ABD Dışişleri Bakanlığının Avrupa ve Avrasya işlerinden sorumlu Müsteşar Yardımcısı Matt Bryza, ülkesinin Gürcistan'a deniz yoluyla da “insanî yardım” göndermek istediğini ifade ederken, savaş gemisi olmadığını savunduğu bu gemileri ''askerî kargo gemileri'' olarak nitelendirdi. Bryza, önerdikleri gemilerin Montrö sözleşmesine uygun olduğunu ileri sürdü, ancak gemilerin tonajının Montrö'de belirtilen tonajı aştığı söyleniyor.
GÖRÜŞMELER SÜRÜYOR
Montrö Sözleşmesinin, ''laik ve demokratik bir ülke olarak, 21. yüzyılda bölgenin çok olumlu ve parlak ışığı olarak Türkiye Cumhuriyetinin yasal altyapısının temel taşlarından biri olduğunu anladıklarını'' belirten Bryza, “Ortada ciddî bir problem olduğunu düşünmüyorum. Görüşmeler devam ediyor. Hiçbir şekilde size, bu konuda Türk-Amerikan ilişkilerinde bir güçlük veya kriz olduğu izlenimi bırakmak istemiyorum'' dedi.
ABD, askerî gemide ısrarlı
ABD Dışişleri Bakanlığının Avrupa ve Avrasya işlerinden sorumlu Müsteşar Yardımcısı Matt Bryza, ABD’nin, Gürcistan’a deniz yoluyla da insanî yardım göndermek istediğini, bunu yaparken Montrö Sözleşmesi’ne uyacaklarını söyledi. Bryza, “Montrö’ye zarar verecek, bu sözleşmeyle uyumlu olmayan hiçbir şey yapmayacağız. Bu sözleşmeye uymamız gerek, o kadar’’ dedi. ABD’nin Gürcistan’a göndermek istediği gemilerin savaş gemisi olmadığını belirten Bryza, bu gemileri ‘’askerî kargo gemileri’’ olarak nitelendirdi.
Hafta sonunda Amerikan basınında çıkan bazı haberlerde, ABD’nin, donanmaya bağlı USNS Mercy ve USNS Comfort adlı hastane gemilerini Karadeniz’e göndermek istediği, ancak Türkiye’nin, bu gemilerin Boğazlar’dan geçişine izin vermediği ileri sürülmüştü. Ancak ABD, Türkiye’den bu yönde resmen bir talepte bulunmadığını duyurmuştu. Söz konusu hastane gemilerinin tonajının, Montrö Sözleşmesi’nde belirtilen tonajı aştığı ifade ediliyor. Bryza, önerdikleri kargo gemilerinin ise Montrö’ye uygun olduğunu söyledi. Bryza, Bakü-Tiflis-Ceyhan petrol boru hattının geçtiği yerler arasında olan Gürcistan’ın orta bölgesinin, halen Rus birliklerinin kontrolünde bulunduğunu, ancak boru hattının tehlikede olmadığını da kaydetti.
TÜRKİYE’DEN RESMEN TALEPTE BULUNMADIK
Matt Bryza, Gürcistan’a insanî yardım amaçlı Amerikan gemilerinin gönderilmesi konusunda Türkiye’den resmen talepte bulunulmadığını ancak Montrö Boğazlar Sözleşmesi çerçevesinde danışmalarda bulunulduğunu söyledi. ABD Dışişleri Bakanlığı’na bağlı yabancı basın merkezinde düzenlenen basın toplantısında konuyla ilgili soruları cevaplayan Bryza, bu meselenin, Türkiye ile ABD ilişkilerinde bir güçlük veya kriz varmış gibi algılanmasının yanlış olacağını da ifade etti.
Bryza ayrıca, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın açıkladığı Kafkasya İstikrar ve İşbirliği Platformu girişimine de değindi ve ‘’Şaşırdığımı söylemeliyim. Böyle bir girişimin yapılacağı konusunda bana bilgi verilmedi. Türkiye ile Kafkaslar’da ortaklığımız var ve Türkiye ve diğer müttefiklerimizle yakın çalışabileceğimizi farz ettim. Çünkü Türkiye ile Kafkasya ve ötesinde paylaşılan çıkarlarımız var’’ dedi.
