"Gerçekten" haber verir 09 Temmuz 2008
Anasayfam Yap | Sık Kullanılanlara Ekle | Reklam | Künye | Abone Formu | İletişim
ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET ve ŞÛRÂDIR

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Basından Seçmeler

Temiz sayfa özlemi

Türkiye hayli çılgın bir süreçten geçiyor, sürecin nasıl biteceği, nasıl sonuçlar vereceği yolunda kimse net bir şey söyleyemiyor. Bu belirsizlik, hem ülkeyi hem de bireyleri içten içe kemiriyor, tüketiyor. Büyük bir ideolojik savaşın da verilmekte olduğunu çoğumuz en azından hissediyoruz. Her ne kadar aksi yönde fikir bildirenler de olsa Türkiye’nin bu ortamdan çok daha güçlü ve güzel bir bütünlük içinde çıkması da mümkün.

Bunun formülü nedir bilmiyorum, bunu bilen bir kişinin de olduğunu sanmıyorum.

Ancak bazı tavırları düzgün alırsak ülke için hayırlı sonuca varılmasının önünü açarız diye düşünüyorum.

Soruşturma sürecinde her ne kadar bazı yanlışlar yapılsa da, bazı abartılı davranışlar gözükse de bu ülkede huzur isteyen herkes Ergenekon Soruşturması’nın sonuna kadar her yönüyle düzgün bir şekilde sonuçlandırılmasını istemeli.

Soruşturmayı yürütenlere şimdi daha büyük sorumluluk düşmüş durumda. Çünkü ilk aşamada tutuklanıp cezaevine konmuş insanların sayısı arttı. Bunlardan bazılarının masum oldukları şüphesini de mahkeme kararı gelinceye kadar taşımak gerekiyor. Malumunuz geç gelen adalet de adalet olmayabilir, aylarca hapis yatan bir insanın suçsuz olduğuna karar verilmesi hem o kişiye yapılan büyük bir haksızlıktır hem de Türkiye’nin huzuru hızla bulmasını geciktirecek bir gelişmedir.

Geçmiş askeri darbelerde işkenceden delirmiş insanları bile tanıyan benim gibi özgürlükçü sol gelenekten gelen bir insanın darbe lafını bile bu memleketten silme sürecine, mücadelesine katılmaması imkansızdır.

Türkiye’de solcular ile dinciler darbe ortamlarında ortak acılar çekmişlerdir. Bu acıları verenler yaptıklarını ‘Atatürk ilkelerine uygunluk’ adına yapmaktadır. Ve evet eğer Atatürkçülüğün topluma verdiği bir travma hissi varsa, o asıl solcu arkadaşların hissettiği travmadır.

Ve yine evet bu ülkede Atatürkçülük ideolojisiyle yüz yüze gelip özeleştiri yapılmasını sağlamak gerekiyor. Bu mahkeme salonlarında değil, kamuoyunun önünde açıkça yeni toplumsal hareketlere yol açarak yapılmalı.

Bu Ergenekon Soruşturması tamamlanıp, dava açılıp, hükümler verildikten sonra Türkiye kendisine yepyeni bir beyaz sayfa açmak zorunda.

Zorunda çünkü hiçbir toplum bizim üstlendiğimiz streslerle daha fazla dayanamaz, çöküverir.

Bu sistemin teminatı; özgürlükçü sol gelenekten gelen sosyalistler ile dini özgürlükleri vurgulayan, siyaset yapanların konuşması, ortak alanlar yaratmasındadır.

Sosyalistler insana dair her şeyi kolay kabul edebildiklerinden ve her türlü özgürlüğü gönül rahatlığıyla savunabildiklerinden bu adımı atmak bizim açımızdan kolay. Din vurgusu yapan arkadaşlar bu adımı atmakta bizden her zaman daha fazla zorlanmışlardır, ama bu Ergenekon Soruşturması bizi birbirimize daha çok yaklaştırmış olmalı.

Beyaz sayfayı el birliğiyle açacağız. Umuyor ve istiyoruz bunu.

Bu büyük amaca yönelik bir küçük adımla başlayalım ilk önce. Herkese bugünlerde Cemil Meriç okumalarını tavsiye ediyorum. Ne yapayım benim şu anda yapabildiğim de bu kadar, elimden fazla bir şey de gelmiyor. Muhafazakârların çok sevdiği ama aslında Marksist olan, bunu da hiç saklamayan Cemil Meriç’in her kitabında bugün Türkiye’yi rahatlatacak ipuçları var. İnanmıyorsanız okuyun görün.

Akşam, 8 Temmuz 2008

Serdar Turgut

09.07.2008

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

 
GAZETE 1.SAYFA
Download

Gezi Eki Pdf

Bütün haberler

Başlıklar

  NİHAYET İTİRAF ETTİLER

  ‘Olmayabilirdi’

  Balçık güneşi sıvamaz…

  Metris süreci

  Temiz sayfa özlemi

© Copyright YeniAsya 2008.Tüm hakları Saklıdır