“Âlemlere Rahmet Hz. Muhammed (a.s.m)” isimli konferansta konuşan İsmail Aksoy, Peygamber Efendimizle en iyi iletişimin Salâvat-ı Şerife olduğunu söyledi.
Sosyal Etüdler Derneği (SETÜD) ve Etimesgut Yeni Asya Okuyucularının Kutlu Doğum Haftası Münasebetiyle organize ettikleri konferans, Etimesgut Kent Konseyi Konferans Salonunda gerçekleştirildi. İlahiyatçı-Yazar İsmail Aksoy’un sunumunu yaptığı konferans Şerafettin Birol’un okuduğu aşr-ı şerif ile başladı. SETÜD Genel Başkan Yardımcısı Av. Ömer Lütfi Peker, gayelerinin toplumdaki menfi hareketleri engelleyip, hayırlı ve müsbet işlerin gerçekleştirilmesini sağlamak olduğunu kaydetti. Açılış konuşmasını yapan Eğitimci Dursun Sivri de, bu tip faaliyetlerin gönüllülük esasına dayanmasından dolayı çok mühim anlamlar kazandığını ifade ederek, Risâle-i Nur’da Peygamberimizle ilgili bazı bölümleri aktardı. İnsanları hakka davet etme görevini bize Peygamber Efendimizin verdiğini belirten İsmail Aksoy, “Allah (c.c), ‘Ey Peygamber. Biz seni gerçekten bir şahit, bir müjdeleyici ve bir uyarıcı olarak gönderdik’ buyuruyor. Evet, Peygamber Efendimiz bir davetçidir. Aslında bize de davet görevini o vermiştir. Bu nedenle her Müslüman birer davetçidir. İnsanları hakka, hakikate, nura davet etmeliyiz.” sözlerini aktardı.
Kâinat kitabının Peygamberimizin nuruyla yazıldığını kaydeden Aksoy, “Resulullah’ın son asırdaki manevî mirasçısı Bediüzzaman Said Nursî Hazretleri, Mesnevî-i Nuriye’de çok manidar bir cümle kullanıyor: “Şu gördüğün büyük âleme büyük bir kitap nazarıyla bakılırsa, nur-u Muhammedî (a.s.m.) o kitabın kâtibinin kaleminin mürekkebidir.” Demek ki bu kâinat kitabının mürekkebi, sevgi mürekkebi, muhabbet mürekkebi Allah Resulü (a.s.m)’dır ve kâinat kitabı da onunla yazılmıştır” sözlerini dile getirdi. Hz. Muhammed (a.s.m) ile en güzel iletişimin Salâvat-ı Şerife olduğunu aktaran Aksoy, “Peygamber (a.s.m) ile en rahat, en kestirme ve en tekellüfsüz iletişim Salat-ü Selâm’dır. İnsana yükletilen misyon, Allah (c.c) tarafından bu kâinat sarayına, insanlığa rehber olup, kâinatı tanıtmak ve anlatmaktır. Efendimiz (a.s.m) da Marziyat-ı Rabbaniye’yi insanlara öğretmek amacıyla gönderilmiştir. Dolayısıyla biz Onun ümmeti olma şerefine nail olmuş insanlar olarak Onunla kestirmeden, en kısa yoldan bu şekilde irtibat kurabiliriz. En güzel, en safi irtibat Salâvat-ı Şerifedir” dedi.
|