Avrupa Hareketi Başkanı Pat Cox, demokratik anayasaya varmanın, Türkiye’ye dışarıdan empoze edilmemesi gerektiğini belirterek, ‘’Türk Devletinin çağdaş, laik ve demokratik şeklini oluşturmak, siz Türklerin işidir, buna siz karar verecek ve bunu gerçekleştireceksiniz’’ dedi.
Cox, Forum İstanbul 2008’in açılış yemeğinde yaptığı konuşmada, Türkiye ile AB arasındaki sorunların, kültürlerin birbirlerinin tarihini iyi bilmeleriyle çözülebileceğini söyledi. Anadolu medeniyetlerine işaret eden Cox, yeni bir yönetişimin, ticaret anlayışının doğduğu bu toprakların, Batı ile İslâm dünyasını bağlayan halka konumunda olduğunu belirtti. Türkiye’nin büyük bir medeniyet tarihi bulunduğunu ifade eden Cox, ülke zenginliklerini diğer milletlere anlatmanın büyük önem taşığını vurguladı. Türkiye’nin, AB ile müzakerelere başlamasının her iki taraf için avantaj oluşturduğunu, Türkiye ekonomisinin, AB’nin varlığıyla bugünkü gelişimini gösterebildiğini, doğrudan yabancı yatırım konusunda da AB’nin, Türkiye’de parlak dönemlerin yaşanmasını sağladığını ifade eden Cox, tam üyelik için Türkiye’nin reformları sürdürmesinin önemine değindi.
AB şirketlerinin Türkiye’ye yaptığı yatırımın, ABD’nin yaptığının 3 katı olduğunu kaydeden Cox, ‘’İnanıyorum ki, Avrupa iş dünyası Avrolarını Türkiye’ye getirerek yatırımlarına devam edecek’’ dedi.
AB ile Türkiye arasında yürütülen müzakere başlıklarına değinen Cox, Kıbrıs meselesine ilişkin yeni bir perspektif açıldığını, Kıbrıs Rum yönetimi Lideri Dimitris Hristofyas ile KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat arasında görüşmelerin başladığını söyledi. Kıbrıs’ın hem Türkiye, hem AB, hem de BM için bir sorun olduğunu ifade eden Cox, bu meselenin çözülmesinin Türkiye için başka başlıklar konusunda katkı sağlayacağını söyledi. Pat Cox, ‘’Konu ne olursa olsun şunu söylemeliyiz; AB, çok güçlü bir şekilde Türkiye’nin AB’ye girmesini desteklemektedir. Avrupa Yatırım Bankasından Türkiye’ye şimdiye kadar 1,5 milyar Avro destek gelmiştir. Bundan sonra da 2,5 milyar Avroluk böyle bir destek gelecektir. Türkiye’nin AB’ye tam üye olması için her türlü destek verilmektedir’’ diye konuştu.
Türkiye’nin, AB’nin halihazırda stratejik ortağı olduğunu söyleyen Cox, ‘’Unutmayalım ki beraber çalışmak için gereken çerçeveyi ve diyaloğu kurabilmek için bütün tarafların kültürler arası çok sıkı iletişimde bulunmaları gerekmektedir’’ dedi.
Cox, reformlarda bir yavaşlama olabileceğini, fakat bunu, ‘’Türkiye’nin AB’ye duyduğu ilginin yavaşladığı’’ şeklinde yorumlamadığını dile getirdi. Türkiye’nin 2007 yılında bütün sorunları geride bıraktığını, artık reform programı ile devam etme konusunda hiçbir engelinin kalmadığını ifade eden Cox, AB vizyonunun herhangi bir partinin tekelinde değil, geniş ölçekli ulusal konsensüsün projesi olduğunu vurguladı.
|