|
|
|
Bize gelen müracaat yok |
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ‘’Gürcistan’a geçmek isteyen iki ABD gemisinin Boğazlardan geçişine izin verilmediği” yönündeki haberlerle ilgili olarak, ‘’Bize şu ana kadar bu istikamette yapılan müracaat yok” dedi. Bu anlamda böyle bir talebin olması halinde, en ince teferruata varıncaya kadar, ilgili kurumlarla, başta hükümet olmak üzere değerlendirip kararı vereceklerini belirten Erdoğan, haberlerin dedikodudan ibaret olduğunu söyledi.
BAŞBAKAN Recep Tayyip Erdoğan, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ile bölgedeki son gelişmeleri değerlendirmek üzere Bakü’ye gitti. Başbakan Erdoğan, Bakü’ye hareketinden önce Atatürk Havalimanı Devlet Konuk Evinde basın toplantısı düzenledi. ‘’Dost ve kardeş’’ Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ile bölgede son dönemde yaşanan gelişmeleri değerlendireceklerini belirten Erdoğan, görüşmelerde iki ülke arasındaki ilişkilerin yanı sıra ağırlıklı olarak son dönemde Güney Osetya’da yaşanan gelişmeler ve son durumun ele alınacağını bildirdi. Başbakan Erdoğan, Türkiye olarak ‘’bölgeye yönelik bir çıkış, bir çözüm platformu’’ olan Kafkasya İstikrar ve İşbirliği Platformu’nu Azerbaycan ile görüşecekleri söyledi. Bir gazetecinin ‘’Gürcistan’a geçmek isteyen iki ABD gemisinin Boğazlardan geçişine izin verilmediği yönünde haberler var. Bu konudaki son durum nedir?’’ sorusunu Erdoğan, şöyle cevapadı: ‘’Bize şu ana kadar bu istikamette yapılan müracaat yok. Montrö Anlaşması, belirleyici bir anlaşma. Bu anlamda böyle bir talebin olması halinde Türkiye olarak bölgenin huzur bölgesi olması yükümlülüğümüz var. Bunları aramızda en ince teferruata varıncaya kadar, ilgili kurumlarla, başta hükümet olmak üzere değerlendiririz, görüşürüz, kararımızı veririz. Bunlar dedikodudan ibarettir.’’
|
/ Ankara
21.08.2008
|
|
|
TONAJ, SINIRI AŞIYOR |
ABD Dışişleri Bakanlığının Avrupa ve Avrasya işlerinden sorumlu Müsteşar Yardımcısı Matt Bryza, ülkesinin Gürcistan'a deniz yoluyla da “insanî yardım” göndermek istediğini ifade ederken, savaş gemisi olmadığını savunduğu bu gemileri ''askerî kargo gemileri'' olarak nitelendirdi. Bryza, önerdikleri gemilerin Montrö sözleşmesine uygun olduğunu ileri sürdü, ancak gemilerin tonajının Montrö'de belirtilen tonajı aştığı söyleniyor.
GÖRÜŞMELER SÜRÜYOR
Montrö Sözleşmesinin, ''laik ve demokratik bir ülke olarak, 21. yüzyılda bölgenin çok olumlu ve parlak ışığı olarak Türkiye Cumhuriyetinin yasal altyapısının temel taşlarından biri olduğunu anladıklarını'' belirten Bryza, “Ortada ciddî bir problem olduğunu düşünmüyorum. Görüşmeler devam ediyor. Hiçbir şekilde size, bu konuda Türk-Amerikan ilişkilerinde bir güçlük veya kriz olduğu izlenimi bırakmak istemiyorum'' dedi.
ABD, askerî gemide ısrarlı
ABD Dışişleri Bakanlığının Avrupa ve Avrasya işlerinden sorumlu Müsteşar Yardımcısı Matt Bryza, ABD’nin, Gürcistan’a deniz yoluyla da insanî yardım göndermek istediğini, bunu yaparken Montrö Sözleşmesi’ne uyacaklarını söyledi. Bryza, “Montrö’ye zarar verecek, bu sözleşmeyle uyumlu olmayan hiçbir şey yapmayacağız. Bu sözleşmeye uymamız gerek, o kadar’’ dedi. ABD’nin Gürcistan’a göndermek istediği gemilerin savaş gemisi olmadığını belirten Bryza, bu gemileri ‘’askerî kargo gemileri’’ olarak nitelendirdi.
Hafta sonunda Amerikan basınında çıkan bazı haberlerde, ABD’nin, donanmaya bağlı USNS Mercy ve USNS Comfort adlı hastane gemilerini Karadeniz’e göndermek istediği, ancak Türkiye’nin, bu gemilerin Boğazlar’dan geçişine izin vermediği ileri sürülmüştü. Ancak ABD, Türkiye’den bu yönde resmen bir talepte bulunmadığını duyurmuştu. Söz konusu hastane gemilerinin tonajının, Montrö Sözleşmesi’nde belirtilen tonajı aştığı ifade ediliyor. Bryza, önerdikleri kargo gemilerinin ise Montrö’ye uygun olduğunu söyledi. Bryza, Bakü-Tiflis-Ceyhan petrol boru hattının geçtiği yerler arasında olan Gürcistan’ın orta bölgesinin, halen Rus birliklerinin kontrolünde bulunduğunu, ancak boru hattının tehlikede olmadığını da kaydetti.
TÜRKİYE’DEN RESMEN TALEPTE BULUNMADIK
Matt Bryza, Gürcistan’a insanî yardım amaçlı Amerikan gemilerinin gönderilmesi konusunda Türkiye’den resmen talepte bulunulmadığını ancak Montrö Boğazlar Sözleşmesi çerçevesinde danışmalarda bulunulduğunu söyledi. ABD Dışişleri Bakanlığı’na bağlı yabancı basın merkezinde düzenlenen basın toplantısında konuyla ilgili soruları cevaplayan Bryza, bu meselenin, Türkiye ile ABD ilişkilerinde bir güçlük veya kriz varmış gibi algılanmasının yanlış olacağını da ifade etti.
Bryza ayrıca, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın açıkladığı Kafkasya İstikrar ve İşbirliği Platformu girişimine de değindi ve ‘’Şaşırdığımı söylemeliyim. Böyle bir girişimin yapılacağı konusunda bana bilgi verilmedi. Türkiye ile Kafkaslar’da ortaklığımız var ve Türkiye ve diğer müttefiklerimizle yakın çalışabileceğimizi farz ettim. Çünkü Türkiye ile Kafkasya ve ötesinde paylaşılan çıkarlarımız var’’ dedi.
Matt Bryza, ABD’nin insanî yardım gemilerine ilişkin soruları cevaplarken, ‘’Biz resmî bir talepte bulunmadık. Montrö Boğazlar Sözleşmesi’ne tamamen saygı gösterecek şekilde danışmalarda bulunduk. Elbette Montrö’ye uymaktan başka seçeneğimiz yok. Dış politika ve denizcilik işleri bakımından, ilişkilerimizin bütün bölümlerinde, ister ticarî bir gemi olsun, ister NATO operasyonu çerçevesinde bir gemi olsun veya bu kez olduğu gibi insanî yardım gemileri veya Amerikan askerî gemileri olsun, herhangi bir Amerikan gemisinin Boğazlar’dan geçişi, Montrö Sözleşmesi ile uyumlu olmak durumunda’’ dedi.
Türkiye’nin verdiği cevaptan ABD’nin tatmin olup olmadığı sorusuna karşılık Bryza, konu üzerinde halen çalışıldığına ve insanî yardımın Türk sularından geçerek Gürcistan’a ulaştırılmasına gayret edildiğini söyledi. Türkiye ile ABD arasında bu konuda sıkıntı bulunduğu yönündeki haberlerin hatırlatılması ve gemi tipine ilişkin bir soru üzerine Bryza, ‘’ortada ciddî bir problem olduğunu düşünmüyorum. Montrö Sözleşmesi’ne saygı duyuyoruz. 15 bin tondan fazla olan askerî araçlar Boğazlar’dan geçemiyor. Bu Montrö Sözleşmesi ve biz de sözleşmeye uyacağız. Ancak Gürcistan’a insanî destek sağlamak amacıyla farklı gemi tipleri üzerinde konuşuyoruz. Yani görüşmeler devam ediyor. Ancak hiç bir şekilde size, bu konuda Türk-Amerikan ilişkilerinde bir güçlük veya kriz olduğu izlenimi bırakmak istemiyorum’’ dedi.
