Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Türkiye’nin Ermenistan’ı 16 Aralık 1991’de tanıdığını, Karadeniz’e sahili olmadığı halde Karadeniz Ekonomik İşbirliği Teşkilatı’na davet etttiğini belirterek,”Buna rağmen, Türkiye ile Ermenistan arasında diplomatik ilişki kurulmasını engelleyen sorunlar ortaya çıkmıştır. Bugün bulunduğumuz noktaya gelinmesinden Türkiye’nin sorumlu olduğunu düşünmüyorum” dedi.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Türkiye’nin Ermenistan’ı 16 Aralık 1991’de tanıdığını, Karadeniz’e sahili olmadığı halde Karadeniz Ekonomik İşbirliği Teşkilatı’na davet etttiğini belirterek,”Buna rağmen, Türkiye ile Ermenistan arasında diplomatik ilişki kurulmasını engelleyen sorunlar ortaya çıkmıştır. Bugün bulunduğumuz noktaya gelinmesinden Türkiye’nin sorumlu olduğunu düşünmüyorum” dedi.
Cumhurbaşkanı Gül, Azerbaycan ziyaretinin ikinci gününde Azerbaycan Milli Meclisine hitap etti. Gül, salona girişinde ayakta alkışlanarak karşılandı.
Cumhurbaşkanı Gül, ‘’Ermenistan 1915 olaylarının yorumlanmasını başka ülkelerin parlamentoları nezdinde takip etmeyi sürdürdükçe ilişkilerin normalleşmesiyle ilgili bir gelişme beklenmemelidir’’ dedi.
Konuşmasında Azerbaycan-Türkiye ilişkilerinin geldiği iyi duruma değinen ve iki ülkenin önemli bölgesel projelere imza attığını anlatan Gül, gerçekleştirilmeyi bekleyen daha büyük projeler bulunduğunu söyledi.
Türkiye ve Azerbaycan’ın Ermenistan ile yaşadığı sorunlara da değinen Gül, şunları kaydetti: ‘’Türkiye, Ermenistan Cumhuriyeti’ni 16 Aralık 1991’de tanımıştır.
Karadeniz’e sahili olmadığı halde Ermenistan’ı Karadeniz Ekonomik İşbirliği Teşkilatı’na davet etmiştir. Buna rağmen, Türkiye ile Ermenistan arasında diplomatik ilişki kurulmasını engelleyen sorunlar ortaya çıkmıştır. Bugün bulunduğumuz noktaya gelinmesinden Türkiye’nin sorumlu olduğunu düşünmüyorum. Ermenistan’ın bir yandan komşusu Türkiye’ye karşı hasmane davranışlar içinde bulunmasının, bir yandan da diğer komşusu Azerbaycan’ın topraklarını işgal altında tutmasının bugünkü durumun sebebi olduğunu artık tüm dünya görmelidir. Ermenistan 1915 olaylarının yorumlanmasını başka ülkelerin parlamentoları nezdinde takip etmeyi sürdürdükçe ilişkilerin normalleşmesiyle ilgili bir gelişme beklenmemelidir.’’
ERMENİSTAN İLE İLİŞKİLER
Türkiye ve Azerbaycan’ın Ermenistan ile ilişkilerine de değinen Cumhurbaşkanı Gül, şunları söyledi:
‘’ Yukarı Karabağ sorununun da Azerbaycan’ın toprak bütünlüğü içinde, barışçı yollardan çözümü için gereken katkıyı ve desteği sağlamaya devam edeceğiz. Önerdiğimiz Ortak Tarih Komisyonu teklifimizin halen geçerliliğini koruduğunu bir kez daha vurgulamak isterim. Bölgedeki projelerin Barış, işbirliği, istikrar ve iyi komşuluk ilişkilerine saygı duyan diğer ülkelere de açık olduğunu Ermenistan yöneticilerinin de anlamaları gerektiğini düşünüyorum.’’
Gül, Bakü-Tiflis-Ceyhan, Bakü-Tiflis-Erzurum ve Bakü-Tiflis-Kars projeleriyle Avrasya’nın yeni bir konum kazandığına işaret etti. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev ile birlikte Bakü’de, türkiye-Azerbaycan İş Forumu toplantısına da katıldı. Toplantıda konuşan Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Türk iş adamlarını Azerbaycan’da yatırım yapmaya davet etti. Cumhurbaşkanı Gül de yaptığı konuşmada, Türkiye’nin son yıllarda büyük ekonomik hamlelere imza attığını ve Avrupa’nın 6. büyük ekonomisi haline geldiğini söyledi. Gül, her iki ülkenin Bakü-Tiflis-Ceyhan boru hattı gibi yeni büyük projelerin peşinde koşması gerektiğini vurguladı.
KARDEŞLİKTE MENFAAT OLMAZ
Gül, Azerbaycan ve Türkiye arasındaki ilişkilerin siyasi, iktisadi, diplomatik, enerji, ticaret, eğitim, kültür ve iletişim gibi çok boyutlu ve zengin bir dokusu olduğunu söyledi.
İlişkilerin en öncelikli ve önemli paydasının iki ülke arasındaki soy, dil ve inanç birliği olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Gül, ilişkilerin başka ülkeler arasında görülmeyen özel karakterini bu boyutun verdiğini kaydetti. Türkiye ile Azerbaycan arasındaki ilişkileri ‘’kardeşlik’’ olarak tanımlayan Gül, sözlerini şöyle sürdürdü: ‘’Bu kardeşlik duygusunu şu şekilde görürsünüz ki, Azeri Türkü’nün canı yandığı zaman bizim de yanar. O ağladığında, biz de ağlarız. O mutlu olduğunda biz de oluruz. Bu öyle samimi bir duygudur ki, uluslararası ilişkileri tasvir etmek için kullanılan çıkar, menfaat, güç dengesi gibi kavramlar, onu anlamak için kifayet etmez. Kardeşlikte menfaat olmaz, düşmanlık olmaz. Biz isteriz ki, ülkemizin varlığı Azeri Türkü’ne güven versin.’’
|