|
|
|
Gül: Devlet çetelere müsaade etmez |
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, çetelerle mücadeleyi bir devlet sorunu olarak görüp görmediği ile ilgili bir soruyu cevaplandırırken, "Bir hukuk devletinde şüphesiz ki, devletin gücünün dışında güçlere asla müsaade edilemez" dedi
Cumhurbaşkanı Gül, TRT 1'de yayınlanan ''Zirveden Bakış'' adlı programda gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını cevapladı.
ANAYASA, AB'YE UYUMLU OLMALI
Cumhurbaşkanı Gül, Anayasa çalışmalarıyla ilgili bir soru üzerine, Anayasaların çok önemli, herkesi bağlayıcı dokümanlar olduğunu kaydetti.Gül, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Anayasa'nın normlarına bakmak lâzım. Burada çok tartışmaya gerek yok. Türkiye, AB ile müzakerelere başlamış bir ülkedir. Türkiye'nin normları bellidir. Türkiye'nin yeni anayasası, eğer yapılırsa, AB ilkelerine, kriterlerine, normlarına uygun bir anayasa olması gerekir. Bütün meselelere, prensiplere bu açıdan bakılmalıdır. AB normlarında, kriterlerinde olması gerekir her şeyin. Zaten müzakere sürecinde kanunlarımızı, standartlarımızı, yasal düzenlemelerimizi ona uyarlıyoruz. Usul bazen esasın da önüne geçiyor. Usul de çok önemli. Ne kadar çok katılım, ne kadar açık fikirli davranılırsa, öneriler ne kadar çok dinlenirse o kadar faydalı olur, polemiklerden uzak bir anayasa gerçekleşir. Türkiye bütün enerjisini, gündemini buna bağlamamalı. Bu çalışma açık, şeffaf bir şekilde yapılmalı, yapılması gerekir, gördüğüm kadarıyla yapılıyor.''
"TÜRKİYE FASILLARI KENDİ AÇIP KAPATMALI''
AB-Türkiye ilişkilerinde Çankaya Köşkü'nün konumu ve etkisinin ne olacağı ve 2008'de AB ile ilgili neler beklenebileceğinin sorulması üzerine de Cumhurbaşkanı Gül, ''AB konusunda iş artık bize kalmıştır'' dedi.
Türkiye'nin bütün kurumlarının yoğun çalışması sonucunda, AB standartlarına ulaşma formülünün artık Türkiye'nin elinde olduğunu belirten Gül, ''Bunu hükümete ve herkese tavsiye ediyorum, bizim fasılları kendimiz açıp kapatacak bir iradeyi göstermemiz lâzım. Yapılacak işler belli, Türkiye'nin yol haritası detaylı bir şekilde çıkmış vaziyette'' dedi.
2008 yılının geçen yıl yapılamayanları kapatma açısından önemli olduğunu, 2 kat iş yapılması gerektiğini anlatan Gül, bu konuda ne kadar güçlü bir siyasî irade ortaya konursa, Avrupa'daki bazı ülkelerin menfi tavırlarının da o kadar önemsizleşeceğini vurguladı. Bazı Avrupalı liderlerin dile getirdiği olumsuzluklara takılmamak gerektiğini belirten Gül, ''Türkiye'nin cazibesi, onların fikirlerini değiştirir. Türkiye çok cazip ve büyük potansiyeli olan bir ülke. Hem siyasî, hem ekonomik olarak bu böyle. Biz, bazen evin içinde olunca bunun farkında olmuyoruz ama dışarıdan görenler Türkiye'nin cazibesinin çok farkındalar. Biz yeter ki kendi yapacaklarımızı yapalım. Ben, 2008 yılını AB ile çok daha yakın çalışma, AB doğrultusunda çok daha fazla iş yapma yılı olarak görmek istiyorum'' diye konuştu.
DEVLET ÇETELERE MÜSAADE ETMEZ
Çetelerle mücadeleyi bir devlet sorunu olarak görüp görmediğinin sorulması üzerine Cumhurbaşkanı Gül, bu tür konuların Millî Güvenlik Kurulu toplantılarında veya olağanüstü durumlarda yapılan toplantılarda ele alındığını belirterek, şunları söyledi:
"Bir hukuk devletinde şüphesiz ki, devletin gücünün dışında güçlere asla müsaade edilemez. Devletin kendi gücü vardır. Güvenlik güçleri, silâhlı kuvvetleri, jandarma, polis teşkilâtı ve istihbarat teşkilâtları vardır. Bunun dışında herhangi bir güç olamaz. Buna kesinlikle fırsat verilemez. Zaman zaman bazı zaaflar olunca bu tip oluşumlar ortaya çıkıyor ama bunların hemen üstesinden gelinir.''
|
/ ANKARA
05.01.2008
|
|
|
STK'lar saldırıyı kınadı |
Saldırının gerçekleştiği yerde, aralarında Diyarbakır Barosu, Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası, Diyarbakır Sanayici İş Adamları Derneği, Güneydoğu Sanayici ve İş Adamları Derneği, İnsan Hakları Diyarbakır Şubesi ve Diyarbakır Tabip Odası'nın bulunduğu 45 sivil toplum kuruluşu ortak basın açıklaması yaptı. Saldırıda vefat eden öğrencilerden Rıdvan Suer'in babası Şemsettin Suer, bölgede son zamanlarda yaşanan güzel ortamın birilerini rahatsız ettiğini söyledi. "Tam da Diyarbakır güzel oldu, huzur ortamı geldi diyorduk. En son Kurban Bayramı ve dayanışma gibi organizasyonlarla bölge çok daha güzel oldu diyorduk. Ama demek ki bu tip faaliyetler birilerini rahatsız etti" diyen acılı baba Suer, bazı güçlerin güzel ortamı kabullenemediğini kaydetti.
Diyarbakır'da saldırının gerçekleştiği yerde, aralarında Diyarbakır Barosu, Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası, Diyarbakır Sanayici İş Adamları Derneği, Güneydoğu Sanayici ve İş Adamları Derneği, İnsan Hakları Diyarbakır Şubesi ve Diyarbakır Tabip Odası'nın bulunduğu 45 sivil toplum kuruluşu ortak basın açıklaması yaptı. Açıklamayı okuyan Diyarbakır Barosu Başkanı Sezgin Tanrıkulu, Diyarbakır'ın bir kez daha sarsıldığını, bir kez daha acı bir tabloyla karşı karşıya kaldığını ve vahşet yaşadığını belirtti. Diyarbakır'ın sivil toplum kuruluşları olarak, şiddet yöntemlerine karşı olduklarını ifade eden Tanrıkulu, şöyle dedi:
''Diyarbakır, şiddet ve vahşet yöntemlerinin mağduru oldu. Şiddet ve vahşete karşı olduğumuzu, bu vahşeti kabul etmediğimizi bir kez daha buradan ifade ediyoruz. 12 Eylül 2006'ta Diyarbakır'da on insanımızı benzer bir saldıra yitirdiğimizi unutmadık. Bu saldırının failleri bu güne kadar yakalanmış değil. Devlet bir an önce geçmiş saldırıların ve bu saldırının faillerini ortaya çıkarmalıdır. Bütün Diyarbakır'a ve Türkiye'ye geçmiş olsun.''