RUSYA GERİ DÖNDÜĞÜ ZAMAN HER ŞEY DE
NORMALE DÖNECEK
Toplantı sonrasında, bir gazetecinin, Bakü-Tiflis-Ceyhan boru hattının Rusya’nın kontrolüne geçmesi riskine işaret etmesi üzerine Bryza, ‘’bütün bunların cevabı, Rus güçlerinin bölgeden çekilmesinde. Rus güçleri hemen çekilmeli’’ dedi. Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilâtı’nın (AGİT) 100 gözlemci göndereceğine işaret eden Bryza, bu gözlemcilerin, ek güvenlik düzenlemeleriyle de ilgileneceğini belirtti ve ‘’Rusya geri döndüğü zaman her şey de normale dönecek’’ dedi. Bryza, Rusya’nın, ‘’nasıl çabucak Gürcistan’a girdilerse aynı şekilde hızla çıkmaları gerektiğini’’ söyledi. Matt Bryza, halen Rusya’nın çekildiğine dair bir işaret bulunmadığına da dikkati çekti. Bryza, ‘’Bu devirde, 21’inci yüzyılda bu tür davranış kabul edilemez. Rusya’dan ateşkesi uygulamasını, Gürcistan’dan askerlerini çekmesini ve durumu 6 Ağustos öncesine döndürmesini ve insanî yardıma izin vermesini talep ediyoruz’’ diye konuştu.
Kafkasya’daki gerilimi ilk Gürcistan’ın başlattığı yönünde bir Rus gazetecinin sorusu üzerine Bryza, ‘’kimin ilk atışı yaptığını belki de hiç bilemeyeceğiz. Ancak bunun konuyla ilgisi yok. Rusya, Güney Osetya’nın çok ötesinde Gürcistan içine ilerledi. Doğu, batı bağlantısını imha etti. Abhazya’nın, Güney Osetya ile hiçbir ilgisi yok.
Rusya, olayı çok dramatik ve zalim bir şekilde büyüttü’’ dedi. Rusya’nın, Gürcistan’ın Güney Osetya’da ‘’soykırım’’ yaptığı ve 2 bin kişiyi öldürdüğü yolundaki iddialarının ‘’tamamen yanlış’’ olduğunu söyleyen Bryza, Human Rights Watch verilerine göre 44 kişinin öldüğünü ve bu sayının Ruslar tarafından abartılmasının da şüphe çekici olduğunu ifade etti.
|
/ Washington
21.08.2008
|
|
|
Gürcistan savaşı TIR’cıları vurdu |
Güney Osetya’nın tek taraflı bağımsızlığını ilân etmesinin ardından Gürcistan ile Rusya arasında çıkan çatışmalar sebebiyle, bu bölgeye yük taşıyan TIR sürücüleri, Sarp Sınır Kapısında uzun kuyruklar oluşturdu. Gürcistan’dan Ermenistan’a giden yolların kapatılmış olduğunu anlatan şoförler, ‘’Gürcistan’da yağma ve soygunlar oluyor. Şoför arkadaşlarımıza kötü davranıyorlar. Bizim de can güvenliğimiz olmadığı için burada bekliyoruz. Burada aç susuz kaldık” diyerek yardım çağrısında bulunuyorlar.
GÜNEY Osetya’nın tek taraflı bağımsızlığını ilan etmesinin ardından Gürcistan ile Rusya arasında çıkan çatışmalar nedeniyle, bu bölgeye yük taşıyan tır sürücüleri, can güvenliği sebebiyle Sarp Sınır Kapısı’nda uzun kuyruklar oluşturdu. Türkiye’nin çeşitli bölgelerinden Gürcistan ve Ermenistan’a yük nakliyatı yapan çok sayıda tır sürücüsü, çatışmalar ve ardından yaşanan yağma ve soygun olayları sebebiyle, Türkiye’nin Kafkasya’ya açılan Sarp sınırında endişe içinde bekliyor. Can güvenliği sebebiyle bu bölgeye geçmek istemeyen şoförlerin tırları, Sarp Sınır Kapısı’nda yaklaşık 150 araçlık bir kuyruk oluştururken, bekleyenler arasında, araçlarını Gürcistan’da bırakarak sınır kapısına gelen sürücüler de yer alıyor. Bazı tır sürücüleri, Gürcistan’a geçmeleri halinde başlarına gelecek olaylardan kimsenin sorumlu olmadığı yönünde gümrükte kendilerinden imza istenildiğini belirterek, bu durumda canlarını tehlikeye atmayacaklarını söylediler. Sınır kapısında bekleyen tır sürücülerinden Doğan Yenigün, yaptığı açıklamada, 3 gün önce aracını Gürcistan’da bırakıp Türkiye’ye döndüğünü söyledi.
Bölgede yağmalamaların devam etiği yönünde haberler aldıklarını ifade eden Yenigün, ‘’Bizim araçlarımız orada kaldı. Firmamızın şoförlerinin çoğu orada, bir kısmı Türkiye’ye döndü. Türk yetkililerin bizden bilgi alıp, yardım ettiği yok. Tiflis kendine 20 kilometre kala yol kesilmiş. Geliş gidişlere izin verilmiyor’’ dedi. Tır şoförü İlhan Alper de yola çıkarken kendilerinden herhangi bir mesuliyet kabul edilmeyeceğine ve kendi istekleriyle gittiklerine dair imza alındığını öne sürerek, ‘’Bu durum karşısında biz de kapıda beklemeye devam edeceğiz’’ dedi.
Karadeniz üzerinden Samsun’a gelip, buradan da Ermenistan’a gidecek olan Hataylı 3 tır sürücüsü ise 6-7 gündür sınır kapısında beklediklerini ve gıda ihtiyaçlarını karşılamakta sıkıntı yaşadıklarını belirterek, tırlarında bulunan malların bozulma tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu söyledi.
|
/ Sarp
21.08.2008
|
|
|
Türkiye-Afrika ortaklığı gelişiyor |
Türkiye-Afrika İş Forumu sonunda yayınlanan İstanbul Deklarasyonunda, Türkiye-Afrika ortaklığının, somut bir eylem planına ve uygulama modalitelerine olumlu bir zemin hazırlayacak, eşitliğe, karşılıklı saygı ve yarara dayalı ortak diyalog için uygun bir çerçeve oluşturduğuna dair mutabakat dile getirildi.
|
21.08.2008
|
|
|
Ramazan fırsatçılarına dikkat |
Tüketiciler Birliği Başkanı Nazım Kaya, Ramazan öncesi piyasalarda ciddî anlamda fırsatçılığın söz konusu olduğunu ve fiyatların katlandığını söyledi.
Kaya, ürünlerde herhangi bir maliyet artışı söz konusu değilken Ramazan’da çok tüketilen ürünlerin fiyatlarının arttırıldığını kaydetti.
|
21.08.2008
|
|
|
Çocuklar, "eğlenceli” Kur’ân kurslarını sevdi |
SON 4 yıldır eğlendirici oyunlar, bulmacalar ve resimlerle eğitim verilen Diyanet İşleri Başkanlığına bağlı yaz Kur’ân kurslarına ilgi her geçen yıl artıyor.
Konya Müftü Yardımcısı Belgin Aydın, yaptığı açıklamada, Kur’ân kurslarında yürütülen din eğitim ve öğretim faaliyetinin daha etkin ve verimli hale getirilmesi için çalışma yapıldığını belirtti. Bu kurslarda takip edilen programların çağdaş bilimsel program geliştirme anlayışına uygun olarak sürekli geliştirilmesinin hedeflendiğini ifade eden Aydın, şu an yaz Kur’ân kurslarının 3’er haftalık kurlar halinde verildiğini, bir kuru bitiren öğrencinin aynı bilgileri tekrar etmek yerine hemen bir üst kura yükseltildiğini bildirdi. Konya’daki Diyanet’e bağlı müstakil Kur’ân kursları ve camilerdeki Kur’ân kurslarında Diyanet İşleri Başkanlığının belirlediği Kur’ân Kursları Mevzuatı’na uygun eğitim materyalleriyle, bilgisayarla ders yapıldığını ifade eden Aydın, eğitim CD’lerinin eğlendirici oyunlar, bulmacalar ve resimlerden oluştuğunu söyledi. Konya’daki bütün yaz Kur’ân kurslarında mutlaka bilgisayardan yararlanıldığını, bazı cami-lerdeki kurslarda da bilgisayarla eğitim yapıldığını kaydeden Aydın, bu yeni sistemin 4 yıldır uygulandığını, müfredata her yıl program biraz daha geliştirilerek yeni oyunlar ilâve edildiğini belirtti.
‘’DİYANET, TALEBE YETİŞMEKTE ZORLANIYOR’’
‘’Yaz Kur’ân kurslarında öğrenci kayıtlarına yetişmekte zorlanıyoruz’’ diyen Aydın, şunları kaydetti:
‘’Hem Kur’ân kurslarımız hem camilerimiz dolup taşıyor. Öğrenciler ve velilerimiz bu kurslara çok ilgili. Bu yıl yaz Kur’ân kursu dönemi henüz sona ermediği için tam sayıyı bilemiyoruz ancak geçen yıl yaklaşık 61 bin öğrenci bu kurslarımıza katıldı. Eğitim öğretim güzel olunca kurslara katılım her yıl biraz daha artıyor. Diyanet’in çocukları cezbeden yeni eğitim sistemi, kayıt dışı Kur’ân kurslarına ilgiyi azaltıyor. Kurslarımız hem Millî Eğitim, hem de Diyanet tarafından her an denetim altında.’’
