Gazetemiz imtiyaz sahibi Mehmet Kutlular, “Deprem İlâhî ikazdır” dediği için 2 yıl 1 gün hapis cezası aldığı dâvâda yeniden yargılanacak. Kutlular, eski TCK’nın 312. maddesinde yapılan değişikliğin ardından yeniden yargılanmak için mahkemeye başvurmuş, Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi mahkûmiyet kararı vermişti. Kutlular’ın avukatları, mahkemenin mahkûmiyet kararını görevsizlik kararı verilmesi gerektiği gerekçesiyle dâvâyı Yargıtay’a götürdü. Temyiz talebini inceleyen Yargıtay 8. Ceza Dairesi, kararı bozdu.
Kutlular yeniden yargılanacak
Gazetemiz imtiyaz sahibi Mehmet Kutlular, “deprem İlâhî ikazdır” dediği için 2 yıl 1 gün hapis
ezası verildiği dâvâda yeniden yargılanacak.
GAZETEMİZ imtiyaz sahibi Mehmet Kutlular, “deprem İlâhî ikazdır” dediği için 2 yıl 1 gün hapis cezası verildiği dâvâda yeniden yargılanacak.
Kutlular, Bediüzzaman Said Nursî’nin vefatının 39. yılında Ankara Kocatepe Camii’nde okutulan mevlidin ardından yaptığı açıklamadan dolayı, Ankara 1 No’lu DGM’ce 2 yıl 1 günlük hapis cezasının çarptırılmış, ceza Yargıtay’ca onanmıştı. 276 gün cezaevinde kalan Kutlular, eski TCK’nın 312. maddesinde yapılan değişikliğin ardından yeniden yargılanmak için mahkemeye başvurmuş, Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi beraat kararı vermişti. Kutlular’ın avukatları, mahkemenin beraat kararını evrak üzerinden verdiği gerekçesiyle dâvâyı Yargıtay’a götürdü. Temyiz talebini inceleyen Yargıtay 8. Ceza Dairesi, kararı bozdu. Yargıtay, duruşma yapılıp yeni kanuna göre suçun unsurlarının oluşup oluşmadığına bakmadan, evrak üzerinden karar verilmediği gerekçesiyle bozma kararı verdi.
AİHM, KUTLULAR’I HAKLI BULMUŞTU
MEHMET KUTLULAR, mahkûm edildiği bu dâvâyı daha önce Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) götürmüştü. Dâvâyı Mayıs ayında karara bağlayan AİHM, Kutlular’ın 1999 Marmara depreminden sonra yaptığı konuşmada depremi “İlâhî cezalandırma” olarak göstermesinin “şiddeti teşvik etmediği”ni, kendisine orantısız bir ceza verildiğini belirterek Türkiye’yi 5 bin avro manevî tazminat ödemeye mahkûm etmişti. Kutlular’ın, depreme ilişkin konuşmasında, şiddetin kullanılmasını ya da kamuoyunda nefret duyguları uyandırmayı teşvik etmediğini belirten mahkeme, bunun dikkate alınması gereken esas faktör olduğunu kaydetmişti.
|