TMMOB: DEMOKRASİ DE YARA ALDI
TMMOB Makine Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Koramaz da yaptığı yazılı açıklamada, TMMOB Makina Mühendisleri Odasının, Türkiye üzerinde oynanan karanlık oyunları ve müsebbibi kim olursa olsun son dönemlerde artma eğilimi gösteren terör eylemlerini nefretle kınadığını bildirdi. Koramaz, "Bu ve benzeri saldırılardan zarar gören, yalnızca terör eylemlerinde yaşamını kaybedenler ve yaralananlar değil, bu topraklar üzerinde kardeşçe yaşama umudumuzdur, barıştır, demokrasidir. Makina Mühendisleri Odası, ülkemizin gereksindiği barış ve demokrasi ortamının ancak demokrasi ve emek güçlerinin öncülüğünde sağlanabileceği inancıyla terör eylemlerinden medet umanları uyarmaktadır. Kör terörün önü insanların temel yaşam haklarına saygı ve demokratikleşme ile alınabilecek, terör böylece toplumsal olarak yalıtılabilecektir" dedi.
"KARDEŞLİĞİMİZ HEDEF ALINDI"
Elazığ Ticaret ve Sanayi Odası'ndan yapılan yazılı açıklamada, komşu il Diyarbakır'da bölücü terör örgütü tarafından menfur bir saldırısı gerçekleştirildiği belirtilerek, şöyle denildi: ''Bu menfur olayla birlikte bütün dünya terör örgütünün çirkin yüzünü bir kez daha görmüştür. Şehrin en işlek bölgelerinden birinde gerçekleştirilen bu çirkin saldırı bölgemizin huzur ve güvenini bozmaya ülkemizin bütünlüğünü, ulusal birliğimizi, iç barışımızı ve kardeşliğimizi hedef almaktadır.''
HİSARCIKLIOĞLU: SALDIRILAR
TÜRKİYE'YE YÖNELİK
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, yazılı açıklamasında, bombalı eylemden duydukları üzüntünün büyük olduğunu belirterek, kimden ve nereden gelirse gelsin hiçbir gerekçenin, çocuk yaşlı demeden masum insanları öldürmenin vahşet olduğu gerçeğini değiştiremeyeceğini kaydetti. Türk iş dünyası olarak bu vahşeti nefretle kınadıklarını belirten Hisarcıklıoğlu, şunları söyledi:
''Bu hain saldırıyı gerçekleştirenlerin ve Türkiye'nin birliğine ve bütünlüğüne saldırı emrini verenlerin hak ettikleri cezaya çarptırılacaklarına inanıyoruz. Bu saldırılar, Türkiye'ye yöneliktir. İnsanlık değerlerinden nasibini almamış, terör odaklarına verilecek en güzel cevap milli değerlerimize sahip çıkarak, Türkiye'nin güçlü bir hukuk devleti olma hedefinden sapmaması olacaktır. Türkiye, güçlü bir ülkedir. Daha önce terör belâsından nasıl kurtulmuşsa, şimdi de aynı şekilde bu zor durumun üstesinden gelecektir."
DTP: ŞİDDETLE KINIYORUZ
Demokratik Toplum Partisi (DTP) Grup Başkan ekili Selahattin Demirtaş, saldırıyı şiddetle kınadıklarını söyledi. Ankara'dan beraberinde DTP Diyarbakır milletvekilleri Aysel Tuğluk, Gültan Kışanak ve Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir ile Diyarbakır'a gelen Demirtaş, havaalanında basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. "Bu menfur saldırıyı şiddetle kınıyoruz'' diyen Demirtaş, hedef olarak sivillerin de seçilmiş olmasının ''çok derin bir provokasyon'' olduğu iddiasında bulundu.
DTP'li milletvekilleriyle birlikte Diyarbakır'a gelen Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir de saldırının kabul edilemez olduğunu kaydederek, "Çok açık ve net bir dille ifade etmek gerekirse; saldırıyı kınıyoruz. Bir daha gerçekleşmemesi için toplumun tüm dinamiklerinin bu saldırının arkasındaki gerçek sahiplerin ortaya çıkarılması için çaba sarf etmesi gerektiğine inanıyoruz'' dedi.
ÇÖZÜM DEMOKRASİDE ARANMALI
Mazlum-Der Genel Başkanı Ömer Faruk Gergerlioğlu, saldırı ile ilgili yaptığı açıklamada, saldırıyı şiddetle kınadıklarını belirterek, "Sorunların çözümünü demokrasi ve insan hakları perspektifi içinde aramamız gerekmektedir. Patlayan bombanın bölgede insan hakları perspektiflerinde geriye gidişe yol açmamasını diliyoruz " dedi.
Acılı baba: Rahatsız oldular
Diyarbakır'daki hain saldırıda hayatını kaybeden öğrencilerden Rıdvan Suer'in babası Şemsettin Suer, bölgede son zamanlarda yaşanan güzel ortamın birilerini rahatsız ettiğini söyledi. "Tam da Diyarbakır güzel oldu, huzur ortamı geldi diyorduk. En son Kurban Bayramı ve dayanışma gibi organizasyonlarla bölge çok daha güzel oldu diyorduk. Ama demek ki bu tip faaliyetler birilerini rahatsız etti." diyen acılı baba Suer, bazı güçlerin güzel ortamı kabullenemediğini kaydetti. Birilerinin intikamını bu şekilde aldığını anlatan baba Suer, "Birileri hoş karşılamadı güzel gelişmeleri. Kabullenemediler, intikamlarını böyle almak istediler. Ama yine de bir yere ulaşamazlar bu tip şeyler bu milleti bölemez. Aramızı giremezler. İnşaalah oğlumun yeri cennet olur. Rıdvan ismine layık olur. Allah mekanını cennet etsin. Allah bir daha böyle acılar yaşatmasın. Bu tip acıları görmeyelim. Her acı farklı ama ateş düştüğü yeri yakıyor. Evlat acısı çok farklı. Kaderde bu da varmış. Demek ki vadesi gelmişti" diye konuştu.