Aydın, Diyanet’in açtığı Kur’ân kurslarında verilen eğitimden hem velilerin hem de öğrencilerin memnun olduğunu sözlerine ekledi. K
|
21.08.2008
|
|
|
Kur’ân ayına, Kur’ân hediyesi |
Gazeteniz Yeni Asya abonelerine Kur'ân Ayı Ramazan'da okunsun diye cüz cüz Kur'ãn hediye ediyor. Üstelik hediyeler Ramazan başlamadan peşinen dağıtılacak.
Yeni Asya gazetesi Ramazan ayı münasebetiyle okuyucularına müstakil cüzlerden oluşan Kur’ân-ı Kerim hediye ediyor. Bu kampanya 1 Eylül’de verilecek kuponlarla başlayacak ve 59 kupon toplayan herkes cüzlerin tamamına sahip olacak. Üstelik gazetemiz, okuyucularına Kur’ân-ı Kerim’lerini Ramazan’da okuyabilmeleri için kupon bitiş süresini beklemeden kampanya başında peşinen verecek. Yeni Asya Medya Grup Genel Müdürü Recep Taşçı'ya yürütülen kampanyanın ayrıntılarını sorduk:
Recep Bey, bu kampanyanın amacı nedir?
Piyasalar arz talep dengesi üzerine kurulur. Talep edilmeyen ürün verilmez. Yaptığımız çalışmalar çerçevesinde bizden Kur’ân hediye etmemiz istendi. Bizim bu kampanyadaki amacımız bu güne kadar Yeni Asya Gazetesi’yle temasta bulunmuş okuyucularımızı ziyaret etmek, onların istek ve görüşlerini almak. Bu ziyaret sırasında elimiz boş gitmek istemedik ve onlara Kur’ân hediye etmek istedik. Ayrıca hediye edilecek Kur’ân iman hizmetine gönül vermiş kişilerin desteğiyle basılıyor.
Verilecek Kur’ân-ı Kerim’lerin finansmanını
hayırseverler mi karşılayacak?
Evet. Bu hayırseverlerin katkılarıyla 20 bin Kur’ân seti basılıp hediye edilecek. Yeni Asya burada hayırseverlerle okuyucular arasındaki zincirin bir halkası olacak.
Bu kampanyanın organize edilmesi aşamasından bahseder misiniz?
Anadolu karış karış dolaşıldı. İlgili birim müdürleri ve yönetim kurulu üyelerinin katılımıyla Türkiye’nin altı merkezinde yaptığımız toplantılarda okuyucularımızın talep ve değerlendirmelerini dinledik. Ne tür bir gazete ve neşriyat isteniyor bunları sorguladık. Bunun sonucunda böyle bir hediye verilmesi de kararlaştırıldı. Geçtiğimiz hafta ise bizzat saha çalışması yapacak olan temsilcilerimizi Kızılcahamam’da toplayarak onlarla abone ve satış tecrübelerimizi paylaştık, yeni stratejiler üzerinde durduk. Bu buluşmamız ile birlikte kampanya için start vermiş olduk.
Bu çalışmalar sonucunda nasıl bir tablo görmek istiyorsunuz?
Esas amacımız Yeni Asya Gazetesinin promosyonsuz okunmasını sağlamak. Sabırsızlıkla okunmayı bekleyen bir gazete hâline getirmek. Okuyucumuz ne istiyorsa onu vermeye çalışacağız. Bizim amacımız Yeni Asya Gazetesini lâyık olduğu yüksek tiraj rakamlarına taşımak.
Peki kampanyada emeği geçenler için düşündüğünüz bir hediye var mı?
Bu kampanyaya katkısı geçenlerin manevî kazançlarını biz bilemeyiz, ancak gazetenin tirajını belli oranda yükselten temsilcilerimiz için hediyelerimiz olacak. Tatilden başlayıp, bilgisayar, cep telefonu gibi hediyeler kazanacaklar. Şimdiden bu kampanya üzerinde çalışan herkese teşekkür etmek istiyorum.
Kur’ân-ı Kerim’lerin basımı konusunda
hayırseverlere bir çağrıda bulunmak ister misiniz?
Elbette ki kurumumuzun ciddî mânâda katkısı var ancak ben hayırseverlerin desteklerini bekliyorum. Bizim adımıza Kur’ân dağıtılsın diyenlere buradan seslenmiş olalım.
Hediyelerimiz peşinen verilecek
YENİ Asya Medya Grup Abone ve Dağıtım Sorumlusu Saim Çelenli de yürütülen çalışmalarla ilgili olarak teknik bilgiler verdi. Çelenli, “Kampanyaya katılan okuyucularımız Ramazan’dan önce Kur’ânlarına kavuşacaklar” dedi. 2005 yılında benzer bir kampanya yaptıklarını ve büyük bir başarı sağladıklarını belirten Saim Çelenli “Vereceğimiz Kur’ân-ı Kerim cüzlerinin geçen kampanyaya göre ebat ve kapak kalitesi olarak daha güzel” dedi. Kur’ân’ların bilgisayar hattı olması münasebetiyle okuyucuya büyük kolaylık sağlayacağını ifade eden Çelenli, “Şu anda Türkiye’nin geneline numune Kur’ânları gönderdik. Kampanya 1 Eylül’de başlayıp 29 Ekim’de bitecek, ancak kampanyaya katılan okuyucularımız Ramazan’dan önce Kur’ânlarına kavuşacaklar” dedi. Şu anki abone sayısına göre Kur’ânların temsilciliklere gönderileceğine dikkat çeken Çelenli, “Temsilciliklerimiz yeni abone sayılarını bize bildirdiklerinde en kısa sürede Kur’ânları ulaştıracağız” dedi. Kampanya’nın tanıtım ayağı konusunda ise Çelenli, “Biz ağırlıklı olarak el ilânları, afişler üzerine çalışıyoruz. Ayrıca önümüzdeki haftadan itibaren Kanal 7, STV, Hilâl TV gibi televizyonların yanında Bizim Radyo, Radyo 15, Özel Fm gibi medya organlarında reklâmlarımız dönecek. Ayrıca yerel medya için özel çalışmalar yapıyoruz” dedi.
Bilgisayar hattı Hafız Osman tarzında
‘CÜZ cüz Kur’ân’ kampanyasında basılan Kur’ân-ı Kerim’lerin telif hakkını elinde bulunduran Osmanlı Yayıncılık’ın Genel Müdürü Abdülkadir Akgündüz ise, kendisiyle yaptığımız görüşmede, “Bu çalışmamızda bir çok yeniliğe yer verdik. Hummalı bir çalışma sonucunda ortaya çıktı. Tam 323 bin hareke ve harf tek tek elden geçirildi.” dedi.
Cüzlerin bilgisayar formatında yazıldığını belirten Akgündüz şöyle konuştu: “Yazı fontu olarak bilgisayar fontunu kullanmamıza rağmen bir çok değişiklik yaptık. Örneğin sayfa numaralarını, hangi cüz olduğunu ve sûre adını Türkçe olarak sayfalara koyduk. Ayrıca Hafız Osman tarzı olarak bilinen bir derkenar modeli uyguladık.” Görüşmemizin sonunda Akgündüz, “Dilerim Ramazan ayı herkes için hayırlara vesile olduğu gibi bu kampanya ve bu kampanya içerisinde Kur’ân dağıtanlar için de hayırlı olur” temennisinde bulundu.
|
Faruk Saim AKHAN
21.08.2008
|
|
|
En büyük ikinci göl artık Tuz Gölü değil |
KÜRESEL ısınma, kuraklık ve bilinçsiz tarımsal sulama yüzünden Tuz Gölü’nün 90 yılda yüzde 85 küçülmesi sebebiyle Beyşehir Gölü, Türkiye’nin ikinci büyük gölü oldu.
Aksaray Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Jeodezi ve Fotogrametri Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Semih Ekercin, doktora tezi çalışmaları kapsamında Tuz Gölü ve Beyşehir Gölü’nün kıyı çizgilerinde yaşanan değişimleri incelediğini söyledi.
Bu çalışma kapsamında NASA’dan bile destek aldığını vurgulayan Ekercin, son yüzyıla ait ABD, Japonya ve Fransa uydu görüntüleri ile askeri haritaları inceleyerek göllerdeki küçülmeyi tespit ettiğini, Türkiye’nin ikinci büyük gölü olarak bilinen Tuz Gölü’nün 1915 yılında haritalara göre 216 bin 400 hektar olduğunu ifade ederek, “Tuz Gölü o yıldan bu yana ciddi anlamda küçüldü. Tuz Gölü’nün su yüzey alanının 1987 yılında 92 bin 600 hektara gerilediğini tespit ettim. 2005 yılında da gölün suyla kapladığı alanın 32 bin 600 hektara gerilediği uydu fotoğraflarıyla açıkça görülebiliyor. Kuraklık, bilinçsiz tarımsal sulama, göle ulaşan kaynakların kuruması gibi etkenler adeta gölün sonunu getirdi” dedi. Tuz Gölü’nde suyla kaplı alanının 30 bin hektara kadar gerilediğini vurgulayan Ekercin, “Türkiye’nin üçüncü büyük gölü olarak bilinen Beyşehir Gölü’nün kapladığı alan ise 65 bin hektardan 50 bin hektara geriledi. Buna göre suyla kapladıkları alanlar olarak ele alındığında Beyşehir Gölü 50 bin hektarlık alanıyla Tuz Gölü’nden oldukça büyük. Özellikle 2000 yılından sonraki uydu görüntüleri incelendiğinde göllerin büyüklük sıralamasının değiştiği görülüyor. Artık Türkiye’nin ikinci büyük gölü Beyşehir Gölü oldu” değerlendirmesinde bulundu.
|
21.08.2008
|
|
|
Bağcılar Belediyesi Ahıskalı öğrencileri ağırlıyor |
BAĞCILAR Belediyesi, Azerbeycan’da okuyan 44 Ahıskalı öğrenciyi ağırlıyor.
