Anayasa Mahkemesi raportörünün türbana ilişkin Yüksek Mahkeme’ye sunduğu “CHP’nin başvurusu geri çevrilsin” görüşü, hükümet yanlısı medyada 2 açıdan iyimser beklenti uyandırdı:
1) Ret yanlısı raportör raporu üniversitede türban yolunu açar umudu güçlendi.
2) AKP’ye kapatma davasının en güçlü kanıtı “hukuken çürüdü” havası doğdu.
Peki bu yorumlar gerçekçi mi? Açıkçası hiç değil... Hatta mezarlıktan geçerken cesaret toplamak için ıslık çalmaya benziyor.
Çünkü türban raporundaki ret eğilimine fazlasıyla bel bağlayanlar;
AKP ve MHP’nin ortak Anayasa değişikliğinin içeriğini unutmuşa benziyor.
Anayasa değişikliği metninde türban sözü geçmiyor, iması dahi bulunmuyor.
Hükümet, türban iznini YÖK Yasası’nda değişiklikle sağlamayı planlıyor.
Bu çerçevede Anayasa Mahkemesi’nin önünde türban kararı için çok seçenek bulunmuyor;
Yüksek Mahkeme’nin Meclis’in Anayasa değişikliği iradesine karışma hakkı zaten tartışmalı,
Üstelik değişikliğin Anayasa’nın değiştirilemez giriş maddelerine aykırı olmadığı da aşikár.
Kısaca, raportör raporu sadece malumu ilam etti! Ama Yüksek Mahkeme raportör görüşüne uyarsa türban serbest kalacak mı? Hayır, çünkü türban için daha önce ifade ettiğimiz gibi YÖK Yasası’nda değişiklik şart. Peki bu tür yasal düzenlemeler daha önce Anayasa Mahkemesi’nden geçti mi? Hayır!
Yüksek Mahkeme o zaman ne yaptı, mesela 1991 yılında ne karar verdi? Yapılan iptal başvurusunu reddetti ama gerekçeli kararında türban yolunu kapattı.
Ki şimdi de en muhtemel senaryo, Mahkeme’nin “yorumlu ret” kararı vermesidir.
Yani CHP’nin başvurusu geri çevrilecek ama gerekçeli kararla türban yasağı sürecek. AKP böyle bir karara rağmen YÖK Yasası’nı değiştirmeyi göze alır mı?
Kapatma davasını olumsuz etkileyecek girişimde bulunur mu? Zor gözüküyor. O yüzden Yüksek Mahkeme kararı türbana yaramaz, AKP kapatma davasına işaret olmaz.
Maalesef meselenin özeti budur.
Hürriyet, 20.5.2008
|