Dersane öğrencisi Rıdvan'ın EA bölümünde olduğunu anlatan baba Suer, "Ablası geçen yıl kazanmıştı Bolu'da okuyor. Rıdvan'da hiç değilse ablasının yanına gitmek için çalışıyordu. Avukat olmak istiyordu." şeklinde konuştu.
|
/ DİYARBAKIR
05.01.2008
|
|
|
Diyarbakır'dan sonra hedef, Van mı? |
Van Emniyet Müdürlüğü ekiplerince düzenlenen operasyonda, bir minibüste yaklaşık 50 kilo patlayıcı madde ele geçirildi.
Alınan bilgiye göre, önceki gün Diyarbakır'da meydana gelen bombalı saldırının ardından Van şehir merkezinde güvenlik tedbirlerini arttıran Emniyet Müdürlüğü ekipleri, İpekyolu Caddesi'nde seyir halindeki plâkasız bir minibüsü şüphe üzerine durdurmak istedi. Ekiplerin ''dur'' ihtarına uymayarak kaçan minibüs, saatler süren takip sonucu Millî Egemenlik Caddesi tarihî Van Kalesi'nin yanındaki boş arazide terk edilmiş bulundu. Çevre güvenliğinin alınmasının ardından özel kıyafetli bomba imha uzman ekiplerince minibüste yapılan aramada, yaklaşık 50 kilo patlayıcı madde ile çok sayıda el bombası ve el yapımı mayın ele geçirildi.
Bomba imha uzman ekiplerinin etkisiz hale getirdiği patlayıcıların ardından söz konusu minibüs, detaylı incelenmek üzere Emniyet Müdürlüğü bahçesine götürüldü. Ele geçirilen patlayıcı maddeyle ilgili polis geniş çaplı operasyon başlattı.
|
/ VAN
05.01.2008
|
|
|
Erdoğan, Diyarbakır'a gidiyor |
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Diyarbakır'da yaşanan patlamanın ardından bugünkü Sarıkamış programını iptal etti. Başbakan, bugün Diyarbakır'a gideceğini söyledi.
Ankara Palas Devlet Konukevi'ndeki Afganistan Fotoğraf Sergisi'nin açılışını yapan Başbakan Erdoğan, çıkışta sorular üzerine saldırının ülkenin birlik ve beraberiliğine yönelik bir saldırı olduğunu ifade etti. Erdoğan, "Güneydoğu yaşayan vatandaşlara, özellikle Diyarbakır'da yaşayan kardeşlerimize yönelik bir saldırı. Orada genç yavuralarımızın böyle bir olay karşısında ölümleri bizleri çok daha fazla üzmüştür. Terörün genç yaşlı diye bir düşüncesi sözkonusu değil. Hesabın Silahlı Kuvvetlerimize yönelik olması ardından bu şekilde tecelli etmesi, şöyle veya böyle olması bizi ilgilendirmiyor. Hedefde eninde sonunda insan var. Bu askerimizde olabilir sivilimizde olabilir. Ama her şeyden önce bu terör örgütü Güneydoğu'daki yaşayan vatandaşımızın, Kürt vatandaşlarımızın temsilcisi olmamıştır, olmayacaktır da. Bütün gücümüzle hiçbir taviz vermeden, kararlılığımızla bu işlerin üzerine gideceğiz" diyerek, teröre karşı kararlılık mesajı verdi.
|
/ ANKARA
05.01.2008
|
|
|
Başsavcı: 4 kişi gözaltında |
Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcısı Durdu Kavak, askeri servis aracının geçişi sırasında meydana gelen patlamada, 4'ü öğrenci 5 kişinin öldüğünü, 68 kişinin de yaralandığını bildirdi.
Kavak, yaptığı yazılı açıklamada, 1994 model kırmızı bir otomobile yerleştirilen patlayıcının infilak etmesi sonucu 4'ü öğrenci 5 kişinin öldüğünü, 68 kişinin de yaralandığını belirtti. Kavak, olayla ilgili 4 kişinin gözaltına alındığını kaydetti.
|
/ DİYARBAKIR
05.01.2008
|
|
|
Yaralılardan 5'inin durumu ağır |
Diyarbakır'daki patlamanın ardından Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesine kaldırılan 8 yaralıdan 5'inin durumunun ağır olduğu bildirildi.
Edinilen bilgiye göre, patlamadan sonra Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesine kaldırılan yaralılardan Serhat Kaya, Vedat Boran, Yasemin Turgut, Emre Öz, Remzi Alyalın, Kerem Ertem, Engin Taşkıran ve Reca Gürbüz'ün tedavileri sürüyor.
Yaralılardan durumu ağır olan 5 kişi reanimasyon bölümüne alınırken, diğer yaralıların sağlık durumunun iyi olduğu öğrenildi. Olayda vefat ederek kaybederek Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Morguna kaldırılan 5 kişiden Cengiz Kaya ve Melek İpek'in cenazeleri morgdan alınarak Yeniköy Mezarlığında toprağa verildi.
|
/ DİYARBAKIR
05.01.2008
|
|
|
DP, genel başkanını seçiyor |
Yarın 4. Olağanüstü Büyük Kongresini toplayacak olan Demokrat Parti, genel başkanını seçecek.
Demokrat Parti'nin (DP) 4. Olağanüstü Büyük Kongresi'nde 6 Ocak Pazar günü yapılacak.
Gündeme göre saat 10.00'da çalışmalarına başlayacak kongrede ilk olarak başkanlık divanı oluşturulacak, ardından Atatürk ve şehitler için saygı duruşunda bulunulacak ve İstiklâl Marşı okunacak. Anıtkabir'i ziyaret için heyet tesbitinden sonra Bütçe ve Hesapları İnceleme Komisyonu ile Dilek ve Temennileri İnceleme Komisyonu oluşturulacak. Daha sonra Genel Başkan Mehmet Ağar konuşacak.
Genel İdare Kurulu (GİK) ve Merkez Karar Kurulu raporları ile gelir-gider kesin hesap raporunun okunması, müzakeresi ve karara bağlanmasının ardından genel başkan adayları açıklanacak ve adaylar konuşmalarını gerçekleştirecek.
Genel Başkan seçiminin ardından GİK, Merkez Karar Kurulu ve Yüksek Haysiyet Divanı organlarının yedek ve asil üyelerinin seçimleri gerçekleştirilecek. Dilek ve temennilerin ardından kongre, çalışmalarını tamamlayacak.
