Baykal, yaşanan terör olaylarının Türk-Kürt çatışması gibi sunulmasının doğru olmadığını ifade ederek, “Olay, etnik çatışma olayı değildir, bir terör, PKK olayıdır’’ dedi. Irak’a yönelik olarak, 30 yıllık döneme dair ortak politikaların ortaya konulması gerektiğini anlatan Baykal, ciddî bir yeni yaklaşıma ihtiyaç olduğunu, bu yaklaşımın hedefinin Irak toplumu olduğunu kaydetti. Baykal, konuyla ilgili, iktidar-muhalefet, asker-sivil, Çankaya, herkesin bir araya gelmesi gerektiğini belirtti.
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, teröre yönelik tedbirler konusunda yaptığı açıklamalarla ilgili olarak, ‘’Türkiye’nin yararına, çıkarına bulduğumuz düşünce ne ise bunu içtenlikle, bizim için siyasi sonucu ne olursa olsun, isterse siyasi bir bedel ödemeyi gerektirsin, hiç tereddüt etmeden söyleriz’’ dedi.
Baykal, Habertürk’te yayınlanan Basın Kulübü programında, teröre yönelik tedbirler konusunda yaptığı açıklamaların toplumda ilgi ve hareketlenmeye sebep olduğunu, ‘’ciddi ihtiyaca cevap verdiğini’’ ve toplumun böyle bir tartışma bekleyişi içinde olduğunun görüldüğünü söyledi.
Irak’taki öğrencilere Türkiye’de okuma imkânı sunulmasının, kuzey Irak yönetimiyle resmî yolla olması gerekmediğini de ifade eden Baykal, Türkiye’nin Balkanlardan, Ortadoğu’ya kadar bir kaç milyon dolar kaynak aktararak, çevredeki ülkelerin kalkınması, eğitimi, sosyal sorunlarının çözülmesine yönelik fon oluşturup, bunları iyi yetişmiş uzmanlar kullanarak, bölgede etkinliğini kat kat artırabileceğini söyledi.
Baykal, ‘’Ermenistan’dan Bosna’sına, Kosova’sına kadar geniş bir coğrafyada 100-200 milyon dolarla olağanüstü etkili sonuç elde etme imkânı var’’ dedi.
Baykal ‘’Kuzey Irak’ın zenginleşmesini tehlikeli görmüyor musunuz?’’ sorusu üzerine, Türkiye’nin refahının komşularının yoksullaşmasında arayan bir anlayışın Türkiye’ye, komşularına ve dünyaya büyük zararlar getireceği inancında olduğunu söyledi. Bu düşüncesinin sadece Irak’a değil, bütün çevre ve dünyaya yönelik olduğunu belirten Baykal, ‘’Ermenistan’la da şartları ayarlayalım, karşılıklı düşmanlığa son verelim, biz de onların zenginleşmesine katkı yapayım, ne var yani’’ dedi.
Olayın sosyal, eğitim, medya ve ekonomi boyutuyla karmaşık bir iş olduğunu belirten Baykal, ‘’Bu son girişim de bir ölçüde bu ihtiyacı vurgulamaya yönelikti. Bakın bunlar da var diye. Perdenin bir yönünü açıverdik. Sadece bundan ibaret değil, perdeleri açsak neler çıkacak’’ diye konuştu.
BÖLGEDE İŞSİZLİK BİTİRİLMELİ
Deniz Baykal, Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde ekonomik ihtiyaçların karşılanması ve işsizliğin çözümlenmesinin ana konu olduğunu söyledi. Baykal, terörle mücadelenin uzun vadeli bir iş olduğunu ifade etti.
Mücadelenin değişen bir tablo olduğunu belirten Baykal, şunları söyledi: “Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde ekonomik ihtiyaçların karşılanması ve işsizliğin çözümlenmesi ana konudur. Devlet yatırım yapmalıdır, yapıyor da... Bu konuda iktidarın ciddi bir gayreti var. Güneydoğu Anadolu’da bütün köylerin, devletin iş gücü ile yüz yüze gelmesi lazımdır. Bunu sağlamak zorundayız. Ancak iş bununla da bitmez. Kanada’da, İspanya’da da, İrlanda’da da bitmedi. Yapmamız gereken; Olayı kontrol altına almaktır. İşsizlik, ekonomik ve sosyal sorunlara sahip çıkmalıyız.’’
Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde halkla ilişkiler konusunda çok başarılı çalışmalar yapıldığını belirten Baykal, özellikle eğitimin bölge için çok önemli olduğunu söyledi. Irak’ın parçalanmasının Türkiye ve bölge için çok yanlış olacağına inandığını belirten Baykal, “Türkiye’nin, Irak’ın parçalanmasına destek verme noktasında yer alması mümkün değildir’’ dedi. Irak’la iyi ilişkiler içinde bulunmak istediklerini ifade eden Baykal, Irak’tan da Türkiye’ye yönelik bir tehdidin söz konusu olmaması gerektiğini söyledi.
“KÜRT DÜŞMANI DEĞİLİZ”
Baykal, yaşanan terör olaylarının Türk-Kürt çatışması gibi sunulmasının doğru olmadığını ifade ederek, ‘’Olay, etnik çatışma olayı değildir, bir terör, PKK olayıdır’’ dedi.
Aynı yanlışın CHP ile ilgili olarak yapıldığını, ‘’CHP olarak uzun süredir yapılan politikanın ‘Kürt düşmanı’ gibi takdim edildiğini’’ belirten Baykal, şunları kaydetti:
‘’Sanki biz Kürt düşmanlığı içinde bu işleri yapıyormuşuz gibi bir algı var. Yani, Böyle bir şey olabilir mi, bunu kim tasavvur edebilir? Böyle bir şey kesinlikle söz konusu değil, hiçbir aşamada kesinlikle söz konusu olmamıştır. ‘Sen ısrarla bu olayın üzerine yürüyelim diyordun’, evet yine diyorum ama Kürtlerin üzerine mi yürüyelim diyorum? Ne münasebet, ben, doğrudan doğruya eline silah almış, silahlı mücadeleyi, terör mücadelesini Türkiye karşı organize eden insanlara karşı ciddi, kararlı mücadele verelim diyorum.’’
Baykal, terörle mücadele konusunda ortak ulusal politika için ısrar ettiğini, iki yıldır meclisi olağanüstü toplantıya çağırdığını ifade ederek, artık teröre karşı bütüncül bir mücadele politikası oluşturulmasının ertelenemez duruma geldiğini kaydetti.
|