"Gerçekten" haber verir 26 Ağustos 2008
Anasayfam Yap | Sık Kullanılanlara Ekle | Reklam | Künye | Abone Formu | İletişim
ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET ve ŞÛRÂDIR

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Basından Seçmeler

Normalleşme ve gerçek gündem

Türkiye’nin Avrupa Birliği sürecinde yol haritası niteliğinde olan ve gecikmeli olarak hazırlanan yeni bir Ulusal Programın arefesindeyiz.

Bu, ülkemizin son dönemlerde yaşadığı çalkantılı ve yıpratıcı bir süreci ivediyle geride bırakıp, gerçek gündemine dönmesi ve normalleşme sinyali vermesi bakımından oldukça heyecan verici bir gelişmedir. Özellikle günlük siyasi kaoslarla enerji ve güç kaybeden Türkiye’de reform sürecinin yavaşladığına ilişkin eleştiriler hatırlanırsa, yeni Ulusal Program AB’ne katılım müzakereleri sürecinde önemli bir eşik olarak değerlendirmelidir.

Ulusal Program, Türkiye’nin önümüzdeki 4 yıl içinde hayata geçirmeyi öngördüğü taahhütleri içermektedir. Program 33 fasıla ilişkin 131 yasal düzenleme ile 342 tane tüzük, yönetmelik gibi ikincil düzenlemeyi içermektedir.

Toplam 473 düzenlemenin yapılarak, ülkemiz standartlarının AB ile uyumlu hale getirileceğinin taahhüt edilmesi sevindirici olmakla birlikte, hala 473 konuda AB standardının uzağında olmamız ise üzüntü vericidir. Uzun yıllardır çağı yakalamak, yoksulluğu azaltmak ve birinci lig ülkesi olmak için çaba sarf ediyoruz. Türkiye-AB ilişkileri bu çabanın verildiği en önemli alanların başında gelmektedir.

Acaba Türkiye birinci lig ülkesi olma yolunda ilerliyor mu? Bu yolda gösterdiği çaba dışarıdan nasıl ve ne kadar görünüyor? Bu soruların cevabını da Kasım ayında yayınlanacak 11. İlerleme Raporunda göreceğiz. Eleştiriler ne olursa olsun, Türkiye-AB ilişkilerine başarıyla tamamlanmak üzere hız kazandırılmalı, gerekli reformlar bütünsel bir anlayışla hayata geçirilmelidir.

Türkiye’nin demokrasi, örgütlenme ve katılım mekanizmaları, yargı sistemi, bürokrasi, eğitim, kültür kısacası hayata dair her alanda çağdaş standartlara kavuşması asıl hedefimiz olarak gerçekleştirilmelidir. Özellikle son dönemde yaşadığımız süreç Türkiye’nin demokrasi ve hukuk çıtasını daha da yükseltmesi gerektiğini bir kez daha ortaya koymuştur. Bu amaçla AB’nin de altını çizdiği gibi yeni bir anayasa hazırlanmalıdır. Mevcut anayasa topluma, toplumsal gelişim ve dinamizme olanak sağlayan bir yol haritası niteliğinde değildir.

Kaldı ki, yeni Ulusal Program doğrultusunda 131 yasal düzenleme yapılacaktır. Bu düzenlemelerin büyük kısmı için zaten yamalı bir bohça haline gelen Anayasa’da değişiklikler yapma zarureti doğacaktır. Yeni yamalar yapmak yerine, bu düzenlemeleri de içerecek yeni ve demokratik Anayasa için harekete geçmek daha rasyonel bir yöntem olmaz mı?

Ayrıca sendikal mevzuatın değiştirilmesi ve örgütlenmenin önündeki engellerin kaldırılması da, ülkemizin demokratikleşmesine, ekonomik ve sosyal gelişimine katkı sağlayacaktır. 2821 sayılı Sendikalar ve 2822 sayılı Toplu İş Sözleşmesi Grev ve Lokavt yasalarının çıkarılması AB müzakere sürecinde 19. faslın açılmasının önkoşuludur. Sendikal mevzuatta AB ve ILO normları dikkate alınarak yapılacak bir değişiklik Türkiye-AB ilişkilerine güç kazandıracaktır.

Türkiye’nin AB üyeliğ,i Avrupa ile toplumsal entegrasyonu ile ilgili bir konudur. Ancak şurası da bilinmelidir ki; AB bir kıta entegrasyonu projesidir ve kendi içinde olduğu kadar sınırlarının dışındaki düzenlemelerle de yakından ilgilenmektedir. Bu durum bazı uluslararası konularda AB-Türkiye arasında siyasi tartışmalara neden olabilmektedir. Akdeniz Birliği, Kıbrıs, Kafkasya ve veya diğer konular bu çerçevede değerlendirilebilir. Ancak tarafların bütün bu sorun ve tartışmaları ortak bir gelecek yaklaşımıyla ele alması gerekir.

3. Ulusal Programın tarama sürecinde ortaya çıkan eksikliklerin nasıl ve ne zaman çözüleceği konusunda bir vizyon sunmasını bekliyoruz. Bu vizyon en geç 2014’e göre ortaya konulmalıdır. Ayrıca ortaya konulacak vizyon doğrultusunda tabandan tavana bir motivasyona ve zihniyet dönüşümüne ihtiyaç bulunmaktadır. Bu anlayış ancak sivil toplumun katımıyla yani sosyal diyalog ile başarılabilir.

Her halükarda AB kriterlerini, siyasi ve sosyal modelini, sivilleşmeyi demokratikleşmeyi ve sosyal korumayı sağlayacak birikim ve niteliklerimizi artırmalıyız. Türkiye bu dönüşümü yaşamalı, AB yolunda akıl ve kararlılıkla ilerlemeye devam etmeli, uyum çalışmalarını kesintisiz sürdürmelidir.

Bugün, 25.8.2008

Salim Uslu

26.08.2008

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

 
GAZETE 1.SAYFA

Bütün haberler

Başlıklar

  Normalleşme ve gerçek gündem

  Cumhuriyet... İmtiyazsız, sınıfsız bir kitle!

  Derin sağ: Millî Mücadelecilik

Site yöneticisi | Editör
Yeni Asya Gazetesi Gülbahar Cd. Günay Sk. No.4 Güneşli-İSTANBUL T:0212 655 88 59 F:0212 515 67 62 | © Copyright YeniAsya 2008.Tüm hakları Saklıdır