Daha önce 17-18 Kasımda yapılması planlanan kongre, Genel Başkan Mehmet Ağar tarafından iptal edilmişti. Ardından GİK, kongrenin 6 Ocak tarihinde yapılmasına karar vermişti.
Kongrede, DP Genel Başkan Yardımcısı Çağrı Erhan, eski İstanbul İl Başkanı Süleyman Soylu, eski Sağlık Bakanlığı Müsteşarlarından Aytun Çıray, eski genel sekreterlerden Serhan Yücel, gazeteci Nevval Sevindi, Genel Başkan Mehmet Ağar'ın eski danışmanlarından Doç. Dr. Namık Kemal Bingöl, eski Denizli Milletvekili Ümmet Kandoğan ve eski İzmir İl Başkanı Kâni Aydoğdu genel başkan adaylıklarını açıkladılar. Ali Şahin, Hasan Ateş, Eşref Ünal, Dursun Atabek, Hayrettin Özaydın, Cemal Önez, Salih Erkal ve Efkan Erkul da genel merkeze adaylık başvurusu yaptılar.
|
/ ANKARA
05.01.2008
|
|
|
Türkiye, kara teslim |
Türkiye, Sibirya üzerinden gelen soğuk ve yağışlı havanın etkisinde. Kar yağışı nedeniyle hava ulaşımında aksamalar yaşanırken, bazı uçak seferleri iptal edildi.
Yurtta etkili olan kar yağışı yaşamı ve ulaşımı olumsuz etkiliyor. İstanbul'da önceki günden itibaren etkili olan kar yağışı dolayısıyla büyükşehir belediye ekiplerince yollarda tuzlama çalışması yapıldığı bildirildi. İstanbul Büyükşehir Belediyesi Afet Koordinasyon Merkezinden (AKOM) yapılan yazılı açıklamaya göre, şehire önceki sabahtan itibaren başlayan kar yağışı nedeniyle belediyenin çeşitli birimlerine bağlı görevlilerce çalışma başlatıldı.Yol Bakım ve Onarım, Atık Yönetimi, Park ve Bahçeler ile Sosyal İdari İşler müdürlüklerine bağlı toplam 3577 personel ve 1038 aracın katılımıyla dünden itibaren yürütülen çalışmalarda, buzlanmanın önlenmesi için cadde, sokak ve yollara 2 bin 360 ton tuz ile 66 ton solisyon döküldü.
Sokaklarda kalan ve kimsesiz 29 kişiyi de toplayarak barınmaları için belediyenin tesislerine götüren ekipler, yolda kalan vatandaşlara da çay ve çorba dağıtmaya başladı.
Donmakta olan turisti öğrenciler kurtardı
Dünya turuna çıkan ve parası olmadığı için 1 gece sokakta kalan Sırbistan vatandaşı Dmitar Namula, üniversite öğrencileri sayesinde donmaktan kurtuldu. Atatürk Üniversitesi (AÜ) Fen Edebiyat Fakültesi öğrencisi Mesut Tavşan, Cumhuriyet Caddesi'nde gece geç saatlerde Merkez Postane önünde bulduğu Namula'yı evine götürerek donmaktan kurtardı. Türkler'in misafirperverliği karşısında şaşırdığını ifade eden Namula, ''Öğrenciler beni evlerinde misafir ettiler. Kışlık giyecek yardımında bulundular. Onların sayesinde donmaktan kurtuldum. Kendilerine çok teşekkür ediyorum'' diye konuştu.
TEM'de buzlanma uyarısı
Bolu Emniyet Müdürlüğü Trafik ekipleri, sürücüleri TEM otoyolunda ve D-100 kara yolundaki buzlanmaya karşı dikkatli olmaları konusunda uyardı. Bolu Emniyet Müdürlüğü Trafik ekiplerinden alınan bilgiye göre, TEM otoyolunda ve D-100 kara yolunun belirli kesimlerinde buzlanma görülüyor. Trafik ekipleri, Bolu güzergahını kullanacak sürücülerin özelikle Bolu Dağı, Bolu Dağı Tüneli Viyadükleri, Yeniçağa ve Gerede arasındaki kesimlerde dikkatli olmalarını istedi.Buzlanma nedeniyle kazaların olabileceğini belirten ekipler,''Sürücüler yakın takip ve hız yapmamalı. Ayrıca zincirsiz yola çıkılmamalı'' dedi.
Yurdun dört bir yanı beyaza büründü
BURSA: Bursa kent merkezinde iki gündür etkili olan kar yağışı ulaşımda aksamalara sebeb oldu.Ulaşımdaki aksamalar yüzünden öğrenciler okullarına, vatandaşlar da iş yerlerine gitmekte güçlük çekerken, kent merkezinde 2 santimetre olan, yüksek kesimlerde kalınlığı 15 santimetreyi bulan kar yağışının bugünde devam edeceği bildirildi. Yetkililer bölgede kapalı köy yolu bulunmadığını, 8 ilçe ve merkezde ekiplerin aralıksız çalışmalarını sürdürdüklerini kaydetti.
DÜZCE: Düzce'de önceki geceden itibaren etkili olan yoğun kar yağışı nedeniyle Akçakoca'da 7, Yığılca'da 10, Düzce merkezde 10, Çilimli'de 1, Kaynaşlı'da 12, Cumayeri'nde 4 olmak üzere 44 köy yolunda ulaşım sağlanamıyor. Köylere Hizmet Götürme Birliği ekipleri köy yollarına açmak için dün sabah saatlerinde çalışmalara başladı.
BOLU: Bolu Valiliğinden yapılan açıklamada, kent merkezinde ve ilçelerde 69 köy yolu ulaşıma kapandı. Köy yollarının açılması için çalışmalar aralıksız devam ediyor.
AMASYA: Amasya'da, soğuk ve yağışlı hava özellikle kentin yüksek kesimlerinde etkili oluyor. Önceki gece başlayan kar yağışı sonucu 43 köyün ilçe merkeziyle ulaşımı kesildi. Yetkililer, bölgede kar yağışının devam ettiğini ve kapalı köy yollarının ulaşıma açılması için çalışmaların sürdürüldüğünü bildirdiler.
SİVAS: Sivas'ta etkili olan yoğun kar yağışı sonucu 730 köy yolu ulaşıma kapandı. Kent merkezi ve ilçelerinde gece saatlerinde etkisini artıran kar yağışı, ulaşımı olumsuz yönde etkiliyor. Yoğun kar yağışı nedeniyle şehir merkezi ve ilçelere bağlı 730 köy yolu ulaşıma kapandı.
