz ki yuvalarınızda çocuklarınızla, ailenizle olduğunuz iftar anlarının yerini hiçbir şey tutamaz. Allah Teâlâ inşallah bu mutluluğunuzu daim eder. Allah bizleri nurlu yolundan ayırmasın...
Bir başka mekânda buluşmak dileğiyle hoşça kalın.
| 
