TUZLA tersaneler bölgesinde meydana gelen iş kazasında 3 kişinin ölmesi, 12 kişinin de yaralanmasına sendikalardan tepki yağıyor.
HAK-İŞ, DİSK ve KESK gibi büyük işçi örgütleri, yetkililere adeta ateş püskürdü.
Hak-İş Konfederasyonu Genel Başkanı Salim Uslu, Erzincan’ın Kemah ilçesi kırsalında askeri aracın geçişi sırasında uzaktan kumandalı mayının patlatılması sonucu askerlerin şehit olması ve Tuzla’da meydana gelen iş kazasında işçilerin ölmeleri dolayısıyla yazılı bir açıklama yaptı. Şehit askerlere ve vefat eden işçilere Allah’tan rahmet dileyen Uslu, yakınlarına başsağlığı, yaralılara da ‘’geçmiş olsun’’ dileklerini iletti.
Uslu, ‘’Bu iki olay da göstermektedir ki Türkiye’de terör ve iş kazaları canımızı yakmaya devam etmekte ve en önemli gündem maddelerimizi oluşturmaktadır’’ dedi. Yönünü AB’ye ve çağdaşlaşmaya çevirmiş Türkiye’de, iş kazalarının hâlâ çalışma hayatının en önemli gündem maddelerinden birisini oluşturmasının kabul edilemeyeceğini belirten Uslu, şunları kaydetti: ’’Yaşananlar göstermektedir ki mevzuatımızı ne kadar iyileştirirsek iyileştirelim, uygulama noktasında yaşanacak en ufak bir eksiklik, ihmal, zaaf ve zayıflık, büyük bir felâketle sonuçlanmaktadır. İş sağlığı ve güvenliği konusundaki ihmallerin, eksikliklerin ve hataların faturası doğrudan ölümdür. Yaşanan bu elim olay bunu bir kez daha göstermiştir. İş kazalarıyla bir gün madende, bir gün tersanede, bir gün kimya fabrikasında, bir gün tekstil fabrikasında karşılaşıyoruz. Tıpkı bugün Tuzla’da olduğu gibi. Zaten Tuzla her şeyiyle ölüm kokmaktadır. İşçilerin herhangi bir şekilde kobay olarak kullanılması kabul edilemez. İş sağlığı ve güvenliği konusunda gerekli önlemler alınmadığı, denetim zaafı giderilmediği, cezalar caydırıcı olmadığı sürece bu tür kazaların gündemimizden hiç düşmeyeceği bugünkü olayla bir kez daha ortaya çıkmıştır. İşçilerin canı pahasına çalışmasının önüne geçilmelidir.’’
“Girişimlerimiz dikkate alınmadı”
Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Genel Başkanı Süleyman Çelebi, Tuzla tersanelerindeki iş kazalarının son bulması için yaptıkları girişim ve çözüm önerilerinin dikkate alınmadığını savunarak, ‘’Bu önlemler ele alınmadan ve güvenceye kavuşturulmadan ölümlerin sonunun gelmeyeceği açık ve nettir’’ dedi.
Süleyman Çelebi, yaptığı yazılı açıklamada, tersanelerdeki iş kazalarının devam ettiğini belirterek, 5 Ağustos’ta çıkan yangın sonucu bir kişinin ölümünün üzerinden daha bir hafta geçmeden, bugün yaşanan kaza sonucunda 3 işçinin vefat ettiğini, onlarca işçinin yaralandığını kaydetti.
‘’Tuzla’da yaşanan iş cinayetlerinin son bulması için yaptığımız girişimler dikkate alınmadığı gibi çözüm önerilerimiz de bugüne kadar hep kulak arkası edildi’’ diyen Çelebi, bunun sonucunda faturanın, olağanüstü şartlarda güvencesiz ve güvenliksiz çalışmak zorunda bırakılan işçilere kesildiğini savundu.
Hükümetin gerekli tedbirlerin alınması konusunda yaptırım uygulamak yerine, işçileri ve DİSK’e bağlı Limter-İş sendikasını suçladığını öne süren Çelebi, sosyal tarafların ve konunun uzmanı akademisyenlerin yer alacağı bir sektörel İzleme Kurulunun oluşturulamamasının da kazaların önüne geçilememesinde etkisi olduğunu iddia etti.
