Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 30 Ocak 2008

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Basından Seçmeler

Ya bu çeteye ne dersiniz?

Ak Parti ve MHP'yi pusturan çeteyi kastediyorum. Başbakan Erdoğan'ı ve MHP lideri Bahçeli'yi... Meclis'te anayasa değiştirebilmenin çok üstünde bir sandalye sayısını... Onca milletvekilini yani... Nasıl pusturuldu bu koca kütle?

29 Ocak 2008 Kamu görevlisinde başörtüsü yasağı kalkmasın! Üniversite dışındaki eğitim kurumlarında başörtüsü yasağı kalkmasın! Nasıl bu noktaya gelindi? MHP Grup Başkan Vekili Mehmet Şandır net gerçeği söylemiş: "Başörtüsü Kur'an-ı Kerim'in emridir. Bir inanç değeridir."

Bu kanaati sanırım Başbakan Erdoğan ve Ak Partililerle, MHP lideri Devlet Bahçeli ve MHP'liler de paylaşıyordur. Peki bu "Kur'an emri"nin hangi insanları bağlayıp hangisini bağlamadığına kim karar veriyor? Mehmet Şandır bir şey daha söylemiş: "Sorun kökünden çözülecek!" Peki sorun kökünden çözülüyor mu? Şu ana kadarki bilgilere göre çözülmüyor. Köküyle başıyla duruyor, bir dalda çözüm ışığı var o kadar. Kökü ve dalı duruyor, dedim. Bu bir inanç gereği ise ve inanç gereği özgürlük tanımak söz konusu ise, kamu görevinde ve üniversite dışında baş örtme yasağı niye? Bazı itirazlar var.

1- Kamu görevinde baş örtülürse, laik devlet anlayışı ile bağdaşmaz. Çünkü laik devlet, bir inanç simgesine izin vermez.

2- Üniversite öncesinde kız çocukları ana - baba baskısı altında başlarını örter, bu alanda serbestlik sağlanırsa ana-baba baskısının kapısı aralanmış olur.

3- Tam bir başörtüsü serbestliği, birdenbire herkesi başını örtmeye yöneltir, bu da başını örtmek istemeyen kadınları -üniversitede başı açık öğrencileri- baskı altına almaya yol açar.

Şimdi soralım: Sayın Başbakan, Ak Partililer, Sayın Bahçeli ve MHP'liler yasakların kalkmaması için öne sürülen bu gerekçelere inanıyorlar mı? Sanmıyorum. Çünkü bu gerekçelerin altındaki varsayımlar doğru değil:

1- Laik devletin başı açıklıkla özdeşleştirilmesi, başı açıklığın, evrensel, layüs'el, tartışılmaz, kutsal ve uyulması gerekli bir giyim tarzı olduğu varsayımına dayanıyor. Buna neden inanalım?

2- Üniversite öncesinde kız çocuklarına ana-baba baskısı yapılacağı varsayımı, hem bu yanlış kanaati onaylamayı gerektiriyor, hem de ana-baba yerine "devlet baskısı"nın kutsanması eğilimine dayanıyor. Bunu onaylaması için önce sayın Başbakan'ın, İHL çağında kızlarına zorla başını örttürdüğünü kabul etmesi gerekiyor. Böyle bir şey yok ki! Ayrıca baş örtüsü yasağı, başlıbaşına bir "baş açma dayatması" ndan başka anlam taşıyor mu?

3- Başörtüsü yasağı tamamen kalkarsa herkes başını örtmeye kalkar, bu defa başı açıklara baskı oluşur. Bu iddia da gerçekten saçma sapan bir varsayımdan yola çıkıyor. Bir kere başörtüsü yasağının olmadığı dönemde kimseye başını örtmesi noktasında baskı yapılmış değil. İki, bu alanda tam bir huzur var. Üç, Türkiye'de herkes başını örtüyor değil. Dört, şayet bir başörtüsü serbestisi kadınların akın akın başını örtmesi ile sonuçlanacaksa, o zaman, başörtüsü yasağı, böylesine bir kadın çoğunluğuna karşı baskı anlamına gelmektedir. Hangi demokrasi, hangi hukuk devleti, hangi insan hakları duyarlılığı böyle bir baskıyı onaylar?

Bu saydıklarımın hepsini AKP'liler de MHP'liler de bilir. Başbakan Erdoğan ve sayın Bahçeli de... O zaman nasıl oluyor da, Meclis'te büyük çoğunluk sahibi bu iki parti, inanmadıkları bir "çözüm çerçevesi" ni "çözüm" diye milletin huzuruna getiriyorlar? Sayın Başbakan'ın söyleyip durduğu "Milletin mutabakatı var ama kurumlar arası mutabakat yok!" sözü neyi anlatıyor? Millet iradesini gölgeleyen bir oluşumu değil mi? Millet iradesinin tecellisine imkân vermeyen bir oluşumu...

Onun adı ne? Ortada öylesine kötü bir denklem var ki, akıllara zarar:

Toplumun büyük bir kesimi özgürlük istiyor, bir kesim de o özgürlüğü vermeyiz, diye direniyor ve yıllar böyle bir sancı ile geçiyor. Yasak meşru, özgürlük meşruiyet dışı... Nasıl bir şey bu? Özgürlük karşıtı o grubun gücü nereden geliyor? Meşru bir güç mü bu? Yoksa çeteleşme denen şey mi? "Başbakan bile asan bir çete!" gerçeği var mı bu memlekette? Ve sevgili iktidarımız, muhalefetimiz bu işi çözebilecek iradeye sahip mi? Başörtüsü ile ilgili tartışmalar, Türkiye'de demokrasinin hâlâ emekleme safhasında olduğunu ortaya koyuyor. Gerisi laf.

Bugün, 29.1.2008

Ahmet Taşgetiren

30.01.2008

 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri

 

Bütün haberler

Başlıklar

  Ya bu çeteye ne dersiniz?

  Çeteler, hedefteki isimler ve 301

  Türbandan korkanlar neden adaletsizlikten korkmuyor?

  Kaygılıyım

  Her sorunu yasayla çözmek

  AKP'de türban sıkıyönetimi


 Son Dakika Haberleri