BEDİÜZZAMAN Said Nursî’nin vefatının 48. yıldönümü münasebetiyle Yeni Eğitimciler Derneği Samsun Şubesi ve Yeni Asya Gazetesi Samsun Temsilciliği işbirliği ile “100. Yılında Meşrutiyetten Cumhuriyete Demokrasi Serüveni” konulu konferans düzenlendi.
Programın açış konuşmasını yapan Baki Çimiç, Bediüzzaman’ı anlamanın en iyi yolunun onun eserlerini okumaktan geçtiğini söyledi. Daha sonra kürsüye gelen Bedrettin Ergül, Bediüzzaman’ın meşrutiyet, demokrasi ve cumhuriyet hakkında düşüncelerini dinleyicilerle paylaşarak, “Bediüzzaman, demokratikleşmenin, Osmanlı coğrafyasında yaşayan toplulukların ve İslâm dünyasının kalkınmasında tetikleyici unsur olacağından emindi. Bu yüzden Doğu illerinde en etkili altmış aşiret reisine başbakanlık yoluyla telgraflar çekerek, onları rejim karşıtı provokasyonlara karşı uyardı. Onlardan meşrutiyeti desteklemelerini istedi ve bu isteğine bütün aşiretlerden olumlu cevaplar geldi. Bu sancılı değişim sürecinde provokasyonların etkisiyle yaşanan ayaklanmalarda, Bediüzzaman hep yatıştırıcı rol oynadı, meşrutiyetten asla taviz verilmemesini her fırsatta savundu. 31 Mart Hadisesinde meşrutiyetin gerektirdiği teknik alandaki gelişmelere karşı isyan bayrağını açan sekiz tabur askeri bir tek nutukla ikna etmeyi başardı. 1910 yılında İstanbul’dan Doğu illerine yaptığı seyahatte, Kürt aşiretlerine, meşrutiyetin esaslarını İslâm dininden aldığını anlattı. Demokratik sistemin aleyhinde zihinlerde oluşan bütün sorulara, aydınlatıcı cevaplar verdi” diye konuştu. Ergül, “Bediüzzaman hem içte, hem de dışta ülkenin bütünlüğünü bozucu her türlü faaliyetin karşısında yer alarak, her zaman ve zeminde demokratik toplum esaslarının sağlam zeminlere yerleştirilmesi için çalıştı” dedi.
|