Zara-Şerefiye-Suşehri, Alucra-Suşehri ayrımı-Koyulhisar-Mesudiye ile Suşehri-Reşadiye ayrımı-Koyulhisar-Mesudiye yollarının kar ve tipi sebebiyle ulaşıma kapandığı bildirildi.
TOKAT: Tokat'ta da olumsuz hava şartları ulaşımda aksamalara yol açıyor. Özellikle Tokat-Sivas kara yolunun Kızıliniş ve Çamlıbel mevkilerinde yoğun kar yağışı ve tipi ulaşımı güçleştiriyor. Bazı araçların yolda kaldığı bu bölgelerde, sürücüler zincir takıyor.
KAYSERİ: Kayseri'de kar yağışı nedeniyle uçak seferleri yapılamıyor. Kar kalınlığının 10-12 santimetreye ulaştığı şehir merkezinde sabah otobüs ve minibüs seferleri aksadı. Belediye ekipleri, kar temizleme ve tuzlama çalışmalarına başladı. Öte yandan, kar yağışı nedeniyle İncesu, Bünyan ve Sarız ilçelerine bağlı 12 köy yolunda kar temizleme çalışmalarının sürdüğü bildirildi.
KASTAMONU: Ilgaz Dağı'nda kar kalınlığı 130 santimetre, Kastamonu da ise 25 santimetreye ulaştı. İl genelinde 313 köy yolu ile ulaşım sağlanamıyor. Valiliğe bağlı İl Özel İdare Müdürlüğü Karla Mücadele ekipleri, kapalı yolları açmak için yoğun çaba harcıyor.
Bazı iç hat seferleri iptal edildi
Yurtta etkili olan kar yağışı sebebiyle hava ulaşımında da aksamalar yaşanırken, bazı iç hat uçak seferleri de iptal edildi. İstanbul Atatürk Havalimanı'ndan Doğu Anadolu ve İç Anadolu bölgelerindeki illere sefer düzenleyen hava yolu şirketlerinin seferlerinde, bu illerdeki elverişsiz hava şartları sebebiyle aksamalar yaşandı. Bazı iç hat uçak seferlerinde gecikmeler yaşanırken, Türk Hava Yollarının (THY) Konya, Kahramanmaraş ve Ağrı seferleri bu illerdeki olumsuz hava şartları sebebiyle iptal edildi.
Meteorolojiden ziraî don uyarısı
Kıyı kesimleri hariç Ege ve Akdeniz bölgelerinde bugün ve 6-7 Ocak geceleri hafif kuvvette, yüksek kesimlerinde ise orta kuvvette don olayı beklendiği bildirildi. Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğünce yapılan zirai don uyarısında, yurdun Balkanlar üzerinden gelen soğuk ve yağışlı havanın etkisi altında olduğu hatırlatılarak, 5-6 ve 6-7 Ocak geceleri, kıyı kesimleri hariç Ege ve Akdeniz bölgelerinde hafif kuvvette, yüksek kesimlerinde orta kuvvette don olayı beklendiği kaydedildi.
Sebze-meyveye soğuk tedbiri
Adana Büyükşehir Belediyesi Vedat Dalokay Sebze Hali'ndeki kabzımal ve taşımacılar, ürünlerin taşıma sırasında soğuktan etkilenmemesi için saman ve kağıtla tedbir alıyor. Adana Hali'nde esnaf Baki Alaşkan, meyve ve sebzeleri kamyonlara yerleştirmeden önce altına saman koyduklarını, rüzgar ve soğuktan etkilenmemesi için üzerini kağıt ve kartonlarla sardıklarını; daha uzun yola gönderdikleri ürünleri ise ayrıca naylonlarla kaplayarak kamyonların üzerine çift çadır çektiklerini ifade etti.
Doğu Anadolu Bölgesi
Doğu Anadolu Bölgesi'ni etkisi altına alan soğuk hava şartları hayatı olumsuz yönde etkilemeye devam ediyor. Meteoroloji Bölge Müdürlüğü yetkililerinden alınan bilgiye göre, Balkanlar üzerinden gelen soğuk ve yağışlı hava sisteminin etkisi altında olan Doğu Anadolu Bölgesi'nde gece en düşük hava sıcaklığı, eksi 20 dereceyle Ardahan'da ölçüldü.
Bölgedeki diğer illerde ise gece en düşük hava sıcaklığı, Kars'ta eksi 16, Erzurum'da eksi 15, Iğdır'da eksi 3 ve Erzincan'da eksi 2 olarak kaydedildi. Ardahan şehir merkezinde kar kalınlığının 9, Kars'ta ise 4 santimetre olduğunu ifade eden yetkililer, Palandöken Kış Turizm Merkezi'ndeki kar kalınlığının da 80 santimetre olduğunu belirtti. Yetkililer ayrıca, bölgede bugün aralıklarla kar yağışının beklendiğini bildirerek, daha sonra sıcaklıklarda düşüş yaşanacağının tahmin edildiğini ifade etti.
Öte yandan, kar yağışının etkili olduğu Tunceli'de, 243 köy yolunda ulaşım sağlanamıyor. Elazığ'da bir kişi donarak öldü.
|
05.01.2008
|
|
|
Ankara'da hafif şiddetli deprem |
Ankara'nın Balâ ilçesinde hafif şiddette deprem meydana geldi.
Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsünden alınan bilgiye göre, saat 07.03'de merkez üssü Balâ'nın Afşar beldesi olan 4.0 büyüklüğünde bir deprem kaydedildi.
|
/ İSTANBUL
05.01.2008
|
|
|
Yayladağı'nda 12 kaçak yakalandı |
Hatay'ın Yayladağı ilçesinde, Türkiye'ye yasa dışı yollardan girdikleri belirlenen yabancı uyruklu 5'i çocuk 12 kişi yakalandı.
Alınan bilgiye göre, ilçe Jandarma Komutanlığına bağlı ekipler, Güveççi köyü yakınlarında, arazi arama-tarama çalışmaları sırasında, yurda yasa dışı yollardan girdikleri belirlenen Somali uyruklu 3'ü kadın, 5'i çocuk 2 kişiyi yakaladı.
Kaçakların işlemlerin ardından sınır dışı edileceği bildirildi.
|
/ YAYLADAĞI
05.01.2008
|
|
|
Askerî araç şarampole yuvarlandı: 6 yaralı |
Hatay'ın Altınözü ilçesinde, askerî aracın şarampole yuvarlanması sonucu 6 er yaralandı.
