Bilmem dikkat ediyor musunuz? Kuzey Irak’a yapılan operasyonlar ile ilgili hemen her gazete neredeyse kelimesi kelimesine aynı cümlelerle bilgi veriyor, kanallar aynı kareleri kullanıyorlar.
Diyeceksiniz ki; medya operasyon alanına giremediğine göre resmi kanalların ürettiği bilgileri kullanmak durumunda. Resmi kanalların da her gazete için ayrı haber, her TV kanalı için ayrı kareler üretecek hali yok.
Tamam kabul edelim, haber kanallarında tıkanıklık var.
Peki, yorumlar neden hemen hemen aynı?
Neden kimse bu konuda Hükümet’in bir icraatını, veya TSK’nın bir çıkışını sorgulamıyor.
Bu sefer de diyeceksiniz ki:
Mesele milli mesele, milli meselede ayrı gayrı olmaz!
İşte ben burada tıkanıyorum. Milli meselede bazı sorular sorulmaz mı, bazı ayrıntılara dikkat çekilemez mi, bazı uyarılar yapılamaz mı?
Bunlar yapılırsa illa ki münafık mı olunur?
* * *
Operasyon kaça mal oluyor? Resmi bilanço ne? (Ben ortaya çıkan “300 PKK’lı öldürüldü” ifadesinin ne kadar resmi olduğunu çözemedim.) ABD doğru istihbarat mı veriyor? Yoksa boş köyleri mi işaret ediyor? Yerle bir edilen PKK kamplarında teker teker zayiat hangi seviyede? Vb. vb... (Dün genelkurmay bu konularda genel bir açıklama yaptı. Ölen PKK’lı sayısını 150-175 olarak açıkladı.Y.A.)
Bu sorular neden sorulmuyor?
Ne olur, kimse bana “Bu sorular TSK’yı rencide eder” demesin. Sorular TSK’nın teknik açıdan başarısını sorgulamıyor ki! Uçaklarımız ve toplarımız gösterilen hedefleri milim şaşmadan vuruyor. Bunu TV’lerde çıplak gözle dahi takip edebiliyoruz. Sivillerin vurulmadığı da kesin. Meskun köylere değil mermi, taş dahi atılmadığı muhakkak.
Tamam, bu operasyonlar siyasi açıdan (şimdilik) Türkiye ile ABD’yi yeniden yaklaştırdı, hükümet ile TSK’nın işbirliğini de pekiştirdi.
Hiçbir itiraz yok!
Ama askeri bir operasyonun illa ki askeri bir bilançosu (kâr-zarar hesabı) olmak zorundadır.
Akıl bunu söylüyor ve ister istemez yukarıda sorulan soruları da insan zihninden silemiyor.
* * *
Bir sürü unsuru birleştiren operasyonlar düşman kardeşleri de birleştirdi.
Hükümet yanlısı -İslamcı, eski liberal vb.- yazarlar ile hükümet karşıtı -ulusalcı, askerci, laikçi vb.- yazarlar nihayet operasyon hakkında soru sormama konusunda anlaştılar.
Birbirlerine sövmeye yine devam ediyorlar. Birbirlerini gammazlamaktan yine geri kalmıyorlar.
“Fikir sahibi olmadan küfür sahibi olmayı” yine bol bol tercih ediyorlar.
Ama operasyonla ilgili meselelerde tık yok! Asli görevi soru sormak, eleştiri üretmek olan normal yurdum aydını bu konuda arazi olmaya bayılıyor. Hiçbir detayı sorgulayamıyorlar, hiçbir konuda uyarıcı olmaya soyunamıyorlar.
Zira, biliyorlar ki tek bir soru bile ait oldukları kampta birilerini kızdırabilir. İtham altında kalabilirler. Bu da kendi konumlarını zora sokar.
* * *
Ben de Kuzey Irak’a yapılan operasyonların önemli getirileri olduğunu kabul ediyorum. Ama götürüleri de hesap etmeden, yarını sorgulamadan duramıyorum.
Ancak, şuna káni oldum ki:
Hükümetçiler ile laikçilerin suskunluk konusunda işbirliği muhakkak ki getiriler arasındadır!
Hürriyet, 26 Aralık 2007
|