Çelebi, şu görüşlere yer verdi: ’’Bir kez daha yineliyoruz; tersanelerde, Ağır ve Tehlikeli İş Kolu Yönetmeliği uygulanmalıdır. Günlük çalışma saati 7,5 saat olarak acilen hayata geçirilmeli; mola, dinlenme ve tatiller uygulanmalıdır. Sigortalar, ücretlerin ödenmesi, ana firma tarafından güvence edilmeli. Sağlıklı barınma evleri, soyunma dolapları, iş koluna uygun kaliteli yemek verilmeli. Revir, doktor ve ambulans gibi sağlık hizmetleri sağlanmalıdır. Bütün tersanelerde temsilcilik açma olanağı sağlanmalıdır. Sendikal baskılara son verilmeli, sendikalaşmanın önündeki engeller ivedi olarak kaldırılmalıdır. Taşeronluk sistemi kaldırılmalıdır. Hem Türkiye hem de sektör bazında, İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği İzleme Kurulu oluşturulmalıdır. Bu kurulda hükümet, sendika, işveren, ilgili meslek örgütleri ve konuyla ilgili akademisyenler temsil edilmelidir. Bu tedbirler ele alınmadan ve güvenceye kavuşturulmadan bir yere varılamayacağı, ölümlerin sonunun gelmeyeceği açık ve nettir.’’
Bu olay artık bardağı taşıran son damla oldu
KASK KESK Genel Başkanı Sami Evren, ‘’Yaşanan facianın boyutları ve olayın meydana geliş biçimi, ölümlerin kaza değil, tam anlamıyla bir cinayet olduğunu göstermektedir’’ dedi. Evren, yaptığı yazılı açıklamada, Tuzla’da daha önce de ölümlerin yaşandığı bir tersanede tüm uyarılara rağmen gereken tedbirlerin alınmadığını, işçilerin hayatına hiçbir değer verilmediğinin gösterildiğini kaydetti. ‘’İşçilerin filikaya birer kum torbası gibi doldurulduğunu ve filikanın devrilmesiyle büyük bir katliâm yaşandığını’’ ifade eden Evren, şunları kaydetti: ’’Yaşanan facianın boyutları ve olayın meydana geliş biçimi, ölümlerin kaza değil tam anlamıyla bir cinayet olduğunu göstermektedir. Bu olay artık bardağı taşıran son damladır. Bugüne kadar yaşanan iş cinayetlerinin tüm sorumluları yargı önüne çıkartılmalıdır. Konuya duyarsız kalan ve gereken tedbirleri almayan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı derhal istifa etmelidir.’’
Kimi iş yerlerinde insan hayatı hiçe sayılıyor
TÜRKİŞ Genel Başkanı Mustafa Kumlu, ‘’dün Tuzla tersanelerinde meydana gelen, 3 işçinin öldüğü kazanın, kimi iş yerlerinde insan hayatının hiçe sayılabildiğinin en çarpıcı göstergesi olduğunu’’ ifade etti. Kumlu, yaptığı yazılı açıklamada, Tuzla’da yaşanan trajedilerin son bulması için uyarılarını ve çözüm önerilerini her fırsatta dile getirdiklerini belirterek, buna karşın ‘’cinayeti andıran’’ can kayıplarının hala devam etmesinin Türkiye’deki çalışma standartları açısından endişe verici olduğunu savundu. Mustafa Kumlu, şunları kaydetti: ‘’Kaza, kimi iş yerlerinde insan hayatının hiçe sayılabildiğinin en çarpıcı göstergesi olmuştur. Çalışma ilişkilerindeki esas faktör, her şeyden önce işçinin can güvenliğidir. Buna uygun davranmak, yasaların ötesinde ahlaki, insani bir görevdir. Tuzla’da dün yaşanan trajedi, yeni ölümlerin yaşanmaması için başta işverenler olmak üzere ilgili her kesime son bir ders olmalıdır.’’
|