Bağcılar Belediyesi, 3. Geleneksel Türk Cumhuriyetleri Kültür Köprüsü Dostluk Gezisi programı kapsamanda Azerbaycan’da yaşayan ve başarılı 44 Ahıskalı öğrenciyi Türkiye’ye dâvet etti. Misafir öğrenciler organizasyonun ilk gününde Bağcılar Belediyesi Kocayusuf Parkında verilen öğle yemeğinde, AKP İstanbul Milletvekili Feyzullah Kıyıklık, Bağcılar Belediye Başkanı Lokman Çağırıcı ve Ahıskalı dernekleri ile biraraya geldiler. Programda bir konuşma yapan Lokman Çağrıcı, bu gezilerin iki halkın ve kültürlerinin kaynaşması açısından çok önemli olduğunu söyledi. Feyzullah Kıyıklık da, öğrencilerin Türkiye’de gezerken atalarının yapmış olduğu eserleri, verdikleri mücadeleyi göreceklerini söyledi. Öğrencilerden İslâmî kimliklerini unutmamalarını isteyen Kıyıklık, burada başlayan dostlukları ileride daha da geliştirmeleri gerektiğini kaydetti. Ahıska’ya dönmek için müracaatların başladığını belirten Kıyıklık, öğrencilere ailelerinin, Gürcistan’daki anavatanlarına gidebilmeleri için müracaat yapmaları gerektiğini vurguladı.
|
ÜMİT KIZILTEPE
/ İstanbul
21.08.2008
|
|
|
Afetlerde "kesintisiz" iletişim projesi |
17 AĞUSTOS Marmara Depremi’nde iletişim hatlarının devre dışı kalması sebebiyle bölgeyle iletişimin sağlanamadığını dikkate alan çeşitli kurum ve kuruluşlara bağlı sağlık ve ilk yardım birimleri, oluşturdukları afet haberleşme sistemleriyle güçlerini birleştiriyor.
17 Ağustos ve 12 Kasım depremlerinin ardından yaşanan acı tecrübenin ardından harekete geçen Türk Kızılayı, önemli bir adım atarak Türkiye’nin ilk Afet Operasyon Merkezi’ni (AFOM) kurdu. Ankara’nın Etimesgut ilçesindeki merkezde oluşturulan bir operasyon üssü ile her türlü şartlarda afet bölgesiyle en kısa sürede haberleşme sağlanması hedeflendi. Kızılay Genel Müdürü Ömer Taşlı, kurulan telsiz sisteminin dünyanın her yeri ile kesintisiz haberleşme imkânı sağladığını anlattı. Kızılay’ın ardından Sağlık Bakanlığı da harekete geçti. Hazırladığı proje ile 14 mobil telsiz haberleşme sistemi kuran bakanlık, merkezi bir haberleşme merkezi oluşturmak için de çalışma başlattı. Sivil Savunma Genel Müdürlüğü 11 ilde telsiz sistemi kurarken, Afet İşleri Genel Müdürlüğü de 1’i sabit ve 1’i de mobil olmak üzere 2 ayrı telsiz sistemini hayata geçirdi. İçişleri Bakanlığı ve ilgili bakanlıkların imzası ile 155 (Polis İmdat), 110 (İtfaiye), 154 (Jandarma) ve 112 (ilk Yardım) hatlarının ‘’112 Acil Komuta Merkezi Projesi’’ ile tek bir telefon hattında toplanmasını öngören çalışmaya start verilirken, projenin haberleşme altyapısı için hazırlanan şartnameye Sağlık Bakanlığı, Sivil Savunma Genel Müdürlüğü ve Türk Kızılayının kullandığı iletişim sistemlerinin entegre edilmesi şartı konularak, ilk defa kurumlar arası koordinasyon için harekete geçildi.
|
21.08.2008
|
|
|
Türkiye "beyni"ne sahip çıkacak |
HAYATININ 18 yılını yurt dışında bilimsel çalışmalara adayan ve edindiği tecrübe ve birikimini bundan sonra ülkesinde harcamak isteyen, Amerikan Havacılık ve Uzay Dairesi (NASA) çalışanı Doç. Dr. Neva Çiftçioğlu’nun önerisi kabul gördü.
Sanayi ve Ticaret Bakanlığı, Türkiye’ye dönmek isteyen bilim adamlarının istihdam edilmelerini sağlayacak koordinatör bir kurum oluşturulması için harekete geçti. Bakanlık, bu kurumun oluşturulması için Dışişleri, Milli Eğitim Bakanlığı ve YÖK’e yazı gönderdi. Bakanlığın teklifi hayata geçtiğinde; yurt dışında başarı kaydetmiş kişiler, yurda döndüklerinde uzman oldukları alanlara yönlendirilecek ve bilimsel çalışmaları desteklenecek. Doç.Dr. Çiftçioğlu, Türkiye’ye geri dönüşünde, yurt dışında başarı kaydetmiş kişilerin ülkelerinde çalışabilmelerine olanak sağlanması ve bu konuda bürokratik işlemlerin azaltılması ve koordinasyon sağlanmasını teklif etmişti.
|
21.08.2008
|
|
|
Doktor ve hemşire sayımız yetersiz |
SAĞLIK Bakanı Recep Akdağ, Türkiye’deki yenidoğan uzmanı ve hemşire sayısının yetersiz olduğunu belirterek, ‘’Dr. Zekai Tahir Burak Hastanesi’ni, oradaki yavrularımızın ölümünden dolayı hepimiz suçlayabiliriz ama aldığı yükü bir görmek lazım’’ dedi.
Akdağ, A.A’yı ziyaretinde Dr. Zekai Tahir Burak Kadın Sağlığı Eğitim ve Araştırma Hastanesi yenidoğan ünitesinde meydana gelen bebek ölümlerine ilişkin soruları cevapladı. Türkiye’deki anne ve bebek ölüm oranlarının ciddi oranda düştüğünü belirten Akdağ, 2012’ye kadar anne ölümlerinin yüz binde 15, bebek ölümlerinin ise binde 15’in altına düşürülmesinin hedeflendiğini söyledi. ‘’Önlenebilir ölümlerin önlenebilmesinin önemli olduğunu’’ ifade eden Akdağ, bu çalışmalar yürütülürken insan kaynaklarının yetersizliğinin önemli bir sorun olduğuna işaret etti. Akdağ, Türkiye’de doktor ve hemşire sayısının yetersiz olduğunu, Batı Avrupa’da her yüz bin kişiye 330 doktor düşerken, Türkiye’de ise yüz bin kişiye 150’nin altında doktor düştüğünü söyledi. AB ülkelerinde yüz bin kişiye 700’ün üstünde hemşire düştüğünü bildiren Akdağ, Türkiye’de ise yüz bin kişiye 130 hemşire düştüğünü, bunun da hem sağlık çalışanları hem de vatandaşlar açısından sorunlara neden olduğunu kaydetti.Akdağ, 2023’e kadar doktor sayısını 2’ye, hemşire sayısının da 3 katlanmasının hedeflendiğini, bu konuda YÖK ile çalışmaların sürdüğünü bildirdi.
|
/ Ankara
21.08.2008
|
|
|
Jandarma kontrol noktasına taciz ateşi |
ERZİNCAN'IN Refahiye ilçesinde jandarma kontrol noktasına teröristlerce taciz ateşi açıldığı, kaçan teröristlerin yakalanması için operasyon başlatıldığı bildirildi.
Edinilen bilgiye göre, gece Sivas-Erzincan kara yolu Bahattin Paşa Köprüsü yakınlarında bulunan jandarma kontrol noktasına teröristler tarafından taciz ateşi açıldı. Kontrol noktasında görevli güvenlik güçlerinin taciz ateşine anında karşılık verdiği, kaçan teröristlerin yakalanması için operasyon başlatıldığı belirtildi.
|
/ Refahiye
21.08.2008
|
|
|
Teröristler bir vatandaşı kaçırdI |
SİİRT'TE teröristlerce tuzaklanan patlayıcının patlaması sonucu 2 güvenlik görevlisinin yaralandığı bildirildi.
