Kuraklık ve spekülatif sebeplere bağlı dünyada gıda krizi yaşanırken, Güneydoğu Anadolu Projesi (GAP), Konya Ovaları Projesi (KOP) ve Polatlı Ovası gibi projelerle Türkiye’yi gelecek yıllarda bolluk bekliyor. Özellikle ‘sulanabilir’ tarım alanlarının çoğalmasıyla birim başına alınan ürün miktarı artacak, ürün deseni oluşacak. Bu projelerle Türkiye, dünyadaki gıda açığını kapatmada kilit rol oynayabilecek.
Kuraklık ve spekülatif sebeplere bağlı gıda ürünlerinde dünyada darlık yaşanırken, Güneydoğu Anadolu Projesi (GAP), Konya Ovası Projesi (KOP) ve Polatlı Ovası Projesi (POP) benzeri projelerle, gelecekte Türkiye’yi bolluk bekliyor. Söz konusu projelerle ‘’sulanabilir’’ alanlar büyürken, tarımda üretim ve ürün çeşitliği artacak, katma değer yükselecek. Bir başka deyişle dünyada isyanlara kadar varan sorunlara yol açan gıda krizi, Türkiye’ye için fırsata dönüşecek.
Cumhuriyet tarihinin en büyük projesi özelliği taşıyan Güneydoğu Anadolu Projesinde son hamleye hazırlanılırken, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatları doğrultusunda 5 yılda bitirilmesi öngörülen proje, yörenin gelir seviyesini 4,5 kat artıracak. GAP İdaresi Başkanlığından aldığı bilgiye göre, GAP’ın sulama projeleri tamamlandığında, şimdiye kadar devlet eliyle gerçekleştirilen ‘’sulama alanına eşit bir alan’’ daha sulu tarıma açılmış olacak. Böylece GAP’ın meydana getireceği yüksek tarım ve sanayi potansiyeli, bölgede ekonomik hasılayı 4,5 kat artıracak, nüfusu 8,6 milyona ulaşacak bölge halkının yaklaşık 3,5 milyonuna iş imkanı sunacak.
KOP sayesinde, Konya’da 1 milyon 704 bin hektar alanda sulu tarım yapılabilecek, tarımda verim yükselecek. Kuraklık ve spekülatif sebeplere bağlı Dünyada gıda krizi yaşanırken, GAP, KOP ve Polatlı Ovası gibi projelerle Türkiye’yi gelecek yıllarda bolluk bekliyor. Özellikle ‘sulanabilir’ tarım alanlarının çoğalmasıyla birim başına alınan ürün miktarı artacak, ürün deseni oluşacak. GAP, KOP ve diğer benzeri projelerle Türkiye, belki de dünyadaki gıda açığını kapatmada kilit rol oynayabilecek. Uzun yıllardır gündemde olan, ancak bir türlü tam anlamıyla hayata geçirilemeyen KOP, ‘’tahıl ambarı’’ olarak nitelendirilen Konya’da üretimin kat kat artmasını sağlayacak.
Konya Ticaret Borsası ve Tarım İl Müdürlüğünden alınan bilgiye göre, 2 milyon 660 bin hektar alanda tarımın yapıldığı Konya’da işlenen sulanabilir arazilerin sadece yüzde 27’sinde sulu tarım yapılabiliyor. Bu hesap tarıma elverişli alanlar göz önüne alarak yapıldığında ise sulu tarım yapılabilen alan yüzde 14’te kalıyor. Özellikle geçen yıl yaşanan kuraklık ve buna bağlı verimin düşmesi KOP’un Konya ovaları ve ülke ekonomisi için ne kadar önemli olduğunu bir kez daha ortaya çıkardı. Geçen yıl susuzluk yüzünden Konya buğday üretimi 2006’ya göre yüzde 35 düşerek 1 milyon 541 bin ton olarak gerçekleşti. KOP’un hayata geçirilmesi durumunda bölgede toplam 1 milyon 704 bin hektar alanda sulu tarım yapılabilecek.
Suyun gelmesi, her yıl nadasa bırakılan 1 milyon 14 bin dekar alanda üretim yapılması anlamına da geliyor. Sulu tarıma geçilmesi durumunda Konya’da dekar başına alınan ortalama verim 500 kilogramı geçiyor. Yılda yaklaşık 8 milyon dekarda buğdayın üretildiği Konya’da suyla birlikte buğday üretim alanı 18 milyon dekara çıkabilecek. Bu durumda, Konya’da yıllık 9 milyon ton buğday üretilebilecek. Türkiye’nin yıllık ihtiyacının yaklaşık 16 milyon ton olduğu düşünüldüğünde sadece Konya Türkiye’nin buğday ihtiyacının yarısından fazlasını karşılayabilecek.
|