Yükseköğretim Kurulu’nun (YÖK) 12 Eylül darbesinin ürünü olarak 26 yıldır öğrenci ve öğretim üyeleri üzerinde baskısını sürdürdüğünü söyleyen Eğitim-Bir-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, “YÖK’ün kuruluşunu değil yıkılışını, yok oluşunu kutlamak istiyoruz” dedi.
YÖK’ün bilimsel gelişmenin önündeki en büyük engel olduğu, kurulduğu günden beri 500 civarı öğretim üyesini tasfiye ettiği, 70 binin üzerinde öğrenci hakkında soruşturma açtığı ve üniversitelerden uzaklaştırdığına dikkat çeken Gündoğdu şöyle konuştu: “Üniversitelerin özgürlük ve bilim merkezi olması için YÖK despotizmi yıkılmalıdır. Fişlemeler, ikna odaları, yargısız infazlar, başörtüsü yasağı, katsayı adaletsizliği tarihe karışmalıdır. YÖK kaldırıldıktan sonra ise YÖK mağduru bütün öğretim üyeleri, öğrenciler ve personel affedilerek yeni bir milad başlatılmalıdır.”
YÖK’ün Anayasa’ya bağlı hareket etmediğini söyleyen Gündoğdu, “YÖK anayasal bir kurumdan ziyade ‘anayasalı” bir kurum. Onların Anayasası da ferman anayasası, kuruma önce Anayasa’ya bağlılığı hatırlatılmalı” diye konuştu. YÖK’ün asli işlevine dönerek bilimle iştigal etmesi gerektiğini belirten Gündoğdu, kurumun millet ve milletin temsilcileriyle kavga eder konumdan kurtarılması gerektiğini ifade etti.
|