Genelkurmay Başkanlığının internet sitesinde yer alan terörle mücadeleye ilişkin duyuruya göre, Siirt’in Eruh ilçesi dağlık arazi kesiminde, teröristler tarafından tuzaklanan patlayıcının önceki gün patlaması sonucu 2 güvenlik görevlisi yaralandı. Hakkâri’nin Yüksekova ilçesinde de önceki gün, Tokağaç
Köyüne gelen teröristler, 1 kişiyi kaçırdı.
|
21.08.2008
|
|
|
Erbakan'ın affı Resmî Gazetede |
CUMHURBAŞKANI Abdullah Gül tarafından ‘’sürekli hastalık’’ sebebiyle eski başbakanlardan Necmettin Erbakan’ın cezasının kaldırılmasına ilişkin karar, Resmî Gazete’de yayımlandı.
Kararda, özel evrakta sahtecilik suçundan Ankara 9. Ağır Ceza Mahkemesinin 7 Haziran 2006’da 2 yıl 4 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hapis cezasının konutunda çektirilmesine karar verilerek cezası kesinleşen Erbakan’ın kalan cezasının, Adalet Bakanlığının 15 Ağustos 2008 tarihli yazısında sürekli hastalık durumunda bulunduğunu belirten Adlî Tıp Kurumu 3. Adlî Tıp İhtisas Kurulunun 26 Mayıs 2008 tarihli raporu sebebiyle, Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 104. maddesinin 2. fıkrasının (b) bendi hükmü uyarınca kaldırıldığı belirtildi.
|
21.08.2008
|
|
|
Afrika'nın güçlü ortağı olmaya devam edeceğiz |
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Türkiye’nin elindeki imkânları, tecrübe ve birikimleri kullanarak geçmişte olduğu gibi gelecekte de Afrika’nın güçlü ve güvenilir bir ortağı olmaya devam edeceğini söyledi.
Cumhurbaşkanı Gül, Türkiye-Afrika İşbirliği Zirvesi’ne katılan ülkelerin heyetlerine Feriye Lokantası’nda akşam yemeği verdi. Gül, burada yaptığı konuşmada, Türkiye-Afrika işbirliği sürecinde birlikte katedilen mesafenin, az önce kabul edilen İstanbul Deklarasyonu ve Türkiye-Afrika ortaklığı çerçeve belgesiyle taçlandırılmış olmasının memnuniyet verici olduğunu kaydetti. Gül, zirveye gösterilen ilginin Türkiye-Afrika ilişkilerinde yeni bir dönemi başlatacağını ifade etti. Gül, Türk ve Afrika halklarının, tarihî ilişkileri, değerleri ve ulusal kimlikleriyle olduğu kadar ortak gelecekleri ile de gurur duyacaklarını kaydetti.
Cumhurbaşkanı Gül, 1. Türkiye-Afrika işbirliği zirvesinin, daha da güçlenen işbirliği ruhu ile Türkiye’nin bütün Afrika kıt'asının yanında olduğunun en güzel tezahürü olduğunu sözlerine ekledi.
Türkiye-Afrika İş Forumu İstanbul Deklarasyonunda, Türk ve Afrika Odaları adına, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) ile Afrika Ticaret, Sanayi, Ziraat ve Meslek Odaları Birliği arasındaki işbirliğini kurumsallaştırmak üzere Türkiye-Afrika Odasının (TAC) kurulmasına karar verildiği bildirildi. Türkiye-Afrika İşbirliği Zirvesi kapsamında düzenlenen Türkiye-Afrika İş Forumu sonunda yayınlanan İstanbul Deklarasyonu, Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) ve Türkiye İşadamları ve Sanayiciler Konfederasyonu (TUSKON) ev sahipliğinde, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün katılımıyla gerçekleştirilen çalışma kahvaltısında TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu tarafından okundu.
Deklarasyonda, 2 gün süren toplantılar esnasında Türkiye-Afrika ekonomik işbirliğinin ortak hedefleri üzerine verimli görüşmelerde bulunulduğu, toplantılarda ortaya konulan hedef ve niyetlere bağlılığın bir kez daha ifade edildiği bildirildi.
Deklarasyonda, ‘’Hedeflerimiz, ticareti geliştirmek, yatırımları artırmak, uygun bir yatırım iş çevresi oluşturma konusunda katkıda bulunmak, teknolojiyi ve bilgi transferini teşvik etmek ve Türkiye ile Afrika ülkeleri arasındaki lojistik altyapısını geliştirmeye destek olmaktır’’ denildi.
Deklarasyonda Türkiye ve Afrika ülkeleri arasındaki yatırımlar ile birlikte ticarî ilişkilerin artmasının sadece liderlerin sürekli işbirliği ve desteğiyle mümkün olacağı inancının vurgulandı. Deklarasyonun okunmasının ardından Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu ve Afrika Ticaret, Sanayi, Ziraat ve Meslek Odaları Birliği Başkanı Mohamed El Masry tarafından TAC’ın kuruluş anlaşması imzalandı.
|
21.08.2008
|
|
|
Kıbrıs’ta kazanılmış haklardan taviz yok |
KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, görüşme masasına otururken, Kıbrıs Türk halkının kazanılmış haklarını mutlaka koruma azmi ile hareket ettiklerini ifade ederek, ‘’Müzakerelere hazırlanırken bazı şeyleri önceden alıp cebine koyma hareketleri bizim prim verebileceğimiz hareketler değil’’ dedi.
KKTC Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı’nda (GKK) görev devir teslim töreni yapıldı. GKK karargahında düzenlenen törende, Korgeneralliğe atanarak Genelkurmay Başkanlığı Harekat Başkanlığı görevine atanan Tümgeneral Mehmet Eröz görevini Tümgeneral Abdullah Recep’e devretti. Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, törende yaptığı konuşmada, istikrarsızlığın arttığı dünyada güvenliğin daha bir önem kazandığını akıldan hiç çıkarmadıklarını söyledi. Kıbrıs’ta yeni bir süreç yaşayacaklarını belirterek, uzun yıllar süren Kıbrıs sorununu sona erdirmeyi umduklarını dile getiren Talat, ‘’Bu tabiatıyla en başta Kıbrıs Rum tarafının ve onu destekleyenlerin tutumuna bağlı olacaktır’’ dedi. Rum yetkililerin son günlerde yaptıkları açıklamalarda dile getirdikleri toprak taleplerine de cevap veren Talat şöyle konuştu: ‘’Müzakerelere hazırlanırken bazı şeyleri önceden alıp cebine koyma hareketleri bizim prim verebileceğimiz hareketler değil. Görüşme masasına otururken bütün iyi niyetimizle, esnekliğimizle, ancak Kıbrıs Türk halkının kazanılmış haklarını mutlaka koruma azmi ile hareket ediyoruz.’’ Talat, Kıbrıs Türk halkının kazanılmış haklarını geriye değil, ileriye götürmek için masaya oturacaklarını, bu hakların kolay kazanılmadığını kaydetti. Cumhurbaşkanı Talat, Kıbrıs Türkünü tekrar geçmişte yaşanan acı günlere sürüklemeyecek kalıcı ve adil bir barış arayacaklarını vurguladı.
|
/ Lefkoşa
21.08.2008
|
|
|
Toplu görüşmelerde ikinci randevu bugün |
HÜKÜMET ile memur sendikaları arasındaki toplu görüşmelerin 2. turu bugün yapılacak.
Başbakanlık Merkez Bina’daki toplantı, saat 10.30’da başlayacak. Devlet Bakanı Murat Başesgioğlu’nun başkanlık edeceği toplantıya, Kamu İşveren Kurulu üyeleri, Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı Bircan Akyıldız, Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, yetkili sendikaların genel başkanları, sendikaların uzmanları ve bürokratlar katılacak. Toplu sözleşme çağrısı kabul edilmeyen KESK ve yetkili sendikası Kültür Sanat-Sen ise toplantıya katılmayacak. Toplu görüşmelerin ilk turunda gündemi belirleyen taraflar, ‘’malî ve sosyal haklar’’, ‘’geçmiş yıllara ilişkin mutabakat altına alınan konuların değerlendirilmesi, çalışma şartlarının iyileştirilmesi, her statüdeki personelin sorunları ve özelleştirme uygulamasından kaynaklanan problemler’’ ve ‘’sendikal ve demokratik haklar’’ konularındaki taleplerin değerlendirilmesi amacıyla 3 komisyon kurulmasını kararlaştırmıştı. İkinci tur görüşmelerinde, sırasıyla gündemdeki komisyon raporlarının ele alınması bekleniyor. Konfederasyonlar, Kamu İşveren Kurulu’nun memur maaşlarına gelecek yıl için yapılacak zam konusundaki teklifini sunmasını istiyor. Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı Bircan Akyıldız, yaptığı açıklamada, Maliye Bakanlığı bürokratlarının, konfederasyonların taleplerini alarak bir maliyet tartışması yapmak istediklerini savundu. Akyıldız, bunun önüne geçebilmek için bir rakam telâffuz etmekten özellikle kaçındıklarını söyledi. En az 10 farklı talep sunabilecek durumda olduklarını ifade eden Akyıldız, taleplerini ‘’enflasyon hedefine ilâve olarak kamu çalışanlarına büyümeden pay verilmesi’’ olarak özetledi.
|
21.08.2008
|
|
|
Sağlık çalışanları ek ödeme istiyor |
TÜRK Sağlık-Sen tarafından hazırlanan raporda, sağlık çalışanlarının, döner sermayeden pay aldıkları gerekçesiyle ek ödemeden yararlandırılmadığı belirtilerek, sağlık çalışanlarının birçok ilde ek ödemeden daha düşük döner sermaye almaları sebebiyle mağdur oldukları savunuldu.