Alınan bilgiye göre, Soner Koç yönetimindeki askerî araç, Altınözü ilçesi Kuruyer mevkisinde şarampole yuvarlandı. Yaralanan erler Mustafa Yüksektepe, Kamuran Özüpak, Cumali Körükçü, Serdar Doğan, Aziz Şimşek ve Mehmet Polat'ın Antakya Devlet Hastanesinde tedavi altına alındığı, hayati tehlikelerinin bulunmadığı bildirildi.
|
/ HATAY
05.01.2008
|
|
|
Talat, adaya döndü |
KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, temaslarını tamamlayarak Ankara'dan ayrıldı.
Esenboğa Havalimanında Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek ve eşi Gülten Çiçek tarafından uğurlanan Talat açıklama yapmadı. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün resmi davetlisi olarak iki günlük ziyaret için Ankara'ya gelen Mehmet Ali Talat, temasları çerçevesinde, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, TBMM Başkanı Köksal Toptan, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt, Dışişleri Bakanı ve Başmüzakereci Ali Babacan ile görüşmüştü.
|
/ ANKARA
05.01.2008
|
|
|
Sigara öldürüyor |
Sigaradan ülkemizde yılda 50 bin kişi kansere yakalanıyor, 100 bin kişi ölüyor. Terörden 30 yılda 30 bin insan kaybettik, sigaradan yılda 100 bin insan kaybediyoruz. Teröre 30 yılda verdiğimiz kurbanın 3 katını sigaraya bir yılda veriyoruz.
Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Elif Dağlı, ''Sigara nedeniyle ülkemizde yılda 50 bin kişi kansere yakalanıyor, 100 bin kişi hayatını kaybediyor'' dedi. Dağlı, yaptığı açıklamada, Türkiye'nin 1986 yılında, pazarını çok uluslu sigara firmalarına açarak büyük bir hata yaptığını savundu. Dağlı, ''Çok uluslu sigara firmaları Türkiye'de cirit attı. Bu 10 yılda sigara tüketimi yüzde 50 arttı. Böyle bir artış başka bir ülkede yaşanmadı'' diye konuştu. Prof. Dr. Elif Dağlı, sözlerini şöyle sürdürdü: "Sokakta gezenler, çalışanlar bunu görmüyor, ama hastanelerde çalışan biz hekimlerin gördüğü inanılmaz sayıda kanser vakası var. Sigaradan ülkemizde yılda 50 bin kişi kansere yakalanıyor, 100 bin kişi ölüyor. Terörden 30 yılda 30 bin insan kaybettik, sigaradan yılda 100 bin insan kaybediyoruz. Teröre 30 yılda verdiğimiz kurbanın 3 katını sigaraya bir yılda veriyoruz.'' Sigara içen her iki kişiden biri sigara nedeniyle ölüyor. Öldüklerinde de hayatlarından ortalama 22 yıl kaybetmiş oluyorlar. 22 yaş erken ölmek demek insanın en olgun ve aktif olduğu bir dönemde hayatını kaybetmesi demek.''
"EKONOMİK SİLÂH"
Prof. Dr. Dağlı, sigaranın ülkelerin kalkınmışlığına ciddî etkide bulunan önemli bir silaha dönüştüğünü kaydetti. ''Sigara kullanan bir kişinin her bakımdan en verimli olduğu bir yaşta hayatını kaybetmesi acı bir olay olma yanında elbette çok önemli bir iş gücü kaybıdır'' diyen Dağlı, çok uluslu firmaların sigara ticaretinden ''korkunç'' denebilecek ticarî kazançlar elde ettiklerini vurguladı.
Prof. Dr. Dağlı, Türkiye'de kapalı alanlarda sigara içilmesini yasaklama girişimlerine en fazla karşı çıkan çok uluslu sigara firmalarının, bu yasakların kendi ülkelerinde de uygulandığını hatırlamak istemediklerini ifade etti.
SİGARA YASAĞI UYGULANABİLİR
Türkiye'de sigara içme yasağının kapsamını genişleten kanun teklifine ilişkin tartışmaların sürdüğünü işaret eden Prof. Dr. Dağlı, "Sigara yasağının barlarda uygulanamayacağı iddiasını da ben inandırıcı bulmuyorum'' dedi. Prof. Dr. Dağlı, bir zamanlar şehirler arasında yolcu taşıyan otobüslerde sigara içilmesinin yasaklanmasının da çok yadırgandığını ifade ederek, sözlerini şöyle sürdürdü: "İrlandalılar çok içki içmekle tanınır ve içkiyi yalnızca barlarda içerler. Bizim kahvehane kültürümüzün benzeri bir bar kültürü var orada. Kapalı mekânlarda sigara içilmesini yasaklayan ilk ülkelerden biri İrlanda. İrlanda sağlık bakanı bu nedenle Dünya Sağlık Örgütünden ödül almıştır. Siz yasağı getirin, oluyor.''
|
/ GAZİANTEP
05.01.2008
|
|
|
Cüneyt Arkın: Alkolle de mücadele edilmeli |
Sinema sanatçısı Cüneyt Arkın, alkol, sigara ve uyuşturucuyla birlikte mücadele edilmesi gerektiğini söyledi.
Arkın, Uşak Millî Eğitim Müdürlüğü tarafından düzenlenen ''Bağımlılık Yapan Zararlı Alışkanlıklarla Savaş'' konulu seminerde, öğrencilerin sigara, alkol ve uyuşturucu gibi maddelere olan özentisinin ortadan kaldırılması için "topyekûn mücadele'' gerektiğini belirtti.
Anne ve babalardan çocuklarının her türlü sorunlarıyla yakından ilgilenmelerini isteyen Arkın, çocukların da kötü yollara sapmamaları için aileleriyle iletişimi koparmamalarını önerdi.
Arkın, şunları kaydetti:
''Çocuklar, her türlü sorununuzu anne ve babalarınızla konuşun. Arkadaşlarınız yanlış şeyler yapabilir. Onlara özenmek yerine mutlaka anne ve babanızla konuşun. ABD özentisi içinde olmayın. Amerikan filmlerindeki sigara alkol tüketimi sizi yanlış yönlere götürmesin.''
