Anayasa Mahkemesi türban düzenlemesini iptal etti, yakında muhtemelen AKP’yi de kapatacak ancak Türkiye demokratik bir ülke olma iddiasını koruyacaksa parlamenter sistem devam edecek. Nitekim AKP lideri Erdoğan sürekli olarak “yola devam” edeceklerini söylüyor. Yani parti kapatılsa, o ve bazı arkadaşları yasaklı ilan edilse bile AKP’li milletvekilleri yeni partilerinde yine TBMM’de çoğunluğu oluşturacak, Erdoğan’ın işaret ettiği bir isimin başbakanlığında yine tek başlarına hükümet kuracaklar. Hatta Erdoğan ve diğer yasaklılar ilk fırsatta, bağımsız olarak yine TBMM’ye ve hatta hükümete girebilecekler.
Kısacası nasıl Anayasa Mahkemesi’nin 367 kararı AKP ve Erdoğan’a karşı sahici alternatifler çıkmasına katkıda bulunamadıysa; hatta tam tersine bunu engellediyse dünkü türban ve yarınki AKP kararlarının da benzer siyasi sonuçlara yol açacak olması kuvvetle muhtemeldir.
Bazıları “gerekirse yeni parti de kapatılır” diyeceklerdir. Doğru, bu ülkede parti kapatılmasına çok alıştık. Ancak muhalefet görevini yargı organlarına havale ederek cumhuriyet, laiklik ve demokrasinin korunamadığını da bir an önce görmek gerekiyor.
Son olarak: AKP-MHP türban düzenlemesinin bu yasağı kaldırmasının hiçbir şekilde mümkün olmadığını; böylelikle sorunun çözülmeyip tam tersine daha da derinleşeceğini ve başörtülü öğrencilerin yine hayal kırıklığına uğrayacağını defalarca yazmış biri olarak iktidar partisinin beceriksizlik ve öngörüsüzlüğünün faturasının bir kez daha esas olarak başörtülü öğrencilere ödetiliyor olması çok üzüntü verici.
Vatan, 6 Haziran 2008
|