Alınan bilgiye göre, sendika, sağlık alanında çalışan kamu görevlilerinin ek ödemeden yararlandırılmaması sebebiyle yaşanan sıkıntıları toplu görüşmelerde gündeme getirmek üzere bir rapor hazırladı. Raporda, döner sermaye gelirleri sebebiyle ek ödeme adı altında yapılan iyileştirmeden sağlık personelinin yararlandırılamadığına işaret edilerek, ‘’Sağlık çalışanları birçok ilde ek ödemeden daha düşük döner sermaye almaları nedeniyle mağdur’’ denildi. Sağlık çalışanlarının 2006 yılında yürürlüğe konulan denge tazminatı ile son olarak yürürlüğe giren ek ödeme zamlarından yararlanamadığına dikkat çekilen raporda, bu sebeple sağlık çalışanlarının son 3 yılda toplam 283 YTL kayba uğradıkları öne sürüldü. Raporda sağlık çalışanlarının maaşlarında son 3 yılda yeterli iyileştirmeler yapılmadığı değerlendirmesinde bulunulan raporda, şunlar kaydedildi: ‘’Eşit işe eşit ücret prensibi sağlık çalışanlarına ‘çok çalışmaya, az zam’ şeklinde yansımıştır" denildi.
|
21.08.2008
|
|
|
Öğrenci affı, Meclis açılınca gelecek |
MİLLÎ Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, ‘’öğrenci affı’’na ilişkin tasarı taslağı hazırladıklarını ve son şeklini vereceklerini belirterek, ‘’Ekim ayında Meclis açılır açılmaz af Meclis’in gündeminde olacak’’ dedi.
Çelik, Başkent Öğretmenevi’nin bahçesinde ‘’Öğretmenevleri Tanıtım Sergisi’’nin açılışında gazetecilerin öğrenci affına ilişkin sorularını cevapladı. Bakan Hüseyin Çelik, bir soru üzerine, tasarının Eylül ayında Meclis’e gönderileceğini belirterek, ‘’Ekim ayında da Meclis açılır açılmaz af Meclis’in gündeminde olacak’’ dedi.
|
21.08.2008
|
|
|
Özelleştirmeden korkmamak lâzım |
BAYINDIRLIK ve İskân Bakanı Faruk Nafız Özak, ''Türkiye glo-balleşecekse, Avrupa Birliği'ne girecekse özelleştirmelerden korkmamak lâzım'' dedi.
Bazı açılışlara katılmak üzere Samsun'a gelen Bakan Özak, bir dinlenme tesisinde basın men-suplarının sorularını cevaplayan Bakan Özak, bir soru üzerine, Danıştay'ın, 9 otoyol ve 2 boğaz köprüsünün, işletme hakkı devri yöntemiyle özelleştirilmesine ilişkin Özelleştirme Yüksek Kurulunun (ÖYK) 19 Nisan 2007 tarihli kararının yürütmesini durdurmasıyla ilgili değerlendirmelerde bulundu. Kararın gerekçesini görmeden yorum yapmak istemediğini, ancak özelleştirmelerin Türkiye için önemli bir kaynak olduğunu vurgulayan Özak, şunları kaydetti: ''Türkiye globalleşecekse, Avrupa Birliğine girecekse özelleştirmelere karşı çıkmamak lâzım."
|
21.08.2008
|
|
|
‘Siyaset-çoğulculuk’ yarışma konusu oldu |
SABANCI Üniversitesince düzenlenen Sakıp Sabancı Uluslararası Araştırma Ödülü’nün 2009 yılı konusu ‘’Günümüzde Türk Toplumu ve Siyasetindeki Çoğulculuk’’ olarak belirlendi.
Sabancı Üniversitesinden yapılan yazılı açıklamaya göre, Üniversitenin Mütevelli Heyeti Onursal Başkanı Sakıp Sabancı’nın vasiyeti üzerine düzenlenen ödül, Türkiye kültürü, toplumu ve siyaseti üzerine araştırmaları teşvik etmek amacıyla tasarlandı. Yarışmada, birinciye 20 bin dolar, ikinciye 10 bin dolar, üçüncüye ise 5 bin dolar ödül verilecek. Yarışmaya başvurular, 27 Şubat 2009’a kadar yapılabilecek.
|
21.08.2008
|
|
|
50 yılın en büyük kuraklığı |
Erzurum’un Hınıs ilçesinde havaların sıcak gitmesi sebebiyle birçok çiftçi mağdur oldu.
Kuraklık sebebiyle tarım ürünlerinde verim düşerken, vatandaşlar ilçenin afet kapsamına alınmasını istiyor. İlçe Ziraat Odası Başkanı Abdulsamet Demir, Hınıs çiftçisinin kan ağladığını söyleyerek, ilçenin son 50 yılın en büyük kuraklığını yaşadığını ileri sürdü. Demir, Hınıs’ın 86 köyü bir beldesi ile geniş arazi yapısına sahip, geliri tarım ve hayvancılık olan bir ilçe olduğunu vurgulayarak, “Kuraklık sebebiyle buğday, yem bitkileri ve kuru fasulye verimi büyük oranda düşmüştür. Kuraklık tesbiti sebebiyle Erzurum’dan ekipler geldi ancak Hınıs’ta kuraklık olmadığını söylediler. İlçemizin kuraklık kapsamına alınmamasını anlamış değilim. İlçemizde kuraklık tesbiti yapılması için yeniden İl ve İlçe Tarım Müdürlüğü tarafından komisyon kurulması en büyük temennimizdir. Kuraklık yaşayan il ve ilçelerde kuraklık parası ile kredi ertelenmesi gibi şeyler söz konusu olabiliyor” dedi.
Çiftçinin kredi borçlarını ödeyemez duruma düştüğünü ifade eden Demir, “Söz konusu borçlarının bir yıl ertelemesi, yeni kredi imkânları sağlanması çiftçimizin en büyük beklentisidir” diye konuştu. Hınıs Belediye Başkanı Enver Taçyıldız da ilçede kuraklık yaşandığının altını çizerek, “Kuraklık nedeniyle sontaj yaparak su aramaya çalışıyoruz. Bu konuda yetkililerin desteklerini bekliyoruz” şeklinde konuştu.
|
21.08.2008
|
|
|
Darülacezeli yatalakların umudu yürüyüş defterleri |
İSTANBUL Büyükşehir Belediyesi Sağlık ve Sosyal Hizmetler Daire Başkanlığı Kayışdağı Darülaceze Müdürlüğü’nün yürüyemez durumdaki kurum sakinleri, fizik tedavi uzmanları tarafından hazırlanan ‘Yürüyüş Defteri’ programlarını tamamlayarak yeniden yürüyecekleri günü bekliyor.
Kayışdağı Darülaceze’ye geldiklerinde yatağa ya da tekerlekli sandalyeye bağımlı olan 35 Darülacezeli, yeniden yürüme mücadelesi veriyor. 2006 yılında başlatılan uygulama, kurum sakinlerinin yeni umudu oldu. Darülaceze Fizik Tedavi ünitesinde belli bir süre fizik tedavi gören yaşlı amca ve teyzeler, daha sonra günlük yürüyüş programlarının yazıldığı ‘Yürüyüş Defterleri’ne sahip oluyor. Huzur Sitesi idarecileri tarafından takip edilen ve her sakine günlük yürüyüşünü yaptıran personel tarafından yazılarak imzalanan defterlerin sayfaları ilerledikçe, Darülaceze sakininin de yeniden yürüme umudu yeşeriyor. Kayışdağı Darülaceze tesislerinde yer alan ve 2005 yılında yeniden düzenlenerek Darülaceze sakinlerine ileri teknolojide hizmet vermeye başlayan Fizik Tedavi ünitesinde 2005’ten bu yana, yürüyemez durumda olan 42 Darülaceze sakini yeniden yürümeye başladı.
|
Yeni Asya
/ İstanbul
21.08.2008
|
|
|
Görme engelli öğrencinin ÖSS başarısı |
KIRIKKALE’DE görme engelli 19 yaşındaki Nefise Aktaş, Yıldız Teknik Üniversitesi’ne girmeyi başardı.