Seminerden önce basın mensuplarıyla sohbet eden Cüneyt Arkın, ''İnsanlar sigara içiyor ama aslında kendilerine ne kadar zarar verdiğini bilmiyorlar. Sigarayla ilgili yürürlüğe girecek yeni yaptırımlar çok olumlu. Alkol konusunda da aynı tepkiyi göstermeliyiz. Ama içkide bu yok. İçki reklâmlarının önünü kesmek lâzım'' dedi.
|
/ UŞAK
05.01.2008
|
|
|
Çalışanların hakları tamamen dibe vurdu |
Hak-İş Genel Başkan Yardımcısı ve Öz İplik-İş Genel Başkanı Yusuf Engin, ''2007 yılında çalışanların örgütlenme hakkını kullanması tamamen dibe vurdu. Örgütlenme aleyhine bir süreç sinsice sürdürülüyor. Çalışanlar sendikanın s'sinden bile bahsedemiyor'' dedi.
Engin, yaptığı açıklamada, 2007 yılının üretim, yatırım ve istihdam açısından kayıp bir yıl olduğunu, kayıt dışı ekonominin, gelir dağılımında adaletsizliğin, üretimi cezalandırmanın, para ile para kazanma alışkanlığının ve işsizliğin artarak devam ettiğini belirtti.
Yusuf Engin, ''2007 yılında çalışanların örgütlenme hakkını kullanması tamamen dibe vurdu. Öteden beri örgütlenme aleyhine bir süreç sinsice sürdürülüyor. Çünkü, toplum örgütlü olursa yönetenlerin sorumsuzluğunu, rehavetini dillendirir. Ama, toplum örgütlü olmadığı için bu mümkün değil'' dedi. Örgütlenmenin önünde en büyük engelin yasal engeller olduğunu, 1982 Anayasası ile başlayan sürecin örgütlenmeyi yok ettiğini ifade eden Engin, 1982 Anayasası paralelinde 2821 Sayılı Sendikalar Yasası ve 2822 Sayılı Toplu İş Sözleşmesi, Grev ve Lokavt Yasası'nın yürürlüğe girdiğini hatırlattı.
Engin, şunları kaydetti: "Çalışanlar bakımından bu yasalar mayın tarlası gibi. Çalışanlar örgütlenme hakkından, sendikanın s'sinden bile bahsedemiyor. Bahsedince kendini kapı dışında buluyor, işsizlikle cezalandırılıyor. İşsizliğin de had safhada olduğu, çalışanların iş akdini güvenceye almayan bir yasal düzenlemenin reva görüldüğü bir ortamda çalışanların örgütlenmesi mümkün değil.''
"Devlet, toprak ağası gibi"
Yusuf Engin, Türkiye'de kayıtlı ve sendikalı çalışan iş yerlerinin "kahraman'' olduğunu ancak, bunların oranının yüzde 5 bile olmadığını kaydetti. Sendikalaşmanın kayıt dışı ekonomiye yol açtığını; bunun, ekonomi adına bir kayıp olduğunu vurgulayan Engin, ücret bordosunda tahakkuk eden miktarın yarısının çalışan kişiye yarısının ise devlete gittiğini söyledi. Engin, "Devlet, toprak ağaları gibi yarıcılık yapıyor. Toprak ağaları, toprağı olmayana toprağını verir ve hiçbir emeği olmadığı halde gelirin yarısını alır'' diye konuştu.
Engin, demokrasilerde yanlış yönetime müdahale edecek kesimin örgütlü toplum olduğunu işaret ederek, sözlerini şöyle tamamladı: "Avrupa Birliği (AB) sürecinin buna katkısı olması lazım. Ama, biz her şeyi kendimize benzetmekte çok mahiriz. Bir tarafta AB'deki o yapıyı Türkiye'ye kazandırma mücadelesi veriliyor bir tarafta bu mücadeleyi verenler Türkiye'de düzenleyebilecekleri çalışmaları yapmıyorlar. Bu iktidar geldiğinden beri AB süreciyle ilgili bir gelişme yok."
|
/ GAZİANTEP
05.01.2008
|
|
|
DSİ, 5. Dünya Su Forumuna hazırlanıyor |
DSİ Genel Müdürlüğü, İstanbul'da 2009'da düzenlenecek 5. Dünya Su Forumu Toplantısı'na hazırlık amacıyla, Adana, Ankara, Edirne ve Van'da bölgesel toplantılar düzenleyecek.
Alınan bilgiye göre, konferanslara kurumun bölge müdürlüklerinin personeli, üniversiteler ve ilgili sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri katılacak. Bu çerçevede, bölgesel toplantıların ilki Erzurum'da, ''Kar Hidrolojisi'' başlığı altında, 27-28 Mart 2008 tarihlerinde düzenlenecek. Bu toplantının ardından, 10-11 Nisan 2008 tarihlerinde Adana'da, 15-16 Mayıs 2008 Ankara'da, 19-20 Haziran 2008 tarihlerinde Edirne'de ve son olarak, 21-22 Ağustos 2008 tarihlerinde, Van'da konferanslar düzenlenecek.
|
/ ANKARA
05.01.2008
|
|
|
ATO'ya Rekabet Kurulu'dan red |
Ankara Ticaret Odası'nın (ATO) Büyükşehir Belediyesi Halk Ekmek Fabrikası'nın ''haksız rekabete neden olduğu'' gerekçesiyle Rekabet Kuruluna yaptığı şikayetin reddedildiği bildirildi.
Büyükşehir Belediyesi'nden yapılan yazılı açıklamada, Rekabet Kurulu'nun, ''Ankara Halk Ekmek Fabrikası'nın fiyatları ölçek ekonomisi ve sahip olduğu üretim teknolojisiyle ucuz tutmayı başardığı, konuyla ilgili ön araştırma yapılmasına ya da soruşturma açılmasına gerek olmadığı'' yönünde karar verdiği ve şikayeti oybirliğiyle reddettiği kaydedildi. Rekabet Kurulu kararında, Halk Ekmek Fabrikası'nın 12 adet tünel fırın ile günlük 1 milyon 250 bin - 1 milyon 500 bin adet arasında ekmek ürettiği, Ankara'daki ekmek gereksiniminin 3'te birini karşıladığı ifade edilirken, ''bu rakamların, ATO'nun Halk Ekmek'in Ankara'daki ekmek pazarına hakim olduğu'' iddiasının doğru olmadığını gösterdiği ifade edildi.
|
/ ANKARA
05.01.2008
|
|
|
Muayene farkına Danıştay'dan vize |
Danıştay 10. Dairesi, vakıf üniversiteleri de dahil, üniversite hastanelerinin, özel muayene farkı dışında, Sağlık Bakanlığınca belirlenen fiyat tarifesine uymasına ilişkin ''Tedavi Ücretleri'' konulu Başbakanlık Genelgesinin yürütmesini ''vakıf üniversiteleri'' yönünden durdurdu.
