Avrupa Birliği “AB ortak tutum belgesi”ni onayladı. Türkiye’deki bütün siyasî aktörlere, görüş ayrılıklarının “tüm vatandaşların temel özgürlüklerine, anayasaya ve demokratik laikliğe saygı göstererek diyalog ve uzlaşma ruhu içinde çözmeleri” çağrısı yapılan belgede, yargı konusunda reform yapılması isteniyor.
Avrupa Birliği (AB) dışişleri bakanlarını buluşturan Genel İşler ve Dış İlişkiler Konseyinde, yarın Dışişleri Bakanı ve Başmüzakereci Ali Babacan’ın katılımıyla toplanacak Türkiye-AB Ortaklık Konseyi için AB ortak tutum belgesi tartışılmadan onaylandı. Türkiye-AB ilişkilerinde en yüksek karar organı olan Ortaklık Konseyinde Türk tarafına sunulacak belgede siyasî partilere açılan kapatma dâvâlarının yakından izlendiği belirtilerek, “AB, bu dâvâların sonucunun Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararlarına ve Avrupa Konsey Venedik Komisyonunun belirlediği ilkelere uyumlu olacağına güven duyar” deniliyor. Türkiye’deki bütün siyasî aktörlere, görüş ayrılıklarının “tüm vatandaşların temel özgürlüklerine, anayasaya ve demokratik laikliğe saygı göstererek diyalog ve uzlaşma ruhu içinde çözmeleri” çağrısı yapılan belgede, yargı konusunda şu görüşlere yer veriliyor: “AB tarafsız, bağımsız, güvenilir, şeffaf ve hızlı çalışan yargı sisteminin hukukun üstünlüğünün güçlendirilmesinde ve AB müktesebatının düzgün uygulanmasında son derece önemli ve hayatî koşul olduğunu Türkiye’ye hatırlatır. Yargı reformu için kapsamlı strateji hazırlığında (Türkiye tarafından) bazı adımların atıldığını AB not eder. Bu kapsamda özellikle yargının taraf-sızlığını, bağımsızlığını ve etkinliğini ve hızlı çalışmasını güçlendirmeye ihtiyaç duyulmaktadır. Böylece halkın yargıya güveni artacaktır.” Bu kapsamda bölge temyiz mahkemeleriyle (bölge adliye mahkemeleri) ilgili planların biran önce uygulamaya sokulması istenen AB ortak tutum belgesinde, hakim ve savcılara Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve AİHM kararları konusunda eğitimin artarak sürdürülmesi talep ediliyor. Siyasî reformların yavaşlamasından üzüntü duyulduğu kaydedilen belgede, “AB, hükümetin anayasayı değiştirme niyetini not eder. Türk anayasa hukukunun Avrupa standartlarını bütünüyle kucaklayabilmesi için bu (anayasa değişikliği) çok önemli bir fırsat sunmaktadır” deniliyor.
|