Yıldız Teknik Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü’nü kazanan Aktaş, sınavda başarılı olmasında en önemli unsurun azim olduğunu, ailesinin ve öğretmenlerinin de büyük katkısının bulunduğunu söyledi. ÖSS hazırlık döneminde görme engelli olduğu için dershanelerin kendisini kabul etmediğini söyleyen Aktaş, bütün olumsuzluklara rağmen yılmayıp arayışlara devam ettiğini, tam ümidi kesmişken bir özel dershanenin kendisine yardım eli uzattığını ifade etti. Sınava hazırlanırken gerekli araçlara sahip olamadığı için sadece dersleri dinleyerek çalıştığını anlatan Aktaş, ‘’Deneme sınavlarında bana öğretmenlerim eşlik etti. Onlar soruları ve şıkları okudular, ben ise sadece cevapladım’’ dedi. Nefise’nin annesi Kezban Aktaş ise kızı ile gurur duyduğunu söyledi. Nefise’nin doğuştan görme engelli olduğunu ve bu sebeple büyük zorluklar yaşandığını dile getiren Aktaş, kızını kazandığı üniversitede okutabilmeleri için maddî desteğe ihtiyaçları olduğunu kaydetti. Anne Aktaş, hayırseverlerden ve burs verebilecek kurum ve kuruluşlardan kızını okutabilmek için yardım istedi.
|
21.08.2008
|
|
|
Dev kruvaziyer 25 bin VIP müşteri getirecek |
Dünyanın sayılı lüks yolcu gemileri arasında sayılan 6 yıldız sınıfındaki Queen Victoria, Aydın’ın Kuşadası ilçesine geldi.
Geçen yıl İngiltere Southampton’dan denize indirilen, 168 yıllık Cunard firmasına ait, Kraliyet ailesinin adını taşıyan Queen Victoria, 2014 yolcu ve 1350 mürettebatı ile bugün Ege Ports Kuşadası Limanı’na demirledi. 90 bin tonluk 295 metre boyundaki dev kruvaziyerin, 6 ay boyunca İstanbul, İzmir ve Kuşadası’na 25 bin VIP müşteri getirmesi bekleniyor. F
|
21.08.2008
|
|
|
Nilüfer Belediyesi’ne Japon personel |
BURSA’NIN Nilüfer Belediyesi ile kardeş şehri Japonya’nın Tokai Belediyesi arasında yapılan ‘’Personel Değişim Projesi’’nin uygulamaya konulduğu bildirildi.
Nilüfer Belediyesi’nden yapılan yazılı açıklamada, yerel yönetim deneyimlerinin paylaşılmasında uluslar arası ilişkilere özel önem veren belediyenin, kardeş şehirlerinden biri olan Japonya’nın Tokai Belediyesi ile Personel Değişim Projesi’ni uygulamaya koyduğu belirtildi. Bu kapsamda her iki belediyeden birer personelin, geçici süreyle yer değiştirdiği ifade edilen açıklamada, şunlar kaydedildi: ‘’Her iki belediyenin çalışma sistemleri ve projeleriyle bilgi, tecrübe ve deneyimin paylaşılmasını amaçlayan proje kapsamında, Nilüfer Belediyesi’nden Plan Proje Müdürü Emine Aksoy Kalyoncu, Tokai Belediyesi’ndeki görevine başladı. Tokai Belediyesi’nden Planlama Bölüm Sekreterliği’nden Kojima Haruna da Türkiye’ye gelerek Nilüfer Belediyesi’ndeki görevine başladı.’’
|
21.08.2008
|
|
|
Samsun Valiliğine kalite belgesi |
SAMSUN Valiliğine TSE-ISO 9001:2000 Kalite Yönetim Sistemi Belgesi verildi. Türk Standartları Enstitüsü Ürün Belgelendirme Müdürlüğü tarafından yapılan denetimler sonucunda TSE-ISO 9001:2000 Kalite Yönetim Sistemi Belgesinin verilmesi sebebiyle Valilik Salonunda tören düzenlendi.
Vali Hasan Basri Güzeloğlu, kalitenin devamlılığının da en az belge kadar önemli olduğunu söyledi. Güzeloğlu, Türkiye’de bir ilki gerçekleştirdiklerini belirterek, ‘’TSE-ISO 9001:2000 Kalite Yönetim Sistemi Belgesi dokuz il müdürlüğünün çalışmaları sonucunda alınmıştır. Valilik olarak Türkiye’de bir ilki başarmanın mutluluğu içindeyiz. Ulusal ve uluslar arası alanda yaşanan rekabet ortamında öne geçmek, farkındalık oluşturmak ve başarılı olmak, şüphesiz başarılı bir çalışmanın eseridir. Kamu yönetiminin ve kamuda yer alan herkesin temel hedefi de üstlendiği sorumluluk çerçevesinde vatandaşlarımıza en üst düzeyde hizmet ve kaliteyi sunabilmektir’’ dedi.
|
21.08.2008
|
|
|
Hatay’da başarılı öğrencilere bisiklet |
ANTAKYA Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) tarafından başarılı 10 öğrenciye bisiklet verildi. ATSO Başkanı Çinçin, Antakya Parkı’nda düzenlenen törende yaptığı konuşmada, Yerel Gündem 21 Kadın Çalışma Grubu’nun projesi kapsamında başarılı öğrencileri ödüllendirdiklerini söyledi.
Her türlü sosyal projeyi desteklemeye çalıştıklarını ifade eden Çinçin, ‘’Karne hediyesi olarak verdiğimiz bisikletlerle öğrencilerimiz yeni eğitim öğretim yılında başarılarını daha da arttıracak’’ diye konuştu. Grup başkanı Aynur Karaçete, Antakya’da bulunan ilköğretim okullarında yaptıkları araştırma ile maddi durumu kötü, annesi ya da babası olmayan ve başarılı öğrencileri seçtiklerini söyledi. Bugüne kadar hiç bisikleti olmayan çocukların proje kapsamında hayallerinin gerçekleştirildiğini vurgulayan Karaçete, bu yöndeki çalışmalarının devam edeceğini belirtti.
|
21.08.2008
|
|
|
Ağaçların kesilmesine izin vermeyecekler |
ANTALYA’NIN Serik ilçesine bağlı Zırlankaya Köylüleri, ormanlık alanda taş ocağı açmak isteyen maden işletmecisi bir şirkete tepki göstererek, kendilerini ağaçlara zincirledi.
Bir madencilik limited şirketi tarafından beş ay kadar önce Zırlankaya Köyü yakınlarında taş ocağı açılması için çalışma başlatıldı. Şirket, önce kendisine tahsis edilen ormanlık alanın etrafını demir kazıklarla çevirdi, ardından da çalışanlar taş ocağı açılacak arazideki ağaçları kesmeye başladı. Yaklaşık iki aydır içme suyu kaynaklarının zarar göreceği gerekçesiyle, şirketin taş ocağı açma çalışmalarına tepki gösteren köylüler, şirketin ormanlık alandaki demir kazıklarını söktü. Ellerinde Türk bayraklarıyla gösteri yapan aralarında çocukların da bulunduğu köylüler, slogan atarak, şirketin araçlarının geçeceği yolu traktörlerle sürerek kullanılamaz hale getirdi. Şirketin kestiği ağaçları gösteren köylüler, 11 yıl önce oluşturulan ormanlık alanda ağaçları kestirmeyeceklerini belirtiler.
|
21.08.2008
|
|
|
Yarım asırlık yol yenilendi |
AYDIN’IN Kuşadası ilçesine bağlı Kirazlı Köyünü ilçeye bağlayan yarım asırlık yol yenilendi. Kuşadası Kaymakamı Mustafa Esen, 1958 yılında açılan ve çeşitli onarımlarla bugüne kadar kullanılan yolun, dar ve bozuk olması sebebiyle yeniden yapıldığını bildirdi.
Yapımına geçen yılın Şubat ayında başlanan 12 metre genişliğindeki yolun dün tamamlandığını ifade eden Esen, şunları kaydetti: ‘’1958 yılında açılan ve tamiratlarla bugüne kadar gelen yol, dar ve bozuk olması nedeniyle kullanılamaz hale gelmişti. Kuşadası Belediyesi sınırından köy yoluna kadar olan 5,5 kilometrelik bölümü KÖYDES programı kapsamında tamamladık. Yol yapımı sırasında 33 köylümüz, hiçbir bedel istemeksizin arazi ve bahçesinden yer verdi.’’
|
21.08.2008
|
|
|
İzmir’de en az bir hafta su yok |
İZMİR’İN bazı bölgelerine, Tahtalı Barajı’ndaki pompa arızası sebebiyle en az 1 hafta belirli saatlerde su verilebilecek.
İzmir Büyükşehir Belediyesi’nden yapılan yazılı açıklamaya göre, içme suyu ihtiyacının karşılandığı kaynaklardan Tahtalı Barajı’nda pompa arızası meydana geldi. Arızanın giderilmesi çalışmalarının en az 1 hafta süreceği kaydedildi. Buna göre, şehrin bazı bölgeleri arıza giderilinceye kadar belirli saatlerde su alabilecek. Kesinti programı şöyle: ‘’11.00-21.00 saatleri arasında su verilecek bölgeler: Gaziemir, Evka-7, Sosyal Konutlar, Karabağlar, Görece Köyü, Buca, Çamdibi, Altındağ, Yeşilova. 12.00-21.00 saatleri arasında su verilecek bölgeler: Cennetçeşme, Olimpiyat Evleri, Limontepe. 23.00-09.00 saatleri arasında su verilecek bölgeler: Balçova, Narlıdere, Güzelbahçe, Esentepe, Güzelyalı, Poligon, Üçkuyular, Hatay, Esendere, Basın Sitesi, Bayramyeri, Altıntaş, İkiçeşmelik Caddesi ile R. Erkutlu Caddesi civarı, Yeşilyurt, Bozyaka, Gültepe ve Bayraklı’nın tamamı ile Gürçeşme ve Gümüşpala. 08.00 ile 22.00 saatleri arası su verilecek bölgeler: Örnekköy, Cumhuriyet ve Maltepe mahalleleri, Evka-2, Güzeltepe, Egekent ve Evka-5’’
|
21.08.2008
|
|
|
Ankara’da yarın elektrik kesintisi var |
DAĞITIM şebekelerindeki yıllık periyodik işletme, bakım ve onarım çalışmaları nedeniyle 22 Ağustosta Ankara’nın bazı ilçelerinde elektrik kesintisi uygulanacak.