Alınan bilgiye göre, 26 Mayıs 2007 tarihli genelge, vakıf üniversiteleri de dahil üniversite hastanelerinin, bilimsel çalışma ve eğitim faaliyetleri dışında halka sundukları sağlık hizmetleri bakımından kamu hastanesi niteliğinde olduğu, verdikleri sağlık hizmetleri için özel muayene olmak isteyen hastalardan talep edilebilecek ''özel muayene farkı'' dışında ücret alamayacaklarını öngörüyordu. Başken Üniversitesi Rektörlüğünce, vakıf üniversitelerinin Anayasa'ya göre özerk oldukları için devlet hastaneleri ve devlet üniversite hastaneleri ile aynı statüde kabul edilemeyecekleri öne sürülerek genelgenin iptali ve yürütmesinin durdurulması istemiyle Danıştay'da dava açıldı. Danıştay 10. Dairesi, söz konusu Başbakanlık Genelgesinin yürütmesini, vakıf üniversiteleri yönünden oy çokluğuyla durdurdu.
|
/ ANKARA
05.01.2008
|
|
|
İş adamlarından, eğitime kitap desteği |
İstanbul'da çeşitli alanlarda faaliyet gösteren iş adamlarının desteğiyle alınan yaklaşık 9 bin kitap, öğrencilere dağıtılmak üzere Millî Eğitim müdürlüklerine teslim edildi.
Sivas Millî Eğitim Müdür Vekili Ali Nacak,düzenlediği basın toplantısında, 10-17 Kasım 2007 tarihlerinde İstanbul'daki Sivaslı sanayici ve iş adamlarıyla eğitime destek vermeleri konusunda görüştüklerini belirtti. Bu iş adamlarının Eğitime Yüzde Yüz Destek Kampanyası kapsamında şehir merkezi ve ilçelere okul yapma sözü verdiklerini ifade eden Nacak, bu ay içinde İstanbul'da yapacakları toplantıda şehre yapılacak okul sayısının kesinleşeceğini söyledi. Nacak, daha sonra ilçe Milli Eğitim müdürlerine okullarda dağıtılacak kitapları teslim etti.
|
/ SİVAS
05.01.2008
|
|
|
Verem öksürmeyle başlıyor |
Pamukkale Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Fatma Fişekçi Evyapan, halk arasında verem veya ince hastalık olarak da bilinen tüberkülozun, öksürme ve gülmeyle etrafta bulunan kişilere bulaştığını söyledi.
Tüberküloz mikrobunu alan herkesin hastalığa yakalanmadığını belirten Prof. Dr. Evyapan, "Bununla birlikte vücudunda bu canlı basilleri bulunduran kişiler, ömür boyu hastalığa yakalanma tehlikesi taşır. Vücut direncinin düştüğü durumlarda, meselâ şeker hastalığı, böbrek yetersizliği veya çeşitli ilâçların kullanıldığı şartlarda verem mikrobu, uykusundan uyanarak hastalığın ortaya çıkmasına sebep olur." dedi.
Evyapan, hastalık geçiren kişilerde vücutta uyur halde kalan verem mikrobunun, özellikle ilk hastalıktan itibaren beş yıl içinde yeniden uyanması riskinin daha fazla olduğunu kaydetti. Tüberküloz mikrobunun hemen her organda görüldüğünü vurgulayan Evyapan, "Oksijenli ortamları sevdiği için daha kolay çoğalır. Akciğer tüberkülozu daha sık görülür. Ayrıca çevreye bulaşması açısından da en riskli olanı akciğer tüberkülozudur. Bunun dışında lenf bezleri (sıraca), akciğer zarı, böbrek, üreme sistemi ve çok tehlikeli sonuçlara yol açabilen beyin zarı ve beyin tüberkülozu önemli hastalıklardır." şeklinde konuştu.
Tüberkülozun anjin ve idrar yolu iltihabı gibi antibiyotiklerle tedavi edilebilen bir hastalık olduğunu belirten Fatma Fişekçi Evyapan, şunları söyledi: "Çok sayıda antibiyotik 6 veya 12 ay kullanılarak tedavi yapılır. Tüberküloz aşısı, hastalığın ve enfeksiyonun sık görüldüğü ülkelerde doğumdan itibaren uygulanmaktadır. Hastalığı tamamen önlemese bile ağır ve tehlikeli bir biçimde hastalanmayı engeller. Bunun dışında canlı mikroplarla kısa süre önce karşılaştığı bilinen ve hastalığa yakalanma ihtimali yüksek olanlarda, özellikle de çocuklarda koruyucu ilaçlarla vücutta kalabilecek canlı mikrop sayısı azaltılmaya çalışılır. Benzer uygulama, bağışıklık sisteminin baskı altına alındığı şartlarda da yapılmaktadır."
|
/ DENİZLİ
05.01.2008
|
|
|
Öğrencilere portakal suyu |
Adana'da Yüreğir ve Büyükşehir Belediyesi Meclis Üyesi Şaban İş tarafından narenciyede tüketimin artırılması için başlatılan, başta Vali İlhan Atış olmak üzere kamuoyunda geniş bir dektek bulan kampanyada ilköğretim öğrencilerine narenciye suyu dağıtıldı.
Yüreğir Belediye Başkanı Ömer Topçu da öğrencilerden kola yerine narenciye suyu tüketimine önem vermelerini istedi.
Yüreğir Kaymakamı Abdullah Dölek, Belediye Başkanı Ömer Topçu, Büyükşehir ve Yüreğir Belediye Meclis Üyesi Şaban İş, İlçe Milli Eğitim Müdürü Ahmet Özdemir, narenciye tüketimini teşvik etmek amacıyla Ulubatlı Hasan İlköğretim Okulu ile Kılıçaslan İlköğretim Okulu'nda öğrencilere narenciye suyu dağıttı.
Narenciye üreticisinin sorunlarına kurumların ve sivil toplum örgütlerinin de duyarlılık göstermesi gerektiğini belirten Başkan Topçu, Şaban İş'in başlattığı kampanyaya sonuna kadar destek vereceğini söyledi.
Topçu, "Çocuklarımızın sağlıklarına dikkat etmeliyiz. Onları soğuk kış günlerinde hastalanmasını önlemek için portakal suyu tüketmelerini sağlamalıyız." dedi.
Kaymakam Abdullah Dölek ve İlçe Milli Eğitim Müdürü Ahmet Özdemir de okullarda narenciye suyunun tüketiminin artmasıyla üreticinin de sorununun büyük oranda çözüleceğini vurguladı.
|
/ ADANA
05.01.2008
|
|
|
|
Son Dakika Haberleri
|
|
|
|
|