“Namaz Risâlesi” başlıklı seminerde konuşan yazar, Sadık Yalsızuçanlar, “Bediüzzaman, üslubunu içinde bulunduğumuz asrın ve insanlarının yapısına göre şekillendirmiştir” dedi.
Risâle-i Nur Enstitüsü Ankara Şubesi’nin Pazar seminerleri kapsamında, “Namaz Risâlesi” başlıklı bir sunum gerçekleştirildi. Programda Bediüzzaman’ın hayatından namazla ilgili kesitler aktaran Yazar Sadık Yalsızuçanlar, Fatiha Suresi’nin namaza dair önemini de anlattı.
Fatiha’nın Kur’ân’ın özünü ihtiva eden camii bir sûre olduğunu ifade eden Yalsızuçanlar, “Fatiha okunmadan namaz olmayacağından namaz için çok mühimdir. Ayrıca Fatiha’nın ilk yarısı kula, ikinci yarısı da Allah’a racidir” dedi.
Bediüzzaman’ın Risâle-i Nur’daki namazla ilgili bölümlerdeki farklı üslubuna da dikkat çeken Yalsızuçanlar, “Üstad, insanların namazdan kopmalarını engellemek için, içinde bulunduğumuz asra uygun olarak 21. Söz’de şunları söylemiştir: Sakın deme, ‘Benim namazım nerede, şu hakikat-i namaz nerede!’ Zîrâ bir hurma çekirdeği, bir hurma ağacı gibi, kendi ağacını tavsif eder. Nasıl bir hurma çekirdeğinden tâ mükemmel bir hurma ağacına kadar ne kadar merâtib bulunur; öyle de, namazın derecâtında da, daha fazla merâtib bulunabilir. Fakat bütün o merâtibde, o hakikat-i nurâniyenin esâsı bulunur. Daha önceki alimler namaz hakkında insanlara sert uyarılar yapmıştır. Bediüzzaman bunları doğru kabul etmekle birlikte bu asrın ve bu asrın insanlarının yapısından dolayı onları namazdan koparmamak için üslubunu sert bir şekilde oluşturmamıştır” şeklinde konuştu.
Yalsızuçanlar sunumunda ayrıca, namazın emredildiği âyetleri, Risâle-i Nur’daki namazla ilgili bölümlerin sonlarındaki duâları, Peygamberimizin namaza bağlılığıyla ilgili kıssalar okudu.
|