Başkent Elektrik Dağıtım AŞ’den yapılan açıklamaya göre, 22 Ağustos Cuma günü elektrik kesintisinin yaşanacağı yerler ve saatleri şöyle: Altındağ’da, 09.00-14.00 saatleri arasında; Ali Ersoy Mahallesi, Celal Esat Arseven Caddesi’nin bir kısmı, 136, 142, 143, 145, 146. sokaklar ve civarı, Güneşevler Mahallesi, 102, 103, 108, 110, 111, 116, 117, 118, 119, 20, 26. sokaklar ve civarı. Polatlı’da, 10.00-15.00 saatleri arasında; Gül Yayla ile Sivri, Karayavşan ve Kayabaşı köyleri. Gölbaşı’nda, 09.00-12.00 saatleri arasında; İncek Mahallesi, Tek Yapı Kooperatifi’nin tamamı, İncek Fizik Tedavi Merkezi, Migros, Olimpik Park Otel, Işıklar Sitesi ve bu bölgedeki özel trafolu aboneler.
|
21.08.2008
|
|
|
Kan verme şampiyonu 99. bağışını yaptı |
GAZİANTEP’İN en çok kan veren Kıbrıs gazisi Özkan Yeşilova, Kızılay Kan Merkezi’nde 99. bağışını yaptı.
Türkiye’nin en çok kan veren gönüllü bağışçıları arasında üçüncü olan Yeşilova, “Düzenli kan bağışı sayesinde kardeşlerimde erken yaşlarda ortaya çıkan yüksek tansiyon rahatsızlığı bende daha geç başgösterdi. Kan verip birilerinin hayatının kurtulmasına vesile olmak kadar güzel bir şey var mı?” dedi. Yeşilova, “Herkesi gönüllü kan bağışı yapmaya çağırıyorum. 70 milyon insanın yıllık 1.5 milyon ünite kan ihtiyacını karşılayamaması kanıma dokunuyor. Bu çok büyük bir ayıp. Sağlıklı her Türk vatandaşı, kan bağışlamalı ve bu ayıbı ortadan kaldırmalıyız.” ifadelerini kullandı.
|
21.08.2008
|
|
|
Grönland asırlar önce yeşildi |
GRÖNLAND’IN güneyinden çıkarılan bir buz tüpü üzerinde çalışan bilim adamları, adanın asırlar önce yeşil bir bitki örtüsüne sahip olduğunu ortaya çıkardı.
TÜBİTAK’ın internet sitesinde yer alan araştırmaya göre, Antarktika ve Grönland’a ait buzul katmanları üzerinde çalışan araştırmacılar, dünyanın en büyük adasının iklim geçmişi konusunda son derece ilginç bulgular elde etti. Araştırmacılar, 1981 yılında Grönland’ın güney bölgesinden çıkarılan 2 kilometre uzunluğundaki bir buz tüpü üzerinde yaptıkları incelemeler sonucunda adanın günümüzden 800 bin yıl öncesine uzanan iklim şartları hakkında bilgi sahibi oldu. Buz tüpü üzerinde yer alan katmanların ve dipteki çamur karışımından elde edilen DNA örneklerinin incelenmesi sonucu Grönland’ın bir zamanlar yemyeşil olduğu ortaya çıktı.
|
21.08.2008
|
|
|
Global su krizi kapıda |
İSVEÇ’İN başşehri Stockholm’de yapılan ‘’Dünya Su Haftası Forumu’’nda sunulan, Birleşmiş Millet (BM) tarafından hazırlanan ‘’İklim değişiklikleri ve su’’ konulu rapora göre, dünyadaki iklim değişiklikleri su kaynaklarını da etkiliyor.
Rapora göre, 2050 yılında dünyada iki milyar insan sudan yoksun kalacak, 30 yıl sonra da 3 milyar insan kullanılabilir su kaynaklarını kaybedecek. Dünya Su Haftası Forumuna sunulan BM raporunu tanıtan Hollandalı yetkili Michael van der Valk, iklim değişikliklerinin su kaynaklarını da etkilediğine dikkati çekti. Amacın, dünyada su konusunda yaşanan durumunun ciddiyetini karar verici durumunda bulunan politikacılara daha ayrıntılı göstermek ve çözüm arayışlarını hızlandırmak olduğunu söyleyen Michael van der Valk, yağışların azalmasıyla birçok ülkede su rezervlerinin kuruduğunu anlattı. Rapora göre, dünya nüfusu ile birlikte tarım ve sanayi üretimi artıyor, dünyanın ekonomisi büyüyor ancak su kaynakları hızla tükeniyor.
|
/ Stockholm
21.08.2008
|
|
|
ABD’ye göre İran’ın uydu girişimi başarısız |
ABD İran’ın yörüngeye uydu yerleştirme denemesinin tam bir başarısızlığa uğradığını ileri sürdü.
Adının verilmesini istemeyen bir ABD yönetim yetkilisi, Reuters’a yaptığı açıklamada, fırlatma çabasının başarısız olduğunu, denemenin tasarlanan hedeflerine ulaşılamadığını kaydederek, “denemenin tam bir başarısızlık olduğu söylenebilir” diye konuştu. Yetkili, testin neden başarısızlık olarak değerlendirildiğine ilişkin ayrıntılı bilgi vermedi. İran Pazar günü bir uydu maketini, kendi geliştirdiği bir roketle, ülke tarihinde ilk kez yörüngeye yerleştirmeyi başardığını açıklamıştı. İran televizyonu roketin görüntülerine yer vermiş ancak fırlatma anını göstermemişti.
|
/ Washington
21.08.2008
|
|
|
Çöp sepeti çöp atınca teşekkür ediyor |
FİNLANDİYA’NIN başşehri Helsinki’de, kullanıldığında Finlandiya’nın tanınmış isimlerinin sesleriyle teşekkür eden çöp sepetleri imal edildiği bildirildi.
Başşehre yerleştirilecek olan çöp sepetlerinin proje sorumlusu Elina Nummi, “her zaman için, şehri daha temiz kılacak yeni fikirlerin arayışında olduklarını, bu fikrin de parlak ve eğlenceli olduğunu” belirtti. 22 Ağustos’tan gelecek ay sonuna kadar Helsinki şehir merkezine bu çöp sepetlerinden dört tane yerleştirileceği kaydedildi. Bu sepetlere, içine çöp atıldığında hoparlörü devreye sokacak bir dedektörün yerleştirileceği ve sesli teşekkür mesajlarında belediye başkanı ve ülkenin tanınmış isimlerinin seslerinin kullanılacağı belirtildi.
|
/ Helsinki
21.08.2008
|
|
|
Japon kızı Faize |
Geçen yıl Müslüman olan 28 yaşındaki Faize’nin ihtida öyküsünü kendi ağzından sizlere aktarmak istiyorum. Suna Durmaz’ın yazısı..
Geçen yıl Müslüman olan 28 yaşındaki Faize’nin ihtida öyküsünü kendi ağzından sizlere aktarmak istiyorum. Suna Durmaz’ın yazısı..
Kalp, sevgi, korku, nefret, aşk, merhamet gibi daha birçok duyguları saklayan bir sır kutusudur. Bu duyguların tercümanı ise insandaki dil ve gözdür. Dil kelimelerle anlatır bu duyguları, göz ise yanaklardan aşağı akıttığı sıcak gözyaşlarıyla tercüman olur. Bazen gözyaşı kelimelerden daha etkili olur. Nasıl ki düzyazıya göre şiir daha etkilidir duygu olarak. Öyle de, gözden akan billur taneleri de kalbin şiiridir.
Gözyaşı vardır, sevincin alâmetidir. Gözyaşı vardır, korku ve hüznün işaretidir.
Gözyaşı vardır, merhamet ve şefkatin tecessümüdür. Ve gözyaşı vardır, Cehennem ateşini söndürür. Âlemlere rahmet olarak insanlığa gönderilen Efendimiz (a.s.m.), bu konuda şöyle buyuruyor:
“İki göz vardır ki onlara ateş dokunmaz: Biri Allah karşısında haşyetle gözyaşı döken göz; diğeri de hudut boylarında ve düşman karşısında uyanık duran gözdür.”
(Faize'nin öyküsünü merak ediyorsanız Suna
Durmaz'ın yazısının tamamı için yazarlar bölümüne tıklayınız )
|
21.08.2008
|
|
|
|