Matt Bryza, ABD’nin insanî yardım gemilerine ilişkin soruları cevaplarken, ‘’Biz resmî bir talepte bulunmadık. Montrö Boğazlar Sözleşmesi’ne tamamen saygı gösterecek şekilde danışmalarda bulunduk. Elbette Montrö’ye uymaktan başka seçeneğimiz yok. Dış politika ve denizcilik işleri bakımından, ilişkilerimizin bütün bölümlerinde, ister ticarî bir gemi olsun, ister NATO operasyonu çerçevesinde bir gemi olsun veya bu kez olduğu gibi insanî yardım gemileri veya Amerikan askerî gemileri olsun, herhangi bir Amerikan gemisinin Boğazlar’dan geçişi, Montrö Sözleşmesi ile uyumlu olmak durumunda’’ dedi.
Türkiye’nin verdiği cevaptan ABD’nin tatmin olup olmadığı sorusuna karşılık Bryza, konu üzerinde halen çalışıldığına ve insanî yardımın Türk sularından geçerek Gürcistan’a ulaştırılmasına gayret edildiğini söyledi. Türkiye ile ABD arasında bu konuda sıkıntı bulunduğu yönündeki haberlerin hatırlatılması ve gemi tipine ilişkin bir soru üzerine Bryza, ‘’ortada ciddî bir problem olduğunu düşünmüyorum. Montrö Sözleşmesi’ne saygı duyuyoruz. 15 bin tondan fazla olan askerî araçlar Boğazlar’dan geçemiyor. Bu Montrö Sözleşmesi ve biz de sözleşmeye uyacağız. Ancak Gürcistan’a insanî destek sağlamak amacıyla farklı gemi tipleri üzerinde konuşuyoruz. Yani görüşmeler devam ediyor. Ancak hiç bir şekilde size, bu konuda Türk-Amerikan ilişkilerinde bir güçlük veya kriz olduğu izlenimi bırakmak istemiyorum’’ dedi.
RUSYA GERİ DÖNDÜĞÜ ZAMAN HER ŞEY DE
NORMALE DÖNECEK
Toplantı sonrasında, bir gazetecinin, Bakü-Tiflis-Ceyhan boru hattının Rusya’nın kontrolüne geçmesi riskine işaret etmesi üzerine Bryza, ‘’bütün bunların cevabı, Rus güçlerinin bölgeden çekilmesinde. Rus güçleri hemen çekilmeli’’ dedi. Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilâtı’nın (AGİT) 100 gözlemci göndereceğine işaret eden Bryza, bu gözlemcilerin, ek güvenlik düzenlemeleriyle de ilgileneceğini belirtti ve ‘’Rusya geri döndüğü zaman her şey de normale dönecek’’ dedi. Bryza, Rusya’nın, ‘’nasıl çabucak Gürcistan’a girdilerse aynı şekilde hızla çıkmaları gerektiğini’’ söyledi. Matt Bryza, halen Rusya’nın çekildiğine dair bir işaret bulunmadığına da dikkati çekti. Bryza, ‘’Bu devirde, 21’inci yüzyılda bu tür davranış kabul edilemez. Rusya’dan ateşkesi uygulamasını, Gürcistan’dan askerlerini çekmesini ve durumu 6 Ağustos öncesine döndürmesini ve insanî yardıma izin vermesini talep ediyoruz’’ diye konuştu.
Kafkasya’daki gerilimi ilk Gürcistan’ın başlattığı yönünde bir Rus gazetecinin sorusu üzerine Bryza, ‘’kimin ilk atışı yaptığını belki de hiç bilemeyeceğiz. Ancak bunun konuyla ilgisi yok. Rusya, Güney Osetya’nın çok ötesinde Gürcistan içine ilerledi. Doğu, batı bağlantısını imha etti. Abhazya’nın, Güney Osetya ile hiçbir ilgisi yok.
Rusya, olayı çok dramatik ve zalim bir şekilde büyüttü’’ dedi. Rusya’nın, Gürcistan’ın Güney Osetya’da ‘’soykırım’’ yaptığı ve 2 bin kişiyi öldürdüğü yolundaki iddialarının ‘’tamamen yanlış’’ olduğunu söyleyen Bryza, Human Rights Watch verilerine göre 44 kişinin öldüğünü ve bu sayının Ruslar tarafından abartılmasının da şüphe çekici olduğunu ifade etti.
|