“125 yaş ve kansersiz bir hayat ütopik değil.
İspanyol bilim adamları, gen terapisiyle farelerin ömürlerini yüzde 45 oranında uzatmayı başardı. İspanyol Ulusal Kanser Araştırma Merkezi (CNIO) uzmanları, ‘Sadece ömürleri uzamadı, kansere de yakalanmadılar. Bunu insanlara uyarlayabilirsek 125 yaşına kadar kansersiz bir hayat yaşanacak’
dedi.” (Akşam, 1.9.2008)
Bediüzzaman, yıllar önce “En müzmin dertlere dahi derman bulunabilir” demişti. “Hattâ, ölüme de muvakkat bir hayat rengi vermek mümkündür” diyerek, insan ömrünün uzayabileceğine işaret etmişti.
Bu, kuru bir iddiâ değildi. Çünkü, Kur’ân, buna işaret ediyordu. Bediüzzaman da, Kur’ân’a dayanıyordu.
Kur’ân âyetlerinin zahirî mânâlarının yanında, her asra bakan işârî mânâlarının olduğuna da dikkat çeken Bediüzzaman, yukarıdaki ifadelerini şu âyete dayandırmıştı:
“Allah’ın izniyle anadan doğma körleri ve alaca hastalığına tutulanları iyileştirir ve ölüleri diriltirim.” (Âl-i İmrân Sûresi: 49.)
Hz. İsa’nın (as) bir mû'cizesini zikreden bu âyet-i kerime, aynı zamanda kıyamete kadar gelecek bütün insanlığa da önemli mesajlar veriyordu. Çünkü Kur’ân, ezelî bir kelâmdı.
Bediüzzaman, sözkonusu âyetin işaretini şöyle ifade etmişti:
“En müzmin dertlere dahi derman bulunabilir. Öyle ise, ey insan ve mû'sîbetzede benîâdem! Me’yus (ümitsiz) olmayınız. Her dert, ne olursa olsun, dermânı mümkündür; arayınız, bulunuz. Hattâ, ölüme de muvakkat bir hayat rengi vermek mümkündür.”(Sözler, s. 232)
Demek ki çalışmak, aramak gerekiyordu...
Nitekim insanoğlu, yaptığı araştırmalar neticesinde, gerek ölümcül hastalıklara şifa, gerekse ömrü uzatacak başka yollar bularak “ölüme muvakkat bir hayat rengi” verebiliyor. İşte, İspanyol bilim adamlarının yaptığı çalışmalar, bunun son örneklerinden biri.
Daha önce de şöyle bir araştırma yer almıştı basında:
“Anti-aging uzmanı Hong Kong asıllı ABD’li 59 yaşındaki Dr. Edmund Chein, hormon tedavisiyle yaşlanmanın durdurulabileceğini ve hatta giderek gençleşmenin mümkün olduğunu iddiâ etti. Chein’e göre, bu terapiyle insanlar yakında 200 yaşına kadar yaşayacak. Chein, ‘Örneğin genetik olarak 90 yaşına kadar yaşaması mümkün olan birini ele alalım. Bu süreci 120, 150 hatta 180 yaşına kadar çekebiliriz. Yani ölümü erteleyebiliriz’ dedi. Hastalarına büyüme hormonu veren Chein, Allah’ın insanlara doğuştan verdiği hormonları kendisinin hap olarak sunduğunu söyledi.” (Akşam, 31.12.2007)
Âl-i İmrân Sûresi’nin 49. âyetinin tefsiri ışığında “ölüme de muvakkat bir hayat rengi vermek mümkün” olduğuna göre, İspanyol bilim adamlarının veya Dr. Edmund Chein’in insan ömrünün uzatılmasıyla ilgili araştırmaları yabana atılmamalı.
Ancak asıl yabana atılamayacak kesin gerçek ve nihaî sonuç, aynı sûrenin 185. âyetinin verdiği açık mesaj olsa gerek:
“Her nefis ölümü tadıcıdır.”
|