Bu sıralar kafayı "Secret" isimli kitaba taktım. Rhonda Byrne isimli yazarın bu kitabı bu sıralar oldukça revaçtaymış. Peki bu kitabın ana fikri nedir? Ben size özetleyeyim dostlar. Aslında bu kitabı bir "Sır" gibi zannedenlerin ne kadar yanıldıklarını da izah etmeye çalışacağım.
Bu kitabın özü, bir çekim yasasına dayanıyor. Bir nev’i içsel çekim yasası. Bu yasaya göre insanda mevcut olan negatif ve pozitif kutuplardan sadece pozitif olanları celp edip, pozitif düşünceleri ön plana alarak istediğiniz her şeye sahip olabileceğiniz vurgulanıyor.
Bu bağlamda, kitapta genelde şu sorular soruluyor:
*Olağanüstü bir servete sahip olmak ister misiniz?
*Muhteşem bir malikanede yaşamak ister misiniz?
*Ömrünüz boyunca hiç sıkıntıya düşmeden bolluk, bereket içinde yaşamak ister misiniz?
*Ruh eşinizi bulmak ya da huzurlu, mutlu bir evlilik yaşamak ister misiniz?
*Peki kendinize sorun. Gerçekten ne, ama ne istersiniz?
Sonra reklâm yapılıyor: "Amaçlarınıza ulaşmak için bu kitabı kullanmaya başlayabilirsiniz. Hayatınızdaki herhangi bir şey için bir cevap, bir rehber arıyorsanız, sorunuzu sorun, cevap alacağınıza inanın ve bu kitabı rast gele açın. Açılan sayfada aradığınız cevabı ve tavsiyeyi bulacaksınız.
İşte tam burada benim aklıma "Ölüm, ne olacak, ölümden sonraki hayata dair bir reçeteniz var mı? Bediüzzaman'ın dediği gibi, Ölümü öldürebilir misin? Kabir kapısını kapatabilir misin? Emin olun bunların cevabı yok. Zaten adam Allah'a hiç yer vermemiş ki. Tamamen materyalist bir yaklaşım sergiliyor. Ne istersen pozitif bir düşünceyle sahip olabilirsin, yeter ki iste, deniyor. Ama nasip, kısmet, kader, takdir, hayırlısı ne ise o olsun gibi sorulara hiç yer yok.
Binlerce yıllık insanlık geleneğinin, inancının, kültürünün barındırdığı duâ, yakarış, Allah'tan hayırlısını dilemek, iyi niyet gibi olgular konusundaki birikimlerden ne varsa hepsini bir araya getirip ona bir bilimsel yasa (Çekim Yasası) süsü vermeyi bir marifet sanıyor. Sanki manevi canipten hiçbir destek, altyapı (feedback, background) ilham, inayet vs soyut olgular takviye edilmiyor. Sadece iste ve yap, bak nasıl oluyor? İşte orada dur. Asıl yapan kim ve her şeyden önce istediğimiz şey bizim için hayırlı mı yoksa hayırsız mı? Cenâb-ı Hak, Kur'an-ı Kerim'de "Olur ki hoşunuza gitmeyen bir şey sizin için hayırlıdır, sevdiğiniz bir şey de şerdir. Allah bilir de, siz bilmezsiniz." (Bakara/216), diye buyuruyor. Evet sen bilmezsin bay Byrne.
Neyse bay Byrne, sen bu pozitif düşünce kuramını uydurmadan önce zaten vardı; ama bu düşünceler Allah inancıyla destekleniyordu. Bak Mevlana Hazretleri ta 700 küsur yıl öncesinden "Kardeşim, sen düşünceden ibaretsin, Geriye kalan et ve kemiksin, Gül düşünürsün gülistan olursun, Diken düşünürsün, dikenli olursun" diyor. Üstad Bediüzzaman da "Güzel gören güzel düşünür, güzel düşünen hayatından lezzet alır." diyor. Yani tersini düşünürsen "Çirkin gören çirkin düşünür, çirkin düşünenin hayatı berbat olur" diyebiliriz. Ama bu iki İslam Âlimi, bütün bu düşüncelerini senin gibi maddeye dayandırmıyor. Bu büyük zatlar bütün bu düşüncelerini "Allah" inancıyla pekiştiriyor. Senin onlardan ders almaya ihtiyacın var.
[email protected]
|