Öğretmen-Sen Genel Başkanı Yusuf Tanrıverdi, gazetemizin Ankara Temsilciliğine yaptığı ziyarette 301. madde tamamen kaldırılması gerektiğini belirterek, “301. madde kanunda olduğu sürece Türkiye’de hiç kimse düşüncenin suç olmadığını iddia edemez.” dedi.
Öğretmen-Sen Genel Başkanı Yusuf Tanrıverdi ve Genel Başkan Yardımcısı Behcet Canöz gazetemizin Ankara Temsilciliğini ziyaret etti. Ziyarette, Yeni Asya Gazetesi Ankara Temsilcisi Mehmet Kara ile görüşen Tanrıverdi, öncelikle bu ülkede herkesin emniyet içerisinde yaşamasının teminatının İslâm olduğunu belirterek, “Müslümanlık, ülkemizin mayasıdır, insanları bir arada tutanıdır. O bir arada tutanın fevkinde olarak konuşmak lazım. Evet bu ülkenin çamuru, mayası, bir arada tutanı İslâm’dır, İslâm’ın kendine inanmayanlara bile özgürlükçü bir şemsiyesi vardır. Onların bile garantisi İslâm’dır. Çünkü biz de Müslüman yurdunda emniyet içerisinde bir insanın yaşaması, Müslüman olup olmamasına bağlı değil. Müslüman olmadan da bir kişi o şemsiyenin altında, özgürce, hür bir şekilde yaşar” diye konuştu.
301. maddenin tamamen kaldırılması gerektiğini belirten Tanrıverdi, “301. madde düşünce özgürlüğünü sınırlandıran bir maddedir. Bu madde TCK’da olduğu sürece Türkiye’de hiç kimse düşüncenin suç olmadığını iddia edemez. Şu an yapılması gereken şey, 301. maddenin tamamen kaldırılmasıdır. İşin ilginç tarafı şudur: 301. maddenin sonunda düşünce, ‘eleştiri suç kapsamına girmez’ diye yazıyor. Bende 301. maddeden yargılanıyorum. Mahkemede, hakime ‘ Yargı bize hakaret nedir tanımlasın. Biz de bilelim, tavrımızı ona göre belirleyelim’ dedim. Neyin hakaret olup olmadığını bize açıklanması lâzım. Yaptığımız bir toplantıda biz samimî olarak inandığımız düşünceleri açıkladık, tavsiye ve önerilerimizi de sunduk. Hiçbir kişi veya kuruma hakaret etmedik. Fakat bunun yüzünden 301. maddeden yargılanmaktayız” dedi.
Hükümetin 301. madde ile ilgili yaptığı değişikliklerin özgürlükçü yapıyı sağlayamayacağını belirten Tanrıverdi, “Hükümetin 301. maddeyle ilgili yaptığı değişikliklerin özgürlükçü yapıyı sağlayacağını düşünmüyorum. Yani 301. maddede Türklüğün ‘Türkiye Halkı’ olarak değiştirilmesi özgürlüğü sağlamaz, sadece Misak-ı Millî sınırları dışında yapılanlar, söylenenler yargılanmaz. Düşünce hürriyetine karşı uygulanan tavrı bu madde tam olarak kaldırılmadıkça devam ettirir” şeklinde konuştu.
Yargıyı oluşturan bireylerin zihin yapısını değiştirmedikçe sorunların devam edeceğini vurgulayan Tanrıverdi, şunları söyledi: “Yargı sisteminin ve yargıyı oluşturan bireylerin zihin yapıları özgürlükçü bir noktaya getirilmediği müddetçe, siz anayasayı da değiştirseniz çözüm olmaz. Meşrûiyeti yasalardan, hukuktan, anayasadan alan bir yapıya sahip olunmalı. Destek halktan, insan haklarından, demokrasiden alınmalı. Türkiye dönüşü olmayan bir noktaya geldi. Artık halk kendi hayatını, ülkesini, vatanını sahipleniyor, kendi geleceği üzerinde söz sahibi olmak istiyor ve sözünü de söylüyor. Bunu engelleme noktasında aristokrasi zaaf içerisinde ve son demlerini yaşıyor. Geriden gelen taban özgürlüklerden yana, hukukun üstünlüğünden yana olduğundan aristokrasinin devamı söz konusu değil.”
Ankara Temsilcisi Mehmet Kara ise, başörtüsü yasağının kaldırılması konusunda yanlış yol izlendiğini belirterek, “AKP ve MHP normal anayasa değişikliği varken neden çözümü bu şekilde öne aldılar bir anlam veremiyoruz. Acaba yeni anayasayı rafa mı kaldırılıyor. Çünkü Aralık’ta açıklanacak paket Şubat ayına girmemize rağmen hâlâ açıklanmadı. Anayasayı tamamen değiştirip onun içine başörtüsü yasağının kaldırılması ekleseydi daha iyi bir yol olurdu” dedi.
|