Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, çetelerle mücadeleyi bir devlet sorunu olarak görüp görmediği ile ilgili bir soruyu cevaplandırırken, "Bir hukuk devletinde şüphesiz ki, devletin gücünün dışında güçlere asla müsaade edilemez" dedi
Cumhurbaşkanı Gül, TRT 1'de yayınlanan ''Zirveden Bakış'' adlı programda gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını cevapladı.
ANAYASA, AB'YE UYUMLU OLMALI
Cumhurbaşkanı Gül, Anayasa çalışmalarıyla ilgili bir soru üzerine, Anayasaların çok önemli, herkesi bağlayıcı dokümanlar olduğunu kaydetti.Gül, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Anayasa'nın normlarına bakmak lâzım. Burada çok tartışmaya gerek yok. Türkiye, AB ile müzakerelere başlamış bir ülkedir. Türkiye'nin normları bellidir. Türkiye'nin yeni anayasası, eğer yapılırsa, AB ilkelerine, kriterlerine, normlarına uygun bir anayasa olması gerekir. Bütün meselelere, prensiplere bu açıdan bakılmalıdır. AB normlarında, kriterlerinde olması gerekir her şeyin. Zaten müzakere sürecinde kanunlarımızı, standartlarımızı, yasal düzenlemelerimizi ona uyarlıyoruz. Usul bazen esasın da önüne geçiyor. Usul de çok önemli. Ne kadar çok katılım, ne kadar açık fikirli davranılırsa, öneriler ne kadar çok dinlenirse o kadar faydalı olur, polemiklerden uzak bir anayasa gerçekleşir. Türkiye bütün enerjisini, gündemini buna bağlamamalı. Bu çalışma açık, şeffaf bir şekilde yapılmalı, yapılması gerekir, gördüğüm kadarıyla yapılıyor.''
"TÜRKİYE FASILLARI KENDİ AÇIP KAPATMALI''
AB-Türkiye ilişkilerinde Çankaya Köşkü'nün konumu ve etkisinin ne olacağı ve 2008'de AB ile ilgili neler beklenebileceğinin sorulması üzerine de Cumhurbaşkanı Gül, ''AB konusunda iş artık bize kalmıştır'' dedi.
Türkiye'nin bütün kurumlarının yoğun çalışması sonucunda, AB standartlarına ulaşma formülünün artık Türkiye'nin elinde olduğunu belirten Gül, ''Bunu hükümete ve herkese tavsiye ediyorum, bizim fasılları kendimiz açıp kapatacak bir iradeyi göstermemiz lâzım. Yapılacak işler belli, Türkiye'nin yol haritası detaylı bir şekilde çıkmış vaziyette'' dedi.
2008 yılının geçen yıl yapılamayanları kapatma açısından önemli olduğunu, 2 kat iş yapılması gerektiğini anlatan Gül, bu konuda ne kadar güçlü bir siyasî irade ortaya konursa, Avrupa'daki bazı ülkelerin menfi tavırlarının da o kadar önemsizleşeceğini vurguladı. Bazı Avrupalı liderlerin dile getirdiği olumsuzluklara takılmamak gerektiğini belirten Gül, ''Türkiye'nin cazibesi, onların fikirlerini değiştirir. Türkiye çok cazip ve büyük potansiyeli olan bir ülke. Hem siyasî, hem ekonomik olarak bu böyle. Biz, bazen evin içinde olunca bunun farkında olmuyoruz ama dışarıdan görenler Türkiye'nin cazibesinin çok farkındalar. Biz yeter ki kendi yapacaklarımızı yapalım. Ben, 2008 yılını AB ile çok daha yakın çalışma, AB doğrultusunda çok daha fazla iş yapma yılı olarak görmek istiyorum'' diye konuştu.
DEVLET ÇETELERE MÜSAADE ETMEZ
Çetelerle mücadeleyi bir devlet sorunu olarak görüp görmediğinin sorulması üzerine Cumhurbaşkanı Gül, bu tür konuların Millî Güvenlik Kurulu toplantılarında veya olağanüstü durumlarda yapılan toplantılarda ele alındığını belirterek, şunları söyledi:
"Bir hukuk devletinde şüphesiz ki, devletin gücünün dışında güçlere asla müsaade edilemez. Devletin kendi gücü vardır. Güvenlik güçleri, silâhlı kuvvetleri, jandarma, polis teşkilâtı ve istihbarat teşkilâtları vardır. Bunun dışında herhangi bir güç olamaz. Buna kesinlikle fırsat verilemez. Zaman zaman bazı zaaflar olunca bu tip oluşumlar ortaya çıkıyor ama bunların hemen üstesinden gelinir.''
|