Parlamentoda tek bir kişi ne yapabilir?Bu soru, 22 Temmuz seçimleri öncesi sık sık bağımsız aday Prof. Dr. Baskın Oran’a soruldu.
O da her defasında aynı şeyi söyledi:
“Meclisin ezberini bozmak için tek bir adam yeter.”
Doğrusu Baskın Hoca haklı çıktı.
Gerçi kendisi bu şansı yakalayamadı ama İstanbul 3’üncü bölgeden bağımsız aday olan ÖDP Genel Başkanı Ufuk Uras hem o şansı yakalayarak Meclis’e girdi hem “tek kişi” nin neler yapabileceğini çok net biçimde gösterdi.
Bunun en çarpıcı örneği de Oramiral Özden Örnek’in günlükleriyle su yüzüne çıkan, “Ayışığı ve Sarıkız” adlı darbe girişimlerini Meclis’in araştırmasını istemesiydi.
Aslında sık sık darbelere maruz kalan TBMM için bu önemli bir fırsattı. Her partinin, her milletvekilinin normalde bu araştırmaya destek vermesi gerekiyordu.
Ancak böyle olmadı. Ufuk Uras’a sadece DTP’nin 22 milletvekili ve bir AK Parti milletvekili destek verdi. O AK Partili de sonradan imzasını geri çekti.
Büyük olasılıkla, AK Parti kapatma davası nedeniyle, CHP ise “Ergenekon avukatlığı” na soyunmasıyla Uras’ı yalnız bırakacaktı.
Ama unuttukları bir şey vardı; Halk...
Şimdi bu olayla ilgili olarak halk devreye giriyor. Ufuk Uras Seçim Koordinasyonu “Darbeciler Yargılansın!” imza kampanyası başlatarak halkın desteğini Meclis’e iletmeye çalışıyor.
Peki nasıl gidiyor bu çalışma?
Sorunun cevabını İstanbul Milletvekili Ufuk Uras şöyle veriyor:
“Herkes farkında ki darbecilerle hesaplaşmadan memlekete demokrasi gelmeyecek. Bunun için 12 Eylül 2008’e kadar güçlü bir kampanya yürütülüyor. Değişik yerlerde standlar açılarak bu işin toplumsal ayağı oluşturuluyor. Belki de ilk kez vekilseçmen ilişkisinde yeni bir model de ortaya çıkacak.”
Uras, bu çabanın önümüzdeki dönemde parlamentoyu da etkileyeceğini söyleyerek şöyle diyordu:
“AK Partililer bu konjonktürde başımıza yeni bir iş almayalım diye bir ruh hali içindeydi. Benim umudum bu sonbaharda bu konu öncelikli olarak ele alınıp yeni bir sayfa açılabilir. Bir dizi AKP milletvekili ‘Biz imzalardık’ dedi bana.
Yeni başlayan sivil inisiyatifle kamuoyu baskısı vekillerin de, partilerin de yeniden bir durum değerlendirmesi yapmasına vesile olabilir. Ve konu Genel Kurul’un gündemine gelebilir. Böyle bir şans var.” Bir yandan Ergenekon davası sürecek, bir yandan da parlamento “Darbeciler Yargılansın!” talebini yeniden değerlendirecek.
Görünen o ki, artık darbelerin yargılanması kavramı ciddi anlamda bizim de siyasi hayatımıza girdi.
Geriye “gerçek yargılamayı” başarmak kalıyor.
Sabah, 10 Ağustos 2008
|