Boğaziçi Üniversitesi (BÜ) Eğitim Fakültesi Eğitim Bilimleri Bölümü Başkanı Prof. Dr. Fatma Gök, "Karne, okulda öğrencinin ne yaptığını gösteren bir göstergedir, ama karne gerçekten her şey değil. Karne kötü ise umutsuzluğa hiçbir şekilde kapılmamak lazım. Hayat, karneden çok zengin''dedi.
Prof. Dr. Gök, yaptığı açıklamada, 2007-2008 eğitim ve öğretim yılının ilk döneminin 25 Ocak Cuma günü sona ereceğini belirterek, örgün eğitim kurumlarında öğrenim gören yaklaşık 15 milyon öğrencinin, ilk yarı yıldaki çalışmalarının karşılığı olan karnelerini alacağını bildirdi.
Karnenin bir değerlendirme aracı olduğunu ifade eden Prof. Dr. Gök, "Karne, her şey değil. Hayatta başarı için soğukkanlı olmak, dünyayı anlamaya çalışmak, kendini geliştirmek, yetiştirmek önemlidir'' dedi.
"HAYAT, KARNEDEN ÇOK ZENGİN"
Eğitim sisteminde öğrencileri olumsuz etkileyen pek çok etken bulunduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Gök, şunları kaydetti: "Maalesef biz öğrencilere sınav kaygısından uzak, düşünmelerini, okumalarını, gelişmelerini ve yaratıcılıklarını kullanabilecekleri bir eğitim sistemi sunmuyoruz. Karne, okulda öğrencinin ne yaptığını gösteren bir göstergedir, ama karne gerçekten her şey değil. Karne iyi ise sevinilir, ama karne kötü ise umutsuzluğa hiçbir şekilde kapılmamak lazım. Hayat, karneden çok zengin. Öğrenciler karnelerinde zayıf varsa her zaman onu düzeltebilir.''
Öğrencilerin anne ve babalarına da önerilerde bulunan Prof. Dr. Gök, "Anne ve babalardan çocuklara her zaman iyi davranmalarını öneriyoruz. Biz eğitimciler, velilerden çocukları ile arkadaş olmalarını, onları anlamalarını istiyoruz. Çocukları kontrol etmekten, disipline etmekten çok, onların kendilerine güvenmelerini, özgüvenlerini kazanmaları için uğraşmaları gerekiyor'' diye konuştu.
Prof. Dr. Gök, karnesi kötü olan çocuk için anne ve babaların "Bu çocuk adam olmayacak'', "Bu çocuktan umut yok'' gibi düşüncelere kapılmalarının çok tehlikeli olduğunu da vurguladı.
"Karnesinde zayıf varsa bu, o çocuğun yardıma ihtiyacı olduğunu gösterir'' diyen Fatma Gök, öğrencinin nerede eksiği varsa, okul ve öğretmenleri ile iş birliği yapılarak o eksiğin giderilmesi için gayret gösterilmesi gerektiğini belirtti.
"TATİLDE TATİL YAPILSIN"
Yarıyıl tatili için her çocuğun kendi ihtiyaçları göz önüne alınarak bir program yapılabileceğini belirten Prof. Dr. Gök, şunları söyledi: "Çocuklar sıkılmadan, yorulmadan eğitici bazı faaliyetler de yapılabilir, ama en önemlisi çocuklara okuma sevgisi kazandırmaktır. Bu bir dinlenme dönemi olduğu için uyumaları, dinlenmeleri, hoşça vakit geçirmeleri sağlanmalıdır. Bütün sistem sınava endeksli iken çocukların nefes alacakları bu dönemde çocuklar öncelikle dinlenmelidir. Çocuklar ders dışı kitaplar okusun. Dünya ve Türk edebiyatının güzel örneklerini okumalarını öneririm. Sinemaya, tiyatroya gitsinler, kültürel etkinliklere katılsınlar. Arkadaşları ile vakit geçirsinler. Tatil döneminde çocuklar kesinlikle sıkılmamalıdır. Tatilde tatil yapılsın. Karnesinde zayıf olan öğrenciler, velileri ve okul yöneticileri ikinci yarı iş birliği içinde hareket ederek sorunları çözmeye çalışmalıdır.''
|