|
Hakan Şükür'e linç
Hakan Şükür'ün" Bu derbi Kutlu Doğum Haftasına denk geldi. Peygamber Efendimizin davranışlarını örnek alarak herkesin hoş görülü olması ve maça kesici aletler ve taşlar yerine, hafta münasebetiyle de Peygemberimizi ifade sembolü olan güllerle maça gelmesini ve maçın centilmence oynanması" dileğinde bulunması bir kısım insanları rahatsız etti. Laikliği kendince yorumlayan bu zevat, işi devleti ve cumhuriyeti yıkmaya vardıracak düzeye dahi getirdiler. Şampiyonluk için çok önemli üç haftaya girilmesine rağmen, bu kulüpte iderecilik yapmış, başkanlığa aday olmuş insanlar, G. Saray'ın şampiyonluğuna mal olacak olsa bile Hakan'ın kulüple ilişiğinin hemen kesilmesi yönünde linç girişimi başlattılar. Ama bu zevata en güzel cevabı yine kulüpte uzun yıllar idarecilik ve başkanlık yapmış olan Alp Yalman verdi. "Hakan'ın sözünü çarpıtanlar, toplumu ayrıştıranlardır" sözleriyle bu camianın sadece kendilerinden ibaret olmadığını ispat etti.
Hakan Şükür'ün talebi ne: "Derbi maç, hoşgörü çerçevesinde kardeşçe oynansın." Böyle bir insani talep neden tepki görür? Çünkü onlara göre Hakan Şükür dini bir cemaat taraftarıdır. Dini argümanları sözlerinde kullanırsa Cumhuriyetin ilkeleri kemirilir. Laiklik elden gider. Bu konuşmalar batıya açılan pencere olan G. Saray'ın 527 yıllık kültürüne yakışmaz. Öyleyse Şampiyon olmasına ramak kalmış çok sevdikleri !!! G. Saray'ın bu aşamada darmadağın olması onları hiç ilgilendirmez. Önemli olan kendi düşünce anlayışlarının her yerde olduğu gibi G. Saray kulübünde de egemen olması. Öyle olsunda ne olursa olsun.
Batı penceresinden bahsedenlerin, batıdaki temel hak ve özgürlüklere gelince neden ayak sürüdükleriyse hepimizin malumu. Bu insanların, her zaman olaylı geçmeye aday bir müsabakanın, olaysız geçmesi için söylemiş sözleri çarpıtarak nazara vermek yerine, bir F. Bahçe'li seyirciye 3 tane polis görevlendirilmesini dikkate sunmnalarını beklerdim. Stada gidecek insanı korumak için böyle bir tedbir insaniyetle ne kadar bağdaşıyor, asıl bunları tartışmak gerekmiyor mu? İnsanların gönlünü kazanarak bu çağdışılığa engel olmak mı kolay, yoksa her insanın başına 3 tane polis dikerek onu korumak mı daha kolay ve medenice?
Hülâsa; Gelin sadece kendi insanımıza değil, tüm insanlara karşı sevgi ve hoş görülü olmayı hep beraber öğrenelim. Onları olduğu gibi kabul edelim. Sen şöylesin ben böyleyim çekişmesini yapmanın bu asırda etkisiz olduğunu ve iknanın ön plana çıktığını artık görelim. Başkalarının düşünce ve tarzına saygılı olmazsak, onlardan saygı göremeyeceğimizi de asla unutmayalım.
|
