Avrupa Parlamentosu Sosyalist Grup Üyesi Vural Öger, ABHaber’e verdiği mülâkatta, “AB müzakere öncesi hükümet çok iyi ve hızlı çalıştı. Son 1,5- 2 sene içinde ise eski reform hızı azaldı” dedi. Hükümetin ciddî bir reform sürecini tekrar ele alması gerektiğini kaydeden Öger, “Biz, bize verilen ev ödevini yapalım, yine sorun çıkarsa AB’den kaynaklansın” diye konuştu.
Avrupa Parlamentosu Sosyalist Grup Üyesi Vural Öger, son 1,5- 2 sene içinde eski reform hızı azaldığını belirterek, hükümetin ciddî bir reform sürecini tekrar ele alması gerektiğini kaydetti. Öger, “Biz, bize verilen ev ödevini yapalım, yine sorun çıkarsa AB’den kaynaklansın” dedi.
Vural Öger, Türkiye-AB ilişkileri ve Kıbrıs konusuyla ilgili son gelişmeleri ABHaber’e değerlendirdi. AB müzakere öncesi hükümetin çok iyi ve hızlı çalıştığını kaydeden Öger, “Son 1,5- 2 sene içinde ise eski reform hızı azaldı. Bu durumda iç politikanın çok etkisi var” diye konuştu.
Öger, Dışişleri Bakanı Ali Babacan’ın aynı zamanda Başmüzakereci olmasının, iki konuya da aynı zamanda eğilmesi çok zor olduğunu ifade ederek, “Türkiye’de keşke müzakereleri yönlendiren ve halka AB’nin ne olduğunu anlatan ayrı bir bakanlık olsaydı ya da Dışişleri Bakanlığına bağlı bir genel müdürlük olsaydı. Babacan’ın elinde iki tane şapka var, birini taksa diğeri bekleyecek. Bu şartlar altında süreci ilerletmek zor” değerlendirmesinde bulunudu.
TÜRKİYE’NİN GELECEĞİ, AB’DE
Vural Öger, “Türkiye AB’ye girdiğinde bölünecek, AB boyunduruğu altına girecek” diyenlerin AB’nin ne olduğunu bilmediğini söyledi. Bilgisizlik, cahillik ve önyargı karışımının çok tehlikeli olacağını ifede eden Öger, şunları kaydetti:
“Bugün AB’ye girip de ekonomisini, demokrasisini, günlük yaşamını düzeltmeyen bir ülke yok. Bu hem bir medeniyet projesi, hem de insanları müreffeh eden bir ekonomi projesidir. Türkiye’ye en çok zarar veren insanlar da böylesi yanlış bilgilerle toplumu zehirleyen insanlardır.
AB’nin Türkiye’ye karşı yaptığı bir oyun falan yok. Avrupa Parlamentosu AP’ de, Türkiye’yi AB’de görmek isteyen kişi sayısı, istemeyenlerden daha fazla. Türkiye’nin geleceği Avrupa Birliği’ndedir. Türkiye AB ile dönülmez bir yola girmiştir. Türkiye bugün rayları döşenmiş bir yolda gitmektedir. Hedefi bellidir. Raydan çıkma durumu da yoktur. Bu konuda hükümet de ciddi bir reform sürecini tekrar ele almalıdır. Biz, bize verilen ev ödevini yapalım, yine sorun çıkarsa AB’den kaynaklansın. Türkiye’nin bu süreçte ekonomisinin büyümesi, reform sürecinin hızlanması, medya aracılığıyla gençlerinin bilgilendirilmesi lâzım.”
|